Müzik, geçmiş ve şimdiki bilinen her kültür ve dinde zaman ve mekânlar arasında büyük çeşitlilik gösterir. En izole edilmiş kabile grupları da dâhil olmak üzere dünyadaki tüm insanlar bir müzik türüne sahip olduklarından, müziğin, insanların dünyaya yayılmasından önce atalardan oluşan topluluklarda mevcut olduğu sonucuna varılabilir. Sonuç olarak, ilk müzik Afrika'da icat edilmiş ve daha sonra çeşitli çalgılar yapmak için çeşitli materyaller kullanarak insan hayatının temel bir bileşeni hâline gelmiş olabilir.
Reggae, Jamaika'ya özgü bir müzik türü. Ritmini kalp atışından aldığı söylenir. Jamaika usulü rock olarak da geçer. Kökleri calypso, ska/rocksteady, rock'n roll ve hatta rythm and blues'a dayanır.
Klezmer sözcüğü, etimolojik olarak müzik enstrümanı anlamına gelen İbranice kle ve zemer sözcüklerinden oluşmuş bir müzik türüdür.
Rock, 1950'lerde ABD'de "rock and roll" olarak doğan, 1960'larda ve sonrasında farklı tarzlara ayrılarak özellikle İngiltere ve ABD'de gelişen bir müzik türüdür. Kökleri 1940'ların ve 1950'lerin rock and roll'una dayanır. Rock and roll ise blues, rhythm and blues ve country müzikten yoğun biçimde esinlenmiştir. Rock müzik; electric blues ve folk, caz, klasik müzik gibi diğer müzik kaynaklarından da esinlenir.
EP, ortalama bir albümden daha kısa, genellikle 4-5 şarkı içeren kayıtlardır veya underground albümler de EP sayılabilir. Süresi genellikle yarım saatin altındadır. Daha uzunları LP olarak adlandırılır. Genelde bir EP'de en az 3, en fazla 6 şarkı bulunur ve üretmesi bir uzunçalara kıyasla daha kolay ve daha çabuk olduğu gibi fiyatları da daha ucuz olur. Esasında EP terimi 78 devirlik SP'den ve LP'den daha kısa olan belli bir Plak çeşidini tanımlamak için kullanılmıştır, ancak günümüzde orta uzunluktaki CD'ler ve online müzik indirmeleri de EP adıyla piyasaya sürülmektedir.
Psikedelik rock veya saykodelik rock, psikedelik kültürden ilham alan ve bu kültürün temsilcisi sayılan bir rock müzik alttürüdür. Psikedelik kültürün merkezinde ise algıda değişiklik yaratan halüsinojen uyuşturucular bulunur. Psikedelik rock müzik, başta LSD olmak üzere bu tip uyuşturucu maddelerin yarattığı zihinsel deneyimleri müzik yoluyla yansıtmayı ve geliştirmeyi amaçlar. Psikedelik rock gruplarının müzik tarzları birbirinden oldukça farklı olabilir ve "psikedelik rock" terimi oldukça geniş bir müzikal yelpazeyi kapsar.
New wave, müzik alanında pek çok gelişmeyi tanımlamakta kullanılsa da, en yaygın olarak 1970'lerin sonlarında ve 1980'lerin başlarında Batı popüler müziğinde punk rock hareketinden esinlenerek ortaya çıkan müzik akımının adıdır. Bu müzik türü, 1980'ler boyunca popülerliğini sürdürmüş ve 2000'lerde tekrar bunu elde etmiştir. Başlangıçta punk rock'tan esinlenen New Wave; Funk, Disco, Reggae ve Ska türlerinin de bir karışımıdır.
Alla Borisovna Pugaçyova, Sovyet/Rus şarkıcı. Sovyetler Birliği'nin bir numaralı pop müzik şarkıcısı olarak da bilinir. Ippolitov Ivanov Müzik Koleji'nin Orkestra Şefliği ve Koro Bölümü'nden mezun oldu. 1981 yılında Moskova Tiyatro Sanatları Enstitüsü Müzik Yönetmenliği bölümünü bitirdi. 1991 yılında "halkın sanatçısı" unvanına layık görüldü. 1997 Eurovision Şarkı Yarışması'nda "Primadonna" adlı şarkıyla 15. olmuştur.
Pop müzik, 1950'lerin ortalarında ABD ve İngiltere'de ortaya çıkmış bir popüler müzik türüdür. “Popüler müzik” ile “pop müzik” terimleri sıklıkla birbirinin yerine kullanılmasına rağmen, “popüler müzik” terimi popüler olan tüm müzikleri tanımlar ve pop müzik dışındaki türleri de kapsar. 1960'ların sonlarına dek “pop” ve rock" terimleri de sıklıkla birbirinin yerine kullanılıyordu, ancak zaman içinde bu türler birbirinden ayrılmıştır.
Besteci, bestekâr, kompozitör, maestro ya da beste yapan kişi. Herhangi bir müzik eserini müzik notasyonu kullanarak yaratan kişidir. Eğer bu müzik eseri vokal (sözlü) kısımları da içeriyorsa ilgili kısımlar söz yazarı (güftekâr) tarafından oluşturulur. Bir eserin bestekârı ve güftekârı aynı kişi olabilir.
Kuzey Amerika müziğinde adult contemporary müzik (AC), radyoda çalınan bir pop müzik türü olup 1960'ların vokal ve 1970'lerin soft rock türlerinden günümüzün duygusal balad ağırlıklı müziklerine kadar birçok türü içine alır. Çeşitli ölçülerde easy listening, pop, soul, rhythm and blues, quiet storm ve rock etkileri barındırır. 1960'lar ve 1970'lerdeki easy listening soft rock tarzının birtakım değişiklikler geçirmiş devamı olarak kabul edilir.
Şarkıcı-şarkı yazarı, şarkılarının, söz, müzik ve düzenleme dâhil bütün bileşenlerini kendi oluşturan ve söyleyen kişidir.
Müzikal anlamda hook, bir şarkıyı çekici hale getirmek ve "dinleyiciyi kulaktan yakalamak" için popüler müzikte kullanılan, genellikle kısa olan ifadelerdir. Terim özellikle rock, R&B, hip hop, dans ve pop tarzlarında kullanılır. Bu tarzdaki şarkılarda genellikle nakarat kısmında bulunur. Bir hook, hem melodik hem ritmik özellikler taşıyabilir ve zaman zaman müzikteki ana motifin bir parçası olabilir.
Müzikte, özellikle batı popüler müziğinde, bir köprü asıl materyalin olduğu bölümün dönüşünü hazırlayan karşıt bölümdür.
K-pop, Güney Kore kökenli bir pop müzik türüdür. K-pop, geleneksel Kore müziğinin yanı sıra pop, deneysel, rock, caz, gospel, hip hop, R&B, reggae, elektronik dans, folk, country ve klasik müzik gibi müzik türlerinden ilham alır. K-pop müziğinin modern biçimi, en eski K-pop gruplarından biri olan erkek grubu Seo Taiji and Boys'un 1992'de kurulmasıyla ortaya çıktı. Grubun farklı müzik tarzları ve türleri ile yaptıkları deneysel çalışmalar ve yabancı müzik unsurlarını Kore Pop'una entegre edebilmeleri, Güney Kore'nin çağdaş müzik sahnesini yeniden şekillendirmesine ve modernize etmesine yardımcı olmuştur.
Dream pop, 1980'lerin ortasında Birleşik Krallık'ta ortaya çıkan bir alternatif rock alt türüdür. İlk olarak 1980'lerde Alex Ayuli tarafından grubu A.R. Kane'in müziğini tasvir etmek için kullanılan terim, New York kökenli müzik gazetecisi Simon Reynolds'ın terimi Britanyalı shoegazing gruplarını tanımlamak için kullanması ile ün kazanmış, Reynolds da bu terimi kullanan ilk profesyonel gazeteci olmuştur. 1990'larda ise "shoegazing" ve "dream pop" terimleri bölgelere göre birbirinin yerine kullanılmıştır.
Art rock, rock müziğin bir alt türüdür. Deneysel ve kavramsal bir müzikal duruş takınarak, rock müziği bir ergen eğlencesinden sanatsal ifade boyutuna taşımayı amaçlar. Klasik müzik, deneysel rock, avangart ve daha sonraları caz müzikten kaynağını alır. En temel duruşlarından biri, dans etmek yerine dinlenilip düşünülmesi için besteleniyor olmasıdır. Sıklıkla elektronik efektler ve eski dönem rock müziğinin tahrik edici ritminden uzaklaşmış easy listening dokuların varlığıyla kendini belli eder.
Art pop, geniş tanımlı bir pop müzik türü olup birçok müzik-dışı sanat etkinliğini içine alır: pop art, sinema, avangart edebiyat, güzel sanatlar, sanat okulu çalışmaları ve moda. Sanatçılar bu kapsamda yüksek ve alçak kültür arasındaki çökmüş sınıra vurgu yaparlar ve bunu yaparken rock müzik veya geleneksel pop dinleyicilerinin normlarından uzaklaşmaya çalışırlar. Ustalık, tarz veya ironi kavramları, türle ilişkilendirilmiş sanatçıların genel olarak odağındadır.
Synthpop, 1970'lerin sonlarında ön plana çıkan new wave müziğinin bir alt türüdür.
Müzik kutusu müzikal, popüler müziklerin şarkılarını içeren bir müzikal film veya sahne sunumu. Bu terim, ünlü pop müziklerin şarkıcıların başrol oynadığı filmleri tanımlamak için kullanılır; bu türde genelde şarkıcı kendi albüm parçalarını kullanırken, bazen de sanatçı kendi şarkılarını film müziği değerlendirmeden, çeşitli planlarda filmin arka plan müziği olarak kullanırlar. Terim ayrıca, genellikle çeşitli sanatçıların daha önce kaydedilmiş şarkılarının ve diğer sanat eserlerinin yeni yorumlarla söyleyen aktörler tarafından oynanan, geçmiş veya mevcut müzik etkinliklerini veya kişiliklerinin yıldönümlerini kutlayan müzik filmlerini ve tiyatro sunumlarını da kapsayacak şekilde büyüdü. Benzerlerinin Broadway müzikallerinde, şarkıların koreografi eşliğinde, gerçekleştirildiği gibi. Müzik kutusu müzikallerindeki şarkılar genellikle dramatik bir anlatı haline getirilir ve özellikle sonraki türlerde, öne çıkan sanatçı(ya) dair bir biyografik hikâye oluşturulur. Bazı durumlarda, sahneye konan bazı müzikal bölümler dramatik bütünlük korumazlar.