İçeriğe atla

Ponzi şeması

Ponzi şeması, Ponzi sistemi veya Ponzi oyunu, yüksek kâr getiren bir üretim varmış gibi göstererek yatırımcıları sisteme katmayı amaçlayan ve ilk yatırım yapanlara ödemenin sisteme sonradan katılanların parasıyla yapıldığı bir dolandırıcılık yöntemidir. Ortada yüksek kâr getiren bir üretim olduğu, bu üretim sayesinde yatırımcılara para ödendiği iddia edilir ve bu sayede sisteme yeni yatırımcılar çekmeye çalışılır. Ponzi şemasına katılımlar bittiği zaman, ortada kâr getiren bir üretim olmadığı için yeni yatırım yapanlara ödeme yapılamaz, sistem çöker ve ponzi şeması sonlanır.

Tarihi

Tarihte bilinen ilk ponzi şeması, bu sisteme adını veren Charles Ponzi tarafından 1920 yılında gerçekleştirilmiştir. Ponzi, bu sistemi sayesinde kısa sürece 10.000 yatırımcıyı posta pullarını kullanarak bir arbitraj kârı elde ettiğine inandırmış; ancak aslında ortada olmayan bu kârlar nedeniyle sistem daha fazla sürdürülememiş ve sistem kısa sürede çökmüştür.

İşleyiş

İktisadi olarak iyi konumda olan bir ülkede faiz oranları oldukça düşüktür. Bu bir nedenle fona ihtiyacı olan kişiler için ucuz borçlanma demek olduğu kadar birikimlerini değerlendirmek için faiz geliri talep edenler için de düşük kazanç demektir. İşte bu noktada kişi, finansal kurumların vadettiğinden daha fazla faiz getirisi önererek yatırımcı kazanmaya çalışır. Örneğin ülkedeki faiz oranı %3 ise ponzi oyunu oynayan kişi yatırımcılara %10 faiz önerir. Ardından %10 faiz getirisi vadettiği kişilerin parasını ödemek için yeni yatırımcılara %11 faiz önerir. Aynı şekilde %11 faiz önerdiği kişilerin parasını ödemek için yatırımcılara daha yüksek faiz önerir. Bu döngü sayesinde ve ülkede finansal istikrar sürdüğü sürece hem oyunu oynayan kişi hem de yatırımcılar kısa bir süreliğine kazanmış olur. Lakin ponzi sistemine katılım oranı sonsuza kadar süremeyeceği için bu ponzi sistemini kuran kişinin çoğu parayı alıp kaçmasıyla sonlanır.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Banka</span> finansal etkinlikte bulunan kurum

Banka, faizle para alınıp verilebilen, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve bunun dışındaki diğer ticari, finansal ve ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluşlara denir. En yaygın üçüncül sektörlerden biridir. Banka sözcüğü İtalyanca banca sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Para bozma gişesi, para bozma yeri anlamına gelir. Kredilendirme faaliyetleri doğrudan banka tarafından veya sermaye piyasaları aracılığıyla dolaylı olarak da yapılabilir. Bankalar genellikle uluslararası bir dizi sermaye standardı olan Basel Anlaşmalarına dayanan asgari sermaye gereksinimine tabidir. Bankalar bir ülkenin finansal sistem ve ekonomisinde önemli bir rol oynadıklarından, yargı alanlarının çoğu bankalar üzerinde yüksek derecede düzenleme uygulamaktadır.

Dışsallık; bir ekonomik birimin kendi faydasını artırmak için aldığı kararın, aslında hiçbir organik bağı olmayan başka bir ekonomik birimin aldığı kararının sonuçlarını dolaylı ya da dolaysız etkilediği durumlarda ortaya çıkan bir kavramdır. Buna göre bir ekonomik birimin seçimleri, diğer birime fayda ya da zarar olarak etki edebilir. Dışsallıklar genelde pozitif dışsallıklar ve negatif dışsallıklar olarak iki grupta toplanır.

<span class="mw-page-title-main">Döviz kuru</span> bir birim ülke parasının diğer bir ülke parası cinsinden fiyatına, değerine denir

Döviz yabancı ülkeler tarafından kullanılan para birimidir. Döviz kuru ise bir birim ülke parasının diğer bir ülke parası cinsinden fiyatına, değerine denir. Bu kavram iki taraflı bir ilişkiyi içerir, bu yüzden iki taraflı (nominal) döviz kuru olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Döviz</span> mal veya hizmetler için genel olarak kabul edilen takas aracı

Döviz, dar anlamda yabancı parayı temsil eden belgeler. Türkçede yabancı ülkelerin paralarına da döviz denmektedir. Herhangi bir ülkenin parasının, başka bir ülkenin parasına dönüştürülmesiyle ilgili işlemlere de döviz işlemi veya kambiyo işlemi denir. Döviz kelimesi Türkçeye Fransızcadaki deviseden geçmiştir. Genel olarak döviz dendiğinde milletlerarası ödemelerde kullanılan ödeme araçlarının tamamı ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Finans</span> Akademik disiplin

Finans, para, döviz ve sermaye varlıklarının incelenmesi ve disiplinidir. Mal ve hizmetlerin üretimi, dağıtımı ve tüketiminin incelenmesi olan ekonomi ile ilgilidir ancak ondan farklıdır. Kapsama dayalı olarak Finansal sistemlerde finansal faaliyetlere ilişkin disiplin, kişisel, kurumsal ve kamu finansmanı olarak ayrılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Para piyasası</span> kısa vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasa

Para piyasası, 1 yıldan kısa vadeli fon arz ve talebinin karşılandığı finansal piyasa türü. Para piyasalarındaki fonlar genellikle şirketlerin nakit, nakit benzeri veya nakde çevrilebilen dönen varlıklarını finanse etmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Faiz</span> Para kullanımı için ödenen miktar

Faiz, ekonomi biliminde iki anlamda kullanılmaktadır. Birinci anlamda faiz, bir borç anlaşmasının satışı sonucu elde edilen gelir oranıdır. İkinci anlamda ise üretim amaçlı girdi olarak kullanılan sermayenin gelir oranıdır. Bu iki anlam iktisadi açıdan birbirlerinden farklı değillerdir ve iktisatçılar tarafından faiz olarak nitelendirilirler.

Faaliyet kiralaması ya da operasyonel leasing olarak bilinen uygulama, finansal kiralama sisteminin gelişmiş modellerinden bir tanesidir. Finansal kiralama sürecinin evreleri dahilinde gelişen ve sektör gereksinimlerinin ve taleplerinin artması ile tetiklenen faaliyet kiralaması süreci, finansal kiralama işlemleri üzerindeki devlet desteğinin de kalkmasıyla hayata geçmektedir. Türkiye'de yasal altyapının yetersiz olması nedeniyle halen uygulanamayan sisteme geçiş için hazırlıklar sürmektedir.

Elektronik Fon Transferi ya da kısa adı ile EFT Türkiye'de ilk olarak 1 Nisan 1992 tarihinde TCMB bünyesinde sistemin devreye girmesi ile başlatılmış olup, kısaca iki farklı banka arasındaki TL cinsinden ödemelerin gerçekleştirilmesi işi olarak tanımlanabilir.

<span class="mw-page-title-main">İslami bankacılık</span>

İslami bankacılık olarak adlandırılan sistem, aktivitelerini şeriatı esas alarak belirlemektedir. Şeriat, ödünç verilen paradan para kazanmayı yasaklamaktadır.

Kredi derecelendirmesi veya kredi değerlendirmesi, bir kişi, şirket veya hatta bir ülkenin kredi itibarının belirlenmesidir. Kredi derecelendirmesi, bir borçlunun kredi geçmişi hakkında yapılan bir değerlendirme olabileceği gibi, potansiyel bir borçlunun borcunu geri ödeyebilme yeteneğinin bir değerlendirmesi de olabilir. Hesaplanması için malî geçmiş, cari varlık ve cari borçlar incelenir. Kredi değerlendirmesi, borç veren veya yatırımcı için, o borcun geri ödenme olasılığını belirlemek için yapılır. Ancak, yakın yıllarda, sigorta primi, işe alınmaya uygunluk ve depozito oranı belirlemeleri için de kredi değerlendirme sonuçları kullanılmaya başlanmıştır.

İktisadi kıtlık ya da ekonomik kıtlık kâr amaçlı ekonomik sistem tarafından kar elde etmek amacıyla kasıtlı olarak yaratılan ve bir toplumun sahip olduğu üretim kaynaklarının, mevcut teknolojik gelişmişlik düzeyiyle işletilmesi ile ulaşılan üretim düzeyinin, sonsuz insan ihtiyaçları ve isteklerini karşılamakta yetersiz olduğunu ifade eden iktisadi bir terimdir. Gündelik hayatta kullanılan kıtlık kavramı somut bir yokluğu veya yetersizliği ifade ederken iktisadi anlamıyla kıtlık, mevcut kâr bazlı ekonomik sistem ve üretim teknolojisiyle ulaşılan üretim düzeyi ile ilgili bir yetersizliği ifade eder. Her adım başı üretilmiş envai çeşit ürünlerle dolup taşan çeşitli dükkân ve marketlerin boy gösterdiği günümüzde, ekonomi biliminin temeli olan kıtlığın anlamı üzerine derin düşünmek gereklidir.

Varant; finans sektöründe, varant yatırımcısına bir dayanak varlığı, belirli bir fiyattan ve belirli bir vade içerisinde alma ya da satma hakkı veren finansal enstrümandır. Temel olarak ALIM varantları ve SATIM varantları olarak ikiye ayrılmaktadır.

Kitle fonlaması, çok sayıda bireyin küçük miktarda bağışlarına dayanan yeni nesil bir yatırım ve fonlama sistemidir. Bu sistemde, bireyler kitle fonlama platformu internet sitesi üzerinden bağış yapar, küçük bir hisse satın alır ya da üretilecek ilk ürünler karşılığı ödeme yapar.

Melek yatırımcı girişimlere genellikle hisse veya hisse senedine çevrilebilir borç karşılığı yatırım sağlayan zengin bireydir. Küçük fakat artan sayıda melek yatırımcı kitle fonlamaları aracılığıyla çevrimiçi olarak yatırım yapmakta veya melek yatırımcı grupları şeklinde örgütlenerek sermaye havuzları oluşturmakta ya da portföy şirketlerine tavsiyeler sağlamaktadırlar.

Yüksek verimli yatırım programı (HYIP), yüksek yatırım dönüşü vadeden fazla riskli, çoğunlukla ponzi oyunu veya diğer bir dolandırıcılık şeklinde gerçekleşen ve operatörünün yatırımcılarının paralarıyla ortadan kaybolması, parayı geri ödememesi ve yanıt vermemesi ile sonuçlanan sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">Ülke riski</span>

Ülke riski, bir ülkedeki yatırım ve finansmanın doğasında var olan herhangi bir risktir. Kredi riskinde ülke riskini dikkate almanın önemi, dış ticaret, çokuluslu şirketler ve her şeyden önce uluslararası bankacılık operasyonlarının gelişmesiyle hızla artmıştır. Bankacılar kısa süre sonra diğer ülkelerdeki müşterileri finanse etmenin bir dizi yeni ve farklı sorunla karşılaşmak anlamına geldiğini keşfetti. Bunu yapmak için, ilişki kurmaya çalıştıkları ülkelerin siyasi, ekonomik, sosyal ve hatta psikolojik özelliklerini incelemek zorundadırlar. Ayrıca, diğer ülkelerde var olan yasal ve mali yönleri de incelemelidirler.

<span class="mw-page-title-main">2007-2008 finansal krizi</span> dünya çapında ekonomik kriz

2007–2008 finansal krizi veya küresel finansal kriz, küresel ölçekte ciddi sonuçlar doğurmuş finansal bir krizdi. Amerika Birleşik Devletleri konut balonunun patlamasıyla birlikte bankalara yüksek risk binmesine ve dolayısıyla Birleşik Devletler gayrimenkulüne bağlı tüm menkul mülklerin değerlerinin dibe inmesine, beraberinde küresel finans kuruluşlarının zarar görmesine, Lehman Brothers'ın 15 Eylül 2008'de iflas etmesine ve bankalarının krize girmesine sebep oldu. Büyük Depresyon'dan bu yana en şiddetli küresel durgunluk olan Büyük Durgunluğu ateşledi. 2009'un sonlarında Yunanistan'da ufak bir krizle başlayıp sonrasında büyüyen Avrupa borç krizi ve İzlanda'daki üç büyük bankanın üçünün de banka yığılmasını içeren 2008–2011 İzlanda finansal krizini izledi.

<span class="mw-page-title-main">Sermaye birikimi</span>

Sermaye birikimi, söz konusu varlığın başlangıçtaki parasal değerini kâr, kira, faiz, telif hakları veya sermaye kazançları şeklinde bir mali getiri olarak artırmak amacıyla paranın veya herhangi bir mali varlığın yatırımını içeren, kâr peşinde koşmayı motive eden dinamiktir.

Finansal sistem, borç verenler, yatırımcılar ve borç alanlar gibi finansal piyasa katılımcıları arasında fon alışverişine izin veren sistemdir. Mali sistemler ulusal ve küresel düzeylerde çalışır. Mali kurumlar, karmaşık, yakından ilişkili hizmetlerden, piyasalardan ve yatırımcılar ile borç alanlar arasında verimli ve düzenli bağlantı sağlamayı amaçlayan kurumlardan oluşur. Diğer deyişle, paranın potansiyelini kullanmak ve faydalanmak için fonların gerek duyulduğu yerlere yeniden tahsisinin olduğu finansal ortam (para) mübadelesinin olduğu her yerde finansal sistemler vardır. Bütün bu mekanizmaya finansal sistem denilir.