İçeriğe atla

Pontus

Anadolu'daki Pontus Bölgesi'nin konumu

Pontus (Yunanca: Πόντος, Pontos "Deniz"[1]) Karadeniz'in güney kıyısında, günümüz Türkiye'sinin Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yer alan bir bölgedir. Bu ad bölgenin kıyıları ve iç kesimlerinde yer alan dağlar için, Arkaik Dönem itibarıyla burayı kolonileştiren Grekler tarafından Karadeniz'in Grekçe ismi olan: Πόντος Εὔξεινος, Pontos Eukseinos (Misafirperver Deniz[2])'dan türetilerek verilmiştir. Daha sonra Eshilos'un Persler (MÖ 472) eseri ve Herodot'un Herodot Tarihi (MÖ 440 civarı) eseri dönemlerinde sadeleşerek Pontos (ὁ Πόντος) adı kullanılmıştır.

Orijinal bir ismi olmamasına rağmen, Ksenofon'un Anabasis'inde (MÖ 370 civarı), Kızılırmak'ın (Halys) doğusundaki bölgeye "Eν Πόντῳ (En Pontu)" adı verilmiş ve bu nedenle Pontus olarak adlandırılmıştır. Bölgenin kapsadığı alan tarih içinde değişikliğe uğramıştır fakat genellikle doğuda Kolhis'ten (günümüz Gürcistan'ı) batıda Paflagonya'ya kadar olan bölge olarak belirlenmektedir. Helen, Roma ve Bizans dönemlerinde Trabzon İmparatorluğu'na kadar, bazı devletler ve vilayetler Pontus ismini almıştır. Pontus, aynı zamanda Antik Grek mitolojisinde ve tarihyazımında (Herodot ve Strabon tarafından) Amazonların asıl vatanı olarak görülmüştür.

Tarih

Ön Yerleşimciler

Pontus Bölgesi.

Pontus, en yakını Hattiler olmak üzere, Bronz Çağı medeniyetlerinin uzağında yer almıştır. Bölgenin kontrolü, Hattilerin doğudaki komşuları olan Hurri devletleri Azzi ve Hayasa gibi devletlerin varlığıyla daha da zorlaştı. O zamanlarda, bölge dışındakilerin bu bölgeden tek umudu bölgedeki güç sahibi bir liderle geçici bir ittifak olabilirdi. Hattiler, kuzeydoğudaki düzensiz yerleşimcilerine Kaşkalar adını vermişlerdir. 2004 yılında haklarında arkeolojik olarak, az da olsa bulgulara rastlanmıştır.[3]

Hattilerin yıkılışından hemen sonra, Asur meclisi, Kaşkaların o zamana kadar adı bilinmeyen bir kavim olan Muşkiler ile birlikte topraklarına girdiğini kaydetmiştir.[4] Bölgenin Demir Çağı ziyaretçileri olan Grekler, bölgenin çoğunlukla birbirinden ayrı bulunan kabilelerden oluştuğunu ve isimlerinin: (Muşkiler ile bağdaştırılan) Moskhlar,[5] Levkosuriler,[6] Marlar, Makronlar, Mosinikler, Tibarenler,[7] Tzanlar[8] ve Çalibler ya da Çaldlar[9] olduğunu belirmiştirler.

Ermeni dili, Hattiler, Asurluluar ve hiçbir Hatti sonrası kavim arasında kayda geçmemiştir; Herodot'un öne sürdüğü antik bir teoriye göre: Demir Çağı'nın ilk dönemlerinde, Frigya'dan bu bölgeye göçenler bölgede konuşulan dile etki etmiştir. Ardından onları Hint-Avrupa dil ailesine bağlı bir dil konuşan Grekler takip etmiştir. Grekler, var olan kayıtlara göre bu bölgeye en erken yerleşen uzun süreli yerleşimcilerden olmuştur. MÖ 8. yüzyıl boyunca Pontus, bir diğer Hint-Avrupa dili konuşan kavim olan Kimmerlerin bir üssü haline geldi. Kimmerler, Lidyalılar tarafından mağlup edildiler ve Alyattes'in fetih çalışmaları sonucunda yıkıldılar.[10]

Pers ve Helen dönemlerine kadar kayda değer bir edebi eserin varlığı söz konusu olmadığından erken dönemlerde bölgede hangi dilin konuşulduğuna dair net bir çıkarım yapılamamaktadır. Bazı kaynaklarca günümüzde Pontus'un doğusunda Tzanların devamı olduğu düşünülen Lazlar tarafından konuşulmakta olan Kartvel dillerinin bu bölgede Demir Çağı'nda da konuşulmakta olduğu ileri sürülmektedir.[8]

Yunan Kolonizasyonu

Ksenofon'un Anabasis'inde Trabzon'dan denize inen 10,000 Grek. Bernard Granville Baker, 1901

Yunan tüccarların Pontus bölgesine ilk seyahatleri ve maceralarının tahminen MÖ 1000'li yıllarda başladığı düşünülmekte; bu topluluklara ait yerleşim yerlerinin MÖ 8. yüzyılda oluştuğu ve şehirleştiğine dair arkeolojik kanıtlar bulunmaktadır. Bu bilgiler Kayserili Eusebios'un, Pontus'taki en eski yerleşim yerlerinden olan Sinop'un kuruluşuna dair MÖ 731 yılı kaydı ile uyuşmaktadır.[11] İason ve Argonotların Kolhis'e seyahatleri ile ilgili kahramanlık destanları, Herakles'in Karadeniz'e yelken açması ve Odisyus'un Kimmer topraklarındaki gezintileri ve Zeus'un Prometheus'u tanrılara karşı geldiği için Kafkas dağlarına sürmesi, Grek kolonistlerin bölgedeki yerli Kafkas halklarıyla olan etkileşimini gözler önüne sermektedir. Pontus'tan bahseden en eski yazılı belge ise Karyandalı Skilas tarafından MÖ 7. yüzyılda bölgede bulunan yerleşkeleri betimleyen bir yazında mevcuttur.[12]

Pers İmparatorluğu'nun Genişlemesi

MÖ 6. yüzyıldan itibaren Pontus, yerel Grek kolonilerinin Perslere vergi ödemesi kaydıyla Ahameniş İmparatorluğu'nun himayesi altına girdi. Atinalı kumandan Zenofon, MÖ 401-400 yılları arasında Pontus'tan geçtiğinde hiç Persli ile karşılaşmadığını belirtmiştir.[13]

Kuzey Anadolu'nun bu kısmındaki halklar Pers İmparatorluğu'nun üçüncü ve on dokuzuncu satraplıklarına bağlıydılar.[14] Pers etkisinin giderek derinleştiğine dair izler, muzaffer Pers komutanları tarafından MÖ 6. yüzyılda Zile'de inşa ettirilen ve Pers tanrılarına adanan Anaitis, Omanes ve Anadatos tapınaklarında görülebilmektedir.[15]

Pontus Krallığı

VI. Mitridates

Pontus Krallığı'nın genişlemesi genellikle Kızılırmak'ın (Halys) doğusunda gerçekleşmiştir. MÖ 4. yüzyıl boyunca, Misya'da bulunan Kios (günümüz Gemlik'i) şehrini yönetmiş olan Kioslu I. Arizobarzanes, krallığı kuran Pers hanedanlığının, bu şehrin adını kullanan ilk hükümdarı ve II. Mithridatis ise son hükümdarıdır. Kioslu II. Mitridates'in oğlu kendini Pontuslu I. Mithridatis Ktistes olarak adlandırmıştır.

Encyclopædia Iranica'da belirtildiği üzere ailenin en ünlü üyesi, kendini Grek medeniyetine sempatisiyle tanıtmış ancak Pers kökenini de inkâr etmemiş olan VI. Mithridatis Eupator'dur. VI. Mitridates geleneklerine bağlı kalarak harem ve hadım sahibi olmuş, çocuklarına Pers isimleri vermiş, Pasargad'da Pers kralları için adaklar adatmış, yönettiği yerlere satraplar atamış, kralların kralı unvanını almıştır. Helenistik Grek yazınlarına bakıldığında Pontus'taki Grek kültürünün etkisi, kıyı yerleşimlerinin ve kralın sarayının ötesine geçmemiştir.[16]

Büyük İskender'in ölümünden sonraki sıkıntılı dönemde, Mithridatis Ktistes, İskender'in haleflerinden olan Antigonus'un hizmetindeydi ve bu düzensiz zamanı iyi hamlelerle yönetiyordu.[17] Kısa bir süre sonra MÖ 302'de Pontus Krallığı'nı kurdu ve ondan sonra gelenler de MÖ 64 yılına kadar bu ismiyle devlete hükmettiler. Bu hanedanlık Pers dünyası yerle bir olurken Helenistik dünyada ayakta kalmış ve gelişimini sürdürmüştür.

Krallık en geniş sınırlarına, büyük unvanlı olarak da bilinen VI. Mithridatis Eupator döneminde Romalılar ile çatışma içindeyken ulaşmıştır. Onun hükümdarlığında Pontus devleti Kapadokya'yı Bitinya'dan Kolhis'e uzanan kıyı şeridini, Paflagonya'nın ve Küçük Ermenistan'ın bir kısmını ve elinde tutmuştur.[17] Küçük Ermenistan'ı elinde tutmasına rağmen Ermeni Kralı II. Tigran ile müttefik olmuş ve kızı Kleopatra ile evlendirmiştir.[18] Sonrasında ise Romalılar, Kral Mithridatis ve damadı Tigran'ı Mitridat Savaşları'nda mağlup ederek Pontus'u Roma topraklarına katmıştır.[19]

Roma Eyaleti Dönemi

Roma'ya bağlı Pontus Krallığı (Kolhis ile birlik halinde). MS 50 dolayları.

Pontus Krallığı'nın MÖ 64'te Pompey tarafından hakimiyet altına alınmasının ardından gündelik hayatta ufak değişimler görünse de şehirleri kontrol eden oligarklarla şehir ve taşrada yaşayan halkta ve Pontus adında bir değişiklik görülmemektedir.[17] İlhak edilen krallığın topraklarının bir kısmı Roma İmparatorluğu'nun Bitinya toprakları ile birleşik bir çifte eyalet olan Bitinya ve Pontus eyaletinin içinde yer almıştır. Bu eyaletin kapsadığı alan içinde Heraklea (günümüz Ereğli'si) ile Amisos (günümüz Samsun'u) arasındaki ora Pontica (Pontus kıyıları) bulunmaktadır.[17] Pontus'un daha büyük bir kısmı ise Galatya Eyaletine dahil edilmiştir.[19]

Özellikle Romalı ve Roma bakış açısıyla aktaranlarca; Pontus adı, bu dönemden itibaren bu bölge toprakları için tek başına kullanılmaya başladı. Yeni Ahit'te de bu ad sıklıkla kullanılmaktadır.[17] Eski krallığın doğu kısmı, Kolhis ile birlikte bağıl bir krallık olarak yönetilmiştir. Bu krallığın son hükümdarı II. Polemon'dur.

MS 62'de Nero tarafından bölgenin tümü bir Roma eyaleti haline getirilmiş ve üç vilayete bölünmüştür: Batıda Galatya ile sınır olan Pontus Galaticus, ortada başkenti Polemonyum'dan (günümüz Fatsa'sı) adını alan Pontus Polemoniacus ve doğuda Kapadokya (Küçük Ermenistan) ile sınır olan Pontus Cappadocicus. Sonradan Roma İmparatoru Trayan, MS 2. yüzyılın başlarında Pontus eyaletinin tümünü Kapadokya eyaletine dahil etmiştir.[19] MS 287 yılında Gotlar tarafından Trabzon'a yapılan yağmaya karşılık, Roma İmparatoru Diyokletyan bölgeyi daha küçük parçalara ayırıp yönetimini kolaylaştırmayı amaçlamıştır.[8]

Dioecesis Pontica ve kısımları, MS 400 civarı.

Diyokletyan'ın M.S. 295 civarındaki eyalet düzenlemesi ile Pontus bölgesi, Dioecesis Ponitca içinde üç küçük bağımsız kısma bölünmüştür:[8][17]

  • Pontus Galatyası: Aynı zamanda Diospontus olarak adlandırılmış ve Büyük Konstantin tarafından annesinin anısı için adı Helenopontus olarak değiştirilmiştir. Merkezi Amisos'tur (günümüz Samsun'u). Sinop, Amasya, Andres, İbora (günümüz İverionü'sü) ve Zile de bu kısma dahil şehirlerdendir.
  • Pontus Polemoniacus: Merkezi Polemonium'dur (günümüz Fatsa'sı). Neokayserya (günümüz Niksarı), Argiropolis (günümüz Gümüşhane'si), Komana ve Kerasus (günümüz Giresun'u) bu kısma dahil şehirlerdendir.
  • Pontus Kapadokyası: Merkezi Trabzon'dur, Atane (günümüz Pazar'ı) ve Rize gibi küçük liman şehirlerini barındırır. Bu kısım Kolhis'e kadar uzanmaktaydı.

Bizans Eyaleti ve Theması Dönemi

Bizans imparatoru Justinianus bölgeyi 536 yılında yeniden düzenlemiştir:

  • Pontus Polemoniacus bölünerek batı parçası (Fatsa ve Niksar) Helenopontus'a, Komana kısmı yeni II. Ermenistan eyaletine, geri kalan kısım (Trabzon ve Giresun) ise başkenti Jüstinyenopolis olan I. Büyük Ermenistan eyaletine dahil edildi.[8]
  • Helenopontus, Fatsa ile Niksar'ı kapsadı ve Zile II. Ermenistan'a dahil edildi. Yerel yöneticinin derecesi Moderatör olarak belirlendi.
  • Paflagonya, Honorias'ı kapsadı ve bir Praetor'un yönetimine bırakıldı.

Bizans İmparatorluğu'nun ilk zamanlarında Trabzon bir kültür ve bilimsel öğrenim merkezi haline geldi. 7. yüzyılda Tychicus adındaki bir kişi bir öğretim okulu açmak için Konstantinopolis'ten buraya gelmiştir. Öğrencilerinden birisi de erken dönem Ermeni alimlerinden Şiraklı Ananya'dır.[20]

Bizans İmparatorluğu yönetiminde Pontus, Armeniakon Theması'na bağlanmıştır. En batıdaki Paflagonya Bölgesi ise Bukellarion Theması'na bağlanmıştır. İlerleyen zamanlarda bu geniş themalar bölünerek daha küçük hale getirilmiştir. 10. yüzyıldan itibaren Pontus, Gabrades ailesi tarafından yönetilen Kaldya[20] ve Koloneia themalarına bölünmüştür. 8. yüzyıldan, Selçuklu'nun 1070 ve 1080 yılları arasındaki Anadolu akınlarına kadar bölgede bir refah çağı yaşanmıştır. I. Aleksios tarafından bölgede düzenin tekrar sağlanmasının ardından bölge, Trabzonlu Gavras ailesi gibi, özerk hükümdarlarca yönetilmiştir.

Trabzon Kalesi

Bölgede kurulan kıyı kaleleri ağı sayesinde 11. ve 15. yüzyıllar arasında askeri anlamda korunmayı başarmıştır.[21]

Trabzon İmparatorluğu

Dördüncü Haçlı Seferi sırasında 1204 yılında Konstantinopolis'in kaybedilmesinden sonra, Komnenos hanedanlığının yönetiminde Trabzon İmparatorluğu kurularak Pontus'a hakim oldu. Trabzon İmparatorluğu, bölgenin jeopolitik olarak izole olması ve diplomatik mücadelelerle; kimi zaman Gürcü kimi zaman Türk hükümdarlarına bağlanarak, Konstantinopolis'in fethinden sonra 1461 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilene kadar hakimiyetini sürdürdü. Trabzon İmparatorluğu, Komnenos Hanedanlığı döneminde bir kültür merkezi olmuştur.[22]

Yabancı Kaynaklarda 1914 Nüfus Sayımı İstatistiği(Bölgelerdeki Rum nüfusunun dağılımı mavi renkle gösterilmektedir.)

Osmanlı Vilayeti Dönemi

Trabzon'un Fethi ile başlayan Osmanlı hakimiyetinde, 17. yüzyıldan itibaren Pontus Rumları Müslüman olmaya başlamıştır. 1920'li yıllara kadar, nüfusun %25'ini oluşturan Hristiyan Rum topluluğu bu bölgede (Trabzon'dan Kars'a kadar), 1990'lı yıllara kadar da Gürcistan ve Ermenistan bölgelerinde kültürlerini ve dillerini koruyarak varlıklarını sürdürmüşlerdir.[23] Kromli adı verilen sayıları 12.000 ile 15.000 arasında değiştiği ve Krom, İmera, Lividya, Pırdi, Alitinos, Mohora ve Ligosti köylerinde yaşadığı tahmin edilen bir gizli Hristiyan Rum topluluğu tespit edilmiştir.[24] Of vadisinde İslamlaşmış Rumların çoğu, Antik Grekçe karakteristiği ile ana dilleri Ofitik lehçesini konuşmaktadırlar.

Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti delegasyonunun 1919 Paris Barış Konferansına sunduğu "Birleşik Ermenistan" haritasında Pontus bölgesi de içindedir.

Pontus Cumhuriyeti

Pontus Cumhuriyeti (Yunanca: Δημοκρατία του Πόντου, Dimoktratiya Tu Pontu), Karadeniz'in güney kıyısında kurulması önerilmiş bir Pontus Rum devletidir. Kapsadığı toprakların günümüz Türkiye'sinin Karadeniz Bölgesi'ni barındırması düşünülmekteydi. Bu devletin kurulması 1919'daki Paris Barış Konferansı'nda önerilmiş fakat Elefteryos Venizelos bölgedeki Ermenilerle Wilson Prensipleri açısından çatışmaya düşmemek ve bölgenin istikrarsızlığı nedeniyle çekincesini belirtmiştir. Devletin varlığı söz konusu olmamış ve bölgedeki Pontus Rumları kırıma uğramıştır. 1922 yılından sonra da "nüfus mübadelesi" adıyla Yunan devleti ile karşılıklı devlet meselesi olarak kabul edilmiştir.

Günümüz

Bu bölgeyi de kapsayan ve 22 ilden oluşan Karadeniz Bölgesi, Türkiye'nin coğrafi bölgelerinden birisidir.

Din

Yeni Ahit'te tekrarla belirtildiği üzere, Pontus yerlileri ilk Hristiyan topluluklarından biridir. Elçilerin İşleri 2:9'da Hamsin Yortusu'nda bu toplulukların Kudüs'te bulunduğundan bahseder.[25] Elçilerin İşleri 18:2'de Korint'te, Pontuslu Yahudi bir çadırcı olan ve karısı Priskilla ile bir çadırda yaşayan Akuila'dan ve Hristiyan oluşlarından bahseder.[26] 1. Petrus 1:1'de Havari Petrus, mektubunda Pontuslulardan "seçilmişler" olarak bahsetmektedir.[27]

Birinci İznik Konsili döneminde, Trabzon'un kendi piskoposu bulunmaktaydı. Trabzon Piskoposu, Poti Metropoliti'ne tabiydi. 9. yüzyılda Trabzon, Lazika'nın Metropolitliği konumuna geldi.[9]

Tanınmış Pontuslular

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ πόντος 4 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Henry George Liddell, Robert Scott, A Greek-English Lexicon, on Perseus.
  2. ^ Εὔξεινος 4 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., William J. Slater, Lexicon to Pindar, on Perseus.
  3. ^ Roger Matthews (December 2004). "Landscapes of Terror and Control: Imperial Impacts in Paphlagonia". Near Eastern Archaeology. 67 (4): 200–211.
  4. ^ Records of Tiglath-Pileser I apud RD Barnett (1975). "30". The Cambridge Ancient History. ss. 417f. , 420.
  5. ^ So the 1877 translation of "Sargon's Great Inscription in the Palace of Khorsabad", http://www.shsu.edu/~his_ncp/Sargon.html 19 Haziran 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  6. ^ "Meyer, Geschichte d. Königr. Pontos (Leipzig: 1879)". 2 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2020. 
  7. ^ Hewsen, Robert H. (2009). "Armenians on the Black Sea: The Province of Trebizond". In Richard G. Hovannisian (ed.). Armenian Pontus: The Trebizond-Black Sea Communities. Costa Mesa, CA: Mazda Publishers, Inc. pp. 40 f. ISBN 1-56859-155-1.
  8. ^ a b c d e Hewsen, 43.
  9. ^ a b Hewsen, 46.
  10. ^ Kristensen, Anne Katrine Gade (1988). Who were the Cimmerians, and where did they come from?: Sargon II, and the Cimmerians, and Rusa I. Copenhagen Denmark: The Royal Danish Academy of Science and Letters.
  11. ^ Hewsen, 39 f.
  12. ^ Hewsen, 39.
  13. ^ Hewsen, 40.
  14. ^ Herodotus 3.90-94.
  15. ^ Strabo 11.8.4 C512; 12.3.37 C559.
  16. ^ electricpulp.com. "PONTUS – Encyclopaedia Iranica". www.iranicaonline.org.
  17. ^ a b c d e f  Bu madde artık kamu malı olan bir yayından alınan metni içeriyor: Anderson, John George Clark (1911). "Pontus". Chisholm, Hugh (Ed.). Encyclopædia Britannica. 22 (11. bas.). Cambridge University Press. ss. 70–71. 
  18. ^ Hewsen, 41 f.
  19. ^ a b c Hewsen, 42.
  20. ^ a b Hewsen, 47.
  21. ^ Robert W. Edwards, “The Garrison Forts of the Pontos: A Case for the Diffusion of the Armenian Paradigm,” Revue des Études Arméniennes 19, 1985, pp.181-284, pls.1-51b.
  22. ^ Hewsen, 48 f.
  23. ^ Pentzopoulos, Dimitri (2002). The Balkan exchange of minorities and its impact on Greece. C. Hurst & Co. Publishers. ss. 29-30. ISBN 978-1-85065-702-6. 11 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2020. 
  24. ^ Hewsen, 54.
  25. ^ "İncil: act 2". incil.info. 25 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2021. 
  26. ^ "İncil: act 18". incil.info. 25 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2021. 
  27. ^ "İncil: pe1 1". incil.info. 25 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2021. 

Dış bağlantılar


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Anadolu</span> Türkiye topraklarının büyük bölümünü oluşturan Batı Asya yarımadası

Anadolu, Anadolu Yarımadası veya coğrafi olarak Asya Kıtası'nın tüm özelliklerini içerdiğinden Küçük Asya, Asya kıtasının en batısında Karadeniz, Akdeniz ve Ege denizi arasında kalan yaklaşık 755.000 km²'lik bir alanı kaplayan dağlık bir yarımadadır.

<span class="mw-page-title-main">Pontus Rumcası</span> Helencenin bir lehçesi

Pontus Rumcası, 1923 Türkiye-Yunanistan nüfus mübâdelesine değin Kandıra ile Batum arasında yaşayan Rumlar tarafından konuşulmuş, günümüzde Anadolu'da sadece Trabzon'a ve Rize'nin İkizdere ilçesine bağlı bazı köylerin yanı sıra, Yunanistan'a gönderilen Ortodoks Hristiyan mübâdillerin yaşadığı kentlerde konuşulmaya devam edilen Rumcanın bir lehçesidir. Pontus Rumcası, Pontiaka ve Karadeniz Rumcası adlarıyla da bilinmektedir. Osmanlı dönemi ve sonrasında Karadenizli Rumların göç ettiği Gürcistan, Kırım ve Stalin döneminde sürüldükleri Rusya ile Kazakistan'da Hristiyan Pontuslular tarafından hâlen konuşulmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Trabzon İmparatorluğu</span> Orta Çağda Karadenizde kurulmuş Bizans Yunan devleti

Trabzon İmparatorluğu ya da Tzaniti (Lazistan) Krallığı, Orta Çağ'da Doğu Karadeniz'de kurulmuş yerel krallık. Dördüncü Haçlı Seferi sırasında Bizans İmparatorluğu'nun yıkılmasından kısa bir süre önce bağımsızlığını ilan etmiş ve 257 yıl boyunca "Roma İmparatoru" olarak Karadeniz kıyılarına hükmetmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Lazika</span>

Lazika ya da Egrisi, ayrıca Laz İmparatorluğu olarak da bilinir, Karadeniz'in güneydoğu kıyısında tarihsel bölge. Latince'de 'Lazika'; "Lazların ülkesi" anlamına gelmektedir. Aynı dönem devleti Perslerin resmi literatüründe ise "Lazistan" olarak yer almıştır. Bugün Türkiye, Rusya ve Gürcistan sınırları içinde yer alır. Bu bölgeden “Lazika” adıyla ilk kez 7. yüzyılda yazarı bilinmeyen, Ermenice "Coğrafya” adlı kitapta bahsedilmiştir. Lazika Krallığı'nın sınırları 4. yüzyılın ikinci yarısında batıda Trabzon kuzeyde Kafkas Sıradağları ve doğuda Lihi Dağları'na kadar uzanıyordu.

<span class="mw-page-title-main">VI. Mithridatis</span>

VI. Mithridatis veya Mithridatis Eupator veya Büyük Mithridatis, Pontus kralı olarak Anadolu'da MÖ 120 - MÖ 63 yıllarında hüküm sürdü.

<span class="mw-page-title-main">Lazlar</span> Etnik grup

Lazlar (Lazca: Lazepe, Lazi Güney Kafkas dillerinden Lazca konuşan ve Türkiye ve Gürcistan'ın Karadeniz kıyısındaki bölgelerinde yaşayan bir etnik gruptur.

Helenistik Dönem, Büyük İskender'in istilalarıyla başlayan, Antik Dünya'da Grek etkisinin doruğa ulaştığı dönemdir. Dönem, Klasik Grek Dönemini izlemiştir ve Helenistik Dönem'in ardından, Klasik Grek egemenliğindeki bölge Roma Cumhuriyeti hakimiyetine geçmiştir. Bu dönemde dahi Klasik Grek kültürü hâlen Roma hakimiyetine sızmıştır. Öyle ki Latincenin yanı sıra Grekçe konuşulmaya ve yazılmaya devam edildi. Helenistik Dönem bazen, Klasik Grek Uygarlığı'nın gerileme ve çöküş dönemi olarak görülmektedir. Bir başka açıdan da Klasik Grek Uygarlığı ile Roma Uygarlığı arasında bir geçiş dönemi olarak görülür. Dönemin başlangıcı çoğu kez Büyük İskender'in ölüm tarihi olan MÖ 323 olarak alınır. Dönemin sonu ise Yunanistan Yarımadası'nın Roma Cumhuriyeti tarafından işgal edildiği MÖ 146 olarak kabul edilir. Bazı tarihçiler ise Büyük İskender'in imparatorluğu'ndan kalan son devlet olan Ptolemaios Hanedanlığı'nın Aktium Savaşı'nda yenilgiye uğrayıp yıkıldığı tarih olan MÖ 31-30 tarihini Dönem'in sonu olarak kabul ederler.

<span class="mw-page-title-main">Paflagonya</span> Anadolunun Orta Karadeniz kıyılarında yer alan tarihî-coğrafî bölge.

Paflagonya, Anadolu'nun, Karadeniz'in kıyısında, Pontus ve Bitinya arasında kalan eski bir bölgedir.

<span class="mw-page-title-main">Selefkî İmparatorluğu</span> Antik Helen devleti

Seleukos İmparatorluğu, Türkçe kullanımlar ile Selefkos veya Selevkos, İskender'in ölümünden sonra Makedonya İmparatorluğu'nun parçalanmasıyla İskender'in generallerinden I. Seleukos tarafından kurulan Helenistik imparatorluk. Başkentleri önce Seleukia, sonraları ise Antakya'ydı. Doğu Akdeniz'de, Irak'ta, İran'da, Türkmenistan'da, Pamir'de ve Hindistan'ın batısında bulunan topraklarda egemenliklerini sürdürmüşlerdir. Toprakları Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilinceye kadar Doğu Akdeniz'in hâkimiydiler. Seleukosların geniş toprakları 25 civarında eyalete bölünmüştü. “Strategos” veya “satrap” unvanlı valilerce yönetilen bu eyaletler Pers zamanındaki satraplıklardan daha küçüktü.

<span class="mw-page-title-main">Pontus Krallığı</span> Devlet

Pontus Krallığı ya da Pontus İmparatorluğu, Karadeniz'in güney kıyısında kurulan Helenistik Dönem devletlerinden biridir. Krallık önceleri Pontus Kapadokyası, sonra yalnız Pontus olarak adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Pontus Cumhuriyeti</span>

Pontus Cumhuriyeti, Karadeniz'in güney sahilinde kurulması önerilmiş bir Pontus Rum devletiydi. Ülke topraklarının Kuzey-doğu Anadolu'da yer alan tarihi Pontus Bölgesi ve günümüz Türkiye'sinin Karadeniz Bölgesi'nin bir kısmını da kapsaması düşünülmüştür. Bu önerilen ülke, 1919 Paris Barış Konferansı'nda tartışılmış fakat Eleftherios Venizelos yönetimindeki Yunan hükûmeti, böyle bir devletin güvence altında olamayacağından çekinmiştir. Böylece, daha geniş çapta önerilmiş bir ülke olan Wilson Ermenistanı'na dahil edilmiştir. En nihayetinde, iki ülke de var olamamıştır. Pontus Rum nüfusu katliama uğrayarak 1922'den sonra Türkiye'den sürgün edilmiş ve Sovyetler Birliği ya da Yunanistan'ın Makedonya bölgesine yerleştirilmiştir. Bu olaylar zinciri daha sonra 1923 yılında Yunanistan ile Türkiye arasında gerçekleşmiş olan nüfus mübadelesinin bir parçası olarak tanınacaktır. Günümüzde Yunan politik çevreleri, mübadeleyi Rum Kırımı'ndan ayrıştırılamaz olarak görmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kolhis</span> Antik Çağdaki bir krallık ve tarihsel bölge

Kolhis ya da Kolhis Krallığı, Karadeniz'in doğu kıyılarında, bugünkü Gürcistan'ın batısında kurulmuş Antik Çağ krallığıdır.

Ariobarzanes, Pontus Krallığı krallarından ikincisidir ve babası Pontus kralı I. Mithridatis öldüğünde tahta çıkmıştır. MÖ 250 ile MÖ 240 arasında kesin olarak bilinmeyen bir tarihte öldü.

Pontus Krallığı Klasik Yunan dönemini takip eden Helenistik dönemde Anadolu'da kurulan hükümdarlıklarından biridir. Bu krallık Anadolu'nun birçok yörelerini zaman zaman elinde bulundurmakla beraber en önemli merkezi Doğu Karadeniz bölgesinde idi.

Pontus veya Pontos kelimesi şu anlamlara gelebilir:

<span class="mw-page-title-main">Pontus Rumları</span> Geleneksel olarak Pontus bölgesinde, Karadeniz kıyılarında ve Kuzeydoğu Anadolunun Pontus dağlarında yaşayan etnik Yunan grubu

Pontus Rumları veya Karadeniz Rumları, geleneksel olarak Pontus bölgesinde, Karadeniz'in kıyısında Pontus Alpleri'nde yaşayan etnik Rum grubudur. Daha sonraları 1461'de Osmanlı İmparatorluğu'nun Trabzon İmparatorluğu'nu fethetmesi ve 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sonucu pek çok Pontuslu Rum Güney Kafkasya'daki Gürcistan'a ve Rus İmparatorluğu'nun Kars Oblastı'na göç etti. Güney Rusya, Ukrayna ve Kırım'dakiler Kuzey Pontus Rumu olarak adlandırılır. Gürcistan, kuzeydoğu Anadolu ve eski Rus bölgesi Güney Kafkasya'dakiler, çağdaş Yunan akademik çevrelerinde sıklıkla Doğu Pontus Rumu ya da Kafkasyalı Rumlar olarak anılır, ama aynı zamanda bu tabirler Rum asıllı olup Türkçe konuşan Urumları da içerir. Pontus Rumları, Çağdaş Yunancadan farklı bir evrim geçirmiş Pontus Rumcasını konuşurlar. Pontus Rumları, Pontus, Gürcistan ve Doğu Anadolu bölgelerinde en az MÖ 700'den 1922'ye kadar sürekli bir mevcudiyete sahiptiler. 1915'ten 1922'ye kadar Pontus Rumlarının bir kısmı Rum Kırımı'nda öldürülmüşlerdir, geri kalanların da büyük bir kısmı ise 1923'te, Yunanistan ile Türkiye arasında Lozan Antlaşması tarafından tanımlanan nüfus değişimi kapsamında Türkiye'den Yunanistan'a gönderilmişlerdir. Daha sonra Pontus Rumları, Yunanistan'da Nea Trapezounda gibi kasabalar kurmuşlardır. Günümüzde Trabzon'un doğusunda Pontus Rumcasını konuşmaya devam eden Müslüman Rumlar bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mithridatis Savaşları</span>

Mithridatis Savaşları, MÖ 88 ve MÖ 63 yılları arasında Roma'nın Pontus Krallığı ve müttefiklerine saldırdığı üç savaştan oluşmaktadır. Savaş, ismini Roma'nın Asya eyaletini Pontus Krallığı'na dahil eden ve yerli Roma halkına katliamlar yapan Pontus Kralı VI. Mithridates'ten almıştır. Roma birlikleri bölgeyi kurtarmak için gönderildiklerinde, Mitridatis tarafından Yunanistan'da organize edilen ve desteklenen bir ayaklanma ile karşı karşıya kaldılar. Mithridatis Roma'ya karşı isyanlar organize etti ve Roma'daki iç savaşlarda populares partisine karşı optimates partisinin magistratuslarının savunuculuğunu yaptı. Yine de, ilk savaş Lucius Sulla ve Mithridatis tarafından imzalanan Dardanos Antlaşması ile sona erdi. Roma zaferiyle sonuçlanan ilk savaştan sonra Yunanistan Roma egemenliğine girdi. Ayrıca Pontus'un Anadolu'daki savaş öncesi durumu muhafaza etmesi kararlaştırıldı.

<span class="mw-page-title-main">Bosporos Krallığı</span> Antik Yunan devleti

Bosporos Krallığı, ayrıca Kimmer Bosporos olarak da bilinir, bugünkü Ukrayna'nın güneyindeki Kerç Boğazı üzerinde kurulmuş Antik Yunan-İskit devleti. İlk kez Yunan yazarı Diodorus'un sözünü ettiği krallık MÖ 438'e doğru kuruldu. Gücünün doruğuna MÖ 4. yüzyılda ulaştı. En önemli kenti Pantikapaion İÖ 480-438 arasında Arkhainaks, İÖ 438-110 arasında da Spartokos hanedanları tarafından yönetildi. Bu iki hanedan, Pantikapaion'a Nymphaion'u ve bölgede İÖ 7-6. yüzyıllarda kurulmuş öteki Yunan kolonileri de kattılar. İÖ 5. yüzyılın ikinci yarısından sonra Bosporos kentlerinde Atina etkisi güçlendi. Atinalılar İÖ 404'e değin yerel ticareti denetim altında tutuyorlardı, İÖ 4. yüzyıl boyunca da Bosporos'un baş müşterisi oldular. Karadeniz'de korsanlığı önleyen Spartokosların hububat, balık ve köle ticaretini başarıyla yönetmesi sayesinde Bosporos zenginleşti. Bosporos Krallığı'nda yönetim ve maliye alanında çöküş İÖ 3. yüzyıl ortalarında başladı. İÖ 115'e doğru İskitler'e karşı koyamayan hükümdar Parisades, Pontus Kralı VI. Mithridatis'i yardıma çağırdı ve ülkesini ona bıraktı. İÖ 110'dan sonra Pontus kralları bölgenin denetimini ele geçirdiler. Mithridatis'in öldürülmesinden sonra, Pompeius onun oğlu olan Pharkanes'i Bosporos Kralı ilan etti. Böylece MS 1. yüzyılda kurulan bu yeni hanedan Roma İmparatorluğu'nun koruması altında 300 yıl hüküm sürdü. MS 342'den sonra ülke, Got ve Hun akınlarında toprakların bir bölümü elden gitti. I. Justinianos döneminde krallığın geri kalan bölümü Bizans'ın denetimine girdi.

<span class="mw-page-title-main">Kapadokya (eyalet)</span>

Cappadocia (Kapadokya) eyaleti, başkenti Caesarea'da bulunan, Anadolu'da bir Roma İmparatorluğu eyaletiydi.

Moaperne, MÖ 2.-1. yüzyıllarda yaşamış Kolhis yöneticisidir. Pontus Kralı VI. Mithridatis tarafından tahta çıkarıldı. Görünüşe göre sürgün Mitridate ile birlikte önce Sohum'da bulundu daha sonra ona Bosporos Krallığı'na kadar eşlik etti. Moaperne'den sonra yerine Mitridate tarafından Oltake, Kolhis tahtına çıkarıldı.