Ateroskleroz, atardamarları (arterleri) etkileyen bir hastalıktır. Yaygın olarak "damar sertleşmesi" olarak adlandırılan arteriosklerozun bir türüdür. Orta boy ve büyük arterlerde görülen "aterom" veya "plak" olarak adlandırılan yapısal bozukluklardan (lezyonlardan) oluşur. Aterom, hangi safhada olduğuna bağlı olarak çeşitli yapılar barındırabilir:
Cerrahi, ilaçla ya da başka tedavi yöntemleriyle iyileştirilemeyen hastalıkların, yaralanmaların, vücuttaki yapı bozukluklarının ameliyatla onarılmasına ya da hastalıklı organı kesip çıkararak iyileştirilmesine dayanır. Tıbbın en eski dallarından biridir. Cerrahide bilgi ve becerinin bir arada bulunmasından dolayı hem bilim hem sanat olarak kabul edilir. Genellikle lokal anestezi veya genel anestezi altında uygulanmaktadır. Ameliyatı alan kişi tipik olarak bir kişidir, ancak aynı zamanda insan olmayan bir hayvan da olabilir.
Atardamar veya diğer adıyla arter, kalpten vücuda kan taşıyan damarlardandır. Pulmoner arter ve umblikal arterler dışında oksijenlenmiş kanı taşırlar.
Dolaşım sistemi veya kardiyovasküler sistem maddelerin vücuttaki dolaşımını sağlayan organ sistemidir.
Omurilik soğanı veya medulla oblongata, ya da basitçe medulla beyin sapının ayrılmaz bir parçasıdır. Beyin sapının alt segmenti olarak konumlanmış olup, beyinciğin önünde ve biraz altında yer alır. Koni şeklindeki bu nöron kümesi, çeşitli otonom (istemsiz) bedensel işlevler için çok önemlidir. Bunlar kusma, hapşırma ve daha fazlası gibi refleks eylemleri içerir.
Kafa veya baş, anatomide hayvan ve insanların en rostral bölümünde bulunan, genellikle beyin, göz, kafatası, kulak, burun ve ağızı içeren kısımdır.
Boyun, anatomik olarak kafa ve gövde arasında yer alarak bağlantı görevi gören vücut kısmı.
Ön kol Anatomik olarak dirsek ve bilek arasında kalan kısımdır.
İnsan beyni, insan sinir sisteminin merkezi organıdır ve omurilikle birlikte merkezi sinir sistemini oluşturur.
İskemi (ischemia) yerel kanlanma eksikliğidir.
Willis poligonu veya çemberi, beyin ve çevresindeki dokulara kan sağlayan bir anastomoz. İngiliz hekim Thomas Willis'e (1621-1675) atfen isimlendirilmiştir.
İnfarkt, dolaşım yetmezliğine bağlı yerel iskemik doku nekrozudur; bu olguya infarksiyon (infarction) nitelemsi yapılır. Kısa sürede oluşan güçlü iskemilerin büyük bölümü infarktla sonuçlanır. Çoğu infarktlar arterlerin bir embolus ya da trombusla tıkanmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Vena tıkanmaları ve bunlara ilgili infarktlar seyrektir. İnfarktlar genellikle koagülasyon nekrozu, beyindekiler kollikuasyon nekrozu biçimindedir.
Vestibülokohlear sinir sekizinci kranial sinir olarak bilinir ve iç kulaktan aldığı işitme ve denge ile ilgili bilgileri beyine aktarır.
Vertebral arter boyunda bulunan önemli arterlerden biridir. Tipik olarak Vertebral arterin orijini Subklaviyan arterdir. Her iki damar boynun her iki yanında kafa tabanına doğru yükselirler. Kafa tabanında kafatası içerisine girerler ve beyin sapı önünde birleşerek baziler arter'i oluştururlar. Vertebrobaziler sistem olarak tarif edilen omurilik, beyin sapı, beyincik ve beyinin arka bölgesini besleyen temel yapılardan biridir.
Baziler arter (/ˈbæz.ɪ.lər/) beyni besleyen büyük atardamarlardan biridir. Baziler arteri oluşturan her iki vertebal arter ile birlikte bu yapılara vertebrobaziler sistem denir ve beyin sapı, beyincik ve beynin arka tarafının beslenmesini sağlarlar. Ön dolaşımı sağlayan Internal carotid arter ile birleşerek willis poligonunu oluştururlar.
Posterior komünikan arterler (PcomA) ya da arka iletici atardamarı beyin tabanında, iki taraflı olarak internal karotid arter ve Posterior serebral arter arasında bağlantı sağlayan bir arterdir. Willis poligonunun yapısına katılır. Beyin temel olarak internal karotid arter ve dallarının oluşturduğu ön dolaşım ve Posterior serebral arter ve dallarının oluşturduğu arka dolaşım sistemleriyle beslenir. PcomA ise bu iki sistemi birbirine bağlar. Herhangi bir şekilde bu sistemlerden birinde problem olduğu zaman beyin dolaşımının sürdürülmesi için diğer sistemden kollateral bağlantı sağlanmış olur.
Anterior serebral arter (ACA) ya da ön beyin atardamarı beynin frontal loblarının ve parietal lobunun ön üst orta kısmının ve her iki lobun dış korkelsinin orta hatta yakın bölümlerini besler. ACA Willis poligonunu oluşturan arterlerden biridir ve önde anterior komünikan arter ile her iki ACA bağlantı halindedir. ACA tıkanıklığına bağlı inme bu alanın beslediği alanlardaki fonklsiyonların kaybına bağlı tipik bulgular verir. Tıkanan ACA'nın karşı tarafında bacakta kuvetsizlik ve bilişsel fonksiyonlarda değişiklikler görünür.
Orta beyin atardamarı ya da diğer adıyla orta serebral arter (MCA) beynin dış yüzeyinde sylvian yarık içerinde seyrederek beynin dış yüzeyinin büyük kısmını besler. Bu arter internal karotid arterden çıkar. Direkt olarak Willis poligonunun yapısına katılmaz. Önce anterior serebral arter ve arkada posterior komünikan arter ile posterior serebral arter ile dolaylı bağlantı içerisindedir.
Serebral dolaşım kalpten pompalanan kanın beyin içerisindeki damar ağında dolaşımını ifade etmektedir. Bu dolaşım miktarı dakikada ortalama 750 ml'dir ve kardiyak çıkışın % 15'tir. Kalpten çıkan oksijenlenmiş kan, arterler ile beyne gelir, bu esnada glikoz ve diğer metabolitlerde beyne taşınır. Metabolizma ürünleri ve oksijeni azalmış kan ise venler ile toplanarak kalbin sağ kulakçığına getirilir. Beyne gelen kan miktarı bazı faktörler ile değişir ve bu değişimleri hızlı şekilde dengelemek için beynin otoregülasyon mekanizmaları vardır.
Anterior spinal arter' insan anatomisinde, omuriliğin ön kısmını besleyen arterdir. vertebral arterden iki taraflı olarak çıkar ve aşağı doğru orta hatta yaklaşarak ilerler. Foramen magnum düzeyinde spinal kordun önünde birleşerek te bir yapı haline gelir. Aşağı seviyelerde en büyük anastomozlarından biri Adamkiewics arteridir.