Hazar Gölü, diğer adıyla Gölcük Gölü, Türkiye'nin Elazığ ilinde yer alan, güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda uzanan tektonik bir göldür.
Keban Barajı, Elazığ ilinin Keban ilçesinde, Fırat üzerinde, 1965-1975 yılları arasında inşa edilmiş olan elektrik enerjisi üretimi amaçlı barajdır. Beton ağırlık ve kaya dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 16.679.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 210,00 m, normal su kotunda göl hacmi 31.000,00 hm³ normal su kotunda göl alanı 675,00 km²'dir. Barajın tamamlanmasıyla Türkiye'nin en büyük dördüncü gölü olan Keban Baraj Gölü oluşmuştur.
Sarıyar Barajı Nallıhan'nın Sarıyar mahallesinde olup, Sakarya Nehri üzerinde 1951-1956 yılları arasında inşa edilmiş hidroelektrik enerji üretimi amaçlı bir barajdır. Beton ağırlık tipi olan barajın gövde hacmi 568.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 90 m'dir. Normal su kotunda göl hacmi 1.900 hm3, normal su kotunda göl 83,83 km2'dir. 4 alternetör ile çalışan santral 160 MW gücündeki hidro-elektrik santralinden ise yılda 378 GWh saat elektrik enerjisi elde edilir. Türkiye'nin ilk büyük HES barajıdır. Türkiye'deki tek santral atölyesi'ne sahiptir. Türkiye baraj gölü sıralamasında 6'cı sırayı yer almaktadır. Baraj havzası, yeşil kuşak ağaçlandırma eylem planı çerçevesinde ağaçlandırılmaktadır.
Demirköprü Barajı, Manisa'da, Gediz Nehri üzerinde, sulama, taşkın kontrolü ve enerji üretimi amacıyla 1954 - 1960 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 4.300.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 74,00 m'dir. Normal su kotunda göl hacmi 1.320,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 47,66 km²'dir. 69 MW güç kapasitesindeki HES yılda 193 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamakta, baraj 99.220 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
Almus Barajı Tokat'ta, Yeşilırmak üzerinde, sulama, taşkın kontrolü ve enerji üretimi amaçlı olarak 1964 - 1966 yılları arasında inşa edilmiştir. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3.405.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 78,00 m'dir.
Kesikköprü Barajı, Ankara'nın Balâ ilçesinde, Kızılırmak üzerinde, sulama ve enerji üretimi amacı ile 1959 - 1966 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak ve kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 900.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 49,10 m'dir. Normal su kotunda göl hacmi 95,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 6,50 km²'dir. 11.860 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermekte, HES 76 MW'lik güç kapasitesi ile yılda 250 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamaktadır.
Gökçekaya Barajı, Eskişehir'de, Sakarya Nehri üzerinde, Sarıyar Barajı mansabında (çıkışı) hidroelektrik enerji üretimi amaçlı, 1967 - 1972 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Ataköy Barajı, Tokat'ta, Yeşilırmak üzerinde, hidroelektrik enerji üretimi amacı ile 1975-1977 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Oymapınar Barajı, Antalya'da, Manavgat Nehri üzerinde, elektrik enerjisi üretimi amacı ile 1977-1984 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Hidroelektrik santrali, barajda biriken su yer çekimi potansiyel enerjisi içermektedir. Su, belli bir yükseklikten düşerken, enerjinin dönüşümü prensibine göre Yerçekimi Potansiyel Enerjisi önce kinetik enerjiye daha sonra da türbin çarkına bağlı jeneratör motorunun dönmesi vasıtasıyla potansiyel elektrik enerjisine dönüşür. Buna da yenilenebilir enerji sınıfına giren hidroelektrik enerji santrali denir. Fizikten bilindiği gibi 1 kg'lık bir kütle, 1 m yükseklikten düştüğünde:
Baraj, eski zamanlardan beri insanlığın su ihtiyacını karşılamak ve tarımsal alanların sulanması amacıyla inşa edilen su yapılarıdır. Günümüzün modern barajları stratejik öneme sahiplerdir. Çünkü;
Hidroelektrik, hidrolik güç'den üretilen elektriktir. Hidroelektrik, 2020 yılında neredeyse 4500 TWh olan dünya elektriğinin altıda birini sağlıyor. Bu, diğer tüm yenilenebilir kaynakların toplamından ve ayrıca nükleer enerjiden daha fazladır.
Karkamış Barajı ve Hidroelektrik Santrali, Fırat üzerinde, Suriye-Türkiye sınırına 4,5 km mesafede yer alan, beton ağırlık ve toprak dolgu tipinde bir barajdır. Güneydoğu Anadolu Projesi'nin bir bölümünü teşkil eden baraj, sınır Fırat Projesi'nin ikinci ünitesidir. Türkiye'de nehir santrali tanımıyla gerçekleştirilen ilk uygulamadır.
Elektrik santralı, elektrik üretecek bir fabrikayı meydana getiren tesislerin tümü.
Enerji depolama işlemi bir cihaz veya depolama ortamı içerisinde enerjinin kimyasal, elektriksel veya ısıl gibi farklı formlarda saklanmasıdır. Isıl enerji depolama enerjinin sürekliliğini sağlamak amacıyla sıcak su temininde, soğutma sistemlerinde ve güç üretim tesislerinde kullanılmaktadır. Isıl enerji depolama yöntemleri üçe ayrılmaktadır; termokimyasal, duyulur ısı ve gizli ısı. Duyulur ısıl enerji depolama, depolama ortamının sıcaklığının değiştirilmesiyle sağlanmaktadır. Duyulur ısıl enerji depolamaya verilebilecek en basit örnek bir tank içerisinde ısınan sıcak suyun gece kullanılmasıdır. Tank içerisinde depolanacak toplam ısı enerjisi aşağıdaki eşitlik yardımıyla hesaplanabilir,
Akköprü Barajı, Muğla'da, Dalaman Çayı üzerinde, sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla yapımına 1995 yılında başlanan ve Mart 2011 tarihinde su tutulmaya başlanan, Türkiye'nin 6. büyük barajıdır.
Elektrik santralinin net kapasite faktörü (KF), santralin belli bir periyotta ürettiği toplam enerjinin tam kapasitede üretebileceği enerjiye bölümüdür. Kapasite faktörü kullanılan yakıt türüne ve santralin tasarımına bağlı olarak aşırı derecede değişir. Kapasite faktörü, uygunluk faktörü veya verimlilik ile karıştırılmamalıdır.
Eşen-1 Barajı ve Hidroelektrik_Santralı (HES), Muğla ilinin Fethiye ilçesinde ilçe merkezine 58 km uzaklıkta Yayla Ceylan mahallesi sınırları içerisinde Eşen Çayı üzerinde kurulmuştur. Göltaş Enerji Şirketi tarafından Göltaş şirketinin özkaynakları ile ve 29.01.2010 tarihinde imzalanan sözleşme ile Akbank'tan temin edilen 40.000.000 EUR finansman ile projenin yapımına Temmuz 2009 yılında başlanmış Mart 2011 yılında baraj ve hidroelektrik santral işletmeye alınmıştır.
Elektrik üretimi, elektrik ve diğer kaynaklardan birincil enerji üretme sürecidir. Elektrik üretiminin temel ilkeleri İngiliz bilim insanı Michael Faraday tarafından 1820'lerde ve 1830'ların başında keşfedildi. Onun temel yöntemi bugün hâlâ kullanılmaktadır: Elektrik, bakır gibi iletken bir telin manyetik bir alan içinde hareket ettirilmesi ile üretilir. Elektrik jeneratörü, bir mıknatıs içinde dönen sarılı iletken tellerin bulunduğu ve bu tellerin mıknatıs içinde dönmesiyle elektrik akımı üreten bir makinedir. Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstride gereksinim duyduğumuz büyük miktardaki elektrik enerjisini elde etmek için, elektrik jeneratörlerini döndürecek büyük güç santrallarına ihtiyaç duyarız. Çoğu güç santrali, jeneratörü döndürmek için ısı üretiminde bulunurlar. Fosil yakıtlı santrallar ısı üretimi için doğal gaz, kömür ve petrol yakarlar. Nükleer santrallar da uranyum yakıtını parçalayarak ısı üretirler. Ancak bütün bu değişik tip santrallar ürettikleri ısıyı, suyu buhar haline dönüştürmek için kullanırlar. Oluşan buhar ise elektrik jeneratörüne bağlı olan türbine verilir. Su buharı, türbin şaftı üzerinde bulunan binlerce kanatçık üzerinden geçerken daha önce üretilen ısıdan almış olduğu enerjiyi kullanarak, türbin şaftını döndürür. İşte bu dönme, jeneratörün elektrik üretmek için gereksinim duyduğu mekanik harekettir. Jeneratörde oluşan elektrik ise iletim hatları denilen iletken teller ile kullanılacağı yere gönderilir. Türbinden çıkan, enerjisi diğer bir deyişle basınç ve sıcaklığı azalmış buhar ise yoğunlaştırıcı (kondenser) denilen bölümde soğutulup su haline dönüştürüldükten sonra, tekrar kullanılmak üzere santralın ısı üretilen bölümüne geri gönderilir. Yoğunlaştırıcıda soğutma işini sağlayabilmek için deniz, göl veya ırmaklarda bulunan su kullanılır. Su kaynaklarından uzak bölgelerde ise santralın hemen yanında bulunan ve uzaktan bakıldığı zaman geniş dev bacalara benzeyen soğutma kuleleri kullanılır. Bu kulelerin üzerinde görülen beyaz duman ise su buharıdır.
Regülatör, akarsuyun yönlendirilmesi veya kısmen yükseltilmesinde kullanılan, su akışını düzenleyici beton duvar. Nehir tipi barajlarda suyun yükselip yönlendirilmesinde kullanılır. Sel sularının kontrolünde, suların kanallara yönlendirilmesinde kullanılan kontrol yapısına da regülatör denilir. Dışa akışı olan göllerin, su miktarını kontrol amacıyla çıkışlarına yapılan beton duvara da regülatör denir.