
Amerikyum. Periyodik tablonun aktinitler dizisinde yer alan ve yapay olarak elde edilen kimyasal bir element.

Röntgenyum,eski adıyla Unununyum - Uuu, 1994 yılında keşfedilen yapay bir elementtir. Atom numarası 111, bağıl atom kütlesi bilinen en uzun ömürlü izotopu için 280'dir ve Periyodik tabloda Rg simgesi ile gösterilir. Geçiş metalleri sınıfına girer, fiziksel özellikleri bilinmemektedir. Periyodik cetvelde 7.periyotta, 1B grubunda ve d bloğunda bulunan bir süper ağır geçiş elementidir.

Galyum, kimyasal sembolü Ga, atom numarası 31 olan kimyasal elementtir. Oda sıcaklığında katı halde bulunur, yine oda sıcaklığında insan ile temasında erir. Boksit ve çinkonun saflaştırılması sırasında alüminyumla beraber elde edilir. En çok kullanılan bileşikleri galyum nitrit ve galyum arseniktir. Yarı iletkenlerin yapımında ve kızılötesi alıcılarında kullanılır.

İzotoplar, periyodik tabloda aynı atom numarasına ve konuma sahip olan ve farklı nötron sayıları nedeniyle nükleon sayıları bakımından farklılık gösteren iki veya daha fazla atom türüdür. Belirli bir elementin tüm izotopları neredeyse aynı kimyasal özelliklere sahipken, farklı atomik kütlelere ve fiziksel özelliklere sahiptirler. İzotop terimi, "aynı yer" anlamına gelen Yunan kökenli isos ve topos 'den oluşur; isimin anlamı ise, tek bir elementin farklı izotoplarının periyodik tabloda aynı pozisyonda yer alması anlamına gelir. Margaret Todd tarafından 1913 yılında Frederick Soddy'ye öneri olarak sunulmuştur.

Frederick Soddy, İngiliz kimyacı. 1921 Nobel Kimya Ödülü sahibi. Ernest Rutherford ile birlikte yaptığı ortak çalışmayla radyoaktif bozunma kanunlarını keşfetmiştir. Ayrıca izotop kavramını ortaya atmıştır.

Fransiyum, sembolü Fr ve atom numarası 87 olan kimyasal element. Bilinen elementler içinde en az elektronegatifliğe sahip olan ve astatinden sonra doğada en az bulunan elementtir. Astatin, radyum ve radona bozunan fransiyumun radyoaktivitesi son derece yüksektir. Bir alkali metal olarak bir tane değerlik elektronuna sahiptir.
Hassiyum, simgesi Hs ve atom numarası 108 olan, 8B grubundan yapay bir kimyasal element. Radyoaktif bir element olan hassiyumun oda sıcaklığında katı olduğu ve elementin renginin gümüşi gri renkte olduğu tahmin edilmektedir. 1984 yılında Peter Armbruster ve Gottfried Munzenber tarafından sentezlenmiş element adını Almanya'nın Hessen eyaletinden alır.
Astatin; simgesi At, atom numarası 85 olan radyoaktif bir elementtir. Yalnızca bazı ağır elementlerin bozunma ürünü olarak meydana gelir ve Dünya'nın yerkabuğunda doğal yollarla oluşan elementlerin en nadir olanıdır. En kararlı izotopu, 8,1 saatlik yarı ömre sahip astatin-210'dur. Kendi radyoaktivitesinin ürettiği ısı ile anında buharlaşmasından ötürü elementin saf bir örneği elde edilememiştir.
Neodimyum, sembolü Nd ve atom numarası 60 olan kimyasal bir elementtir. Lantanit serisinin dördüncü üyesidir ve nadir toprak metallerinden biri olarak kabul edilir. Havada ve nemde hızla kararan sert, hafif dövülebilir, gümüşi bir metaldir. Hızla oksitlenir ve +2, +3 ve +4 pembe, mor/mavi ve sarı bileşikler üretir. Elementlerin en karmaşık spektrumlarından birine sahip olduğu kabul edilir. Neodimyum, 1885 yılında praseodimyumu da keşfeden Avusturyalı kimyager Carl Auer von Welsbach tarafından keşfedildi. Monazit ve bastnäsite minerallerinde önemli miktarlarda bulunur. Neodimyum, doğal olarak metalik formda veya diğer lantanitlerle karışmamış olarak bulunmaz ve genel kullanım için rafine edilir. Neodimyum kobalt, nikel veya bakır kadar yaygındır ve Dünya'nın kabuğunda yaygın olarak dağılmıştır. Diğer birçok nadir toprak metalinde olduğu gibi, dünyadaki ticari neodimyumun çoğu Çin'de çıkarılmaktadır.
Polonyum, simgesi Po, atom numarası 84, kütle numarası 209 olan, ilk radyoaktif kimyasal elementtir. Marie Curie ve Pierre Curie'nin 1898'de bulduğu polonyum, uranyumdan 400 kat daha radyoaktif ve en tehlikeli radyasyon türü olan alfa radyoaktivite saçmaktadır. Pekblend cevherinin ayrıştırılmasıyla ortaya çıkmıştır. Sanayide kullanılan ve sigarada bulunan polonyum, böbrek, karaciğer ve dalakta onarılamaz zarar yaratır. Çürümesi hâlinde büyük enerji ortaya çıkar. Bir gram polonyum, 140 watt ısı enerjisi üretir. İnsan vücudunda çok az miktarda olan polonyum-210, parçacık hızlandırıcı veya nükleer reaktörden elde edilebilir. İsmi, Marie Curie'nin vatanı olan Polonya'dan gelmektedir.

Aktinyum, simgesi Ac ve atom numarası 89 olan kimyasal bir elementtir. İlk olarak 1899'da Fransız kimyager André-Louis Debierne tarafından izole edilmiştir.

Alfa parçacığı (alfa, Yunan alfabesindeki ilk harf ile gösterilir, α) parçacık ışınları arasında yüksek derecede iyonlaştırıcı bir ışın formudur. İki proton ve iki nötronun helyum çekirdeğindekine benzer bağları sebebiyle He2+ olarak da gösterilir. Alfa parçacığının kütlesi 6.644656×10−27 kg olup, 3.72738 GeV enerjiye denktir.

Oganesson; simgesi Og, atom numarası 118 olan yapay bir elementtir. Periyodik tablonun p bloğunda yer alır ve 7. periyodun son elementidir. Soy gazlar olarak adlandırılan 18. grupta yer alsa da, bu gruptaki tek yapay elementtir ve diğer soy gazların aksine reaktif olduğu tahmin edilir. Keşfedilen elementler içinde en büyük atom numarasına ve atom kütlesine sahip olanıdır. Radyoaktif bir element olan oganesson, 1 milisaniyeden az yarı ömrüyle son derece kararsızdır. Önceki tahminlerin aksine gaz değil, göreli etkilerden ötürü normal koşullar altında bir katı ve ya yarı iletken ya da bir zayıf metal olduğu öngörülür. Elementin, varlığı teyit edilmiş bir izotopu ya da sentezlenmiş bir bileşiği yoktur.
Livermoriyum, periyodik tabloda 116 numaralı süper ağır yapay kimyasal elementtir. Sembolü Lv 'dir. Bazı araştırmacılar tarafından eka-polonyum olarak adlandırılmıştır. Geçici olarak ununheksiyum biçiminde kullanılan elementin adı IUPAC tarafından 30 Mayıs 2012 tarihinde kalıcı biçimde livermoriyum olarak değiştirilmiştir. Kaliforniya'daki Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarının adına ithafen livermoriyum denmiştir.
Yarı ömür, genel olarak, azalmakta olan bir maddenin baştaki miktarın yarısına düşmesi için gereken zaman. Bu zaman T1/2 olarak gösterilir. Birimi zaman birimidir. Yarı ömür kavramı özellikle radyoizotop denilen izotopların bozunma hesaplarında kullanılır.
Dayton Projesi, ilk atom bombasının üretilmesi için başlanan Manhattan Projesinin bir bölümüne verilen isim. Proje Dayton, Ohio'da gerçekleştirildiği için bu ismi almıştır. Proje çalışanları atom bombalarında zincir reaksiyonlarına başlamak için kullanılan polonyum tabanlı modüle nötron başlatıcıların üretilmesinden sorumluydular. Dayton Projesi, 1943'ten 1949'a kadar sürmüş, ardından Miamisburg yakınlarındaki Mound Laboratuvarları'na taşındı.

Astatin hidrür, astatan, astatohidrojen veya hidroastatik asit olarak da bilinen hidrojen astatür; bir hidrojen atomuna kovalent olarak bağlanmış bir astatin atomundan oluşan HAt kimyasal formülü ile kimyasal bir bileşiktir. Bu nedenle bir hidrojen halojenürdür.
Polonyum (84Po), kütle numaraları 186 ile 227 arasında değişen ve tamamı radyoaktif olan 42 izotopa sahiptir. Bunların içinden 138,376 günlük yarı ömre sahip 210Po, doğal olarak oluşan polonyumlar arasındaki en uzun yarı ömre sahip izotoptur. 209Po ise 125 yıllık yarı ömrüyle tüm polonyum izotopları arasında en uzun yarı ömre sahip olan izotop konumundadır. 209Po ile 208Po, bir siklotronda, bizmutun proton bombardımanına maruz bırakılmasıyla üretilebilmektedir.
Astatinin (85At), tamamı radyoaktif olan ve kütle numaraları 191 ile 229 arasında değişen 39 bilinen izotopu vardır. Bunların yanı sıra 24 bilinen yarı kararlı uyarılmış hâli mevcuttur. Elementin en uzun yarı ömre sahip izotopu olan 210At'nin yarı ömrü 8,1 saatken doğal izotopları arasındaki en uzun yarı ömre sahip olanı ise 56 saniyeyle 219At'dir.

Probainognatiyenler (Probainognatia), Eucynodontia kladının iki ana grubundan biridir. Gruba dahil en eski canlılar etçil veya böcekçildi, ancak bazı gruplar sonunda otçul diyetler de geliştirdi. En erken ve en bazal probainognatiyen, Güney Afrika'nın Orta Triyas'ında (Anisiyen) yaşamış Lumkuia'dır, ancak probainognatiyenler Geç Triyas'ın orta Noriyen aşamasına kadar belirgin değildiler. Triyas'ın sonundaki yok oluştan üç grup hayatta kaldı: Her ikisi de Jura'ya kadar hayatta kalan Tritheledontidae ve Tritylodontidae –ikincisi Kretase'ye kadar hayatta kaldı – ve memelilerin ortaya çıkmasına neden olan Mammaliaformes.