Bu madde tifo hastalığı hakkındadır. İlişkisiz bir hastalık olan tifüs ile karıştırılmamalıdır.
Kangren veya gangren, dokuların kendilerini besleyen atardamarların herhangi bir sebeple, tamamen yetersiz hale gelmesi sonucunda hayatiyetini kaybetmesi durumu.
Nöroloji ya da sinir bilimi, genel olarak beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen, cerrahi dışındaki tedavi uygulamalarını içeren tıp bilimi dalıdır. Nöroloji zamanla içine kapalı ve sınırlı bir dal olmaktan çıkmış, epilepsi, hareket bozuklukları, beyin damar hastalıkları, bunamalar, uyku bozuklukları gibi ayrıca özelleşmişlik gerektiren alt disiplinlere bölünmüştür, bunun yanı sıra 19. yüzyılda ruh hastalıklarıyla birlikte ele alınırken, 20. yüzyıldan itibaren psikiyatri ayrı bir dal olarak ayrılmıştır. Tüm bu alanlardaki ciddi laboratuvar arka planının yanı sıra günümüze nöroloji pek çok başka tıp alanı ile multidisipliner bir ilişki içindedir.
Ensefalit veya beyin iltihabı, beynin akut enflamasyonudur. Menenjit ile birlikte ise meningoensefalit olarak isimlendirilir.
Ailevi Akdeniz ateşi veya eskiden yabancı literatürde Periyodik hastalık veya Ermeni hastalığı, sıklıkla Ermeni, Yahudi, Türk, Orta Doğu Arap toplumlarında ve Japonlarda görülen irsi ateşli hastalıktır. Ailevi Akdeniz Ateşi, tekrarlayan ateş, karın ağrısı, göğüs ağrısı ve eklem ağrısı nöbetleri yapan bir hastalıktır. Nöbetler genellikle 24-48 saat sürer. Hastalarda nöbetler dışında hiçbir belirti yoktur.
Alkolizm, alkollü içkilere kişinin fiziki ve psikolojik sağlığına zarar verecek şekilde olan aşırı tutkunluk. Alkolizm sorunu olan kişiye ise alkolik denir.
Yumurtalık, dölyatağının iki tarafında, geniş bağlar içinde bulunan simetrik iki bezin her biri. Kadın sağlığı'nda önemli role sahiptir. Yumurtalık, dişi üreme hücrelerini yani yumurtaları bulunduran bir dişi üreme organıdır. Ergenlik dönemine kadar içindeki yumurtalar olgunlaşmaz. Ergenlik döneminden sonra olgunlaşan yumurtalar teker teker rahime gider. Eğer yumurtalığın ağzı tıkanmışsa, buna Kısırlık denir.
Gırtlak, boynun ön soluk borusunun üst kısmında yer alan bir solunum ve ses organıdır. Boynun ön tarafında; yetişkinlerde 3. ve 6., bebeklerde ise 2. ve 4. boyun omurları hizasında bulunur. Basit bir kutu görünüşünde olan gırtlak; kıkırdak, zar ve bağlardan yapılmış önemli vazifeleri bulunan bir organdır. Solunum yolunun üst kısmını teşkil eder ve aynı zamanda ses organıdır. Bu sebeple gırtlağın yapısı solunum borusunun diğer kısımlarından daha farklı ve karışıktır.
Deri hastalıkları (dermatoz), ciltte görülen hastalıklardır. Sayılmayacak kadar çok deri hastalığı vardır. Deri hastalıklarına genel olarak dermatoz, ilgili bilim dalına da dermatoloji ismi verilir. Deri hastalıkları hakkında genel bir fikir edinebilmek için birkaç bölüme ayırmak mümkündür.
Lösemi, kan hücrelerinin özellikle de akyuvarların normalin üzerinde çoğalması ile kendini gösteren bir kanser türüdür.
Lenf damarları, lenf adı verilen sıvı, kılcal damarlarla hücreler arasında bağlantı kurar. Sürekli hareket halinde olan lenften hücreler gerekli maddeleri alırlar ve artık maddeleri lenfe bırakırlar. Sonra lenf, giderek birleşip kalınlaşan özel kanallarla toplanır. Lenfi alan ince lenf damarları birleşerek göğüs ve karın boşluğunda yer alan göğüs lenf kanalını oluşturur. Göğüs lenf kanalı, omurga boyunca gider ve içindeki lenfi sol köprücük kemiği altı toplar damarına döker. Baş ve boynun sağ tarafı ile sağ kol ve göğsün yukarı bölümlerinden lenfi toplayan ikinci bir kısa lenf damarı olan büyük lenf kanalı daha vardır. Bu damar da lenfi sağ köprücük altı toplardamarına döker. Lenf için ikinci bir kaynak da, bağırsaklarda sindirimden oluşan sıvıdır.
Romatizma kelimesi, Yunanca ’’rheuma’’ kökünden gelir. Bu kelime herhangi bir vücut sıvısının akışını, kanın yürümesini ifade eder. Romatizma, kemikleri, eklemleri, eklem çevresi dokuları, hatta sinir köklerini etkileyen bütün hastalıkları adlandırmak için kullanılır. Bir başka deyişle, kaslarda ve özellikle eklemlerde kendini gösteren ağrılı hastalıkların genel adıdır.
Crohn hastalığı, kronik ve iltihabi bir bağırsak hastalığıdır. Ağızdan anüse kadar sindirim sisteminin herhangi bir bölümünde ya da aynı anda birkaç farklı bölümünde aralıklı iltihaplar ile kendini gösterir. Bulaşıcı olduğu kanıtlanamamıştır. Bir diğer kronik iltihabi bağırsak hastalığı olan ülseratif kolit ile beraber bu grubun ana öğelerini oluştururlar. Her yıl 100.000 kişiden 5-7'si bu hastalığa yakalanır. Sıklığı kuzeye gidildikçe artar. Onlu, yirmili yaşlarda ve 45 ile 65 yaşları arasında daha çok görülmektedir. Ancak her yaş grubundan insan bu hastalığa yakalanabilir. Hastalığın 3 belirgin tipi vardir. Bunlar inflamatuar crohn, fistülize crohn ve fibrostenoze crohn'dur. Ülseratif kolit ile benzer özellikler taşıması nedeniyle adı geçen hastalık ile Crohn arasında karar vermeyi güçleştiren vakalarda entermediyer bağırsak rahatsızlığı ifadesiyle adlandırılan bir ara kategori de yaygındır.
Apandisit, körbağırsak üzerinde apandisin iltihaplanmasıdır. İltihaplı apandisin kesilip çıkarılmasıyla tedavi edilir. Apandisitin belirtileri, lokalize edilemeyen yaygın karın ağrısı, iştahsızlık ve dışkılama dürtüsüdür. Ağrı 6-8 saat sonra karnın sağ alt kadranına geçer ve lokalize edilebilir.
Tonsilit veya anjin, boğazın iki yanında bulunan tonsil ya da bademcik adı verilen dokuların iltihaplanıp şişmesi ile ilgili hastalıkdır. Hastalığın üç farklı tipi bulunur: "akut", "subakut" ve "kronik". Akut olanı, bakteri ya da virüs yoluyla bulaşabilir. Subakut olan türü, Actinomyces bakterisinden ortaya çıkar ve 3 haftadan 3 aya kadar bir dönemde etkili olur. Kronik olan ise tedavi edilmezse çok uzun süre boyunca etkili olur ve hemen hemen daima bakterilerle bulaşır.
Pnömokok, vücudun farklı bölgelerinde ciddi enfeksiyon hastalıklarına neden olan bir bakteri türüdür. Latince adı; Streptococcus pneumoniae şeklindedir.
- Dünyada her 30 saniyede bir çocuk, pnömokok mikrobunun yol açtığı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirmektedir.
Disfaji yutma güçlüğü anlamına gelen tıbbi terim. Genelde başka bir rahatsızlığa ait belirti olarak görülse de, bazen kendi başına bir rahatsızlık olarak da değerlendirilir.
Semptomatik tedavi, hastalığı tam olarak tedavi etmeden hastalık belirtilerini ve bulgularını yani etiyolojisini ortadan kaldırmaya yönelik her türlü tıbbi tedavi.
HTLV-I ile ilişkili miyelopati (HAM) veya HTLV-I ile ilişkili miyelopati/tropik spastik paraparezi (HAM/TSP) olarak da adlandırılan tropikal spastik paraparezi (TSP), (HAM/TSP) insan T-lenfotropik virüsü tarafından güçsüzlüğe, kas spazmlarına ve duyusal rahatsızlığa neden olan tıbbi bir durumdur, paraparezi ve bacakların zayıflığı ile sonuçlanır. Adından da anlaşılacağı gibi, Karayipler de dahil olmak üzere en çok tropikal bölgelerde yaygındır. Kan nakli ürünleri, koruyucu bir önlem olarak HTLV-1 antikorları için taranır.
Miyalji, kas ağrısı için kullanılan bir tıbbi terimdir. Miyalji birçok hastalığın belirtisidir. Akut miyaljinin en yaygın nedeni, bir kasın veya kas grubunun aşırı kullanımıdır; bir başka olası neden viral enfeksiyondur, özellikle de travma olmadığında.