İçeriğe atla

Pnömatika

Pnömatika, Filon tarafından milattan önce 3. yüzyılda yazılan Mekaniğin Esasları adlı kitabın 5. cildi.

Ayrıca İskenderiyeli Heron'un da aynı adı taşıyan bir kitabı vardır.[1]

Filyon’un Pnömatika’sı

Hava basıncıyla işleyen (pnömatik) aygıtlardan bahsedilen eserin aslı günümüze kadar ulaşamamıştır. Yalnızca, bugün Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunan Arapça çevirisi[*] [**] ve Arapça’dan yapılan çeviriler mevcuttur.[2] Ancak Arapça’sında kitabın aslında bulunmayan bazı bölümlerin olduğu tahmin edilmektedir.[2] Kitap 1899 yılında Wilhelm Schmidt tarafından Latince ve Almanca’ya; 1902 yılında Carra de Vaux tarafından Fransızca’ya çevrilmiştir.[3]

İlk 8 bölüm havanın kabı dolduran bir cisim olduğunun deneylerle gösterilmesini içeren bir önsöz niteliğindedir. Boş olduğu söylenen bir kavanoz Filyon’a göre boş değildir; hava ile doludur. Kavanoz ters çevrilerek suya daldırılırsa içine su girmeyecektir. Suyun kaba girebilmesi için havanın dışarı çıkması gerekmektedir. Kavanozun arkasında balmumuyla kapatılmış bir delik bulunursa, balmumu çıkartılana kadar kaba su girmeyecek ve balmumunun çıkartıldığı anda havanın dışarı çıktığı görülecektir.

O dönemde egemen olan Aristo fiziğine göre su ağırdır ve hareketinin aşağı doğru olması gerekir.[3] Ancak Filyon’a göre hava etrafında küçük boşluklar bulunan atomlardan oluşur.[3] Su ile hava arasında ise boşluk yoktur. Bu nedenle su havayı izleyerek yukarı doğru da hareket edebilir. Eğer suya batırılan düz sifonun içindeki hava çekilirse, suyun yapışıkmışçasına havayı takip ettiği görülür.

Kıvrık sifonla, suyun bir kuyudan ya da kaptan yukarı akması sağlanabilir; ama genellikle su sifonu kabın yüzeyinden daha aşağı bir seviyede terk eder. Bu sifona hiç hava girmemesi koşuluyla gerçekleşebilir. Su, devamlılığı kesilirse daha fazla akmaz. Filyon bu durumu şu deneyle açıklıyor:[2] Eğer bir kavanoz su ile doldurulup, su ile dolu bir kabın içinde ağzı su içinde kalacak şekilde ters olarak tutulursa, kavanozdaki suyun akmadığı görülür. Üst tarafında bir delik açılırsa kaba hava girer ve su ancak o zaman dışarı çıkabilir. Bu, suyun havaya katıldığını onu izlediğini ve onunla sürekli temasta kaldığını gösterir.

Termoskop

Daha sonra termoskopun tanımlaması gelir: Kurşundan yapılmış bir kap, kabın dibine kadar uzanan kıvrık bir sifona hava geçirmeyecek şekilde tutturulur. Sifonun diğer ucu ise bir kavanozun içindeki suya daldırılır. Kurşun kap güneş veya ateş ile ısıtılırsa bir miktar hava sifondan dışarı çıkar ve kavanozdaki suda baloncuklar oluşur. Kap tekrar soğutulduğunda ise kavanozdan bir miktar su çeker. Çekilen su, kurşun kabın sıcaklığına göre sifonda ileri ya da geri hareket eder. Filyon'a göre bu, ateşin ve havanın kendi doğalarında ortak noktalarının olduğunu ve havanın ateş (ısı) tarafından çekildiğini gösterir. Ama bu doğada hiç boşluğun olmamasından da kaynaklanır, eğer hava herhangi bir yerden çekilirse boşluğu başka miktarlar doldurur. Bu, kitapta şu deneyle doğrulanır:[4] Bir kaba bir miktar su, suyun üzerine bir mantar ve mantarın üzerine de bir mum koyulur. Mum yakılır ve üzeri bir kavanozla kapatılırsa; bir süre sonra mumun söndüğü ve suyun kavanoz içinde yükseldiği görülür. Filyon'a göre bunun nedeni, ateşin havayı ortadan kaldırması ve havanın yerini suyun doldurmasıdır.

Kitapta, teorik önsözden sonraki 4 bölümde sifon çeşitleri anlatılır. Ayrıca dolu ve ağzı yaprakla kapatılmış bir kavanozu ters çevirme deneyi târif edilir.[2]

13. bölümden 16. bölüme kadar olan kısımda ise sifonlu ya da fıskiyeli birkaç düzenekten ve basit aygıtlardan bahsedilir.[2]

17. ve 21. bölümler arasında 3 çeşit ağzı açık ve sabit sıvı seviyeli kap, sabit yağ seviyeli bir lamba ve birden çok sıvıyı ayrı ayrı veya birlikte dökebilen bir ibrik tanıtılmıştır.[2]

Bundan sonra 61. bölüme kadar hokkabaz aygıtları diye adlandırılan birçok aygıt tanıtılmaktadır. 62-65 arasında ise su çarkları ve değişik tipte tulumbalar tanıtılmaktadır.[2]

Ekler bölümünde iki çeşit tulumba, nehirlerden veya gölcüklerden su çıkarmaya yarayan 5 aygıt ve 2 karışık fıskiye anlatılır.[2]

Filyon'un Pnömatika'sında bulunan bazı aygıtlar

Sabit Yağ Seviyeli Lamba

Sabit Yağ Seviyeli Lamba
Sabit Yağ Seviyeli Lamba

Filyon lambanın daha uzun süre yanabilmesi için, sıvı yüksekliğini aynı seviyede tutmayı amaçlamış ve bu düzeneği tasarlamıştır.

Bu gaz lambasında eksilen sıvının tamamlanabilmesi için lambanın üzerine her iki yanında ince borular (b-e ve c-d) olan bir sıvı haznesi (a-b-c) yerleştirilmiştir. Ancak bu düzeneğin en önemli yeri haznenin içindeki hava borusudur (k-m-n). Bu boru hazneye, hava girmeyecek şekilde, m noktasından bağlanır. Borunun k ucu ise g-h-z kabındaki sıvının içine daldırılır. Kaptaki sıvı yüksekliği borunun k ucunun ortaya çıkmasına neden olacak kadar azalırsa, hava borusundan hazneye giren hava ince borulardan kaba sıvı akmasını sağlar. Dolayısıyla kaptaki sıvı seviyesi tekrar k seviyesine kadar yükselir ve hava borusunun ağzı kapanır. Hava girişinin kesilmesiyle birlikte sıvı akışı da durur. Hazneye giren hava miktarı g-h-z kabındaki sıvı seviyesi tarafından kontrol edilir.[5] Böylece haznedeki sıvı bitene kadar sıvı yüksekliği -birkaç milimetre dışında- k seviyesinin altına inemez ya da üzerine çıkamaz.

Bu düzeneğin verimliliği boruların boyutlarına ve şekline bağlıdır. Hava borusu, sıvı yüksekliği k seviyesinin altına indiği anda hava girişine engel olmayacak şekilde geniş; b-e ve c-d boruları ise herhangi bir anda hava girişine izin vermeyecek kadar ince olmalıdır.

Filyon'un gaz lambası aç-kapa kontrol düzeneklerinin ilk örneklerindendir.[6] Bu düzenek daha sonra Heron, Benû Musâ kardeşler ve Leonardo da Vinci tarafından da kullanılmıştır.[6] Günümüzde ise tarımda ve hayvanların su kaplarında uygulamaları görülmektedir.

Tükenmeyen Kap
Tükenmeyen Kap

Tükenmeyen Kaplar

Tükenmeyen (boşalmaz, boşalmayan) kap olarak da adlandırılan bu kaplar genellikle eğlence amaçlı kullanılmaktadır.[2] Bu düzenekler de temelde lambadaki ilkeyi kullanır. Şekilde görülen düzenekte hava borusu çanağın içine gizlenmiştir.[***] Suyun eksilmesiyle borudan depoya hava geçer ve üst taraftaki borudan çanağa su akmaya başlar. Çanaktaki su seviyesi hava borusunun ağzını kapattığında hava geçişi ve ardından sıvı akışı durur. Kendi kendine açılan ve tam zamanında kapanan bir musluk şaşırtıcı olabilmektedir.

Tükenmeyen kaplar çok farklı şekillerde tasarlanabilir. Sıvı haznesinin bir duvarın arkasına ve boruların da sıvı çanağının içine gizlenmiş modelleri çok ilgi çekicidir.

Notlar

*. ^ Kitabü'l-Hiyeli'r-Ruhaniyye ve Mihanikü'l-Ma / Filyon el-Beriti el-Hakim
**. ^ Kitabü'l-Hiyel ve'l-Mihanikat li'l-Ma / Filyon el-Beriti el-Hakim
***. ^ Gerçeklerinde çanağın çeperine gizlenir.

  1. ^ "Otomatik Kontrol Sistemlerinin Öncüleri", para.6
  2. ^ a b c d e f g h i Drachmann, 1948
  3. ^ a b c Tekeli, Dorsay, Unat, 2002
  4. ^ "Philon", para.4
  5. ^ "Otomatik Kontrol Sistemlerinin Öncüleri", para.5
  6. ^ a b Mayr, 1970

Kaynakça

  • Drachmann, A. G. (1948). Ktesibios, Philon and Heron, Enjar Munksgaard, Copenhagen
  • Tekeli S., Dorsay M., Unat Y. (2002). El-Câmi' Beyne'l-'İlm Ve'l-'Amel En-Nâfi' Fî Eş-Şınaâ'ti'l-Hiyel, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara
  • Anonim. Otomatik Kontrol Sistemlerinin Öncüleri, İTÜ Kontrol Mühendisliği23 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 7 Kasım 2007 tarihinde erişildi
  • Mayr, O. (1970). The Origins of Feedback Control, The M.I.T. Pres, England
  • Anonim. "Philon". Anlamak 7 Kasım 2007 tarihinde erişildi

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Su</span> H2O formülüne sahip kimyasal bileşik, yaşam kaynağı

Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Sıklıkla renksiz olarak tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Kılcallık</span>

Kılcallık ya da Kapiler Olay, bir maddenin başka bir maddeyi kendine çekmesi olayıdır. Bir bitkinin iletim sisteminde veya pürüzlü kâğıtla kolayca gözlenebilir. Bir sıvı ile başka bir maddenin moleküler seviyedeki çekiminin, sıvının kendi molekülleri arasındaki çekim kuvvetinden daha kuvvetli olması sonucunda meydana gelir. Bu etki sıvının dik bir yüzeye dokunduğu kısımda sıvı yüzeyinin menisküs denilen içbükey bir hâl almasına sebep olur. Aynı etki sünger gibi maddelerin suyu emmesinde de görülür.

<span class="mw-page-title-main">Mantarın saklanması</span>

Mantarlar, yılın her döneminde doğada bulunmamaktadır. Hatta her tür mantar her yıl meyve de vermez. Bu durumda mantarın meyve verdiği dönemlerde ve/veya yıllarda topladığımız fazla mantarları saklamak, daha sonra mantar mevsimi olmayan dönemlerde veya mantar olmayan yıllarda tüketmek akıllıca bir davranış olur.

<span class="mw-page-title-main">Karbondioksit</span> Renksiz, kokusuz, yoğunluğu 152,0 °Cde ve 36 atmosfer basıncında kolayca sıvılaşan ekşimsi tatta bir gaz (CO2)

Karbondioksit, kovalent bağlı bir karbon ve iki oksijen atomundan oluşan moleküle sahip, normal koşullarda gaz hâlinde bulunan bileşiğin adıdır. Renk ve kokusu yoktur. Kimyasal formülü CO2 şeklinde olup molekül ağırlığı 44,009 g/mol'dür. Karbon içeren besin maddelerinin metabolize edilmesi sonucu meydana gelen bir son üründür. Küresel ısınmada önemli bir pay sahibidir. Yerden yansıyan güneş ışınlarının atmosferden çıkma oranını azaltır.

Kalorimetre, kalorimetri biliminde kullanılan cihaza veya bir kimyasal reaksiyonda ya da fiziksel değişim'de açığa çıkan ısıyı ve ısı sığasını ölçme işlemine verilen isimdir. Diferansiyel taramalı kalorimetre (DSC), izotermal titrasyon kalorimetresi (ITC) ve hızlandırılmış oran kalorimetresi en bilinen çeşitleridir.

<span class="mw-page-title-main">Buzdolabı</span>

Buzdolabı; yaygın olarak buhar sıkıştırma çevrimine göre çalışan, gıdaların soğuk tutularak uzun zaman muhafaza edilmesini sağlayan soğutma makinesidir. Bu bağlamda absorpsiyonlu soğutma ve ayrıca Peltier soğutma sistemleri ile çalışan buzdolapları da mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Karbüratör</span> motorun silindirlerinde yanacak benzin-hava karışımını sağlayan aygıt

Karbüratör, içten yanmalı motorlarda, motorun silindirlerinde yanacak benzin-hava karışımını sağlayan aygıt.

<span class="mw-page-title-main">Devridaim makinesi</span>

Devridaim makinesi, kelimesi kelimesine alındığında kendi kendine sonsuza dek çalışan makineleri tanımlar. Ancak daha geniş tanımı, enerji girişinden daha fazla enerji çıkışı sağlayan sistemleri kapsar. Bu çeşit makineler, fiziğin temel yasalarından biri olan, enerjinin yoktan var edilemeyeceğini ve yok edilemeyeceğini belirten enerjinin korunumunu ihlal ederler. En sık rastlanan devridaim makineleri, sürtünme ve hava direncine rağmen hareketini sürdürebildiği iddia edilen makinelerdir. Enerjinin korunumu kanununa göre bu tarz makineler çalışamaz.

<span class="mw-page-title-main">Radyatör</span>

Radyatör, ısı eşanjörlerinin bazı tipleri için kullanılan genel bir terimdir. Radyatörler otomobil, binalar ve elektronikte kullanılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Plakalı ısı değiştiricisi</span>

Plakalı ısı değiştiricisi veya eşanjörü, iki akışkan arasındaki ısıyı transfer etmek için, metal üzerinde değişik şekilde kıvrımlar bulunan plakalar kullanan bir ısı eşanjörü tipidir. Isı transferi için kıvrımlı plaka kullanımı, ısı transfer katsayısını artırmakta ve konvansiyonel boru gövde tipi eşanjörlerle kıyaslandığında 1/3 ile 1/4 oranları arasında ısı transfer yüzeyi ile aynı miktarda ısıyı transfer edebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Solunum sistemi</span> Hayvanlarda ve bitkilerde gaz alışverişini sağlayan biyolojik sistem

Solunum sistemi, kandaki karbondioksit (CO2) gazının oksijen gazı (O2) ile yer değiştirmesini sağlayan sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">Barometre</span>

Barometre, atmosfer basıncını ölçmeye yarayan alet. Genellikle cıvalı (sıvılı) ve aneroid (havalı) olmak üzere yaygın olarak kullanılan iki çeşidi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Buharlaştırıcı</span>

Buharlaştırıcı, kaynama noktası farkından yararlanarak karışımları birbirinden ayırmayı sağlayan bir endüstriyel ekipmandır. Buharlaştırıcılar bir çözeltideki çözücü maddeyi veya bir sıvı karışımdaki daha düşük kaynama noktasına sahip bileşeni buharlaştırarak uzaklaştırılmasını sağlar. Neredeyse bütün endüstriyel işlemlerde çözücü bileşen sudur, suyun uzaklaştırılmasıyla daha derişik bir karışım elde edilmiş olur. Sıvı halde kalan derişik karışım genelde üründür. Buharlaşan bileşen su ise oluşan su buharı atmosfere verilebilir ya da içerdiği ısı sebebiyle endüstriyel süreçlerde tekrar kullanılabilir. Buharlaşan bileşen eğer su haricinde bir çözücü maddeyse değerli olduğundan ötürü uzaklaştırılmaz ve tekrar kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Borulu org</span>

Borulu org, körükle verilen basınçlı havanın tahta veya metal borulardan geçerken içerideki hava sütunlarının titreşmesi sayesinde ses üreten bir müzik enstrümanıdır. Klavyeli ve pedallı bir enstrümandır. Değişik ses tonları ve notalar piyanoda olduğu gibi tuşlarla denetlenir. En çok bilinen türü kilise orgudur.

<span class="mw-page-title-main">Yangın musluğu</span>

Yangın musluğu, yangın anında itfaiye tarafından hortum bağlanarak kullanılmak amacıyla yerleşim yerlerinin ve binaların değişik yerlerine yerleştirilmiş bir çeşit su vanasıdır.

Şamandıra genellikle kaldırma kuvveti ve üzerinde yüzerlik yeteneği olan bir cismin kullanılarak belli bir seviyeye gelindiğinde belli bir aksiyonun tetiklenmesi şeklinde çalışan düzenektir. Kaynaktan gelen sıvıyı durdurma ve harekete geçirme düzeneğidir.

Bizantiyonlu Filon, milattan önce 280 ve 220 yılları arasında yaşadığı tahmin edilen bir askerî mühendistir.

Ctesibius, Ktesibios veya Tesibius, antik İskenderiye'deki Yunan mühendisliği ekolünün ilk ve önemli temsilcilerindendir. Aristotales'ten sonra Arşimed'den önce yaşamıştır. Ktesibios tarafından İskenderiye'de yazılmış olan eserlerin tümü kaybolmuştur. Ktesibios'u kaynak olarak gösteren diğer eserler ve yazarlar sayesinde kendisi hakkındaki mevcut bilgiye ulaşılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Faz (madde)</span> Fiziksel bilimlerde, bir faz bir malzemenin fiziksel özelliklerini esas olarak eşit bir şekilde madde boyunca dağılan bir sistemdir. Fiziksel özelliklerinin örneklerinden üç tanesi, yoğunluk içermesi , mıknatıslanma ve kimyasal bileşimi inde

Fiziksel bilimlerde faz; bir malzemenin fiziksel özelliklerinin her noktasında aynı olduğu bölgedir/alandır. Fiziksel özelliklerinin örneklerinden üç tanesi, yoğunluk içermesi, mıknatıslanma ve kimyasal bileşimi indeksi. Basit bir açıklama ile bir faz fiziksel olarak ayrı, kimyasal olarak yeknesak ve (genellikle) mekanik ayrılabilir malzemeli bir bölge olmasıdır. Bir cam kavanoz buz ve sudan oluşan bir sistemde, buz küpleri birinci faz, su ikinci faz ve suyun üstünde bulunan nem ise üçüncü fazdır. Cam kavanoz ise başka bir ayrı aşamasıdır. Faz terimi bazen maddenin hali olarak eş anlamlı bir şekilde kullanılabilir. Ancak bir maddenin aynı halde çok sayıda karışmayan fazı olabilir. Ayrıca, faz terimi bazen bir faz diyagramı için üzerinde sınır ile basınç ve sıcaklık gibi durum değişkenler açısından sınırı çizilmiş denge durumunda bir dizi oluşturmak için kullanılır. Faz sınırları gibi katı veya başka bir kristal yapısından daha ince değişikliğine sıvıdan bir değişiklik olarak maddenin organizasyon değişiklikleriyle ilgili olduğundan bu son kullanım durumuna eş anlamlısı olarak "faz" kullanımına benzer. Ancak, madde ve faz diyagramı kullanımların hali yukarıda verilen ve amaçlanan anlam terim kullanıldığı bağlamdan kısmen tespit edilmelidir resmi tanımı ile orantılı değildir. Fazın çeşitleri Farklı fazlar, gaz, sıvı, katı, plazma veya Bose-Einstein yoğuşma ürünü olarak maddenin farklı durumlar olarak tarif edilebilir. Maddenin katı ve sıvı formda diğer haller arasındaki faydalı mezofazlar.

<span class="mw-page-title-main">Radyatör (motor soğutma)</span>

Radyatörler, içten yanmalı motorları soğutmak için, özellikle otomobiller olmak üzere aynı zamanda piston- motorlu uçak, demiryolu lokomotifleri, motosikletler, sabit üretim tesisi veya bu tür bir motorun benzer herhangi bir kullanımı için kullanılan ısı eşanjörleridir.