Yargı, yasal anlaşmazlıkları/uyuşmazlıkları karara bağlayan ve yasal davalarda yasayı yorumlayan, savunan ve uygulayan mahkemeler sistemidir.
Jim Crow yasaları, 19. ve 20. yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri'nin güney eyaletlerinde çıkartılmış ırksal ayırmacı (segregationist) yerel yasalardır. Yasalar, ABD'deki yeniden yapılanma döneminde Siyahilerin elde etmiş olduğu politik ve ekonomik kazançlara karşı çıkartılmıştır. Yasalar, Afroamerikalılar ile Beyazların sosyal ve politik hayatta ayrı kurumları kullanmalarını amaçlamış ve "ayrı, ama eşit" yasal doktrini ile temellendirilmişti.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye'de anayasal denetimi yürüten en yüksek yargı organıdır. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Görevleri, Türkiye Anayasası'nın 148. ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir.
Kuvvetler ayrılığı veya güçler ayrılığı, devlet organları olan yasama, yürütme ve yargı güçlerinin birbirinden ayrılmış oldukları bir devlet yönetim modelidir. Devletin her biri birbirinden ayrı ve bağımsız güçlerdeki kol ve sorumluluk alanlarına ayrıldığı ve böylece her bir güç ve kolun bir diğeri ile güç ve sorumluluk alanları bakımından bir çatışma yaşamadıkları bu model ilk olarak antik Yunan ve Roma'da geliştirildi. Kuvvetler ayrılığında güçler normal olarak yasama, yürütme ve yargı olmak üzere üç kola ayrılmaktadır.
Montgomery Otobüs Eylemi 1955 yılında Alabama eyâletinin Montgomery şehrindeki toplu taşımacılık sisteminde uygulanan ırkçılık politikasına başkaldırmak için başlatılmış sosyal ve politik bir protestoydu. Mücadele 5 Aralık 1955'ten 21 Aralık 1956'ya kadar sürdü ve sonuçta Birleşik Devletler Yüksek Mahkemesi Montgomery'deki ırkçı kanunlarının anayasaya aykırı olduğunu açıkladı.
Thurgood Marshall, ABD Yüksek Mahkemesi'nin ilk siyah üyesi. Brown-Topeka Eğitim Kurulu Davası'nda (1954) avukat olarak ABD Yüksek Mahkemesi önünde yaptığı başarılı savunma sonucunda devlet okullarında ırk ayrımcılığının anayasaya aykırı olduğu kabul edilmiştir.
Federal Anayasa Mahkemesi Karlsruhe'de, Grundgesetz'e göre 7 Eylül 1951'de kurulmuş en yüksek dereceli Almanya Federal Mahkemesi'dir. Mahkeme, kasten başkent Berlin, eski başkent Bonn ve Almanya Federal Haber Alma Servisi'nin (Bundesnachrichtendienst) bulunduğu Münih'ten ayrı bir yere Federal Adalet Mahkemesi'nin de bulunduğu Karlsruhe'de kurulmuştur.
Kuzey Kıbrıs'ın devlet yapısı, Kuzey Kıbrıs cumhuriyetle yönetilmekte olup yarı başkanlık sistemi bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı aynı zamanda devlet başkanı, başbakan ise hükûmetin başkanıdır. Çok partili sistem uygulanmaktadır. Yürütme yetkisi hükûmetin elindedir. Yasama yetkisi ise hükûmetle beraber Cumhuriyet Meclisi'ne aittir.
ABD'deki sivil haklar hareketi ırk ayrımı sistemini muhafaza eden yasaları feshettirerek Siyah Amerikalılar için sivil haklar bakımından eşitliğin kurulmasını amaç olarak alan hareket idi. Protestan papaz ve şiddetsiz direniş savunucusu Martin Luther King bu hareketin önde gelen şahsiyetlerindendir.
Çin yargı sistemi, Çin'deki yargı düzenini ifade etmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri Yüce Mahkemesi, en üst düzey temyiz mahkemesi ve kararlarıyla ABD Anayasası'nı yorumlayan organ. Açılan davalar çerçevesinde devletin ulusa, eyaletin eyalete ve hükûmetin yurttaşa karşı yetkilerinin sınırlarını belirler.
Finlandiya'da siyaset, çok partili tek meclisli parlamenter demokratik cumhuriyet çerçevesinde yürütülmektedir. Cumhurbaşkanı devletin başı olup dış politikayı yönetir ve Savunma Kuvvetleri'nin başkomutanıdır. Yürütme erki hükûmet tarafından yerine getirilir ve başbakan hükûmetin başıdır. Yasama yetkisi Finlandiya Parlamentosu'na aittir ve hükûmetin mevzuatı değiştirme veya genişletme hakları sınırlıdır. Parlamento tarafından reddedilebilmesine rağmen, cumhurbaşkanı parlamento kararlarını veto etme yetkisine sahiptir.
İsrail Yüksek Mahkemesi, İsrail hukuk sistemindeki en yüksek mahkeme. Diğer tüm mahkemeler üzerinde bazı durumlarda asıl yargı yetkisi bakımından nihai temyiz yetkisine sahiptir.
Belarus Anayasa Mahkemesi, Belarus'un en üst düzey mahkemelerinden biridir. 1994 yılında oluşturulan mahkeme, 1997 yılında çıkarılan yönergeler çerçevesinde yürütülmektedir. Mahkemenin amacı, anayasaya aykırı olan yerel bir yasa gibi, anayasanın söz konusu olduğu alanlarda adalet oluşturmaktır. Belarus yasalarının gerektirdiği gibi, hepsi yasal çalışmalarda dereceleri olan kürsüde oturan 12 yargıç vardır. Yargıçlardan altısı Cumhurbaşkanı, diğer altısı ise Konsey tarafından atanır. Atama tarzından bağımsız olarak, yargıçlar 11 yıl boyunca kürsüde otururlar.
Ürdün'de siyaset, çok partili bir parlamenter monarşi çerçevesinde yürütülmektedir. Ürdün, 8 Ocak 1952 tarihinde ilan edilen anayasaya dayalı bir anayasal monarşidir. Kral, yetkisini Parlamento önünde sorumlu olan atadığı hükûmet aracılığıyla kullanır.
Suriye'nin yargı sistemi Osmanlı, Fransız ve İslam hukukunun bir sentezidir. Medeni, ticari ve ceza kanunları öncelikle Fransız hukuk uygulamalarına dayanmaktadır. 1949'da ilan edilen bu kanunlar, bedeviler ve dini azınlıklar arasında örf ve adet hukukunun uygulanmasını sınırlamak için onaylanmış özel hükümlere sahiptir. İslam dini mahkemeleri ülkenin bazı bölgelerinde işlemeye devam ediyor, ancak yargı yetkisi evlilik, boşanma, babalık, çocukların velayeti ve miras gibi kişisel statü meseleleriyle sınırlı. Bununla birlikte, 1955'te kişisel statünün birçok yönüne ilişkin bir kişisel kod geliştirildi. Bu kanun, kadının statüsünü iyileştirerek ve miras kanunlarını netleştirerek şeriatı değiştirdi ve modernize etti.
Yüksek Anayasa Mahkemesi, Suriye Arap Cumhuriyeti'ndeki en yüksek yargı otoritesidir.
Kosova'da siyaset, Devleti oluşturan üç temel unsur olan yasama, yürütme ve yargı erklerine sahiptir. Kosova'da yasama Kosova meclisi, Yargı ülkedeki mahkemelerce ve yürütme ise Cumhrurbaşkanı, başbakan ve kabine tarafından oluşmaktadır.
Separate but equal, Amerika Birleşik Devletleri anayasa hukukunda ayrı ama eşit bir hukuki doktrin bulunuyordu; buna göre ırk ayrımcılığı, sözde kanun kapsamında tüm insanlara "eşit koruma" garanti eden Amerika Birleşik Devletleri Anayasası'nın On Dördüncü Değişikliğini ihlal etmiyordu. Doktrine göre, her ırka sağlanan olanaklar eşit olduğu sürece, eyalet ve yerel yönetimler hizmetlerin, tesislerin, kamuya açık konaklama yerlerinin, barınma, tıbbi bakımın, eğitimin, istihdamın ve ulaşımın ırka göre ayrılmasını talep edebilirdi; eski Konfederasyonun eyalet genelindeki durumda zaten böyleydi. Bu ifade 1890 tarihli bir Louisiana yasasından türetilmiştir, ancak yasa aslında "eşit ama ayrı" ifadesini kullanmıştır.
Brown v. Board of Education of Topeka, 347 US 483 (1954), ABD Yüksek Mahkemesinin, ayrılmış okullar eşit olsa bile, devlet okullarında ırk ayrımını tesis eden ABD eyalet yasalarının anayasaya aykırı olduğuna karar veren dönüm noktası niteliğinde bir karardı. Karar, Mahkemenin 1896 tarihli Plessy v. Ferguson kararını kısmen geçersiz kıldı. Her ırkın tesisleri kalite açısından eşit olduğu sürece ırk ayrımcılığı yasalarının ABD Anayasasını ihlal etmeyeceğini ileri süren bu doktrin, "ayrı ama eşit" olarak bilinen bir doktrindi. Mahkemenin Brown ve ilgili davalarında oybirliğiyle aldığı karar entegrasyonun önünü açtı, sivil haklar hareketinin büyük bir zaferiydi ve gelecekteki birçok etkili dava için bir model oldu.