İçeriğe atla

Pleistosen arkeolojisi

Pleistosen, yaklaşık 2,5 milyon yıl önce başlayan ve yine yaklaşık 10-14 bin yıl önce bugün içinde bulunduğumuz ve Holosen olarak adlandırdığımız dönemin başlamasıyla biten buzul çağları dönemidir. Bu dönemde insan evrimsel gelişmesinde belki de en büyük değişimlerden birisi olan taş aletler yapmaya başlamıştır. Bu döneme ait arkeolojik buluntuları Paleolitik Çağ arkeolojisi, yani Pleistosen arkeolojisi inceler. Paleolitik bu dönemin kültürel adıyken, Pleistosen, aynı dönemi ifade etmek için jeolojik bir adlandırmadır.

Türkiye'ye Paleolitik Çağ'ın en eski dönemlerinden beri yoğun olarak yerleşilmiştir. Ama buna karşın Türkiye'de Pleistosen arkeolojisi, daha geç dönemlerin görkemli buluntularının yanında daha "sönük" buluntular vermesi dolayısıyla, ikinci planda kalmıştır. Türk arkeologlarının Paleolitik Çağ'a ilgi duymamasına karşın, yine de, tüm arkeoloji alanlarında olduğu gibi, Pleistosen arkeolojisinde de son 20-25 yılda önemli değişimler oldu. Ancak yine de kuruldukları günden bugüne kadar İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde Pleistosen arkeolojisi uzmanı sayısı toplam olarak onu geçmedi. Buna karşın son 35-40 yıl içinde Pleistosen arkeolojisi hakkındaki bilgiler arttı. 1960 öncesinde bir-iki düzineyle sınırlı olan Paleolitik Çağ buluntu yerlerinin sayısı -bazısı baraj alanlarındaki yüzey araştırmaları olmak üzere- büyük çaplı projelerin etkisiyle arttı [Arsebük 1995:18]. Bugün 210'a yakın Paleolitik Çağ buluntu yeri bilinmekte. Araştırma yetersizliğinden dolayı Pleistosen boyunca yoğun olarak yerleşilen Anadolu ve Trakya'da bilinen yerleşimler belirli birkaç bölgede toplanmakta bazı bölgeler ise hiç buluntu yeri yokmuş gibi gözükmekte.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Arkeoloji</span> Geçmişin, insanlık tarihinin maddi kültür yoluyla incelenmesi

Arkeoloji, arkeolojik yöntemlerle ortaya çıkarılmış kültürleri, sosyoloji, coğrafya, tarih, etnoloji, antropoloji, nümizmatik, filoloji, gibi birçok bilim dalından yararlanarak araştıran ve inceleyen bilim dalıdır. Türkçeye yanlış bir şekilde "kazıbilim" olarak çevrilmiş olsa da kazı, arkeolojik araştırma yöntemlerinden sadece bir tanesidir. Arkeoloji asıl olarak insanlığın kültürel geçmişini, kültürlerin değişimini ve birbirleriyle ilişkilerini inceler.

<span class="mw-page-title-main">Van Gölü</span> Türkiyenin en büyük gölü

Van Gölü, Van ve Bitlis illeri sınırları içerisinde bulunan Nemrut volkanik dağının patlaması sonucu, bölgedeki tektonik çöküntü alanının önünün kapanmasıyla oluşmuş bir volkanik set gölüdür.

Tarih öncesi veya Prehistorya, insanlığın yazının bulunmasından önceki dönemidir.

<span class="mw-page-title-main">Eski Taş Çağı</span> çağlar

Kaba Taş Devri, Yontma Taş Devri veya bilimsel adıyla Paleolitik Çağ olarak tanımlanan Eski Taş Çağı günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce başlamış ve 12.000 yıl önce son bulmuştur. Ancak verilen bu tarihlerin dünya geneli içinde geçerli olduğunu ve yerel olarak değişmeye açık bulunduğunu da belirtmek gerekir. İnsanlık tarihinin %99'u gibi çok büyük bir bölümünü kapsayan bu çağ, aynı zamanda ilk insan atalarının ortaya çıkışı ve ilk aletlerin üretimi yoluyla insanın kavrama yeteneği ve temsil etmesiyle de söz konusu tarihin gelişimi içinde çok önemli bir yer tutmaktadır.

Güven Arsebük, akademisyen, arkeolog.

<span class="mw-page-title-main">Cafer Höyük</span>

Cafer Höyük, Malatya il merkezinin yaklaşık 40 km. kuzeydoğusunda bulunan höyük bugün için Karakaya Barajı suları altında kalmıştır. Bölgenin günümüzde 9 bin yıl önce iskan edildiği düşünülmektedir. Paleolitik Çağ insanlarının, Malatya civarında sık rastlanan mağaralardan çıkıp yabanıl tahıl devşiriciliği ile yerleşik yaşama geçtikleri, ardından da tarıma başladıkları anlaşılmaktadır. Ancak hayvan evcilleştirildiğine ilişkin bir bulgu yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Halaf kültürü</span>

Halaf Kültürü, Kuzey Mezopotamya'nın Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'ında, Tell Halaf'da kesintisiz olarak gelişen bir tarihöncesi kültürdür. Tell Halaf yerleşimi, MÖ 6.000 civarı ile MÖ 5.400 arasında Halaf Dönemi olarak adlandırılan bir dönem boyunca gelişmiştir. Halaf Kültürü'nü yine aynı bölgede Obeyd Kültürü izlemiştir. Halaf Kültürü adını, günümüzde Türkiye – Suriye sınırının hemen güneyinde yer alan ve Erken Kalkolitik Çağ'a tarihlenen Tell Halaf yerleşiminden almaktadır. Halaf Kültürü'nün Samarra ve Hassuna kültürlerinden kaynaklanmadığı ama onlardan etkilendiği görüşü hakimdir.

Domuztepe Höyüğü, Osmaniye il merkezinin 35 km. güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Günümüzde Aslantaş Barajı kıyısında yer alan höyüğü tarihöncesi yerleşim katları su altında kalmıştır.

Bakla Tepe Höyüğü, İzmir il merkezinin 30 km. güneyinde, Menderes (Cumaovası) ilçesinde, Tahtalı Barajı nedeniyle terk edilen Bulgurca Çiftlik Köyü'nün hemen yakınında yer alan bir Höyüktür. Yıllardır bakla yetiştirilen bir alan olduğundan Köy'de Bakla Tepe olarak bilinmekteydi. Tarihöncesi bir yerleşimin höyükten köy altına kadar uzandığı, sapılan sondalardan anlaşılmaktadır.

Dilkaya Höyüğü, Van il merkezinin 24 km. güneybatısında Edremit ilçesinin Dilkaya Köyü'nün hemen batısında yer alan bir höyüktür. Hoşap Suyu'nun kuzey tarafında, Van Gölü kıyısındadır.

Tepecik - Çiftlik Höyüğü, Niğde İl merkezinin kuzeybatısında Çiftlik İlçesi'nin 1 km doğusunda, Melendiz Dağları'nın hemen doğusundaki küçük bir vadi içinde yer alan bir höyüktür. Tepe, 200 metre çapında 4-5 metre yüksekliğindedir. İçinde bulunduğu ova, bir yandan su kaynakları zengin ve verimli topraklar sunarken, diğer yandan yakındaki obsidiyen kaynakları höyük açısından uygun bir çevre sağlamaktadır. Höyüğün bulunduğu ova, Mio-Pliosen ile Pleistosen devrelerde oluşmuş bir krater ovasıdır. Krater, Pleistosen dönemde bir göl halindeydi ve Holosen başlarından itibaren dolmayı sürdürerek bir ova haline geldi. Yerleşmenin başladığı MÖ 6. – 7. binyıllarda kısmen göldü ve yerleşme bir göl kenarında ya da yakınında yer alıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Mayalar</span> Orta Amerikada bulunan yerli halk.

Mayalar ya da Maya halkları, Mezoamerika'da Maya uygarlığını kuran atalarının topraklarında, günümüzdeki Guatemala, Güney Meksika ve Yukatan Yarımadası, Belize, El Salvador ve Batı Honduras'ta yaşayan ve 7 milyon nüfusa sahip olan Orta Amerika'nın en tanınmış yerli Kızılderili halkıdır. Konuştukları anadil Maya dillerine giren dil ve lehçeler olsa da İspanyolca ve İngilizce (Belize) gibi sömürge dilleri de kullanılır.

Kanlıtaş Höyük, Eskişehir il merkezinin kuzeyinde, Aşağıkuzfındık Köyü'nün 1 km. doğusunda, "Kanlıtaş Mevkii" olarak bilinen yörede yer alan bir höyüktür. Yerleşme, vadinin ortasındaki kayalık bir yükseltinin kuzey yamacındadır. Tepe, 30 metre çapında olup 4 - 7 metre yüksekliktedir.

<span class="mw-page-title-main">Kuvaterner bilimi</span>

Kuvaterner bilimi; son 2,6 milyon yıl olan Kuvaterner dönemini inceleyen bilimdir. Bu alan son buz çağını Holosen dönemi inceleyerek geçmişteki çevreyi ve iklimsel değişimleri anlamaya çalışır.

<span class="mw-page-title-main">Pleistosen</span> halk dilinde Buz Devri olarak adlandırılan, yaklaşık 2.580.000 ila 11.700 yıl önce süren jeolojik dönem

Pleistosen ya da Pleyistosen, genellikle halk dilinde Buz Devri olarak adlandırılan, yaklaşık 2.580.000 ila 11.700 yıl öncesini kapsayan jeolojik çağdır. Dünyanın en son tekrarlanan buzullaşma dönemidir. Pleistosen'in sonu, son buzul döneminin sonuna ve arkeolojide kullanılan Paleolitik çağın sonuna karşılık gelir. Pleistosen, Kuvaterner Döneminin ilk dönemi veya Senozoik Çağın altıncı dönemidir. ICS zaman ölçeğinde, Pleistosen üç aşamaya ayrılır. Bunlar;

Direkli Mağarası, Kahramanmaraş ili'nin 38 km kuzeybatısındaki Döngel köy sınırları içinde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Għar Dalam</span>

Għar Dalam, Malta'nın Birżebbuġa kasabasının dış mahallelerinde bulunan 144 metre uzunluğunda bir freatik tüp ve mağara veya çıkmaz sokaktır. Mağara, Son Buzul Maksimum'un sonunda Malta'da mahsur kalan ve daha sonra soyu tükenmiş hayvanlars sit kemik kalıntıları içermektedir. Adını Malta tarihöncesindeki Għar Dalam döneminden almıştır ve Malta'nın en önemli ulusal anıtlarından biri olarak görülmektedir. Stentinello'da bulunana benzer çanak çömlekler Għar Dalam'da da bulunmuştur, ancak bu buluntularda pul süslemeleri gibi ayrıntılar görülmez.

<span class="mw-page-title-main">Hadži-Prodan Mağarası</span>

Hadži -Prodan Mağarası, orta batı Sırbistan'daki İvaniçe'den 7 kilometre (4,3 mi) uzaklıktaki Raščići köyünde bulunan, Paleolitik döneme tarihlenen arkeolojik sit alanı ve ulusal bir tabiat anıtıdır. Deniz seviyesinden 630 m yüksekliğe sahip oldukça dar ve yüksek ağzı, Rašćanska nehri vadi yatağının yaklaşık 40 m üzerinde yer alır ve güneye doğru bakmaktadır. 345 metre (1.132 ft) uzunluğundaki mağara Geç Kretase'de "kalın tabakalı masif" Senoniyen kalkerinde oluşmuştur. Tarih öncesi çanak çömlek parçaları ve Pleistosen fauna fosilleri İvaniçe'den Zoran Vučićević tarafından ortaya çıkarıldı. Mağara girişinde ve ana mağarada, özellikle Mağara ayısı ve Demir Çağı eser keşiflerinin yapıldığı bildirildi. Mağaranın adı, 19. yüzyıldan kalma bir Sırp devrimci olan Hadži-Prodan'ın onuruna verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Tarih öncesi Asya</span> Vikimedya anlam ayrımı sayfası

Tarih öncesi Asya, yazı sistemlerinin icadından veya kayıtlı tarihin belgelenmesinden önceki dönemlerde Asya'daki insan varlığını ifade eder. Buna, şu anda veya geleneksel olarak Asya kıtası olarak kabul edilen Avrasya kara kütlesinin bazı kısımları da dahildir. Kıta genel olarak Ural Dağları, Kafkas Dağları, Hazar Denizi, Karadeniz ve Kızıldeniz'in doğusunda yer alan Büyük ve Hint okyanusları ile Kuzey Buz Denizi arasında sınırlanan bölge olarak tanımlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Tarih öncesi Afrika</span>

Tarih öncesi Afrika, yazı sistemlerinin icadı ve kayıtlı tarihin belgelenmesinden önceki dönemlerde Afrika'daki insan varlığını ifade eder.