İçeriğe atla

Plebisitçi demokrasi

Plebisitçi demokrasi bir doğrudan demokrasi türüdür. Yöneten ile yönetilenler arasındaki ilişki plebisitler veya referandumlar ile gerçekleşir. Bu yöntem, kamunun siyasi meselelerde görüşlerini doğrudan ifade etmesini mümkün kılar.

Ancak, bu demokrasi türü sıklıkla eleştirilir; çünkü eleştirenlere göre demagojiye (kitleleri hitabetle manipüle eden, onların önyargılarına ve ihtiraslarına seslenen siyasi liderler tarafından yönetim) imkân veren bir yönü vardır..

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Demokrasi</span> tüm bireylerin eşit haklara sahip olduğu yönetim biçimi

Demokrasi veya el erki, halkın yasaları müzakere etme ve yasal düzenlemelere karar verme yetkisine veya bunu yapmak için yönetim görevlilerini seçme yetkisine sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Kimin "halk" kabul edildiği ve yetkinin insanlar arasında nasıl paylaşıldığı veya hangi yetkilerin verildiği konuları zaman içinde ve farklı ülkelerde farklı oranlarda değişiklik göstermiştir. Demokrasinin özellikleri arasında genellikle toplanma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, mülkiyet hakları, din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, vatandaşlık, yönetilenlerin rızası, genel oy hakkı, özgürlük hakkından ve yaşam hakkından haksız yere mahrum bırakılmamak ve azınlık hakları yer alır. Türkçeye kelimesinden geçmiştir.

Referandum, plebisit veya halkoylaması; anayasa değişikliği, yasaların kabulü gibi bazı önemli meselelerde halkın iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamadır. Referandumda halkın iradesi idareye doğrudan doğruya yansımakta olup doğrudan demokrasinin güzel bir örneğidir. Temsili demokraside ise, halkın seçtiği insanlar, halkın iradesini yansıtmaya çalışmaktadır. Ancak bu tür oylamalar, muhalefetin onayını almadan, popüler uygulamaları hayata geçirmekte kullanılabildiğinden, totaliter rejimlerde yönetimin isteklerini hukuka uydurmaya alet edilebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Milliyetçi Çalışma Partisi</span> Türkiyede bir siyasi parti (1985–1993)

Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP), Türkiye'de 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinden sonra kapatılan Milliyetçi Hareket Partisi'nin oylarını bünyesinde toparlamak maksadıyla kurulmuş olan siyasi partidir. Muhafazakâr Parti'nin 30 Kasım 1985 tarihinde adının değiştirmesiyle kurulmuştur. Partinin amblemi kırmızı bir zemin üzerinde beyaz bir hilal ve etrafında 9 yıldız olarak benimsenmiştir. Milliyetçi Çalışma Partisi, ismini 24 Ocak 1993'te MHP olarak değiştirmiş böylece partinin hukuki varlığı sona ermiştir.

Temsili demokrasi, sınırları belirli bir alan içinde bulunan bireylerin, kendi iradeleriyle seçtikleri bir temsilci veya temsil grubunun aracılığıyla siyasi fikirlerini ve görüşlerini belirtmesi durumu.

<span class="mw-page-title-main">Hükûmet</span> organize bir topluluğu yöneten sistem, kişi veya bir grup insan, genellikle bir devlet

Hükûmet, genellikle bir devlet olan düzenli bir topluluğu yöneten sistem veya insan grubudur.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Taner Kışlalı</span> Türk gazeteci ve akademisyen

Ahmet Taner Kışlalı, Türk siyaset bilimci, siyasetçi, eski Kültür Bakanı, yazar ve öğretim üyesi.

<span class="mw-page-title-main">2002 Türkiye genel seçimleri</span> TBMM 22. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

2002 Türkiye genel seçimleri, 3 Kasım 2002 günü Türkiye genelinde yapılan erken genel seçimdir. Bu genel seçim ile Türkiye Büyük Millet Meclisi 22. dönem milletvekilleri seçilmiştir. Yüzde 10 ülke barajlı d'Hondt sistemi uygulanan seçimde, yalnızca Adalet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi bu barajı aşarak meclise milletvekili sokmayı başarmışlardır. Oyların yüzde 34,3'ünü alarak kazandığı 363 milletvekilliği ile tek başına iktidar olan AK Parti, TBMM'nin üyelik sayısının yaklaşık yüzde 66'sını alarak liste usulü çoğunluk sisteminin uygulandığı 1950'li yıllardan sonra TBMM'deki en büyük temsil gücünü elde eden siyasi parti oldu.

Doğrudan demokrasi, halkın egemenliğini bizzat ve doğrudan doğruya kullandığı demokrasi türüdür. Doğrudan demokrasi, halkın halk tarafından yönetilmesini öngörmektedir. Dolayısıyla doğrudan demokrasi dizgesi, demokrasinin ülküsel anlamına en yakın olan hâlidir. Siyasi kararların, çoğunluk esasına göre, yurttaşların oy çokluğu ile, doğrudan doğruya şehir halkı tarafından alındığı yönetim şekline, doğrudan doğruya demokrasi denir. Doğrudan demokraside, halk herhangi bir aracı veya temsilci olmadan politikalara karar verirken, temsili bir demokraside insanlar daha sonra politika girişimlerini yürürlüğe koyan temsilcilere oy verirler. Kullanılan belirli bir sisteme bağlı olarak, doğrudan demokrasi yürütme kararlarının geçirilmesini, sıralamanın kullanılmasını, yasaların yapılmasını, yetkililerin doğrudan seçilmesini veya görevden alınmasını ve yargılamaların yapılmasını gerektirebilir. Doğrudan demokrasinin önde gelen iki biçimi katılımcı demokrasi ve müzakereci demokrasidir.

<span class="mw-page-title-main">Liberal demokrasi</span> Siyasi ideoloji ve hükûmet biçimi

Liberal demokrasi veya Batı demokrasisi, temsilci demokratik bir hükûmet biçimi altında işleyen liberal siyasi bir ideolojinin birleşimidir. Birden fazla ayrı siyasi partinin katıldığı seçimler, hükûmetin farklı kollarına güçler ayrılığı, günlük yaşamda açık bir toplumun bir parçası olarak hukukun üstünlüğü, özel mülkiyetle piyasa ekonomisi, insan haklarının, medeni hakların, medeni özgürlüklerin ve siyasi özgürlüklerin eşit şekilde korunması gibi özelliklere sahiptir. Uygulamada sistemini tanımlamak için liberal demokrasiler genellikle hükûmetin yetkilerini belirleyen ve toplumsal sözleşmeyi güvence altına alan bir anayasaya başvururlar, bu anayasa ya kodifiye edilmiş ya da kodifiye edilmemiş olabilir. 20. yüzyılın ikinci yarısında genişleme döneminden sonra liberal demokrasi, dünyadaki yaygın bir siyasi sistem haline geldi.

Marksist demokrasi, insanların arasındaki maddi ve manevi her tür ayrılığı ve eşitsizliği ortadan kaldırma amacıyla ortaya atılan yönetim şeklidir. Bu şekle göre ancak bütün bu ayrılıklar ortadan kalktığı zaman insanlar için topluluk halinde doğru karar almak mümkün olabilecektir.

<span class="mw-page-title-main">Barış ve Demokrasi Partisi</span> Türkiyede bir siyasi parti (2008–2014)

Barış ve Demokrasi Partisi, Türkiye'de 2008 yılında kurulmuş sosyal demokrat ve sosyal liberal görüşlü, Türkiye'de faaliyet gösteren siyasi partidir. Genel merkezi Ankara'nın Çankaya ilçesinin Balgat semtinde olan partinin amblemi sarı zemin üzerine, yeşil meşe ağacıdır. Parti milletvekilleri Haziran 2014'te aldığı kararla Halkların Demokratik Partisine katılmıştır. 11 Temmuz 2014 tarihinde ise isim değişikliği yapıp Demokratik Bölgeler Partisi adını almıştır.

E-demokrasi, “demokrasi özgürlüktür” temeli üzerinden yükselen yeni bir düşünce akımı olarak “dijital demokrasi” düşüncesinin ifadesidir. Bir ülkenin vatandaşlarının o ülkedeki resmî olarak seçilebilir olan yasal siyasi partilere kendi istekleri ile açık oy vermesine izin ve olanak veren bir düşünce yapısıdır. Bu şekilde bir oylama sisteminin tamamen güvenilir olacağı öngörüsündedir. Cumhuriyetin cumhuriyet olması için içinde demokrasi olması gerekir, demokrasi içinde özgürlük olması gerekir. Günümüzde demokrasi, vekiller tarafından halkın temsiline dayanır. E-demokrasi, temsilci kullanmadan, her vatandaşın yasa yapma sürecine katkı vermesi gibi, teknolojiye dayanan yeni kazanımlar elde edilmesine dayanır.

Bağımsız siyasetçiler, siyasetle uğraşan ve hiçbir parti, grup, görüş veya akıma doğrudan dahil olmayan kişilerdir. Birçok ülkede bağımsız siyasetçiler vardır.

Liberteryen sosyalizm veya özgürlükçü sosyalizm, güdümsüz, ekonomik ya da toplumsal katmansız, birey özgürlüğüne ve eşitliğine dayalı, her tür bilgiye erişmede ve kullanmada fırsat eşitliği sağlayan, anarşist özelliklere sahip bir sosyalizm anlayışıdır.

Sosyal bilimlerde, siyasi ideoloji, belirli bir toplumsal hareketin, kurumun, sınıfın veya büyük bir grubun etik ideallerini, prensiplerini, doktrinlerini, mitlerini veya sembollerini açıklayan ve toplumun nasıl çalışması gerektiğini ve belirli bir toplumsal düzen için bazı siyasi ve kültürel bir plan sunan bir dizi fikirler bütünüdür. Siyasi ideoloji, gücün nasıl dağıtılması gerektiği ve hangi amaçlar için kullanılması gerektiği konularıyla ilgilenir. Bazı siyasi partiler belirli bir ideolojiyi sıkı bir şekilde takip ederken diğerleri genel olarak ilgili ideolojiler grubundan ilham alabilir, ancak belirli bir ideolojiyi açıkça benimsemezler. Bir ideolojinin popülaritesi, bazen çıkarları doğrultusunda hareket eden ahlaki girişimcilerin etkisiyle de ilgilidir. Siyasi ideolojilerin iki boyutu vardır: (1) hedefler: toplumun nasıl organize edilmesi gerektiği; ve (2) yöntemler: bu hedefe ulaşmanın en uygun yolu.

<span class="mw-page-title-main">Hristiyan demokrasi</span>

Hristiyan demokrasi, merkez sağ bir ideolojidir. Bu ideoloji, ülke içinde "Hristiyanlık ilkelerinin" uygulamasına dayalıdır. Kamu içinde Hristiyan ahlakı, geleneği ve adetlerinin, modern ve demokratik bir biçimde uygulanmasını savunmaktadır. Hristiyan demokrasi ideolojisi, muhafazakârlık ve Katolik toplumsal öğretisinin etkisi altında, 19. yüzyılda Avrupa'da ortaya çıkmıştır. Ekonomik olarak ise sosyal piyasa ekonomisini savunur. Latin Amerika'da bu sol ideolojiye dönüşmüşken, Avrupa'daki Hristiyan demokrat siyasi partiler genellikle muhafazakâr, liberal ve ılımlıdır.

Yeni Demokrasi ya da Yeni Demokratik Devrim, Mao Zedong'un "dört sınıf bloku" teorisi kapsamında, Çin Devrimi sonrasında kurulan Çin'deki demokrasi anlayışı ifade eden terim. Bu teoriye göre; devrim sonrası Çin'de gelişecek demokrasi farklı bir yol izleyecek, batılı devletlerde yer alan parlamenter sistem ve liberal ekonomiden farklı olarak, Sovyet türünde bir örgütlenme modeli ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ekonomisi türüne adapte olmuş bir demokrasi türü oluşacaktı. Bu kavramın literatüre girmesinin ardından geçen sürede, Yeni Demokrasi kavramı benzer gerekçeleri ile diğer ülke ve bölgelerde uyarlanmıştır.

Radikal demokrasi Ernesto Laclau ve Chantal Mouffe tarafından 1985'te yazılmış kitapları Hegemonya ve Sosyalist Strateji: Radikal Demokratik Politikalara Doğru'da ortaya atılmıştır. İddiaları, toplumsal ve siyasi değişim amaçlayan toplumsal hareketlerin neoliberal ve neomuhafazakar demokrasi mefkureleriyle mücadele edecek bir stratejiye ihtiyaç duyduklarıdır. Bu strateji eşitlik ve özgürlük temelinde farklılığı içerecek şekilde demokrasinin liberal tanımını genişletmektir.

Büyük çadır veya geniş kapsamlı taraf, siyasette seçmenleri farklı bakış açıları ve ideolojilerden çekmeyi amaçlayan bir tür siyasi oluşum. Bu anlayış belirli bir ideolojiyi savunan ve bu ideolojiye bağlı olan seçmenleri arayan diğer partilerin aksine çeşitli ideolojilerden oluşan bir parti anlayışıdır. Tüm siyasi görüşlerin desteklenmesini amaçlamaktadır.

Partisiz demokrasi genel ve periyodik seçimlerin siyasi partilere gerek duymadan yapılmasını sağlayan bir temsili hükûmet veya kuruluş sistemidir. Bazen başkalarının kararlarına zarar vermemek veya tartışmalı bir atmosfer yaratmamak için seçim toplantıları ve hatta adaylar hakkında konuşmak bile zararlı olabilir.