İçeriğe atla

Playa göl

Namak Gölü, Qom Province, İran

Playa göl, kısa ömürlü bir göl yatağı veya kapalı göl kalıntısıdır.

Bu düzlükler alkali tuzlarla zenginleştirilmiş ince taneli çökellerden oluşur. Playa göl geniş bir alanı kaplayabilir. Derin olmayan bu göllerin büyük bir kısmı buharlaşır ve yüzeyde bir tuz tabakası bırakır. Kurak mevsimlerde yüzey kuru, yağışlı mevsimlerde ise ıslak ve çok yumuşaktır.

Oluşumu

Salar de Uyuni, Bolivya, dünyadaki en büyük playa göl
Playa Gölü Yüzeyindeki yüzen kayalar

Playa göl, yağmurdan veya diğer kaynaklardan gelen suyun kuru çöküntü havzasına akmasıyla oluşan gölet veya göle verilen addır. Suyun içinde çözülmüş tuzların çökmesiyle oluşan göl, zamanla kademeli olarak artar. Bir playa, kilin yassı bir yatağı olarak görülür, genellikle çökelen tuzla kaplanmıştır. Bu evaporit mineralleri, sodyum karbonat, boraks ve diğer tuzlar gibi hava koşullarına dayanıklı ürünlerin yoğunlaşmasıdır.

Birçok playa göl, yağışlı mevsimlerde, özellikle yağışlı yıllarda sığ sudan oluşmaktadır. Su tabakası ince ise ve playa göldeki kayalar rüzgarla hareket ederse aşırı derecede sert ve pürüzsüz bir yüzey oluşabilir. Daha kalın su tabakaları "çatlaklı çamur" yüzeyine ve "tepe" yapı kuruma özelliklerine neden olabilir. Çok az su varsa, tepeler oluşturabilir

Çöllerde, bajadas tarafından çevrili bir alanda bir playa bulunabilir. En büyük kuru göl yoğunluğu (yaklaşık 22.000), Teksas'ın güneyindeki High Plains ve New Mexico'nun doğusundadır. Çoğu kuru göl küçüktür. Bununla birlikte, dünyanın en büyük tuz yatağı olan Bolivya'daki Salar de Uyuni, 10.582 kilometrekarelil alanı kapsamaktadır.[1]

Death Valley (Ölüm Vadisi), Kaliforniya'da bulunan playada "yürüyen kayalar" olarak bilinen ve insan ya da hayvanın müdahalesi olmaksızın yüzey boyunca yavaşça hareket ederek arkasında iz bırakan kayaların olduğu jeolojik bir olay gerçekleşir. Bu kayalar son zamanlarda UC San Diego'daki Scripps Oşinografi Enstitüsü tarafından hareket halinde gözlemlendi. Playa, kışın yüzen buz tabakaları oluşturacak kadar derinleşir ama yine de kayaların yüzeyde kalacağı kadar sığ olmaktadır. Geceleri sıcaklığın düşmesiyle beraber, göletin üzerindeki kayaların oluşturdukları çatlaklar buz ile dolmaktadır. Kayalar gücünü koruyacak kadar kalın, serbestçe hareket edebilecek kadar da hafiftir. Güneş doğduğunda buzlar erir ve kayanın buzları çözülür. Bu sırada, kayalar playa boyunca hafif rüzgarlarla hareket ettirilir.[2] Taşlar yalnızca iki ya da üç yılda bir kez hareket eder.[3]

Kaynakça

  1. ^ "Uyuni Salt Flat" 27 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Encyclopædia Britannica
  2. ^ "Sliding Rocks on Racetrack Playa, Death Valley National Park: First Observation of Rocks in Motion". Plos One. 27 Ağustos 2014. 13 Kasım 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Haziran 2016. 
  3. ^ "Ice rafts not sails: Floating the rocks at Racetrack Playa" (PDF). Barnesos.net. 17 Nisan 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2016. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Su</span> H2O formülüne sahip kimyasal bileşik, yaşam kaynağı

Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Sıklıkla renksiz olarak tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Buz</span>

Buz, suyun donmuş haline verilen addır. Oda koşullarında 0 °C ve altında bulunur. Buzun yoğunluğu suyun yoğunluğundan az olduğu için su üstünde yüzebilir.

<span class="mw-page-title-main">Buzul</span> büyük kar ve buz kütlesi

Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. Dünya'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">Akşehir Gölü</span>

Akşehir Gölü, Sultan Dağları ile Emir Dağı arasındaki çöküntü alanında yer alır. Akşehir ilçesinin yanında İç Anadolu Bölgesi'nde bulunan bir göldür. İdari olarak Konya ve Afyonkarahisar illeri sınırları içerisinde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Salar de Uyuni Gölü</span>

Salar de Uyuni, 10.582 km² alanıyla Dünya'nın en büyük tuz göllerinden biri. Bolivya'nın güneybatısında, 3.653 m yükseklikte bulunur ve Titikaka Gölü ile beraber Altiplano Platosu'nun tabiat açısından doruk noktası olarak kabul edilir. Gündüz ışıldayan aydınlığı geceleri sert ayazı ile daha çok sert buz tutmuş bir göle benzer. Ancak yüründüğünde ayakların altında gıcırdayan buz değil kaba tuz kristalleridir.

<span class="mw-page-title-main">Tuz Gölü</span> Türkiyenin İç Anadolu Bölgesinde Ankara, Konya ve Aksaray illerinin sınırının kesiştiği yerde yer alan tuz gölü

Tuz Gölü, Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde Ankara, Konya ve Aksaray illerinin sınırının kesiştiği yerde yer alan tuz gölüdür. Türkiye'nin tuz ihtiyacının %40'ı bu gölden sağlanır. Tuz Gölü'nde tuz, meteorolojik suların yer altına süzülerek daha önce oluşmuş tuz domlarını eritmesi ve tektonik hatlar boyunca yüzeye taşımasıyla oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Palas Tuzla Gölü</span> Kayseride tuz gölü

Palas Tuzla Gölü, Kayseri ili, Sarıoğlan ilçe sınırlarında bulunan tektonik oluşumlu tuzlu göldür. Yüzey rakımı 1131 m, uzunluğu 8 km, genişliği 8 km, alanı 23,5 km2'dir. Faylar ile çevrelenen, kapalı havza özellikli Palas Ovası'nın en alçak alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tortul kayaçlar</span>

Üç ana kayaç türünden biri olan tortul kayaçlar, yeryüzünde en çok görülen kayaç türüdür. Dünya'nın yüzeyinin yaklaşık yüzde 75'ini yerkabuğunun ise yaklaşık yüzde 8'ini kaplarlar. Bu kayaçlar genellikle tabakalı olarak bulunurlar ve içerisinde organizma kalıntıları (fosil) bulundururlar. Sarkıt ve dikitler bu kayaçların oluşturduğu jeolojik yapılara örneklerdir. Tortul kayaçların büyük bir kısmı dış etmenler tarafından yeryüzünün aşındırılmasıyla meydana gelen çeşitli büyüklükteki unsurların (sediman) taşınarak çukur sahalara biriktirilmesi sonucu oluşmuşlardır. Bu olaya genel anlamda tortullaşma denir. Biriken unsurlar önceleri boşluklu gevşek bir yapıya sahiptirler. Fakat zamanla sıkışıp sertleşirler. Bir birikme sahasında, sonradan biriken unsurlar öncekiler üzerinde birikerek ağırlıkları vasıtasıyla basınç yaparlar. Bu basınç sonucu unsurlar, aralarındaki boşlukların küçülmesi ve büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla sıkışır ve sertleşirler. Tortul depoların veya kayaçların oluştukları ortamlar yerden yere farklılık gösterirler.

<span class="mw-page-title-main">Obruk Platosu</span>

Konya iline bağlı Karapınar ilçesi sınırlarında bulunan, Tuz Gölü havzası (950m) ile Konya Ovasını (1000m) birbirinden ayıran Obruk Platosu, doğu-batı yönünde yaklaşık 75–80 km uzunluğa, kuzey-güney yönünde 35–65 km genişliğe sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Maar</span> lav ve magmanın oluşturduğu, geniş, hafif kabarmış krater

Maar, püskürme veya patlamayla birlikte lav ve magmanın oluşturduğu, geniş, hafif kabarmış bir kraterdir. Maar tipik olarak suyla dolu ve sığ krater gölü görünümündedir. İsmi yerel Alman lehçesi olan Daun'dan gelir ve Latincesi mare (deniz)dir. Maarlar 60 metreden 2000 metre çapa ve 10 metreden 200 metreye kadar derinliğe sahip olabilirler ve çoğunlukla doğal göldeki gibi suyla doludurlar. Çoğu maar volkanik kayaların alçak kenarında oluşmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kaya tuzu</span>

Kaya tuzu (Halit), halite ağırlıklı olarak deniz suyu veya tuzlu göl suyunun buharlaşmasından oluşan tortul kayaçlarda meydana gelir. sodyum klorürün mineral formudur. İzometrik kristalleri oluşturur. Mineral tipik olarak renksiz ya da sarıdır; ancak yabancı maddelerin miktarı ve türüne bağlı olarak açık mavi, koyu mavi ya da pembe de olabilir. Genellikle sülfat, halojen tuzu ya da boraks asidi tuzu gibi diğer evaporit minerallerle birlikte oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Tatlı su</span> deniz suyuna nazaran az miktarda tuz ve diğer çözülmüş katıları barındıran su

Tatlı su, içerisinde düşük derişimlerde çözünmüş tuzlar ve diğer toplam çözünmüş katı maddeler bulunan, doğal olarak oluşan herhangi bir sıvı veya donmuş sudur. Deniz suyu ve acı su, tatlı su teriminden hariç tutulmakla beraber demirli su kaynakları gibi tuzsuz ve mineral açısından zengin sular, tatlı su kapsamında değerlendirilir. Tatlı su; buz örtüleri, buz tabakaları, buzullar, kar alanları ve buzdağlarındaki donmuş ve eriyen suları; yağmur, kar yağışı, dolu/karla karışık yağmur ve grezil gibi doğal yağışları; sulak alanlar, göletler, göller, nehirler, akıntılar gibi iç su kütlelerini oluşturan yüzey akıntılarını; akiferlerde, yer altı nehirlerinde ve göllerde bulunan yeraltı sularını kapsayabilir. Tatlı su, insanlar en ihtiyaç duyduğu ve kullandığı su kaynağıdır.

<span class="mw-page-title-main">Badwater Havzası</span>

Badwater Havzası, ABD'nin güney batısında Kaliforniya eyaletinde Death Valley'de bulunan bir jeolojik depresyon'dur.

Termoklin: Değişik sıcaklıkta iki su kütlesi arasındaki kesinlik kuşağı.

<span class="mw-page-title-main">Evaporit</span>

Evaporit, sulu bir çözeltinin buharlaşmasıyla kristalleşme ve yoğunlaşma sürecinde sonuçlanır. Evaporit suda çözünen mineral sedimentin (mineralin) ismidir. İki çeşit tuz taşı birikintisi vardır:

  1. Okyanus birikintisi olarak da bilinen marine ve göller gibi suyun ana bloklarında bulunmaktadır.
  2. Evaporit tuz taşları çökelti kayaları olarak bulunur.
<span class="mw-page-title-main">Ayrışma (jeoloji)</span>

Ayrışma, çözünme veya günlenme, yerkabuğunu oluşturan kayaçların yüzey kısımlarında fiziksel ve kimyasal etkenlerle meydana gelen değişimlerdir. Bu etkenlerin yanında atmosferdeki gazlar, sıcaklık, su, organizmalar da ayrışmada etkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı coğrafyası</span>

Kıyı coğrafyası, kıyıların ve kıyıdaki yer şekillerinin oluşumu, oluşum koşulları ve dağılımı ile ilgilenen Fiziki coğrafya bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kum barı</span>

Kum barı, dışbükey kıyı boyunca bir akarsu kıvrımının iç kıvrımındaki alüvyon birikintinin birikmesi olarak adlandırılır. Kum barları, dolambaçlı ve kıvrımlı nehirlerde bol miktarda bulunur. Hilal şeklini alırlar ve akarsu akışın kıvrımlarının içinde bulunurlar. Kum barı, nehir adalarından daha küçük olmasına rağmen, oluşum ve bileşim bakımından nehir adalarına çok benzer.

Jeolojide çapraz tabakalaşma olarak da bilinen çapraz tabakalanma tabaka içinde ve ana yatak düzlemine bir açıda katmanlaşması olarak bilinir. Meydana gelen tortul yapılar eğimli tabakalardan oluşan kabaca yatay birimlerdir. Orijinal çökelme tabakası eğimlidir. Bu tür eğimler çökelme sonrası deformasyonun sonucu değildir. Çapraz yataklar veya "kümeler" çapraz tabakalar olarak bilinen eğimli katman gruplarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Biriktirme ortamı</span>

Jeolojide, çökelme ortamı veya tortul ortam, belirli bir tür çökeltinin çökelmesi ile ilişkili fiziksel, kimyasal ve biyolojik süreçlerin kombinasyonunu ve dolayısıyla, çökelti kayada korunursa litoifikasyondan sonra oluşacak kaya türlerini tanımlar. Çoğu durumda, belirli kaya türleri veya kaya türlerinin birlikleri ile ilişkili ortamlar, mevcut analoglarla eşleştirilebilir. Bununla birlikte, jeolojik zaman çökeltileri ne kadar geride bırakılırsa, doğrudan modern analogların mevcut olmama olasılığı o kadar yüksektir.