İçeriğe atla

Platin

Kontrol Edilmiş

Platin (Pt)

HPeriyodik tabloHe
LiBeBCNOFNe
NaMgAlSiPSClAr
KCaScTiVCrMn FeCoNiCuZnGaGeAsSeBrKr
RbSrYZrNb MoTcRuRhPdAgCdInSnSbTeIXe
CsBa  HfTaW ReOsIrPtAuHgTlPbBiPoAtRn
FrRa  Rf DbSgBhHsMtDsRgCnNh FlMc LvTsOg 
  LaCePrNdPmSmEuGdTbDyHoErTmYbLu
  AcThPaUNpPuAmCmBkCfEsFmMdNoLr 


Temel özellikleri
Atom numarası78
Element serisi Geçiş metalleri
Grup, periyot, blok10, 6, d
GörünüşGrimsi beyaz
Platin
Kütle numarası195,084(9) g/mol
Elektron dizilimiXe 4f14 5d9 6s1
Enerji seviyesi başına
Elektronlar
2, 8, 18, 32, 17, 1
CAS kayıt numarası {{{CAS_kayıt_numarası}}}
Fiziksel Özellikleri
Maddenin hâli katı
Yoğunluk21,45 g/cm³
Sıvı hâldeki yoğunluğu 19,77 g/cm³
Ergime noktası 2041,4 °K
1768,3 °C
Kaynama noktası4098 °K
3825 °C
Ergime ısısı 22,17 kJ/mol
Buharlaşma ısısı 469 kJ/mol
Isı kapasitesi 25,86 J/(mol·K)
Atom özellikleri
Kristal yapısı Yüzey merkezli kübik
Yükseltgenme seviyeleri 2, 3, 4 (hafif bazik oksit)
Elektronegatifliği2,28 Pauling ölçeği
İyonlaşma enerjisi870 kJ/mol
Atom yarıçapı135 pm
Atom yarıçapı (hes.) 177 pm
Kovalent yarıçapı128 pm
Van der Waals yarıçapı175 pm
Diğer özellikleri
Elektrik direnci 105 nΩ·m (20°C'de)
Isıl iletkenlik 71,6 W/(m·K)
Isıl genleşme 8,8 µm/(m·K) (25°C'de)
Ses hızı2800 m/s (20 °C'de)
Mohs sertliği3,5
Vickers sertliği549 MPa
Brinell sertliği392 MPa

Platin, periyodik cetvelde Pt simgesi ile gösterilen kimyasal bir element olup atom numarası 78'dir. Ağır, dövülebilir, sünek, grimsi beyaz renkli, geçiş metalleri grubunda, kıymetli metallerdendir. Altından sonraki en kıymetli metaldir.[1] Korozyona dayanıklı olup bazı bakır ve nikel cevherlerinde bulunur. Kuyumculukta, laboratuvar cihazlarında, elektrik kontaktlarında, diş hekimliğinde ve otomobil egzoz kontrol cihazlarında kullanılır.

Platinin simyacılarca kullanılan simgesi

Simyacıların platin için kullandıkları simge, altın ve gümüşün simgelerinin bir araya getirilmiş şeklidir.

Önemli özellikleri

Platin saf hâldeyken gümüşümsü beyaz renklidir. Korozyona dayanıklıdır. Platin grubu metallerin altı üyesinin de (rutenyum, rodyum, paladyum, osmiyum, iridyum ve platin) katalitik özellikleri çok üstündür. Bu nedenle platin, otomobillerin egzoz sistemlerindeki katalitik dönüştürücülerde ve bujilerin uçlarında kullanılır.

Platin, yüksek aşınma ve kararma direncinden ötürü ideal bir hassas kuyumculuk metalidir. Platin altından daha kıymetlidir. Platin fiyatları, piyasadaki arz-talep dengesine göre değişmekle birlikte normalde altının iki mislidir. Dünya'da bilinen en değerli 2. maden olduğu bilinmektedir. 18. yüzyılda platinin nadir bulunur oluşu, Kral XV. Louis'nin onu, "krallara layık tek metal" olarak tanımlamasına neden olmuştur.

Göze çarpan diğer özellikleri arasında; kimyasallara karşı direnç, çok üstün yüksek sıcaklık özellikleri ve kararlı elektriksel özellikler sayılabilir. Platin havada hiçbir sıcaklıkta korozyona uğramaz, ancak siyanür, halojenler, kükürt ve alkaliler tarafından korozyona uğratılır. Hidroklorik asit (HCl) ve nitrik asit (HNO3) içerisinde çözünmez fakat kral suyu (aqua regia) olarak bilinen karışımda kloro-platinik asit oluşturarak çözünür. Bilinen oksidasyon kademeleri +2, +3 ve +4'tür.

Kullanım alanları

Laboratuvar kaplarının, bozunmaya dayanıklı gereçlerin, tellerin ve ısıluçların yapımında, kuyumculukta, diş hekimliğinde ve elektrik kontaklarında kullanılır. Platin-kobalt alaşımları güçlü manyetik özellik gösterir. Platin rezistans telleri, çok yüksek sıcaklıklarda çalışan elektrikli fırınların yapımında kullanılır. Arabalarda hava kirliliğini önleyici donanımların yapımında, füzelerin uç konilerinin ve jet motorlarının ağızlıklarının kaplamasında, büyük gemilerin, denizaltı boru hatlarının ve çelik desteklerin katodik koruma sistemlerinde de platinden yararlanılır. Sülfürik asit eldesinde ve petrol ürünlerinin işlenmesinde katalizör olarak platin kullanılmaktadır.[2] Platin dirençli termometreler, elektrolizde kullanılan elektrotlarda da yer alıyor.

Platin bileşiklerininse daha da yaygın kullanım alanları bulunur. Örneğin sisplatin, karboplatin ve okzaliplatinin DNA yapısı arasına girme özelliklerinden dolayı kanser tedavisinde kemoterapi sırasında kullanılabiliyor. Hekza kloroplatin asitse fotoğrafçılık, aynalar, mürekkep, porselen renklendirmesi, çinkonun aşındırılmasında kullanılmaktadır.

Tarihçe

Platin'in doğal külçesi.

Doğal hâlde bulunan platin ve platin alaşımlarının varlığı uzun zamandan beri bilinmektedir. Platin, Kristof Kolomb öncesi Amerikan yerlileri tarafından kullanılmışsa da Avrupalıların bu metalden ilk defa söz etmeleri 1557 yılına rastlar: bir İtalyan Hümanisti olan Julius Sezar Skaliger (1484-1558), Panama ve Meksika arasındaki bir Orta Amerika madeninde bulunan bu gizemli metalden bahsederken onu, "şimdiye dek bilinen hiçbir İspanyol sanatıyla ergitilemeyen" olarak tanımlamıştır.

İspanyollar metali ilk olarak Kolombiya'da bulduklarında ona "platina" veya "küçük gümüş" adını vermişlerdir. Platini gümüş cevherleri içerisinde istenmeyen bir empürite olarak görmüşler ve çoğunlukla da atmışlardır.

Platin ilk olarak Antonio de Ulloa ve Don Jorge Juan y Santacilia adlı iki astronom tarafından keşfedilmiştir. Her ikisi de İspanya Kralı V. Felipe tarafından 1735-1745 arasında Peru'daki bir keşif gezisi için görevlendirilmişti. Ulloa, platina"yı, New Granada'da (Kolombiya) altınla birlikte bulunan ve işlenemeyen metal olarak tanımladı. Ulloa'nın gemisine dönüş yolculuğunda İngilizler tarafından el konuldu ve İngiltere'ye götürüldü. Kendisine iyi davranıldı, hatta Royal Society'ye üye bile yapıldı. Ancak bu bilinmeyen metalden bahsetmesi, hakkında yayın yapması 1748'e kadar yasaklandı. Oysa Charles Wood bu gelişmelerden bağımsız olarak 1741'de metali ayrıştırmıştı.

Uzun yıllar boyunca uzunluk ölçüsü birimi "metre"nin tanımı, Sevr'deki (Fransa) Bureau International des Poids et Mesures'de bulunan platin-iridyum alaşımından yapılmış bir çubuk üzerindeki iki işaret arasındaki mesafe olarak tanımlanmıştır. Yine aynı şekilde platin-iridyum alaşımından yapılmış bir silindir de kilogram standardı olarak aynı yerde bulunmaktadır. Platin, standard hidrojen elektrodunun tanımında da kullanılmaktadır.

Bulunuşu

Platin cevheri.
Platin külçeleri.

Platin genellikle saf ya da iridyum ile alaşım halinde bulunur. Platin arsenik (sperilit minerali (PtAs2)), Kanada'daki Sudbury cevher yataklarında nikel cevherleriyle bir arada bulunan ana platin kaynağıdır. Daha nadir bulunan sülfürlü minerali kuperit ((Pt, Pd, Ni)S) ise platini, paladyum ve nikel ile birlikte içerir. Kuperit'e genellikle Transvaal'de (Güney Afrika) rastlanır.

Platin daha çok diğer platin grubu metallerle (PGM) birlikte ve Witwatersrand (Güney Afrika), Kolombiya, Ontario, Ural Dağları ve bazı batı Amerika eyaletlerindeki alüvyal plasiyer cevher yataklarında bulunur.

Platin ticari anlamda Sudbury cevher yataklarındaki nikel cevherlerinin işlenmesi sırasında yan ürün olarak elde edilir. Bu cevherlerde platinin yalnızca 0,5 ppm (1 ppm = milyonda bir) mertebesinde bulunması bile platinin ne kadar kıymetli ve işlenmeye değer olduğunun bir göstergesidir.

İzotopları

Platinin beş adet kararlı izotopu ve bir de yarılanma ömrü 6 milyar yıl olan radyo-izotopu vardır: Pt-190. Platinin başka radyo-izotopları da vardır ve bunlardan en kararsızı yarılanma ömrü 50 yıl olan Pt-193'tür.

Önlemler

Platin reaktif bir metal olmadığından herhangi bir sağlık problemi yaratmaz. Bazı platin kompleksleri (cis-platin), anti-tümör aktivitelerinden dolayı kemoterapi alanında kullanılmakta iseler de böbreklerde geri dönüşümü olmayan tahribata yol açarlar.

Kaynakça

  1. ^ Kıymetli metal
  2. ^ Deniz Candaş. "Elementlerin Kullanım Alanları 4". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ocak 2011. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Altın</span> Au sembolü ile gösterilen ve atom numarası 79 olan element

Altın, Au sembolü ile gösterilen ve atom numarası 79 olan element. Saf halinde parlak, hafif kırmızıya çalan sarı renkli, yumuşak, sünek ve dövülgen bir metaldir. Altının parlak sarı rengi, asitlere karşı dayanıklılığı, doğada serbest halde bulunabilmesi ve kolay işlenebilmesi gibi özellikleri, insanların İlk çağlardan beri ilgisini çekmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gümüş</span> sembolü Ag ve atom numarası 47 olan kimyasal element

Gümüş, elementlerin periyodik tablosunda simgesi Ag olan, beyaz, parlak, değerli bir metalik element. Atom numarası 47, atom ağırlığı 107,87 gramdır. Erime noktası 961,9 °C, kaynama noktası 1950 °C ve özgül ağırlığı da 10,5 g/cm³'tür. Çoğu bileşiklerinde +1 değerliklidir. Günümüzde Dünya'da 55 yıllık gümüş rezervi kaldığı tahmin ediliyor. Yeni gümüş rezervleri keşfedilmezse 2078 yılında Dünya'daki gümüş rezervlerinin tükenebileceği tahmin ediliyor. En çok gümüş üretimi yapan ülkeler Meksika, Çin, Peru Şili ve Avustralya'dır.

<span class="mw-page-title-main">Nikel</span> atom numarası 28 olan ve simgesi Ni olan kimyasal bir element

Nikel, atom numarası 28 olan ve simgesi Ni olan kimyasal bir elementtir.

<span class="mw-page-title-main">Çinko</span> Element

Çinko, sembolü Zn, atom numarası 30 olan kimyasal bir elementtir. Oda sıcaklığında hafif kırılgan bir metaldir ve oksidasyon giderildiğinde parlak gri bir görünüme kavuşur. Periyodik tablonun 12. (IIB) grubunun ilk elementidir. Bazı açılardan çinko kimyasal olarak magnezyuma benzer: her iki element de yalnızca bir normal oksidasyon durumu (+2) gösterir ve Zn2+ ve Mg2+ iyonları benzer boyuttadır. Çinko, Dünya kabuğundaki en bol bulunan 24. element olup beş kararlı izotopu vardır. En yaygın çinko cevheri, bir çinko sülfür minerali olan sfalerittir.

<span class="mw-page-title-main">Osmiyum</span> Bilinen en yoğun element

Osmiyum, simgesi Os, atom numarası 76, atom ağırlığı 190,23 akb, erime noktası 3045,0 °C, kaynama noktası 5027,0 °C olan bir geçiş metalidir. Oda sıcaklığında 22.59 g/cm³ ile bilinen en ağır yoğunluklu metaldir. Gümüşi renkte bulunur. Yunanca koku manasına gelen osmë 'den gelir. Tükenmez kalemlerin toplarında, bazı aletlerin millerinde ve flamanlarda kullanılır. Platin ile birlikte çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Alüminyum</span> sembolü Al, atom numarası 13 olan element

Alüminyum, atom numarası 13 ve simgesi Al olan kimyasal element. Gümüş renkte, sünek bir metaldir. Doğada genellikle boksit cevheri halinde bulunur ve oksidasyona karşı üstün direnci ile tanınır. Bu direncin temelinde pasivasyon özelliği yatar.

<span class="mw-page-title-main">Molibden</span>

Molibden, periyodik cetvelde atom numarası 42 ve simgesi Mo olan elementtir..

<span class="mw-page-title-main">Pirinç (alaşım)</span> bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkteki alaşımların genel ismi

Pirinç, bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkteki alaşımların genel ismi. Pirinçte bulunabilen diğer bazı elementler, kalay, kurşun, nikel, mangan, demir, alüminyum, arsenik, antimon ve fosfordur. Mangan ihtiva eden bazı pirinçlere tunç da denilmektedir. Aslında tunç bakır-kalay alaşımıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çelik</span>

Çelik, demir elementi ile genellikle %0,02 ila %2,1 oranlarında değişen karbon miktarının bileşiminden meydana gelen bir alaşımdır. Çelik alaşımındaki karbon miktarları çeliğin sınıflandırılmasında etkin rol oynar. Karbon genel olarak demir'in alaşımlayıcı maddesi olsa da demir elementini alaşımlamada magnezyum, krom, vanadyum ve tungsten gibi farklı elementler de kullanılabilir. Karbon ve diğer elementler demir atomundaki kristal kafeslerin kayarak birbirini geçmesini engelleyerek sertleşme aracı rolü üstlenirler. Alaşımlayıcı elementlerin, çelik içerisindeki, değişen miktarları ve mevcut bulundukları formlar oluşan çelikte sertlik, süneklilik ve gerilme noktası gibi özellikleri kontrol eder. Karbon miktarı yüksek olan çelikler demirden daha sert ve güçlü olmasına rağmen daha az sünektirler.

<span class="mw-page-title-main">Stronsiyum</span> Sr sembollüne sahip, atom numarası 38 olan, toprak alkali metaller grubundan gümüşümsü beyaz renkli bir kimyasal element

Stronsiyum, Sr sembollüne sahip, atom numarası 38 olan, toprak alkali metaller grubundan gümüşümsü beyaz renkli bir kimyasal element. Oda sıcaklığında katı olan elementin atom ağırlığı 87,62 g/mol'dür. Stronsiyum, kimyasal olarak son derece reaktif olup, hava ile temas ettiği takdirde sarı rengine döner. Element sölestin ve strontianit minerallerinde bulunur. Elementin nükleer fisyon sonucunda oluşan 90Sr izotopu radyoaktiftir ve 28,90 yıllık bir yarılanma ömrüne sahiptir.

Titanyum sembolü Ti olan 22 atom numaralı kimyasal elementtir.

<span class="mw-page-title-main">Zirkonyum</span>

Zirkonyum metali ilk olarak 1789 yılında Martin Heinrich Klaproth tarafından keşfedilmiştir. 1824 yılında ise Jons Jakob Berzelius tarafından izole edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Plütonyum</span> atom numarası 94 olan, neptünyumdan elde edilen radyoaktif bir element (simgesi Pu)

Plütonyum, 1940 yılında Glenn T. Seaborg, Edwin M. McMillan, J. W. Kennedy ve A. C. Wahlby tarafından 152 cm'lik siklotron içerisindeki uranyumun döteryum ile bombardımanı sonucunda elde edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Bizmut</span>

Bizmut sembolü Bi ve atom numarası 83 olan kimyasal elementtir. 15. grupta, 6. periyotta yer alan bir metaldir. Pentavalent geçiş metalidir ve azot grubundadır; aynı gruptaki arsenik ve antimon ile benzerlik gösterir. Her ne kadar önemli ticari cevherler sülfür ve oksit formlarından oluşsa da elementer bizmut doğal olarak ortaya çıkabilir. Serbest element formundaki kurşunun %86'sı yoğunluğuna sahiptir. Yeni üretildiğinde gümüşi beyaz renkli ve kırılgan bir metaldir ancak yüzey oksidasyonu ona birçok renkte yanardöner renkler verebilir. Bizmut en doğal diyamanyetik elementtir ve metaller arasındaki en az termal iletkenlik değerlerinden birine sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Rodyum</span> Simgesi Rh, atom numarası 45 olan element

Rodyum, periyodik tabloda Rh sembolüyle gösterilen atom numarası 45 olan elementtir. Az bulunan beyaz-gümüş renkte ve platin grubuna aittir. Alaşımlarda platinle birlikte katalizör olarak kullanılır. Kıymetli metaller arasında dünyada 3. en pahalı olanıdır.

<span class="mw-page-title-main">İridyum</span> sembolü Ir, atom numarası 77 olan kimyasal element

İridyum, sembolü Ir, atom numarası 77 olan kimyasal element. Çok sert, kırılgan, gümüş beyazı ve platin ailesinden bir geçiş metali olan iridyum en yoğun ikinci elementtir ve 2000 °C gibi sıcaklıklarda bile korozyona karşı yüksek dayanıklılık gösterir. Her ne kadar sadece belli ergimiş tuzlar ve halojenler blok halindeki iridyumu aşındırabilse de, bölünmüş toz halindeki iridyum çok daha reaktif ve hatta yanıcı olabilmektedir. Ir 191 ve Ir 193 tek doğal kararlı izotopudur, bunlardan ikincisi daha bol bulunur.

Hidrojenasyon, bir kimyasal reaksiyon sınıfıdır ve organik bileşiklere hidrojen (H2) eklenmesi işlemidir. Hidrojenasyon, özellikle doymamış organik bileşikler (alkenler, alkinler, ketonlar ve nitriller ) için önemli bir reaksiyondur. Genellikle basınç altında katalizörler yardımı ile direkt hidrojen eklemesi ile gerçekleştirilir. Hidrojenasyon için en klasik örnek, alkenlerdeki doymamış karbon kimyasal bağına bir hidrojenin ekleyerek, alkeni alkana dönüştürmektir. İlaç ve petrokimya endüstrisinde çok değişik uygulamaları vardır. Bu kimyasal işlemin tersi dehidrojenasyondur. Alkenlere hidrojenin katılması sonucunda Alkanlar oluşur. Alkankar sadece karbon-karbon tekli bağlara sahiptirler. Bu tepkimede katalizör kullanıldığından katalitik hidrojenleme olarak da adlandırılır. Alkenlere hidrojen katılma tepkimeleri ekzotermik tepkimeler olup oda sıcaklığında katalizörsüz tepkime gerçekleşmez. Burada katalizör kullanılarak tepkimenin oda sıcaklığında gerçekleşmesi sağlanır. Yalnız katalizörün etkisi bununla sınırlı kalmıyor. Kullanılan katalizör elde edilecek olan ürünün cis-Alkan ya da trans-Alkan olmasını etkilemektedir. Eğer kullanılan katalizör heterojen bir katalizör ise, (bir parça nikel, platin, paladyum) yani çözelti içerisinde heterojen olarak karışıyorsa katılan her iki hidrojen atomu alkenin aynı tarafına eklenir ve böylece cis-Alkan oluşur. Şayet bu katalizör çözelti içerisinde homojen olarak yayılan bir katalkizörse bu seferde trans-Alkan oluşmuş olacak.

Yüksek ekonomik değere sahip nadir rastlanan metalik kimyasal elementlere kıymetli metal adı verilir. Kimyasal olarak kıymetli metaller diğer elementlerden daha az reaktivite özelliğine sahip olup, parlaklığı (luster/lustre) ve erime noktaları daha yüksektir. Kıymetli metaller tarihte para kadar öneme sahiptiler, fakat günümüzde daha çok bir yatırım aracı olarak görünürler ya da endüstri amaçlı kullanılırlar. Altın, gümüş, platin ve paladyumun ISO 4217 belgeleri vardır.

<span class="mw-page-title-main">Kloroplatinik asit</span> inorganik bileşik

Kloroplatinik asit (hekzakloroplatinik asit olarak da bilinir), [H3O]2[PtCl6](H2O)x (0≤x≤6) formülüne sahip bir inorganik bileşiktir. Kırmızı bir katı, genellikle sulu bir çözelti olarak önemli bir platin kaynağıdır. Genellikle kısaca H2PtCl6 olarak yazılsa da, hekzakloroplatinat anyonunun (PtCl62-) hidronyum (H3O+) tuzudur. Hekzakloroplatinik asit oldukça higroskopiktir.

<span class="mw-page-title-main">Değerli metallerin ayrıştırılması</span>

Değerli metallerin ayrıştırılması değerli metalleri içeren maddeleri ayırmak için kullanılan kapsayıcı bir terimdir. Değerli metaller örneğin kullanılmış katalizörlerden, elektronik devrelerden, cevherlerden veya alaşımlardan çıkarılır. Değerli metal ayırma pahalı ve zaman alan bir işlemdir.