İçeriğe atla

Plasmodium falciparum

Plasmodium falciparum
Biyolojik sınıflandırma
Âlem: Protista
Şube: Apicomplexa
Sınıf: Aconoidasida
Takım: Haemosporida
Familya: Plasmodiidae
Cins: Plasmodium
Tür: P. falciparum
Plasmodium falciparum
(Welch, 1897)

Plasmodium falciparum, Plasmodiidae familyasına ait bir tek hücreli türü.[1]

Protozoa'dandır. Bir sivrisinek (Anopheles maculopensis) anofel türünün dişisinin sokmasıyla bulaşarak sıtma hastalığına neden olur. Karaciğere yerleşerek çoğalır. Kan yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Sporları, alyuvarlara girerek zarar verir. Kansızlık ve ateşe sebep olur. İlaçla tedavi edilir. Asalaktır. Sporla çoğalır. Yaşam döngüsünün bir bölümünü sivrisinekte, diğer bölümünü omurgalılarda geçirir. En ağır sıtma sebebidir. İran ve Hindistan bölgesi özellikle İndus Irmağı etrafında endemiktir. Bu bölgelere yapılan uçak seferleriyle Avrupa'ya taşınmıştır.[2]

Kaynakça

  1. ^ "The origin of malignant malaria". 10 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021. 
  2. ^ "Chemical Rescue of Malaria Parasites Lacking an Apicoplast Defines Organelle Function in Blood-Stage Plasmodium falciparum". 9 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sıtma</span> Dişi anofel sivrisinekler yoluyla taşınan, ateşe yol açan, parazitle bulaşan bir hastalık

Sıtma, hastalık yapıcı bir grup parazit olan plazmodiumların, dişi anofel sivrisinekleriyle insanlara bulaşmasıyla yayılan ateşli bir hastalıktır.

<span class="mw-page-title-main">Sarılık</span> İnsan hastalığı

Sarılık (ikter; icterus), bir hastalık değil, çoğu karaciğerle ilgili olan bazı hastalıkların belirtisidir. İkter tablosunda gözakı (sklera), deri, mukozalar ve organlar sarıya boyanır. En önemli nedeni kandaki bilirubin düzeyinin artmasıdır. Normalde periferik kanın 100 ml’sinde 1 mg kadar bilirubin bulunur. Kandaki bilirubin düzeyinin 2.5 mg’ın üzerine çıkmasına “hiperbilirubinemi”, bunun neden olduğu klinik tabloya "sarılık; ikter (icterus)” adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Sarıhumma</span>

Sarıhumma Grip benzeri bir tablodan, ağır karaciğer hastalığı ve kanamalı ateşe kadar geniş bir hastalık tablosuna yol açan akut viral bir hastalıktır.

<span class="mw-page-title-main">Kancalar, Karasu</span> Karasu, Sakarya, Türkiyede mahalle

Kancalar, Sakarya ilinin Karasu ilçesine bağlı bir mahalledir.

<span class="mw-page-title-main">Anofel</span> yaklaşık 400 türü bulunan bir sivrisinek cinsi

Anofel (Anopheles), yaklaşık 400 türü bulunan bir sivrisinek cinsidir.

<span class="mw-page-title-main">Sporla üreme</span>

Spor, döllenme özelliğinde olmayan, monoploit bir üreme hücresidir. Ancak her spor, başka bir hücre ile birleşmeden, tek başına yeni bir organizma oluşturabilir. Sporların dış yüzeyinde bulunan bir örtü, onları çevrenin olumsuz şartlarından koruma özelliği kazandırır. Uygun koşullara düşen her spordan, monoploit bir döl oluşur. Bazı tek hücrelilerde, mantarlarda, su yosunlarında, kara yosunu ve eğrelti otu gibi yerleşik bitkilerde görülür.

<span class="mw-page-title-main">Dang humması</span> dang virüsünün neden olduğu, sivrisinekle bulaşan tropikal hastalık

Dang humması veya deng humması (İngilizce: dengue fever), dang virüsü kaynaklı bir enfeksiyondur. Sivrisinekler dang virüsünü bulaştırır. İnsanların kemikleri kırılır gibi şiddetli ağrı çekmesine neden olduğu için, Dang humması “kırık kemik humması” olarak da bilinir. Dang hummasının semptomlarından bazıları şunlardır: baş ağrısı, kızamık görünüşlü cilt kızarıklıkları ve kaslarda ve eklemlerde ağrı. Dang humması, az sayıda insanda hayatı risk haline gelebilir. Bunlardan ilki hemorajik ateş olup kan damarlarında kanama ve sızıntının yanı sıra trombositlerde düşük seviyede kan görülmesine neden olur. İkincisi dang şoku sendromudur ve tehlikeli derecede düşük tansiyona neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Ronald Ross</span>

Ronald Ross, İngiliz doktor. Sıtma konusundaki çalışmaları nedeniyle 1902 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü aldı. Anofel cinsi sivrisineklerin gastrointestinal sisteminde sıtma parazitini keşfi ile sıtmanın Anofel cinsi sivrisinekler tarafından aktarıldığını buldu ve bu sayede hastalık ile mücadelenin temellerini atmış oldu.

<i>Plasmodium vivax</i>

Plasmodium vivax bir protozoon parazit ve insan patojenidir. Yinelenen sıtmanın en sık ve en yaygın nedenidir. P. vivax insanlara sık bulaşan sıtma parazitlerinin dört türünden birisidir. Bu dördünden en ölümcül olan Plasmodium falciparum'dan daha az şiddetli ve nadiren ölümcüldür. P. vivax, anofel cinsi dişi sivrisinekler tarafından taşınır.

<span class="mw-page-title-main">Kontajiyöz hastalık</span> Bulaşıcı hastalıkların alt kategorisi

Kontajiyöz hastalık, bulaşıcı hastalıkların alt kategorisidir, genelde hasta bir kişiden başka kişiye fiziksel temas yoluyla ya da hasta kişinin salgılarıyla, eşyalarıyla temas veya hava yoluyla geçen enfeksiyöz ve bazen de enfeksiyöz olmayan hastalıkları kapsayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Cibinlik</span>

Cibinlik, başta sivrisinek, her tür sinek ve diğer böceklerden korunmak için yatağın üstüne ve yanlarına gerilen çadır biçiminde tül. Kapı ve pencere gibi açıklılara gerilenlerine sineklik denir.Cibinlik, böceklerle taşınan sıtma, deng humması ve sarıhumma gibi hastalıklardan korunmak için ucuz ve etkili bir yöntemdir.

<span class="mw-page-title-main">1793 Philadelphia sarıhumma salgını</span>

1793 Philadelphia sarıhumma salgını sonucu 1 Ağustos ve 9 Kasım tarihleri arasında 5.000 veya daha fazla insanın öldüğü resmi olarak belgelenmiştir. Ölenlerin büyük çoğunluğu sarıhumma sebebiyle öldü, salgının 50.000 kişiye bulaşması salgını ABD tarihinin en ciddi salgınlarından biri yapmaktadır. Eylül ayının bitimiyle beraber, 20.000 insan şehirden kaçtı. Ekim ayında ölüm oranı zirve yapsa da don olayı sivrisinekleri öldürdü ve Kasım ayında salgına son verdi. Doktorlar çeşitli tedaviler denediler, ancak ne ateşin sebebi, ne de hastalığın sivrisinekler aracılığıyla bulaştığı bilinmiyordu.

<span class="mw-page-title-main">Poliakrilamid jel elektroforez</span>

Poliakrilamid Jel Elektroforez, birçok laboratuvarda biyolojik makromolekülleri, genellikle protein ve nükleik asitleri, elektroforetik hareketliliklerine göre ayırmak için kullanılan yöntem. Elektroforetik harektlilik uzunluk, konformasyon ve molekülün yükünün bir fonksiyonudur. PAGE RNA numunelerinin analizi için güçlü bir araçtır. Poliakrilamid jel elektroforezin ardından denature olduğunda, RNA türlerinin bileşenleri hakkında bilgi sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Giemsa boyası</span>

Giemsa boyası, adını Alman kimyager ve bakteriyolog Gustav Giemsa'dan alan, sıtma ve diğer parazitlerin histopatolojik tanısında ve sitogenetikte kullanılan bir nükleik asit boyasıdır.

<i>Plasmodium malariae</i>

Plasmodium malariae, insanlarda sıtma hastalığına neden olan parazitik bir protozoondur. Plasmodium falciparum, plasmodium vivax gibi mikroorganizmaların da içinde bulunduğu, insanlar gibi diğer birçok canlıyı da patojen olarak enfekte edebilen plasmodium cinsinin bir üyesidir. Dünyanın her tarafında gözlenebilen bu parazit plasmodium flaciparum ve plasmodium vivax kadar tehlikeli bir tür olmadığından iyi huylu (benign) sıtma paraziti de denmektedir. Diğer plasmodium tiplerinden üç günde bir yükselen ateş beliritisi ile ayrılır. Plasmodium flaciparum ve plasmodium vivax'ta iki günde bir yükselen ateş gözlenir.

Primakin, sıtmayı tedavi etmek ve önlemek ve <i id="mwCw">Pneumocystis</i> pnömonisini tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. Spesifik olarak diğer ilaçlarla birlikte Plasmodium vivax ve Plasmodium ovale nedeniyle sıtma için ve diğer seçenekler kullanılamıyorsa önleme için kullanılır. Pneumocystis pnömonisi için klindamisin ile birlikte alternatif bir tedavidir. Ağızdan alınır.

<span class="mw-page-title-main">Amodiakin</span> kimyasal bileşik

Amodiakin, komplike olmadığında Plasmodium falciparum sıtması da dahil olmak üzere sıtmayı tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. Direnç riskini azaltmak için artesunat ile birlikte verilmesi önerilir. Nadir fakat ciddi yan etki riskinden dolayı sıtmayı önlemek için genellikle önerilmez. Yine de, DSÖ 2013 yılında yüksek risk altındaki çocuklarda sülfadoksin ve pirimetamin ile kombinasyon halinde mevsimsel koruyucu olarak kullanılmasını önermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Edwin Klebs</span>

Theodor Albrecht Edwin Klebs, Alman-İsviçreli bir mikrobiyologdu. Özellikle bulaşıcı hastalıklar konusundaki çalışmaları ile tanınır. Çalışmaları modern bakteriyolojinin yolunu açmış ve Louis Pasteur ve Robert Koch'a ilham vermiştir. Klebs-Loeffler bakterisi olarak adlandırılan difteriye neden olan bir bakteriyi tanımlayan ilk kişidir.

Sıtma aşıları, her yıl dünya çapında tahminen 247 milyon insanı etkileyen ve 619.000 ölüme neden olan, sivrisineklerin yol açtığı bulaşıcı bir hastalık olan sıtmayı önleyen aşılardır. Sıtmaya karşı onaylanan ilk aşı Mosquirix markasıyla bilinen RTS,S'dir. Bebeklerde 2 yaşına kadar en az üç doz yapılması gerekir ve dördüncü doz korumayı 1-2 yıl daha uzatır. Aşı, şiddetli sıtma nedeniyle hastaneye başvuruları yaklaşık %30 oranında azaltmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Piroterapi</span>

Piroterapi, ısı tedavisi anlamına gelir ve tıbbi olarak, vücuda dışarıdan uygulanan sıcaklığın terapötik amaçlarla kullanıldığı bir yöntemdir. Bu terapi türü, kas-iskelet sistemi bozuklukları, yaralanmalar, kronik ağrılar, iltihaplanmalar ve stres gibi çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır. Piroterapi, doğal tedavi yöntemlerinden biri olarak kabul edilir ve antik dönemlerden bu yana birçok kültürde farklı şekillerde uygulanmıştır. Günümüzde, özellikle fizyoterapi ve rehabilitasyon alanlarında yaygın olarak kullanılmaktadır.