İçeriğe atla

Plütark

Plutarhos
Lucius Mestrius Plutarchus
Μέστριος Πλούταρχος
Paralel Yaşamlar, Amyot çeviri, 1565
DoğumMS 46
Chaeronea, Boeotia
ÖlümMS 120 (74 yaşında)
Delphi, Phocis
MeslekBiyografi yazarı, deneme yazarı, rahip, elçi, hakim
VatandaşlıkRoma İmparatorluğu
Edebî akımPlatonizm

Mestrius Plutarchus veya Plütark (Yunanca: Πλούταρχος Plutarhos; MS 46 - 120?), Yunan tarihçi, biyografi ve deneme yazarı. Ayrıca orta dönem Platonculardandır.[1] Plutarkhos Delfi'nin yaklaşık 35 km doğusunda bulunan Chaeronea, Boeotia Yunanistan'da dünyaya gelmiştir. Plutarkhos'un ciltlerce eser yazmış olduğu belirtilmektedir. Lampria Katalogu adlı bir antik katalog listesinde 227 eseri olduğu bildirilmiştir. Paralel Yaşamlar ve Moralia adlı iki toplanmış eseri günümüze ulaşmıştır.

Yaşamı

Plutarkhos MS 46 yılında Delfi'nin yaklaşık 35 km doğusundan bulunan Chaeronea şehrinde doğmuştur. Bu şehir Hesiodos ve Pindaros'un da doğum bölgesi olan Yunanistan'ın Beotia bölgesindedir. Şehir Makedonyalı II. Filip'in Yunanları yenmiş olduğu mevkii olarak bilinmektedir. Ailesi bu şehrin ileri gelen yerli zenginlerindendi.

Plutarkhos'un yaşamı hakkındaki bilgiler yazmış olduğu denemelere veya onları yorumlamayla dayanır. Örneğin Plutarkhos'un yazmış olduğu otobiyografik bir deneme (De sollertia animalium) yorumlanarak babasıyla arasının pek iyi olmadığı ama bu denemede isimleri anılan kardeşi (Lampria) ve büyükbabasıyla (Nikardo) iyi geçindiği sonucuna varılmıştır.

MS 60 yıllarında Atina'ya gidip oradaki Akademia'da "Ammonio"'nun derslerine devam ettiği ve onun çok iyi bir talebesi ve müridi olduğu ve retorik, matematik ve Platoncu felsefe derslerinde başarı kazandığı bildirilir.

Daha gençken Plutarkhos, şehir ile ilgili önemli bir sorunu görüşmek üzere oranın bağlı olduğu en yüksek Roma idarecisi olan Akhaia prokonsülüne elçi olarak gönderilir. Bu Roma'nın idareci çevreleriyle kurduğu ilk ilişki oldu. Bundan sonra daha birçok kere Roma'ya gitti. Oradan da kuzey İtalya'ya yolculuklar yaptı. Plutarkhos Roma'da akademik konularda konuşmalar ve konferanslar vermiştir. Bu arada zamanın ileri gelen Romalı idarecileri dostluk ilişkileri kurmuştur. Örneğin MS 90 ve MS 107de konsül seçilen Quintus Sosius Senecio ile yakın dost olmuştur. Plutarkus yazmış olduğu denemelerin birkaçını, özellikle birkaç yaşam öyküsünü Quintus Sosius Senecio'ya adamıştır. MS 83-84 yıllarında Asia eyaletinde prokonsül olan Lucius Mestrius Florus da dostuydu. Plutarkhos'un Roma yurttaşlığına alınması Lucius Mestrius Florus yardımı ile olmuş ve buna gönül borcunu göstermek için de Plutarkhos adına Mestrius'u eklemiştir. Son yüzyıllarda ele geçirilen bir yazıtta adı Mestrios Plutarkhos olarak yazıldığı görülmektedir.

Plutarkhos bilgisiyle kültürüyle öz Yunan varlığını temsil ettiği için İmparatorluk sarayında bile saygı kazanmıştı. İmparator Trajan ona konsularis rütbesini vermiş ve Akhaia valilerine gönderdiği bir buyrukta eyaletin yönetiminde Plutarkhos'un öğütlerini dinlemelerini istemiştir. Hadrianus ise Plutarkhos'u Akhaia eyaleti için procurator yaparak onu ödüllendirmiştir.

Plutarkhos yüksek mevkilerdeki Romalılarla yakından ilişki kurmasına ve Roma'da onur kazanmasına rağmen kendi şehrine ve bölgesinin basit yaşayışına bağlılığını kaybetmemiştir. Roma'yla kuzey İtalya'dan başka ancak Mısır ile Anadolu'da seyahat yapmıştır. Sart ve Efes'te konferanslar verdiği bilinmektedir. Halbuki isteseydi Roma'da büyük bir idareci rolü oynayabilir yahut uzun gezilere çıkabilirdi. Roma dünyasında unlu bir yazar olduğu halde şehrini ve bölgesini sevmeyi ahlak borcu saymıştır. Bu nedenle Khaironeia'da yapıt denetmeni ve arkhont olmakla yetinip daha yüksek idareci görevleri almadı.

MS 7O'de Plutarkhos Cheronea'li Timossena adında bir kadınla evlilik yaptı. Bazı yorumcular bu evliliğin Eros'a çiftin yaptığı bir kurbandan sonra yapılmasına gelinin ailesini evlilik aleyhinde olduğunu çıkartmaktadırlar. Bu evlikten dördü erkek 5 çocukları oldu. Bunlardan ikisi erkek biri kız olmak üzere üçü çocukken öldü. Yaşayan iki erkek çocuğunun adları Autobulo ve Plutarkhos'tur (bu oğul babasının adını taşımaktadır). Karısı ile aynı adı taşıyan Timossena isimli kızı öldüğü zaman Plutarkhos'un, ölen kızını övmek ve karısının yasını paylaşmak için karısına yazdığı mektup denemelerinin arasında zamanımıza kadar gelmiştir. Plutarkhos'un karısı Timossena'nın, kocasına çok bağlı, kültürel bakımdan güçlü bir kadın olduğu bilinmekte ve kendinin de Aristilla'ya ithaf edilmiş lüks maddelere karşı sevgi hakkında bir denemesi bulunmaktadır.

Kendi şehri Chaeronea'ya çekildiği zaman şehir gençlerinin eğitimi ile yakından ilgilendiği bilinmektedir. Chaeronea şehrinde Atina'da Plato'nun Akademia'sina benzer bir okul kurmuştur. Bu okulda verdiği dersler ve öğrencileriyle yaptığı konuşmaların birçoğunun zamanımıza gelen Plutarkhos denemelerinin köklerinde olduğu kabul edilmektedir. Bu okulun Sokrates ve Plato ile bilimsel ilişkileri olduğunu göstermek için onların doğum günleri için tören yapılırdı. Okulun hiçbir kamu yardımı sağlanmadan ve özel bir örgüt yapısı kurulmadan MS 3. yüzyıl sonlarına kadar devam ettiği bilinmektedir.

Plutarkhos antik Yunan geleneğini ve bu geleneğin bıraktığı anıtları sevip saydığı açıktır. Denemelerinde Yunanların "en soylu, tanrıların en çok sevdiği ulus" olduğuna inandığını bildirmiş ve bu inancıyla hem kendi Yunan ülkesinde hem de Romalılar elinde bulunan diğer ülkelerde Yunan kültürüne sevgi ve saygının canlanmasına çok yardım ettiği aşikardır.

Plutrakhos pagan tanrılarına bağlılığını hayati boyunca korumuştur. Fakat dinsel bakımdan hiçbir zaman tutucu olmamış ve eserlerinde devamlı düşünce aydınlığı göstermiştir.

Ancak yaşlılık çağlarında hazırladığı denemelerinde pagan inanışlarının daha gizemli etkileri altına girmiş olduğu görülmektedir. Plutarkhos'un Delhi'de önemli olarak tapılan tanrı Apollon'a bağlanmış; onun Delfi'deki rahipleriyle yakın ilişki kurmuş olduğu bilinmektedir. MS 95 yılından sonra, ta ölünceye kadar geçerli olarak, Delfi Apollon rahipliği görevi almıştır. Roma İmparatoru Trajan döneminde Apollon'a ve Delfi tapınağına verilen önemin Plutarkhos'un etkisinde olduğu iddia edilmiştir. Plutarkhos'un Delfi için yaptıklarına karşılık tapınakta Plutarkhos adına bir anıt dikildiği bu anıt yazıtının bulunmasıyla anlaşılmıştır. Bulunan bu yazıtta "Amphiktyonların kararına uygun olarak Delfililer Khaironeialılarla birlikte Plutarkhos adına bu yontuyu yaptılar" denilmektedir.

Tarihçi Cesareali Eusebio onun MS 119'da öldüğünü bildirmekle beraber çağımızdaki tarihçiler ölümünün 120-125 arasında olabileceğini kabul etmektedirler.

Felsefe eseri

Moralia, 1531

Plutarkhos'un felsefe eseri olarak kabul edilen Moralia (Yunancası "Ethikà") 60'a yakın sayıda değişik denemeyi içinde toplamaktadır. Genel olarak deneme konuları felsefe ile bağlantılı olmakla beraber içinde sadece felsefe konusunda değil tarih, din, edebiyat, fen, retorik konularını da içeren denemeler bulunmaktadır. Örneğin "Herodot'un Kötülüğü" adlı denemesi antik Yunan aleyhtarlığı ve içinde bulunan hatalar nedeniyle çok tenkit edilmiştir. Dinsel tarihle ilgili "Yunan ve Roma tarihi sorunları (Quasestiones Graecae Romanae) adlı denemesi sadece antik Yunan ve Roma dinlerinin tarihin vermekle kalmayıp kamu hayatına siyasi katkı yapmak kişilere verdiği siyasal nasihatleri da içermektedir. Büyük İskender'in hayatı ile ilgili denemesi Felek (Fortune) tanrısı hakkında retorik konuları ve şansın antik Yunan ve Roma tarihleri üzerindeki etkilerini de incelemektedir.

Felsefe bakımından Orta Platonculuğun, önemli düşünürü, ahlakçı ve tarihçisi kabul edilir. Tarihle ilgili çalışmaları yanında, Platon'un eserleri üzerine şerh ya da yorumlar yazmış olan filozofun düşüncesi, özü itibarıyla eklektik bir nitelik taşır. Buna göre, yalnızca Platon'dan değil, fakat Peripatetiklerden, Stoalılardan ve özellikle de Yeni-Pitagorasçılardan etkilenmiş olan Plutarhos, Orta ve Yeni Akademilerin kuşkuculuğunun bir sonucu olarak, kuramsal spekülasyonun imkânı ya da yararı söz konusu olduğunda kuşkucu bir tavır almış ve Aşkın olanla sezgiye dayanan bir doğrudan temas üzerinde ısrarlı olarak Yeni Platoncu felsefeye çıkan yolda önemli bir adım oluşturmuştur.

Tarihsel eserleri

Roma imparatorları yaşamları

Plutarkhos'un zamanımızda elimizde bulunan yazmalarının bazılarında Paralel Yaşamlar yazmasına ek olarak; bazen Moralia adlı eserine ek olarak, Roma İmparatorlarından Galba ve Otho'nun yaşam hikâyeleri bulunmakta ve bazı yazmalarda ise bunlarla beraber Damascasius adlı Romalı tarihçinin yazmış olduğu İmparator Tiberius ve Neron yaşamlarını anlatan parçalar bulunmaktadır.

Bunların Plutarkhos'un ana eseri olan Paralel Yaşamlar'in bir kısmı olmadığı; bu eseri yazmadan önce hazırlanmış olduğu ve İmparator Augustus'tan İmparator Vitellius'a kadar Roma İmparatorları Yaşamları eserinin kaybolmamış olan parçaları olduğu kabul edilmektedir.[2] Buna göre bu kayıp eser ya Nerva'nin imparatorluk yıllarında ya da Flaviyen hanedanının hüküm sürdüğü dönemlerde Plutarkhos'un yazıp yayınladığı ilk tarihsel eserdir.

Paralel Yaşamlar

Plutarkhos'un en ünlü tarih eseri Paralel Yaşamlar adlı ünlü antik Yunan ve Romalı kişilerin yaşam öykülerini çifter çifter birbirlerine paralel olarak incelemektedir. Plutarkhos incelediği her antik Yunan ve Romalı çifti arasında etik ile ilgili olarak erdemsellik ve kötülük ilişkileri bulmakta ve bu şekilde karşılaştırmalı yaşam öyküleri ile okuyucuya bir etik ve ahlak dersi vermeyi hedef almaktadır.

Elimize geçen Paralel Yaşamlar eserinde 23 çiftin yaşamları ve 4 tane de çift olmadan tek kişi olarak incelenen yaşam bulunmaktadır: Bunlar Solon, Themistocles, Aristides, Pericles, Alcibiades, Nicias, Demosthenes, Philopoemen, Timoleon, Sirakuza'li Dion, Büyük İskender, Pyrrhus Epirudlu, Romulus, Numa Pompilius, Coriolanus, Aemilius Paullus, Tiberius Gracchus, Gaius Gracchus, Gaius Marius, Sulla, Sertorius, Lucullus, Pompey, Jül Sezar, Cicero, Mark Antony ve Marcus Junius Brutus.

Bu eserin içerdiği bazı kişilerin yaşam öykülerinin kaybolduğu bilinmektedir. Bunlar arasında Herakles, Makendon II. Filip ve Scipio Africanus. Elimizde bulunan metinlerin çoğunun yazmalardan yazmaya geçirilirken kısaltıldığı bilinmektedir. Diğer taraftan çoğuna da yazmadan yazmaya geçirilirken diğer yazarlar tarafından katkılar ve değişiklikler yapılmıştır.

Plutarkhos eserinden tarihe verdiği önemi sadece incelediği bir kişinin iyi ve kötü karakterinin diğer kişilerin hayatlarına ve kaderlerine olan etkilerine bağlamaya çalışmıştır. Bazı çok önemli yeni devir açan olaylara sadece dokunmakla yetinmiş ama eserinin büyük bir kısmında incelediği kişi hakkında kısa ilgi çekici fıkralara ve hiç önemsiz tesadüfi ıvır zıvır olaylara büyük yer vermiştir. Bu tutumunu açıklaması, bu önemsiz görünen olayların o kişinin çok unlu olan ve iyi bilinen hareketlerinden çok daha açıkça incelediği kişinin karakterini açığa vurduğu önerisidir. Ortaya çıkardığı kişi tasvirlerini bir ressamın hazırladığı portreyi hazırlarken en küçük ayrıntılara verdiği dikkate benzetmiş ve kişinin yaşam öyküsünde onun fiziksel görünüşüyle ahlaki yapısı arasındaki iliksiyi ortaya çıkartmaya büyük gayret göstermiştir. Bu şekilde sonradan ortaya çıkan moral felsefe incelemelerinin öncüsü olmuştur.

Ben tarih yazmıyorum ama yaşamlar hakkında yazıyorum. Tarihsel en şanlı yapım ve hareketlerde her zaman erdemlik veya kötülük göstergeleri bulunmayabilir. Diğer taraftan, binlerce olu ortaya çıkartan bir savaş çarpışmasına karşılık olarak, bir laf veya bir ufak hareket gibi ufak davranışlar çok kere bir kişinin karakteri hakkında çok daha derin anlayış yaratıp karakterini açığa çıkartır."

—cquote

Eserlerinin modern çağlarda önemi

Avrupa'da uzun suren karanlık Orta Çağlarda ve özellikle 1054'te Hristiyan Kilisesi'nin Katolik ve Ortodoks olarak tümüyle bölünmesinden sonra Plutarkhos'un eserleri Ortodoks Kilisesinin anadili olan Yunanca olduğu için ancak Bizans'ta hala okunmaya devam etmiş ve Batı Avrupa'da unutulmaya yüz tutmuştur.

Plutarkhos 1559'da Fransız yazar Jacques Amyot'un Fransızcaya tercümesi ile tekrar popüler olmaya başladı. Fransız yazarı Montaigne düşüncelerine en önemli tesirin (genç Senecca eserleri yanında) Amyot'un Plutrakhos'un eserinin çevirmiş olduğunu ifade etmiştir. 1579'da bu Fransızca tercümenin İngilizceye tercümesi Thomas Nashe tarafından yayımlanmıştır. Bu eser İngilizce edebiyatına o zamandan beri büyük etkilerde bulunmuştur. Örneğin, 16. yüzyıl büyük İngiliz tiyatro yazarı William Shakespeare yazdığı büyük trajedilerden Julius Caesar, Coriolanus ve Antonius ve Kleopatra adlıların uyarlama kaynağı doğrudan doğruya Plutarkhos'un Paralel Yaşamlar eseridir. Amerikan yazarı Ralph Waldo Emerson Plutrakhos'un gemicisi en büyük yaşam öyküsü yazarı olduğunu ve her çağda yeni okuyucular tarafından tekrar keşfedileceğini bildirmiştir. 17. ve 18. yüzyıllarda Alman edebiyat hayatında çok büyük etkileri olmuştur. Almanya'da 18. yüzyılın sonlarında gelişen Fırtına ve Coşku (Sturm und Drang) akımı, özellikle Franz Schiller, Plutarkhos'tan çok etkilenmişlerdir.

Türkçeye MEB Yunan Klasikleri dizisinde Nilüfer (Bayar) Gürsoy ve Ayşe (Önsay) Sarıgöllü tarafından Yaşamlar adı ile çevrilmiş; Georg Rohde girişiyle ve "Dünya Klasikleri Dizisi: 56" olarak yayımlanmıştır. Sonra bu çeviri değiştirilerek tekrar "Aydınlanma Kitaplığı" çerçevesi altında basılmış ve internete bir kısmı konulmuştur.[3]

Kaynakça

  1. ^ Oxford Dictionary of Philosophy, Plutarch
  2. ^ Ziegler, Konrad (1964), Plutarchos von Chaironeia Stuttgart 1964, say.25.
  3. ^ Bakiniz [1] 17 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Erişme tarihi:24.06.2009) Türkçe Kitap Sandığı adlı bir Internet Sitesinde XXI. deneme ve Lysandros-Sulla yaşam karşılaştırılması verilmiştir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Herodot</span> Antik Yunan tarihçi ve yazar (MÖ 484–425)

Herodot veya Herodotos, Ahameniş İmparatorluğu'nun bir parçası olan Karya bölgesinden, Yunan şehri Halikarnassos'ta doğmuş bir Yunan tarihçi, coğrafyacı ve yazardır. Sonradan Magna Graecia 'daki Thurii vatandaşlığına geçmiştir. Yunan-Pers Savaşları'nın ayrıntılı bir anlatımı olan Tarihler'i yazmasıyla tanınır. Herodot, tarihi olayların sistematik araştırmasını yapan ilk tarihçiydi. Antik Roma'da, ünlü Romalı hatip Cicero'nun ona verdiği Tarihin Babası unvanıyla anılmış ve tanınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Antik Çağ</span> en eski kayıtlardan klasik dönemlerin sonuna kadar insanlık tarihi

Antik Çağ, antik tarih ya da İlk Çağ, insanlık tarihinin başlangıcından erken dönem Orta Çağ'a kadar uzanan zaman dilimindeki belirgin kültürel ve siyasi olayları konu alır. Her ne kadar bitiş tarihi olan erken Orta Çağ büyük oranda göreceli olsa da, çoğu Batılı akademisyenler Batı Roma İmparatorluğu'nun 476'daki çöküşünü antik Avrupa tarihinin sonu olarak tanımlarlar. Antik tarih için kullanılan bir başka terim de antikitedir (antiquity). Yine de bu terim (antikite) daha çok Antik Yunan ve Antik Roma uygarlıklarını özel olarak tanımlamakta kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Lucius Annaeus Seneca</span>

Lucius Annaeus Seneca, Romalı düşünür, devlet adamı, oyun yazarı. Roma Stoası döneminin kurucu filozofları arasındadır. Sokrates’in bilgi görüşü ve Kinikler’in doğaya uygun yaşama ideali Seneca'nın üzerinde oldukça büyük bir etki yaratmıştır. Ona göre felsefe, ruhu geliştirip aydınlatan, yaşama düzen veren, karşısına çıkan sorulara cevap vermekte aracı olacak başlıca disiplindir ve bunu elde etme amacı gören araç ise akıldır.

<span class="mw-page-title-main">Diogenis Laertios</span> Yunan felsefe tarihçisi ve biyografi yazarı.

Diogenis Laertios Eski Yunan felsefesinin tarihini aktaran kitabıyla ün kazanmış olan Yunan felsefe tarihçisi ve biyografi yazarı. MS 3. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen ve hakkında çok az şey bilinen Laertios'un önemi "Ünlü Filozofların Yaşamları, Öğretileri ve Deyişleri" adlı eserinin, antik Yunan felsefesiyle ilgili ikinci elden bilgi kaynaklarının birincisi ve en önemlisi olmasından kaynaklanmaktadır. 10 kitaptan oluşan bu yapıtında 84 düşünürün yaşamı, yapıtları, doktrinleri ve felsefe okullarıyla ilgili bilgiler verir; yapıtları günümüze ulaşamamış kimi filozofların düşüncelerinden, şiirlerinden, sözlerinden ve mektuplarından alıntılar yapar.

<span class="mw-page-title-main">Antik Çağ felsefesi</span>

Antik Çağ felsefesi ya da Antik Çağ Yunan felsefesi, MÖ 700'lü yıllardan başlayıp M.S. 500'lü yıllara, yani Orta Çağ'a kadar uzanan tarihsel dönemdeki felsefe tarihini kapsar. Antik Yunan ve Roma kültürlerinde süregelen felsefe eğilimleri ve öğretilerinden oluşur. Klasik İlkçağ felsefesi olarak adlandırılması da söz konusudur. Bu dönem İlk Çağ felsefesinden, Yunan ve Roma kültürlerine bağlı olmalarıyla ayrıştırılır. Böylece bilgi için bilgi gibi bir felsefe geleneğine geçilmiş olduğu varsayılır; bilgi burada gündelik yaşamdaki kullanılabilirliğinin ötesinde kendi başına bir değer ya da sorundur. Bu nedenle Batı felsefesi olarak adlandırılan felsefe geleneği kendisini Antik Çağ felsefesine dayandırır. Çağdaş ya da modern denilen düşünce biçiminin ve felsefe tarzının embriyon halinde bu dönem felsefe geleneğinde ortaya konulduğu varsayılmaktadır. Antik Çağ filozofları, bilginin anlamını, doğruluğun ne olduğunu, erdemin ne anlama geldiğini, evrenin ve yaşamın anlamını sorgulamışlar ve felsefi soruları şekillendirmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Galen</span> Yunan doktor, bilim insanı ve filozof (129–216)

Bergamalı Galen, tıp doktoru, bilim insanı ve filozof.

<span class="mw-page-title-main">Yeni Platonculuk</span>

Yeni Platonculuk veya Yeni Eflatunculuk ya da Neoplatonizm, Plotinus'un çalışmalarıyla başlayan ve İmparator I. Justinianus'un Platon'un akademisini MS 529'da kapatmasıyla biten Platonik felsefe sürecini tanımlamak için kullanılan modern terim. Platon ve Aristoteles öğretilerini uzlaştırarak oluşturulmuş felsefi akım. Platonizm'in bu türü doğasında mistik veya dini unsurlarla tanımlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Milet</span> Anadoluda bir antik kent

Milet Anadolu'nun batısında, Ege bölgesinde Büyük Menderes Nehrinin hemen ağzına yakın deniz kıyısında bir antik liman şehridir. Şimdi Aydın'ın Didim ilçesinde Akkoy'un 5 km kuzeyinde ve Balat köyü yakınında bir harabe halinde olup limanı Büyük Menderes tarafından doldurulduğu için yaklaşık 10 km denizden içeride bir mevkidedir.

<span class="mw-page-title-main">Domitianus</span> Roma İmparatoru

Titus Flavius Domitianus, Batı'da genellikle Domitian adıyla bilinen Flavius Hanedanına mensup, Roma imparatoru.

<span class="mw-page-title-main">Tacitus</span>

Gaius Cornelius Tacitus, MS 56-120 yılları arasında Roma'da yaşamış hatip, avukat, senatör ve tarihçidir. Roma senatosundaki görevleri, Roma tarihi ve imparatorluğun kuzeyindeki Cermenler üzerine yazdığı eserleriyle tanınır. Tacitus, modern akademisyenler tarafından en büyük Roma tarihçilerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Dünya edebiyatının kaynağı Yunan edebiyatı, yazılı edebiyatın başlangıcı olan Homeros zamanı ile daha önceki masal ve efsâne devrinin dışında şu bölümlerde işlenir;

<span class="mw-page-title-main">Roma Yunanistanı</span>

Roma Yunanistanı, Yunan Tarihi'nin, Roma Cumhuriyeti'ne ait orduların MÖ 146 yılında Korint Muharebesi'nde Yunanlarla çarpışmasının sonrasında Yunan topraklarının Roma hâkimiyetine girmesi ve MS 330 yılında bugünkü İstanbul kentinin I. Konstantin tarafından Konstantinopolis adı ile yeniden kurulmasına kadar geçen dönemine verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Suetonius</span> Romanın en dikkat çeken tarihçisi ve biyografi yazarı

Gaius Suetonius Tranquillus, yaygın adıyla Suetonius, erken Roma İmparatorluk döneminde yaşamış Romalı tarihçiydi. Suetonius'un günümüze ulaşan en önemli eseri, Julius Caesar'dan Domitianus'a kadar 12 Roma hükümdarının biyografilerinden oluşan De vita Caesarum eseridir. Suetonius'un diğer eserleri Roma'da günlük yaşam, siyaset, hitabet ve şairler, tarihçiler ve gramerciler gibi ünlü yazarların yaşamlarını konu almaktadır. Bu kitaplardan bazıları kısmen günümüze ulaşabilmiş olsa da, büyük kısmı kaybolmuştur.

<i>Coriolanus</i> (oyun)

Coriolanus tanınmış İngiliz yazarı William Shakespeare tarafından yazılmış bir trajedi oyunudur. Bu oyunun konusu Roma Cumhuriyeti zamanlarında yaşamış ve hayatı antik Romalılar tarafından bir menkıbe haline sokulmuş bir lider olan Caius Martius Coriolanus'un yaşam hikâyesinden alınmıştır.

<i>Julius Caesar</i> (oyun) Shakespearein beş perdelik bir trajedisi

Julius Caesar, tanınmış İngiliz oyun yazarı William Shakespeare tarafından 1599'da yazılmış beş perdelik bir trajedidir.

<span class="mw-page-title-main">Misya</span>

Misya, Antik Çağ'da Anadolu'nun kuzeybatısında yer alan ve günümüzde yaklaşık olarak Bandırma, Erdek, Balıkesir, ilinin tümünü, Manisa, İzmir, Kütahya, Bursa, Çanakkale illerinin bir kısmını kapsayan bölge ve çevrenin adıdır. Herodot’tan 400 yıl sonra Amasya doğumlu coğrafyacı Strabon yazdığı Coğrafya isimli kitabında Uludağ, Olympos ve Mysia Olympos’u olarak geçer. Strabon, Mysia isminin aslının Lidya'lılarda gürgen ağacı anlamına gelmekte olduğunu belirtir. Ünlü coğrafyacı, Prusia (Bursa) kentinin Mysia Olympos’u (Uludağ) eteklerinde kurulduğunu, Frigyalılar ve Misyalılar sınır komşusu olduğunu belirtir.

Dio Chrysostom, Prusa'lı (Bursa) Dion ya da Dio Cocceianus, MS 1. yüzyılda Roma İmparatorluğunda yaşamış Yunan hatip, yazar, filozof ve tarihçi. Söylevlerinin seksen tanesine ilave olarak, birkaç mektubu, Saçlara şükrettiği eğlenceli bir denemesi ve diğer eserlerinden parçalar günümüze kadar ulaşmıştır. Soyadı olan Chrysostom, "altın-ağızlı" anlamına gelen Yunanca khrysostomos kelimesinden gelir. Bir başka Roma dönemi tarihçisi olan Cassius Dio ya da 4. yüzyılda yaşamış bir piskopos olan Antakyalı John Chrysostom ile karıştırılmamalıdır.

Ambrosius Theodosius Macrobius, Roma imparatorları Honorius ve Arcadius döneminde (395–423) yaşayıp eserler vermiş olan Romalı dil bilgisi uzmanı ve Neoplatonist filozof.

<span class="mw-page-title-main">Polibios</span>

Polybius, , Helenistik dönemi ayrıntılarla ele alan antik Yunan tarihçisi. Yunanca (Tarihler) adını taşıyan 40 ciltten oluşan ama günümüze ancak ilk 4 cildi kalmış olan tarih eserinde MÖ 264 - MÖ 146 dönemindeki Akdeniz havzasındaki tarihsel gelişmeleri antik Grekler ve Romalılar görüş açısından ve evrensel tarih anlayışı ile ayrıntılı olarak incelemiştir. Bu dönemde Polibios, Antik Roma Cumhuriyeti'nin antik dönemde Akdeniz havzası dünyasında hakim devlet olmasına doğru gelişmeleri anlatmaktadır. Bu Romalılar üstünlüğünün en zirveye eriştiği Üçüncü Pön Savaşı'nı ve şahsen katıldığı MÖ 146'da Kartaca Muharebesi ve Kartaca'nın Romalılara tarafından alınıp talan edilip harap edilişini anlatmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Coriolanus</span>

Gaius Marcius Coriolanus MÖ 5. yüzyılda yaşamış olduğu olası ve bir efsane olması imkân dahilinde olan Romalı generaldir. Coriolanus lakabını Volskianiler elinde bulunan Corioli şehrinin Romalılar tarafından kuşatmasında gösterdiği üstün kahramanlık dolayısıyla kazanmıştır. Antik çağlarda tarihçiler Coriolanus'un gerçekten yaşamış olduğuna inanmaktaydılar ve üzerinde tarihçiler tarafından kabul edilmiş bir yaşam öyküsü genellikle gerçek olarak kabul edilmekteydi. Bu yaşam öyküsü Romalı tarihçiler olan Livius ve Plutarkhos tarafından tarihlerinde anlatılmıştı. İngiliz oyun yazarı William Shakespeare de Coriolanus adlı bir trajedi oyunu yazmıştır.