
Genetik ya da kalıtım bilimi, biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve genetik varyasyonu inceleyen bir dalıdır. Türkçeye Almancadan geçen genetik sözcüğü 1831 yılında Yunanca γενετικός - genetikos ("genitif") sözcüğünden türetildi. Bu sözcüğün kökeni ise γένεσις - genesis ("köken") sözcüğüne dayanmaktadır.

Sitoloji veya hücre biyolojisi, kökü Yunancadaki kytos, barındırıcı kelimesidir), hücrelerin fizyolojisini, yapısını, içerdiği organelleri, bulunduğu ortamla olan ilişkisini, yaşam döngüsünü, bölünmesini ve ölümünü inceleyen bir bilim dalıdır. Bu işlem hem moleküler hem de mikroskobik ölçüde gerçekleştirilir. Sitoloji araştırmaları, bakteriler ve protozoa gibi tek hücreli organizmalardan, insan gibi çok hücreli organizmalara kadar büyük bir alana yayılır.
Kangren veya gangren, dokuların kendilerini besleyen atardamarların herhangi bir sebeple, tamamen yetersiz hale gelmesi sonucunda hayatiyetini kaybetmesi durumu.
Takson, canlıların sınıflandırılmasında, âlemden alt türe kadar bir hiyerarşi içinde düzenlenmiş tüm birimlerin ortak adı.

Adrenalin veya epinefrin, böbrek üstü bezlerinin iç kısımları tarafından öz bölgede salgılanan bir hormondur.

Kokain veya bilimsel adıyla benzoilmetilekgonin, koka bitkisinin yapraklarından elde edilen kristalize tropan bir alkaloid. Kelime "coca"ya "-in" eki getirilmesiyle türetilmiştir. Bu madde merkezî sinir sistemi üzerine uyuşturucu, uyarıcı ve iştahın bastırılması gibi etkiler yapar. Özellikle dopamin, noradrenalin ve serotonin geri-alınım engelleyicisidir ve bu yollarla mezolimbik yolu etkileyerek bağımlılık yapmaktadır. Yine de özellikle bölgesel anestezide, çocuklarda bile, göz, burun ve boğaz ameliyatlarında kullanılan bir ilaç olmuştur. Günümüzde ise yerini daha az yan etkisi olan prokain (novokain) gibi ilaçlar almıştır. Prokain kokainden oldukça daha az zehirli olup, bağımlılık etkisi daha düşüktür.
Abse, irinli yangı bölgesinde doku erimesi vardır, oluşan boşluğu irin doldurur. Genellikle piyojen bakterilerin neden olduğu fokal bir yangı türüdür.

Anal seks, anal ilişki veya ters ilişki, sertleşme halindeki penisin anüsten içeri sokulmasıyla gerçekleştirilen cinsel ilişki türü. Bunun haricinde rektum ve anüsü içeren, parmakla, oral yolla ve her nevi cinsel oyuncakla gerçekleştirilen tüm cinsel aktiviteler de anal seks kabul edilir.

İnflamasyon, canlı dokunun her türlü canlı, cansız yabancı etkene veya içsel/dışsal doku hasarına verdiği sellüler (hücresel), humoral (sıvısal) ve vasküler (damarsal) bir seri vital yanıttır. İnflamasyon normalde patolojik bir durum olmasına karşın, inflamatuar reaksiyon fizyolojik olarak vücudun gösterdiği bir tepkidir. Halk arasında iltihap tabiri yangı için kullanılmasına rağmen sık sık apseler için de iltihap denmesinden dolayı inflamasyon (inflammare) terimini kullanmak daha yerinde olacaktır. Hücre dejenerasyonu ile birlikte inflamasyon konusu, hastalıkların patolojik temelini oluşturmaktadır.

Apandisit, körbağırsak üzerinde apandisin iltihaplanmasıdır. İltihaplı apandisin kesilip çıkarılmasıyla tedavi edilir. Apandisitin belirtileri, lokalize edilemeyen yaygın karın ağrısı, iştahsızlık ve dışkılama dürtüsüdür. Ağrı 6-8 saat sonra karnın sağ alt kadranına geçer ve lokalize edilebilir.

Çıban veya fronkül, bakteriyel enfeksiyon; deride oluşan ağrılı, şiş apseye verilen isimdir.

Avcı, yırtıcı veya predatör; av olarak adlandırılan diğer hayvanları veya organizmaları avlayıp öldüren organizma.

Popülasyon, her türlü canlı varlığın sayısal yoğunluk ve dağılımıdır. Sözcük Türkçeye Fransızcadan geçmiştir. Türkçe karşılığı nüfus olmasına rağmen biyoloji ve toplumbilim terimi olarak sıklıkla kullanılır. Bunun yanında biyolojideki anlamı ile popülasyon, belli bir yerde belli bir zamanda bulunan, birbirleriyle çiftleşip üreyebilen ve aynı tür içinde yer alan canlıların oluşturduğu bireyler topluluğuna verilen isimdir. Bir popülasyonda sadece bir tür bulunabilir.
- Popülasyon: Belirli bir bölgede yaşayan aynı türe ait bireyler topluluğudur.
- Tür: Ortak bir atadan gelen çiftleştiklerinde verimli döller meydana getirebilen bireylerdir.
- Ekosistem: Belirli bir bölgede bulunan canlı ve cansız varlıkların oluşturduğu yapıdır.
- Habitat: Bir organizmanın yaşadığı ve geliştiği yer.
- Ekoton: İki ekosistemin kesiştiği yerlerdir. Canlı çeşitliliği yüksektir.
- Baskın tür: Ekosistemde en fazla bulunan tür.
- Süksesyon: Çevre koşulları ile baskın türün değişmesidir.
- Komünite: Belirli bir bölgede yaşayan popülasyonların tümüdür.
Septisemi (kan zehirlenmesi), vücudun enfeksiyona verdiği yanıtın kendi doku ve organlarına zarar vermesiyle ortaya çıkan, potansiyel olarak hayati tehlike yaratan bir durumdur.

İrin veya cerahat; organizmanın herhangi bir yerinde yangılanma sonunda ölmüş göze artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu ya da mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı, cerahat. İrin farklı hayvan türlerinde değişik renklerle tanımlanmaktadır. Örneğin köpeklerde yaygın olarak rengi çikolata renginde ve koyu iken insanlarda ve geviş getirenlerde genellikle sarımtırak tondadır. İrinin temel bir özelliği de pH değerinin asit olmasıdır. Bu özelliği ile birlikte irin bulunan bölgeler anesteziye duyarsız hale de gelirler. Başka önemli bir özellik irin sınırlandırılarak kapsül içine alınır ve apse halini alır. İrin daima fistülize olma eğilimindedir. Yani bulunduğu bölgeyi bir şekilde terk etmek ister ki bu fistül denilen kanal/delik vasıtası ile olur. İrin, çok sayıda ölü nötrofillerden, mikroorganizmalardan ve fibrinden oluşan bir çeşit enkazdır. Bazen irin, bulunduğu bölgeden dolaşıma katılarak vücudun farklı yerlerine taşınıp orada apselere neden olabilir ki bu duruma Piyemi adı verilir. Piyeminin en korkulan sonucu beyine sirayet etmesi ve purulent meningitis, meningoencephalitis purulenta gibi ölüme neden olacak komplikasyonlardır.
Diş apsesi, diş kökü ve çevre dokularını ilgilendiren kısa fakat ciddi süren, bölgesel olarak ateş ve ağrıyla seyreden yerel iltihaptır. Tedavi edilmezse osteit, periostit, selülit veya osteomyelit e dönüşür. Kronikleştiğinde radiküler kistlere dönüşür veya fistül vererek ağız mukozası veya yüz derisini deler ve dış ortama boşalır.
Eikozanoid biyokimyada, 20 karbonlu çoklu doymamış yağ asiti araşidonattan (arachidonate) yapılı hormon benzeri maddelere verilen addır. Depolanmazlar; ihtiyaç olduğunda sentezlenirler. Özel hücre zarı reseptörlerince algılanırlar. Eikosanoidler, tek hücreliler den çok hücreli yüksek organizasyonlu canlılara kadar tüm organizmalarda bulunan, kısa süreli lokal etkiye sahip lipid türevi biyomoleküller olup, süper hormonlar olarak tanımlanmaktadır. Bu biyomoleküllerin patofizyolojik olaylarda rolleri olduğu kadar, hücre, doku, sistem ve organizma düzeyinde önemli fizyolojik, biyokimyasal moleküler ve ekolojik işlevlere de sahiptirler. Eikosanoidlerin biyosentezinde hücresel fosfolipitlerden fosfolipaz A2 enzimi tarafından serbest bırakılan yirmi karbonlu çoklu doymamış yağ asidi olan arakidonik asit (20:4n-6) kullanılmaktadır. Ayrıca, bu biyomoleküller diğer yirmi karbonlu çoklu doymamış yağ asitleri eikosatrienoik asit (20:3n-3) ve ekosapenpentaenoik asit (20:5n-3) den sentezlenebilmektedir. Eikozanoidler aynı zamanda insulin gibi gerçek hormonların aksine kan yoluyla taşınarak uzak bölgelere etki etmezler, bunun yerine lokal olarak etkinlik gösterirler.
Asalak ya da parazit, bir canlıya bağımlı olarak yaşayabilen ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar verebilen organizmadır. Bu canlılardan kimileri mikroskobik boyutlardan erginlikte çok büyük boyutlara ulaşabilecek değişimlere sahip olabilirler.
İrinli yangı, bir akyuvar türü olan nötrofil polimorfların eksüdasyonu ile karakterize bir yangı şeklidir. Akut yangılar genellikle eksüdatif karakterdedir. Kronik yangılarda da yer yer eksüdasyon görülebilir. Damarlardan çıkan elemanların hangisi daha fazla ise, eksüdatif yangı ona göre adlandırılır.
Eskiden Bayer kodu olarak bilinen bir EPPO kodu, Avrupa ve Akdeniz Bitki Koruma Örgütü (EPPO) tarafından, tarım ve mahsul koruma için önemli olan organizmaları benzersiz şekilde tanımlamak için tasarlanmış bir sistemde kullanılan kodlanmış bir tanımlayıcıdır. EPPO kodları, hem bilimsel hem de yerel adlardan oluşan bir veritabanının temel bileşenidir. Başlangıçta Bayer Corporation tarafından başlatılmış olmasına rağmen, resmi kod listesi artık EPPO tarafından sağlanmaktadır.