İçeriğe atla

Pisagor inisiyasyonu

Pisagor inisiyasyonu, Pisagor’un Güney İtalya’daki bir Dor site-devlet’i olan Croton’da uyguladığı inisiyasyon biçimidir.

Sınavlardan bazıları

Pisagor inisiyasyonunda adayların geçirdiği sınavlar, ölümle sonuçlanabilen Mısır inisiyasyonundakilere kıyasla daha yumuşatılmış sınavlar olarak bilinirler. Bu sınavlardan ilki içinde hayaletlerin dolaştığına inanılan bir mağarada geceyi tek başına geçirmekti. Sınavı rededdenler veya mağaradan sabahı beklemeden kaçanlar, kapı dışarı edilir ve ikinci sınava alınmazlardı. Sonraki sınav sembol çözme sınavı olarak bilinir. Aday yarım günlüğüne tek başına bir odaya kapatılır, kendisinden söylenen sembolün ne anlama geldiğini çözmesi istenirdi (örneğin üçgenli daire). Daha sonra adayı “tahriklere rağmen kendine hakim olabilme” sınavı beklerdi. Bu sınavda, çömezler, kendilerine de daha evvel yapılmış olduğu gibi, kasıtlı olarak, adayı kızdırmaya, onunla alay etmeye, gururunu kırıcı sözlerle onu küçük düşürmeye çalışırlardı.

İlk aşama

Sınavları başarıyla geçenler, inisiyatik eğitimin birkaç yıl süren ilk aşamasına kabul edilirlerdi. Bu ilk aşamada inisiye adayları yalnızca dinlemek zorundaydılar; öğretmenlerine itiraz hakları olmadığı gibi, öğrettikleri hakkında öğretmenleriyle tartışmaya girme hakları da yoktu. Aldıkları bilgileri aynen kabullenip, bu bilgiler üzerinde tefekkür (uzun uzun düşünme, derin düşünme) yapmalıydılar. Bu ilk aşamanın çömezlerine bu yüzden “dinleyenler” adı verilmiş ve bu ilke, parmağını “sus!” anlamında ağzına götürmüş “sükut müzü” heykeliyle simgelenmiştir. Bu ilk aşamadaki yöntemler, adayda “sezgi kapısı”nı aralamaya yönelik yöntemlerdi. Kendilerinden ikişerli grup oluşturmaları istendiklerinden her çömez kendisine bir arkadaş bulmak zorundaydı. Verilen bilgileri başkalarına açıklayıp açıklamadıklarının sıkı bir şekilde kontrol edildiği bu aşamadaki çömezlere derin bilgiler pek fazla verilmemekle birlikte, evrensel yasalar, imajinasyon denetlemesi, nefis denetlemesi ve psişik yetenekler hakkındaki temel teorik bilgiler kısmen verilirdi. Kimileri bu aşamadakileri “dış halka” olarak nitelendirir.

İkinci aşama

Çömezler (novice) “altın gün”ü geçirdiklerinden sonra ikinci aşamaya geçtiklerinde nomoteth veya “matematikçi” unvanını alırlardı. Bu aşama hem teorik olarak öğrenilenlerin kısmen uygulandığı (adayın yüksek şuur hallerini, görünmez alemi deneyimlemesi) hem de daha derin bilgilerin alındığı aşamaydı. Bu aşamadaki adayların aldıklar bilgiler, genelde ruh, ruhsal gelişim, geometrik sembolizm, harflerin gizemi ve nümeroloji alanlarını kapsardı. Nomoteth'lere bu bilgilerin verildiği dairesel "Müzler tapınağı"nda her biri bir bilimi simgeleyen dokuz müz heykeli bulunurdu. Bu heykellerin ortasında ise, sol eliyle bir meşale tutup sağ eliyle göğü (ilahi ateş sembolizmi) gösteren ilahe Vesta'nın (Hestia) heykeli bulunurdu. Bu müzlerden üçü, astronomi ve astroloji müzü Uraniye, kehanet ve öte-alem biliminin müzü Polimniya ve sürekli olarak tekrar doğma ve doğum-ölüm biliminin müzü Melpomen olarak bilinir.

Üçüncü aşama

Üçüncü aşamaya geçenlerin eğitimi Persephone heykelinin bulunduğu Seres tapınağının terasında geceleri yapılırdı. Bu son aşamada verilen ezoterik bilgiler kozmogoni, evrenin yapısı, insan ruhunun insanlık aşamasına gelinceye değin geçirdiği aşamalar, dünyanın geçmiş devreleri gibi konuları kapsardı.

Bu inisiyasyonda temizliğe çok önem verilirdi. İnisiye adayları erkeklerden ibaret değildi, onlara dışarıdakilerle (avam-ı beşer) değil, birbirleriyle evlenmeleri tavsiye edilirdi.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  • Ezoterik Doktrinler Tarihi, Cihangir Gener
  • Dharma Ansiklopedi, Dharma Yayınları

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Pisagor</span> İyonyalı filozof, matematik ve gökbilimci

Sisamlı Pisagor, Antik İyonya'nın en ünlü düşünürlerinden birisidir. Yunan düşünür ve Pisagorculuğun kurucusudur. Siyasal ve dinsel öğretilerini daha çok Magna Graecia'da yayan Pisagor, önce Platon ve Aristo'nun felsefelerini sonra ise tüm Batı felsefesini etkiledi. Yaşam öyküsünün çoğu halk efsaneleriyle gölgelendirilmiştir, ancak Sisam adasında bir mücevher oymacısı olan Mnesarchus'un oğlu olduğu neredeyse kesindir.

<span class="mw-page-title-main">Şamanizm</span> ruhlarla iletişim kurabilmek için vecde amaçlı ritüel

Şamanizm, bir şamanın çeşitli bilinç durumları aracılığıyla ruh dünyası ile etkileşime girdiği dini bir uygulamadır. Uygulama genelde kâhinlik ya da iyileştirme gibi amaçlarla yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Reenkarnasyon</span> ölümden sonra ruhun yeniden bedenlendiği inancı

Reenkarnasyon veya ruh göçü, ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğine inanan spiritüalistlerin bu olaya verdiği addır. Reenkarnasyon kavramı Asya dinlerindeki tenasüh kavramından biraz farklı olmakla birlikte, benzerlik arz eder. Günümüzde ruh göçüne inanan insanların sayısı bir milyarı aşmaktadır. Ayrıca Dürzîlik ve Nusayrîlik gibi Orta Doğu'da yayılmış bazı dinlerde de bu inanış mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Sembolizm</span>

Sembolizm ya da simgecilik, en genel anlamıyla farklı anlamlara gelen ya da farklı öğeleri simgeleyen çeşitli sembollerin kullanımıdır. Sembolizme sanatta, özellikle resim, müzik ve edebiyat alanlarında rastlanır.

<i>İlahi Komedya</i> Dante tarafından yazılan İtalyanca uzun anlatı şiiri

İlahi Komedya, Dante tarafından 1308 civarında yazılmaya başlanan ve 1321 civarında, yazarın ölümünden kısa bir süre önce tamamlanan epik şiir. İtalyan edebiyatının en önemli örneği ve dünya edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. İlahi Komedya'da Dante, ölüm sonrası sırasıyla Cehennem, Araf ve Cennet'te geçen seyahati, hikâyenin kahramanı da olan kendisinin ağzından anlatır. Orta Çağ'da "komedya", "tragedya"nın aksine, sonu iyi biten hikâye anlamına gelirdi. Burada eserin adındaki "komedya" kelimesi, öyküsünün güldürü unsurları taşıdığı anlamına gelmez.

İçrekçilik, batınilik ya da ezoterizm, bir konudaki derin bilgilerin ve sırların ehil olmayanlardan gizlenerek, bir üstat tarafından sadece ehil olanlara inisiyasyon yoluyla öğretilmesidir. Ezoterizm bir din veya bir inanç sistemi değildir. Çoğunlukla ezoterik (içrek) yani ezoterizm ile ilgili veya ezoterizme dair şeklinde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Sezgi</span> felsefe, mistisizm, ezoterizm ve farklı öğreti sistemlerinde kullanılan terim

Sezgi; felsefe, mistisizm, ezoterizm ve farklı öğreti sistemlerinde farklı anlamlarda kullanılan terim.

<span class="mw-page-title-main">Kılavuzluk</span>

İnisiyasyon (Süluk) ya da kılavuzluk kimi ansiklopedilerde bireyin spiritüel gelişimi için, ‘spiritüel tesir’i alıp aktarabilen bir üstadın sert ve sürekli kontrolü altında, bir düzen ve disiplin içinde, sınavlara dayalı tarzda, metotlu olarak eğitimi şeklinde tanımlanmaktadır. İnisiyasyon sözcüğünün kökeni, Latincede “bir yere girme, iştirak etme, kabul edilme, başlama” anlamındaki “initium” sözcüğüdür. Osmanlı tarikat geleneğinde bulunan “süluk” kelimesi de, “iplik, sıra, dizi, yol, meslek, tutulan yol” anlamlarındaki Arapça “silk” sözcüğünden gelmektedir. Bir inisiyasyonda üstat tektir, öğrenci ancak inisiyasyonu tamamladığı zaman inisiye olur. İnisiyasyonu tamamlamamış olanlara inisiye denmez.

<span class="mw-page-title-main">Simya</span> Ölümsüzlük iksiri ve Felsefe Taşını bulmayı amaçlayan sahtebilim

Simya veya alşimi hem doğanın ilkel yollarla araştırılmasına hem de erken dönem bir ruhani felsefe disiplinine işaret eden bir terimdir. Simya; kimya, metalurji, fizik, tıp, astroloji, semiotik, mistisizm, spiritüalizm ve sanatı bünyesinde barındırır.

Gnostisizm Antik Mısır hermetizmini, Antik Yunan ezoterizmini, İbrani geleneklerini, Zerdüştçülüğü, bazı Doğu geleneklerini ve dinlerini, Hristiyanlığı eklektik bir tutumla sentezleyen, birçok tarikâtın benimsediği mistik felsefeye verilen genel addır. Daha açık bir ifade ile Gnostisizm, hakikatin bilgisine ilham keşf ve sezgi ile ulaşılacağını savunan mistik bir felsefi düşüncedir.

<span class="mw-page-title-main">Cehenneme iniş</span>

Dante’nin “İlâhî Komedya” eserinde, kahramanı İrlandalı keşiş Patrick olan “Patrizio’nun kuyusu” efsanesinde, çeşitli tradisyonlarda, mitolojilerde ve kimi masallarda işlenmiş bir semboldür. Istıraplı deneyimler geçirmek üzere “yeraltına iniş” olarak da ifade edilir. Sembolün ne anlama geldiğini büyük inisiyelerden Orfe ve Platon ifade etmişlerdir. İnisiyasyonlarda “küçük misterler aşaması”nın sonundaki inisiye adayının ikinci temel aşamaya devam edebilmesi için tümüyle arınması, saflaşması, yani tertemiz bir şuur halini edinmesi gerekliydi. Bunun için de “cehenneme iniş” denilen bir deneyim geçirmesi gerekiyordu. Buna “ölüm deneyimi” de denilir. Platon ve Orfe, “vicdani hesaplaşma” da denilen bu deneyimin ilk etabını, zaten her insanın öldükten sonra zaten yaşayacağı bir “kendi kendini yargılama” ve kefaretini ödeme olarak betimler.

<span class="mw-page-title-main">Misterler</span>

Misterler Sözcük anlamıyla "esrarengiz sırlar" ya da "gizemler" anlamına gelmekte olup, eski inisiyasyonlarda yalnızca inisiyelerin bilebileceği ilahi hakikatleri ifade etmek üzere kullanılırdı.

<span class="mw-page-title-main">Hermetizm</span>

Hermetizm, Antik Mısır'da yaşamış bilge Hermes Trismegistus'un iddia edilen öğretilerine dayanan felsefi ve dini bir sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">Hermes Trismegistus</span> Kurgusal karakter

Hermes Trismegistus, Antik Mısır metinleri üzerinde çalışan araştırmacılara göre, hem bir tanrının, yaşamış bir bilgenin hem de bir rahip sınıfının adıdır. Hermetizm fikrinin temel taşı olan Hermetika'yı yazmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Orfeus</span>

Orfe (Orpheus), kimilerince gerçekten yaşamamış efsanevi bir isim veya mitolojik bir şair olarak görülmesine karşın, ezoterizmde, Antik Yunan'a bilgeliği Pisagor ve Platon’dan önce getirmiş, en büyük inisiyelerden biri olarak kabul edilir.

Uyanış sözcüğü sözcük anlamıyla, bilindiği gibi, uyku halinden uyanıklık haline geçişi belirtir. Uyanışın belirgin özellikleri, gözleri kapalı durumdaki, bilinci yerinde olmayan kişinin bilincinin yerine gelmesi ve gözlerini açmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Nümeroloji</span>

Nümeroloji, Okültizm'in bir dalı olup, evrenin sayısal bir kurgu içerdiğini, evrendeki hiçbir şeyin rastlantıya dayanmadığını, her şeyin sayısal bir düzen içinde meydana geldiğini varsayar ve sayılarla ilgili çeşitli analitik ve sentetik çalışmalarla, evrendeki ve olaylardaki gizli yasa ve ilkeleri keşfetmeyi amaçlar.

<span class="mw-page-title-main">Sembol</span> bir fikri, süreci veya fiziksel bir varlığı temsil eden bir şey

Sembol veya simge, kavramın uzlaşımsal olarak betimlendiği gösterge türü. Bir düşüncenin, nesnenin, niteliğin, niceliğin vb. ruhbilimsel ve düşünbilimsel açıdan betimlenmesi simgesel anlam taşıyan yapay bir belirtidir. Tüm simgeler doğaları itibarıyla kavramsal olup, sözel, görsel ya da sayısal olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">İlk madde (okültizm)</span>

İlk madde Batı okültizminde materia prima (Latince) adıyla, çeşitli tradisyonlarda değişik adlar altında ifade edilmiş olup, genellikle madde evreninin yaratılmış ilk hali olarak betimlenir. Bu, kendisinde bütün biçimleri, bütün tohumları içeren bir cevherdir.

<span class="mw-page-title-main">Yeraltı (mitoloji)</span>

Yeraltı, başta Şamanizmde sembolik anlamıyla, ölüm olayı ile bedenlerini terk edenlerin göçtükleri öte-alemi ifade etmek üzere kullanılmıştır.