İçeriğe atla

Pirometalurji

Pirometalurji ekstraktif metalurji dallarından biridir. Temel amacı; kıymetli metalleri kazanmak için, cevhere bir dizi ısıl işlem uygulamak ve malzemenin bu işlemler sonucu fiziksel ve kimyasal olarak değişime uğramasını sağlamaktır. Bu şekilde kıymetli metallerin kazanılması hedeflenir.

Temel pirometalurjik işlemler:

  1. Kurutma
  2. Kalsinasyon
  3. Kavurma
  4. İzabe
  5. Rafinasyon

Kurutma

Kurutma işlemi, malzeme üzerinde bulunan nemi (kimyasal olarak bağlı olmayan) uzaklaştırmak için uygulanır. Genelde nemli katılar, fosil yakıtların yanması sonucu ortaya çıkan sıcak gazlarla kurutulur. Bir kurutma işleminde gereken ısı miktarı, katı malzeme üzerindeki nemi buharlaştırmak için gereken ısıya eşittir.

Kurutma işleminde, sıcaklık genelde, suyun buharlaştığı 100 oC'nin üzerinde bir değere ayarlanır. Yüksek sıcaklık katı malzemeye de zarar verebileceğinden, bu işlem için belirlenen sıcaklık genelde 105 oC'dir. Bununla birlikte, bazı durumlarda ise 120 oC üzerinde sıcaklık gerekebilir.

Endüstride kurutma işlemleri için kullanılan birçok farklı ekipman vardır. Bunlardan bazıları: Döner kurutucular, akışkan yataklı kurutucular ve flaş kurutucular'dır. Bunun dışında kullanılan sprey kurutucularda ise, malzeme önce içinde çözünmeyeceği bir sıvı ile karıştırılır. Sıvı ile karıştırılan malzeme, özel enjektörlerle ısıtılmış bir odaya püskürtülür. Burada sıvılar buharlaşırken, katı alttan alınır. Ancak bu tür kurutucularda kullanılacak malzeme için belirlenmiş olan tane boyut aralıkları vardır. Bu sebeple kullanılacak malzeme önce klasifikatörlerle sınıflandırılabilir.

Kalsinasyon

Kalsinasyonun uygulanma amacı, malzemeye kimyasal olarak bağlı suyu uzaklaştırmaktır. Malzemenin yüksek sıcaklıklardaki fırınlarda indirgenmesi şeklinde yapılır. Bu amaçla kullanılan ekipmanlar: Döner fırınlar ve akışkan yataklı reaktörlerdir.

Kavurma

Kavurma işleminde, katı malzeme sıcaklık etkisiyle belli kimyasal değişimlere uğrar. Kavurma işlemi sırasında, metal temel olarak oksitlenir.

Kavurma işleminin en tipik uygulaması sülfürlü metallerde görülebilir. Sülfürlü metaller, kimyasal yapıları sebebiyle, ileri rafinasyonda ve yüksek fırınlarda problem çıkartmaktadırlar. Ayrıca tepkimeye girme süreleri uzun olduğu için enerji ve zaman giderlerini artırmaktadırlar. Ancak kavurma işlemi ile, metal sülfürün üzerine O2 üflenmesiyle malzeme tepkimeye girer. Tepkime sonunda SO2 gazı oluşurken, metal oksitlenmiş olarak reaksiyondan çıkar. Bu işlem sırasında, metaldeki tüm sülfür oksitlenirse, bu olaya “Tam kavurma (dead roasting)” adı verilir. Bazı durumlarda ise, kavurma işlemi ön hazırlık olarak tercih edilir ve metaldeki tüm sülfürün oksitlenmesi istenmez. Bu tür kavurmaya da “Kısmi kavurma” adı verilir. Bunun dışında ikiden fazla metalin ortamda olduğu durumlarda, bir metal oksitlenirken diğeri sülfat formuna dönüşür. Buna da “Selektif kavurma” denir.

İzabe

İzabe aşaması, en az bir metalin sıvı faza geçtiği aşama olarak tanımlanabilir. Ancak bu aşamada metal sadece ergitilmez. Bununla birlikte belli kimyasal reaksiyonlara girer. Bu reaksiyonu gerçekleştirmek için gereken ısı genelde kömür ve türevlerinden elde edilir. Metal oksit içindeki oksijen ise indirgeyici bir madde ile indirgenerek, CO2 formunda metalden uzaklaştırılır.

Diğer malzemelerde ise ortama genelde curuf yapıcılar eklenerek, oksitli cevherin ergimesi kolaylaştırılır. Curuf yapıcı malzeme reaksiyona girerek safsızlıkları, malzemeden uzaklaştırılır.

Ergitme işlemi genelde metalin ergime sıcaklığının üzerindeki bir sıcaklıkta gerçekleşse de, tüm işlemin hangi sıcaklıkta yapılacağını etkileyen birçok değişken vardır.

Rafinasyon

Son aşama olan rafinasyon ise, metal içinde kalan son safsızlıkları uzaklaştırmak için uygulanır. Ancak rafinasyon aşamasında gerçekleşen ve birden fazla farklı fırın kullanılan birçok işlem bulunmaktadır.

Çevresel Sorunlar

Pirometalurjik işlemler sonucu oluşan SO2, CO2 gibi gazlar, hava kirliliği gibi çevre sorunlarına yol açmaktadır. Bazı işletmelerde ortaya çıkan bu gazlar değerlendirilse de (örneğin, bazı işletmelerde SO2'nin toplanarak sülfürik asit üretilmesi, gibi), pirometalurjik işlemlerin çevreye zarar verdiği bir gerçektir. Özellikle 20. yüzyılın başlarında, pirometalurjik işlemlerin kontrolü yok denecek kadar azdı. Bunun en büyük örneği Queenstown, Tazmanya'da görülmüştür. Kavurma işlemi sonucunda ortaya çıkan atık gazlar çevredeki tüm bitkileri öldürmüş ve toprak üst katmanının erozyonuna sebep olmuştur. Sonuç olarak, bölgedeki toprak yapısı tamamen değişmiştir. İşletmeden atmosfere karışan baca gazı ise, bölgede yaşayan insanlar için çok büyük sağlık sorunlarına yol açmıştır. Bu duman sadece kömür külü değil, aynı zamanda arsenik, kadmiyum, kurşun, çinko gibi ağır metaller de içerebilmektedir.

Ancak son yıllarda uygulanmaya başlayan kurallar ve denetimler sayesinde, atmosfere salınan bu ağır metaller çok büyük ölçüde azaltılmıştır. Ayrıca baca gazı emisyonuna belli standartlar getirilmiştir. Bu tür kontroller ve önlemler, işletmeler için kısa vadede çok pahalı gibi görünse de, atmosfere vermek yerine geri kazandıkları metalleri ve gazları işlemeleri sonucu, uzun vadede hem kendileri hem de çevre için faydalı olmaktadır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bakır</span> Atom numarası 29 olan, 1B geçiş grubundaki metalik element

Bakır, Cu sembollü ve 29 atom sayılı bir kimyasal elementtir. Çok yüksek termal ve elektrik iletkenliği olan yumuşak, dövülebilir ve sünek bir metaldir. Yeni açığa çıkmış saf bakır yüzeyi pembemsi-turuncu renklidir. Bakır, ısı ve elektrik iletkeni olarak yapı malzemelerinde, çeşitli metal alaşımların bileşiminde, som gümüş gibi kuyumculukta, kupronikel denizcilik donanımı ve madenî para yapımında ve konstantan yük ölçerlerde ve sıcaklık ölçen termokupllarda kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Refrakter malzemeler</span>

Refrakter malzemeler, ateşe dayanıklı malzemeler olarak tanımlanır. Refrakter malzemeler 538 °C üzerindeki sıcaklıklarda uzun süre kullanılabilir. Başta endüstrinin temel izolasyon malzemesi olan ateş tuğlaları olmak üzere, camlar, mutfak eşyası gibi büyük bir malzeme grubunu oluşturur. Bunlar metalik malzemelerin pahalı olduğu veya kullanılmadığı yerlerde tercih edilir.

<span class="mw-page-title-main">Nikel</span> atom numarası 28 olan ve simgesi Ni olan kimyasal bir element

Nikel, atom numarası 28 olan ve simgesi Ni olan kimyasal bir elementtir.

<span class="mw-page-title-main">Çinko</span> Element

Çinko, sembolü Zn, atom numarası 30 olan kimyasal bir elementtir. Oda sıcaklığında hafif kırılgan bir metaldir ve oksidasyon giderildiğinde parlak gri bir görünüme kavuşur. Periyodik tablonun 12. (IIB) grubunun ilk elementidir. Bazı açılardan çinko kimyasal olarak magnezyuma benzer: her iki element de yalnızca bir normal oksidasyon durumu (+2) gösterir ve Zn2+ ve Mg2+ iyonları benzer boyuttadır. Çinko, Dünya kabuğundaki en bol bulunan 24. element olup beş kararlı izotopu vardır. En yaygın çinko cevheri, bir çinko sülfür minerali olan sfalerittir.

<span class="mw-page-title-main">Tuğla</span> yapı malzemesi

Tuğla, harç gibi karışımlar ile birbirine tutturularak duvar inşasında kullanılan, pişmiş veya kurutulmuş kil bazlı topraktan elde edilen ses ve ısı yalıtımı için ana yapı malzemelerindendir. Çoğunlukla dikdörtgenler prizması şeklinde yapılmaktadır. Ev ve iş yeri yapımında, birden fazla alanda kullanılır. Örnek: Duvar oluşturma, havalandırma, soba ve ocak bacaları.

<span class="mw-page-title-main">Isıl işlem</span>

Isıl işlem metallerin mekanik özelliklerini geliştirmek amaçlı uygulanan işlemlerin genel adıdır. Metalurjik bir işlem türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Stronsiyum</span> Sr sembollüne sahip, atom numarası 38 olan, toprak alkali metaller grubundan gümüşümsü beyaz renkli bir kimyasal element

Stronsiyum, Sr sembollüne sahip, atom numarası 38 olan, toprak alkali metaller grubundan gümüşümsü beyaz renkli bir kimyasal element. Oda sıcaklığında katı olan elementin atom ağırlığı 87,62 g/mol'dür. Stronsiyum, kimyasal olarak son derece reaktif olup, hava ile temas ettiği takdirde sarı rengine döner. Element sölestin ve strontianit minerallerinde bulunur. Elementin nükleer fisyon sonucunda oluşan 90Sr izotopu radyoaktiftir ve 28,90 yıllık bir yarılanma ömrüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Yüksek fırın</span>

Yüksek fırın, metal cevherlerini işlemekte kullanılan dikey izabe fırını.

<span class="mw-page-title-main">Kaynak (imalat)</span>

Kaynak, malzemeleri, genellikle metalleri veya termoplastikleri, esas olarak parçaları birbirine eritmek ve soğumalarını sağlamak için yüksek sıcaklık kullanarak birleştiren bir üretim sürecidir ve füzyona neden olur. Yaygın alternatif yöntemler arasında, ısı olmadan bağlanan malzemeleri eritmek için kimyasallar kullanan çözücü kaynak (termoplastikler) ve basınç, soğuk kaynak ve difüzyon bağlama gibi erimeden bağlanan katı hal kaynak işlemleri vardır.

Liç işlemi temel olarak hidrometalurjik zenginleştirme yöntemlerinden biridir. Pirometalurjik işlemlere kıyasla, liçin uygulaması çok daha kolay ve işlem sırasında herhangi bir gaz salınımı olmadığı için çevreye çok fazla zarar vermemektedir. Liçin tek dezavantajı ise, düşük sıcaklık nedeniyle kimyasal reaksiyonların yavaş gerçekleşmesi ve bunun sonucunda tüm işlemin yavaş olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Cevher hazırlama</span>

Cevher hazırlama, temel olarak, kıymetli mineralleri cevherden ayırma işlemidir. Endüstriyel ölçekli cevher hazırlama işlemleri birçok aşamadan oluşur. Cevher temelde fiziksel, kimyasal ve fizikokimyasal özelliklerinden oluşan farklara göre ayrılmaktadır.

Kavurma işlemi, oksijen gazı ve katıların yüksek sıcaklıkta tepkimeye girmesi olarak tanımlanabilir. Cevheri oksitlemek için uygulanan bir yöntemdir. Genelde ön işlem olarak uygulanan kavurmanın temel amacı; gaz ile tepkimeye sokulan katının, safsızlaştırma ve ileri rafinasyon işlemlerinde daha kolay ve hızlı tepkimeye girmesini sağlamaktır.

<span class="mw-page-title-main">Elektron demetiyle fiziksel buhar biriktirme</span>

Elektron demeti ile fiziksel buhar biriktirme işlemi, anottaki hedef malzemenin, çok yüksek vakum altında, tungsten bir flaman ile elektron bombardımanına tutulması ile gerçekleştirilir. Elektron demeti, hedefteki atomların yüzeyden koparak gaz fazına geçmesini sağlar. Buharlaştırılan bu atomlar, vakum çemberi içindeki her noktaya yapışarak ince bir film oluşmasını sağlarlar.

<span class="mw-page-title-main">Vulkanizasyon</span>

Vulkanizasyon, 1839’da Charles Goodyear tarafından keşfedilen bir kimyasal-teknik yöntemidir. Bu yöntem kauçuğun ya da benzer polimerlerin, kükürt veya diğer eşdeğer kükürtleyicilerin ilavesiyle daha dayanıklı malzemelere dönüştürülmesi işlemidir.

<span class="mw-page-title-main">Hidrotermal baca</span> Bir gezegenin yüzeyinde jeotermal olarak ısınmış suyun çıktığı bir yarık

Hidrotermal baca, jeotermal ısıya sahip suyun salındığı bir deniz tabağı yarığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Döner fırın</span>

Döner fırın, içerisinde bulunan malzemeleri, daimi bir proses içerisinde yüksek sıcaklıklara çıkarmak (kalsinasyon) için kullanılan bir ekipmandır. Döner fırın kullanılarak üretilen ürünler başlıca şöyledir.

<span class="mw-page-title-main">Endüstriyel fırın</span> çeşitli endüstriyel uygulamalar için kullanılan ısıtılmış odalardır

Endüstriyel fırınlar çeşitli bileşenleri, parçaları veya nihai ürünleri kurutma, kürleme veya fırınlama dahil olmak üzere, çeşitli endüstriyel uygulamalar için kullanılan ısıtılmış odalardır. Endüstriyel fırınlar büyük veya küçük hacimli uygulamalar için, partiler halinde veya bir konveyör hattı ile sürekli olarak ve çeşitli sıcaklık aralıkları, boyutları ve konfigürasyonları için kullanılabilir.

Katı hâl kimyası, bazen malzeme kimyası olarak da adlandırılır, katı faz malzemelerinin, özellikle, ancak sadece moleküler olmayan katıların sentezi, yapısı ve özelliklerinin incelenmesidir. Bu nedenle, katı hal fiziği, mineraloji, kristalografi, seramik, metalurji, termodinamik, malzeme bilimi ve elektronik ile yeni malzemelerin sentezine ve karakterizasyonuna odaklanan güçlü bir örtüşmeye sahiptir. Katılar, ana partiküllerinin düzenlenmesinde mevcut olan düzenin doğasına göre kristal veya amorf olarak sınıflandırmak mümkündür.

Kalsinasyon, katı kimyasal bileşiklerin ısıl işlemine atıfta bulunur; bu sayede bileşik, genellikle safsızlığı veya uçucu maddeleri uzaklaştırmak ve/veya termal ayrışmaya maruz kalmak amacıyla, ortamdaki sınırlı oksijen kaynağı altında erimeden yüksek sıcaklığa yükseltilir.