İçeriğe atla

Pirofobi

Pirofobi
UzmanlıkPsikoloji

Pirofobi, ateş korkusuna verilen isimdir. Bu fobi, belki de insanlığın ateşi keşfetmesinden bu yana süregelmiş, eski ve ilkel bir fobidir.[1] İnsanın ateşe karşı anlaşılabilir tepkisi ile ilgili olarak, hayvanların ateş korkusu pirofobik olarak kabul edilemez çünkü genel tehlikesinin ötesinde ateşin amacını anlamadıkları düşünülmektedir.

Belirti ve bulgular

Pirofobikler ateşe veya dumana tanık olduklarında (mum gibi bir formda yani bir tehdit oluşturmasa bile), yakınlarda bir ateş olduğundan şüphelendiklerinde veya yangınları görselleştirdiklerinde, akut stres, hızlı kalp atışı, nefes darlığı, göğüste sıkışma, terleme, mide bulantısı, titreme, ağız kuruluğu, tuvalete gitme ihtiyacı, baş dönmesi ve/veya bayılma gibi tipik psikolojik ve fizyolojik korku ve panik belirtileri sergilerler. Pirofobik bir birey ayrıca ateşten ve ateşin mevcut olabileceği durumlardan (barbekü veya kamp ateşi gibi) kaçınmaya çalışabilir. Pirofobinin şiddeti, uygunsuz olarak görülen bir durum olmasından, bir kişinin günlük işleyişini ağır şekilde rahatsız etmeye kadar değişebilir.[2]

Nedenler

Pirofobinin en yaygın nedeni, yangının (hayvanlarda aynı olan) can güvenliği için potansiyel bir tehdit oluşturmasıdır. Bununla birlikte, yoğun bir şekilde pirofobik olan bireyler şömine, şenlik ateşi veya yanan mum gibi küçük ölçüde, kontrollü bir ateşe bile yaklaşamaz veya tahammül edemezler. Çoğu durumda, ateşle ilgili kötü bir çocukluk deneyimi pirofobiyi tetiklemiş olabilmektedir.

Tedavi

Maruz bırakma tedavisi, pirofobiyi tedavi etmenin en yaygın yoludur. Bu yöntem, hastalara yanan bir sigaradan soba veya ızgara alevine kadar artan ölçüde ateş gösterilmesini içerir.

Başka bir tedavi yöntemi, hastanın bir terapiste bu korkunun nedenini anlattığı konuşma terapisidir. Bu tedavi hastanın kontrollü ateşten daha az korkmasını sağlayarak hastayı sakinleştirebilir.

Bu bireyler, korkuya neden olan deneyimlerini paylaşmak için diğer pirofobik bireylerle iletişime girerek pirofobiyi rahatlatabilir. Alternatif olarak, pirofobi hipnoz kullanılarak da tedavi edilebilir.

İlaçlar da pirofobiyi tedavi etmek için kullanılabilir ancak yan etkileri olduğu için bu yöntem sık tavsiye edilmez.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Pyrophobia Is the Fear of Fire". about.com. 24 Ekim 2011. 19 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Temmuz 2014. 
  2. ^ "Pyrophobia: Understanding the Fear of Fire". Healthline. 25 Temmuz 2019. 19 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Psikoterapi, bireylerin duygusal ve davranışsal sorunlarının çözümünü, ruh sağlıklarının geliştirilmesi ve korunmasını amaçlayan tekniklerin genel adı. Psikoterapi her zaman sadece tek tek bireyleri konu almaz, zaman zaman incelenen tüm bir ailenin etkileşimsel meseleleri zaman zamansa incelenen bir çiftin birbiriyle olan ilişkisindeki bazı sorunların ruh sağlığı temelindeki kökleri olabilir. Ruh-zihin sağlığına dair sorunların psikolojik, sosyolojik veya somatik boyutları olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Fobi</span> Bir nesne veya durumun sürekli ve aşırı korkusu ile tanımlanan anksiyete bozukluğu

Fobi, korku ya da yılgı, bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi hali. Fobi kelimesi, Yunanca Phobos kelimesinden gelir. Phobos, Yunan mitolojisinde korku tanrısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Anksiyete bozukluğu</span> günlük durumların aşırı, mantıksız bir kaygıya sebep olduğu bilişsel bozukluk

Anksiyete bozuklukları, belirgin ve kontrol edilemeyen anksiyete ve korku duyguları ile karakterize edilen bir grup zihinsel bozukluklardır. Bu durumlar, bireylerin sosyal, mesleki ve kişisel işlevselliğini önemli ölçüde bozar. Anksiyete, huzursuzluk, alınganlık, kolay yorulma, konsantrasyon güçlüğü, kalp hızında artış, göğüs ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel ve bilişsel belirtilere yol açabilir ve belirtiler bireyler arasında değişiklik gösterebilir.

<span class="mw-page-title-main">Ablütofobi</span> banyo korkusu

Ablütofobi kalıcı, yersiz bir "yıkanma korkusudur". Bu fobi spesifik fobi sınıfına girer. Ablütofobi, erkeklere nazaran, çocuklarda ve kadınlarda daha çok görülür. Fakat bu fobi, genellikle çocuklar banyonun kötü bir şey olmadığını anladıklarında ortadan kalkar.

<span class="mw-page-title-main">Araknofobi</span> Örümcek korkusu

Araknofobi veya Araknofobya bir spesifik fobidir, Örümcek korkusuna verilen addır.

Astrafobi, gök gürültüsü ve şimşeklere karşı duyulan anormal korkudur. İnsanlarda ve eğitilebilen hayvanlarda, tedavi edilebilen bir fobidir. Astrofobi kelimesi Yunancadaki ve kelimelerinden türemiştir.

Aquafobi veya su korkusu (Yunanca:ὕδωρ+φόρος), suya karşı olan anormal bir korkudur. Aquafobi, hastanın kontrolünün ötesinde veya günlük yaşantıya müdahale edebilecek düzeyde korku içeren özel bir fobidir. İnsanlar birçok açıdan aquafobi hastalığına uğrarlar ve bir okyanusta, nehirde ya da hatta bir küvette suyun yakın bir tehdit oluşturmadığını fark etmiş olsa da deneyimleyebilirler. Botla dolaşma, yüzme gibi aktivitelerden veya temel yüzme becerilerine hakim olmasına rağmen, derin okyanusta yüzmekten kaçınırlar. Bu endişenin kaynağı genellikle ıslanmaya, beklenmeyen bir su geldiğinde sıçramaya ya da bir su kütlesine itilmesine ya da atılmasına kadar uzanır.

<span class="mw-page-title-main">Entomofobi</span>

Entomofobi, bir veya daha fazla böcek türüne karşı aşırı veya gerçekçi olmayan korku ile karakterize edilen bir fobidir. DSM-5 tarafından fobi olarak sınıflandırılmıştır. Daha spesifik durumlar apifobi ve myrmecopfobi nu içerir. Bir kitap, ABD nüfusunun %6'sının bu fobiye sahip olduğunu iddia etmektedir.

Kinofobi, köpeklerden korkma durumudur. Kinofobi, "hayvan fobileri" altında belirli bir fobi olarak sınıflandırılır. Teksas Üniversitesi Anksiyete Bozuklukları Araştırmaları Laboratuvarı'ndan Dr. Timothy O. Rentz'e göre hayvan fobileri, spesifik fobilerin en yaygın olanı arasındadır ve bunların %36'sı kedi ve köpek fobileridir.

Autofobi aynı zamanda monofobi, isolofobi veya eremofobi, olarak adlandırılan, yalnız kalma fobisidir; bencil olma korkusu veya yalnız kalma korkusudur. Hastaların fiziksel olarak hasta olmaları gerekmez, ama göz ardı edildiklerini ya da sevilmediklerini düşünürler. İfade edilenin aksine, kelimenin anlamı, autofobiyi "kendinden korkma" olarak tanımlamaz. Bozukluk tipik olarak diğer anksiyete bozukluklarından kaynaklanır ve bunlarla ilişkilidir.

Equinofobi veya hippofobi atlara karşı duyulan psikolojik bir fobidir. Equinofobi Yunancadaki φόβος (phóbos), anlamı "korku" ve Latin kelimesi equus, anlamı "at"'ın birleşmesiyle oluşmuştur. Hippofobi kelimesi ise Yunancadaki phóbos kelimesi ile Yunancadaki at anlamına gelen, ἵππος (híppos) kelimesinin birleşmesi ile oluşmuştur.

Maruz bırakma terapisi, davranışçı terapide anksiyete bozukluklarını tedavi etmek için kullanılan bir tekniktir. Maruz bırakma terapisi, hedef hastayı herhangi bir tehlikeye neden olmaksızın kaygı kaynağına veya bağlamına maruz bırakmayı içerir. Bunu yapmanın, endişelerini veya sıkıntılarını aşmalarına yardımcı olduğu düşünülmektedir. Prosedürel olarak, laboratuvar kemirgenleri üzerinde geliştirilen korku yok olma paradigmasına benzer. Çok sayıda çalışma, genel anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, TSSB ve spesifik fobiler gibi bozuklukların tedavisinde etkinliğini göstermiştir.

Dereceli maruz bırakma terapisi olarak da bilinen sistematik duyarsızlaştırma, Güney Afrikalı psikiyatrist Joseph Wolpe tarafından geliştirilen bir tür davranış terapisidir. Klinik psikoloji alanında, birçok insanın klasik koşullanmaya dayanan fobileri ve diğer anksiyete bozukluklarını etkili bir şekilde aşmasına yardımcı olmak için kullanılır ve hem bilişsel-davranışçı terapi hem de uygulamalı davranış analizinin aynı unsurlarını paylaşır. Davranış analistleri tarafından kullanıldığında, meditasyon ve nefes alma gibi karşı koşullandırma ilkelerini içerdiğinden, radikal davranışçılığa dayanır. Bununla birlikte, bilişsel psikoloji bakış açısından, bilişler ve duygular motor eylemleri tetikler.

Özgül fobi, belirli nesnelere veya durumlara maruz kalmayla ilgili mantıksız veya irrasyonel bir korkuya denk gelen her türlü kaygı bozukluğuna verilen isimdir. Sonuç olarak, etkilenen kişi nesnelerle veya durumlarla ve ciddi vakalarda herhangi bir söz veya tasvirle temastan kaçınma eğilimindedir. Korku, kişileri günlük yaşamlarında verimsiz hale getirebilir.

Ruh sağlığı uzmanları genellikle genelleştirilmiş sosyal fobi ile özgül sosyal fobi arasında ayrım yapar. Genel sosyal fobisi olan insanlar, çok çeşitli sosyal durumlarda büyük sıkıntı yaşarlar. Özgül sosyal fobisi olanlar, yalnızca birkaç durumda kaygı yaşayabilir. "Özgül sosyal fobi" terimi, klinik olmayan sosyal kaygının spesifik formlarına da karşılık gelebilir.

Fobofobi, fobilerden korkma veya korkmaktan korkma olarak tanımlanan ve yoğun anksiyete ve somatik hislere neden olan bir fobidir. Fobofobi, agorafobi gibi anksiyete bozuklukları ve panik atak ile doğrudan ilişkilidir. Bir hasta fobofobi geliştirdiğinde, durumu teşhis edilmeli ve tedavi edilmelidir.

İhtiyofobi veya balık korkusu, balık yeme korkusu, çiğ balığa dokunma korkusu veya ölü balık korkusu gibi kültürel fenomenlerden irrasyonel korkuya kadar değişir. Selakofobi veya galeofobi ise, köpekbalıklarına özel gelişen korkudur.

Helyofobi Güneş'e veya herhangi bir parlak ışığa korku duymaktır. DSM-5'e göre, helyofobi özgül fobi kategorisi altında listelenecektir.

<span class="mw-page-title-main">Waon terapisi</span>

Waon terapisi, ısı terapisinin bir türü olarak, Japonya'da geliştirilen ve özellikle kardiyovasküler, pulmoner ve nörolojik hastalıkların yönetimi ile ilişkilendirilen bir tedavi yöntemidir. "Waon", Japoncada "huzur içinde ısınma" anlamına gelir ve bu terapinin temel amacı, hastaların vücut sıcaklığını güvenli bir şekilde artırarak sağlıklarını iyileştirmektir. Waon terapisi genellikle düşük ısıda, yaklaşık 60 °C'lik bir ortamda uygulanan, kişinin tüm vücudunu saran bir sauna tedavisidir. Bu tedavi süreci, geleneksel saunalara benzer, ancak daha düşük sıcaklık ve daha uzun sürelerle uygulanır, bu da daha fazla rahatlama ve iyileşme süreci sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Piroterapi</span>

Piroterapi, ısı tedavisi anlamına gelir ve tıbbi olarak, vücuda dışarıdan uygulanan sıcaklığın terapötik amaçlarla kullanıldığı bir yöntemdir. Bu terapi türü, kas-iskelet sistemi bozuklukları, yaralanmalar, kronik ağrılar, iltihaplanmalar ve stres gibi çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır. Piroterapi, doğal tedavi yöntemlerinden biri olarak kabul edilir ve antik dönemlerden bu yana birçok kültürde farklı şekillerde uygulanmıştır. Günümüzde, özellikle fizyoterapi ve rehabilitasyon alanlarında yaygın olarak kullanılmaktadır.