İçeriğe atla

Pire

Siphonaptera
Elektron mikroskobunda bir pire
Korunma durumu
Değerlendirilmedi (IUCN 3.1)
Biyolojik sınıflandırma Bu sınıflandırmayı düzenle
Âlem:Animalia
Şube:Arthropoda
Sınıf:Insecta
Üst takım:Holometabola
Takım:Siphonaptera
Latreille, 1825

Siphonaptera veya Pire, Holometabola üsttakımına bağlı kanatsız, küçük, kan emici bir hayvan takımıdır.[1] Tropik, astropik ve ılıman bölgelerden kutup bölgelerine kadar yayılmış olan bu böcekler özelleşmiş vücut yapıları sayesinde memelilerin ve kuşların derisine tutunarak kanlarını emer, konakları arasında yer değiştirirken son derece tehlikeli hastalıkları da bulaştırabilir. Vebanın insanlara bulaşmasında baş rolü oynayan Xenopsylla cheopis ve akrabaları Orta Çağda Avrupa nüfusunun yaklaşık dörtte birinin ölümünden sorumludur. Pireler dış parazitlerdir. Memelilerin ve kuşların kanlarını emerek yaşamlarını sürdürürler. Boyları 1,5 milimetreden 3,3 milimetreye kadar değişiklik gösterir. Hızlı hareket edebilen genelde koyu renkli canlılardır. Genellikle köpek, kedi, insan, tavşan ve kümes hayvanlarında bulunurlar ve ısırdıkları yerleri uyuşturmak için kullandıkları salgı kaşıntı yaratır. Alerjik reaksiyon gösterildiği takdirde deride kızarıklıklar oluşur. Taşıdıkları Yersinia pestis adlı bakteri insanlara bulaştığında ölümcül hıyarcıklı veba hastalığı meydana gelebilir. Özel tasarlanmış ayakları sayesinde şu ana dek evrende bilinen en hızlı ivmelenmeye sahip canlıdır. Yerden fırlatılan bir uzay roketinden ağırlık-hız oranına göre yaklaşık 40 kat daha hızlıdır. Bu yüzden pireler ışınlanmış gibi anlık farklı yerlerde gözükür. Pirenin hızı 2 m/s (saniye), 7 km/h (saat) dir.[2]

Pireler kendi boyutuna göre en uzağa zıplayan canlıdır.[2]

Galeri

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ "ITIS". 30 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2023. 
  2. ^ a b May 2010, Charles Q. Choi 11. "Flea-Sized Creatures Are Fastest Jumpers Known". livescience.com (İngilizce). 4 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dinozor</span> Mezozoik Çağa (kuşlar dahil) hâkim olan sauropsid omurgalılar kladı

Dinozor (Dinosauria), ilk olarak Mezozoyik zamanda ortaya çıkan ve yaşayan tek üyeleri kuşlar olan arkozor sürüngen grubu. Dinozor adı, Richard Owen tarafından Grekçe "korkunç" anlamına gelen deinos ve "kertenkele" anlamına gelen sauros sözcüklerinin birleştirilmesinden oluşur. Dinozorlar, 243 ile 233 milyon yıl önce Geç Triyas döneminde ortaya çıkmış ve 66 milyon yıl önce kuşlar dışındaki tüm türlerinin soyu tükenmiştir. Dinozorlar, sıcakkanlı ve soğukkanlı arası özellikler gösteren mezoterm canlılardı. Mezozoyik'te oldukça başarılı biçimde tüm kıtalara yayılan dinozorlar çok farklı nişleri doldurdu. Yapılan araştırmalarda şimdiye kadar yaklaşık olarak 1.000 kadar kuş olmayan dinozor türünün yaşadığı belgelendi. Bugün dinozorların evrimsel olarak devamı olan kuşların 11.000 kadar türü vardır ki bu, yaşayan memelilerin tür sayısının (~6000) yaklaşık iki katıdır. Dinozorların nasıl yaşadığı, ne kadar çeşitlendiği ve ekosistemdeki yerleri kadar kuş olmayan dinozorların nasıl yok olduğu da bilim camiasını uzun zamandır meşgul etmektedir. Kuş olmayan dinozorları yeryüzünden silen yok oluşun aşamalı mı, yoksa yerbilimsel olarak katastrofik (ani) mi olduğu tartışmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Alyuvar</span>

Alyuvar, kırmızı kan hücresi veya eritrosit, en yaygın kan hücresi türüdür. Çağdaş bilim insanları laboratuvarda alyuvar geliştirebilmeyi başarmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Şarbon</span> Bacillus anthracis adlı bakteri nedeniyle oluşan bulaşıcı bir hastalık

Şarbon, antraks veya anthrax; Bacillus anthracis adlı bakteri nedeniyle oluşan zoonotik karakterde bulaşıcı bir hastalık.

<span class="mw-page-title-main">Veba</span> Yersinia pestis adındaki bakterinin neden olduğu enfeksiyon hastalığına verilen genel isim

Veba, Yersinia pestis adındaki bakteri tarafından oluşturulan enfeksiyon hastalıklarına verilen genel isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Deri</span> omurgalılarda yumuşak dış örtü organı

Deri, cilt veya ten, bazı hayvanların vücutlarını kaplayan en üst katman olup, altında barındırdığı kas ve organları koruyan doku tabakalarından oluşan bir örtü sistemi organıdır. Bu tabakanın altında yağ tabakası vardır. Yağ tabakası canlının vücudunu sıcak tutar ve darbelere karşı korur. Burada bulunan ter bezleri boşaltıma yardımcı olur. Deri solunumu nemli vücut yüzeyinde gerçekleşir. Hücrelerde oluşan (O2) oksijen difüzyonla atılır. CO2'de difüzyonla atılır. Bu canlıların gelişmiş organları yoktur. Dış ortamla gaz alışverişi nemli deriden difüzyonla geçer. Derinin nemli kalması mukus tabakası ile gerçekleşir.

<span class="mw-page-title-main">Kene</span>

Ixodida veya kene, Parasitiformes üsttakımına bağlı bir hayvan takımıdır.

<span class="mw-page-title-main">Fare</span> kemiriciler (Rodentia) takımının Myomorpha alt takımından memeli hayvan

Fare, kemiriciler (Rodentia) takımından bir sıçangil cinsi.

<span class="mw-page-title-main">Tırnak</span>

Tırnak insanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabakadır. Sağlıklı bir insan vücudunda yer alan 20 parmağın her birinin ucunda yer alması gerekir. Tırnaklar keratin adı verilen sertleşmiş proteinden oluşur. Tırnağın başlangıç kısmında deri ile birleştiği alanda bulunan yarımay şeklindeki beyaz şekle lunula adı verilir. Toynaklılar grubundan memeli hayvanların tırnağına toynak denir.

<span class="mw-page-title-main">Ter</span> Sudorifer bezlerinden salgılanan sıvı

Ter, su ve çözünmüş katılardan (başlıca kloritler) oluşan ve memelilerin derilerindeki ter bezlerinden salgılanan sıvı. Ter salgılama sürecine terleme denir. Ter, 2-metilfenol (o-kresol) ve 4-metilfenol (p-kresol) ve hatta eser miktarda da olsa üre, amonyak, ürik asit, bikarbonat, potasyum gibi koku verici maddeler veya kimyasallar içerir.

<span class="mw-page-title-main">Kara Ölüm</span> Orta Çağda Asyayı ve Avrupayı etkileyen, insanlık tarihindeki en ölümcül salgın

Kara Veba olarak da bilinen Kara Ölüm, insanlık tarihinde kaydedilen en ölümcül salgındır. Avrasya ve Kuzey Afrika'da 75-200 milyon kadar insanın ölümüne yol açtığı düşünülmektedir. 1346-1353 yılları arasında Avrupa'da zirveye ulaşan salgın, insanlık tarihinde kaydedilen en ölümcül salgındır. Hastalığın sebebi Yersinia pestis bakterisidir. Genellikle hıyarcıklı veba görülse bile, pnömonik veba ve septisemik veba da görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Timsahlar</span>

Timsahlar, sıcak bölgelerde bataklıklar ve su kenarlarında yaşayan vücudu kemiksi pullarla örtülü sürüngenleri içeren bir grup. Bu takımın familyaları Alligatoridae (Aligatorgiller), Crocodylidae (Timsahgiller) ve Gavialidae'dir (Gavyaller).

Asalak ya da parazit, bir canlıya bağımlı olarak yaşayabilen ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar verebilen organizmadır. Bu canlılardan kimileri mikroskobik boyutlardan erginlikte çok büyük boyutlara ulaşabilecek değişimlere sahip olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Sığır vebası</span> Hayvan hastalığı

Sığır vebası, viral bir sığır hastalığı. Son derece ölümcül ve bulaşıcı bir hastalıktır. Hayvanlarda sindirim kanalı mukozasında şiddetli ülseratif ve hemorajik lezyonlarla karakterizedir.

<span class="mw-page-title-main">Veba doktorları tarafından giyilen kıyafetler</span>

Veba doktorları tarafından giyilen kıyafetler, havadan bulaşan hastalıklara karşı korumak üzere tasarlanmıştır. 17. yüzyılda Fransa ve İtalya'da kullanılan kostüm eldiven, çizme, geniş kenarlı şapka ve bol bir elbisenin yanında, ayağa kadar uzanan bir palto ve tatlı ya da sert kokularla kaplı kuş gagasından meydana gelirdi.

<span class="mw-page-title-main">Newcastle hastalığı</span>

Newcastle hastalığı, etkeni Avian Paramiksovirüs - 1 (APMV-1) olan, kuş hastalığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kedi sağlığı</span>

Evcil kedilerin sağlığı, veteriner tıpta iyi çalışılmış bir alandır.
Konular arasında bulaşıcı hastalıkları, genetik hastalıkları ve bu hastalıkların önlenmesini; diyeti, beslenmeyi ve kısırlaştırma gibi cerrahi işlemleri içerir.

<span class="mw-page-title-main">Üçüncü veba salgını</span>

Üçüncü veba salgını, Çing hanedanlığının Xianfeng İmparatorunun beşinci yılında 1855'te Çin'in Yunnan kentinde başlayan büyük bir bubonik veba salgınıydı. Bubonik (hıyarcıklı) vebanın bu bölümü, tüm yerleşik kıtalara yayıldı ve nihayetinde Hindistan ve Çin'de 12 milyondan fazla ölüme yol açtı. Ölümlerin en az 10 milyonu yalnızca Hindistan'da meydana geldi. Bu salgın tarihin en ölümcül salgınlarından biri olarak kayıtlara geçti. Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi dünya çapındaki kayıpların yılda 200'e düştüğü 1960 yılına kadar aktif olarak kabul edildi. Veba ölümleri o zamandan beri her yıl daha düşük bir seviyede devam etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hıyarcıklı veba</span> Bakteriyel enfeksiyon

Hıyarcıklı veba, en çok gözlenen veba türlerinden biridir. Kurbanda ani bir şekilde ateş, titreme, baş ağrısı, halsizlik ve bir veya birden fazla olacak şekilde, bir elma boyutuna kadar büyüyebilen, lenf düğümlerinde ağrılı hıyarcık gelişir. Hastalık adını bu kendine özgü semptomundan alır. Bu semptomları sonradan akut ateş ve kan kusması izler. Bu hastalık genelde pire ve kemirgenlerden geçer ve bakteriler, bakterinin içeri girdiği en yakın lenf düğümüne saldırır. Bu hıyarcıklar daha sonradan iç kanama sebebiyle mor-siyah rengini alır. Tedavi edilmezse bu lenf düğümlerindeki hıyarcıklar büyür ve vücutta gelişigüzel bir şekilde yayılma gösterir. Hıyarcıklar genellikle kasık ve koltuk altında gözlenebilir. Tedavi edilmediğinde kurbanların %80'i sekiz gün içinde ölür.

"Söz konusu yılın bahar başlarında veba, üzücü etkilerini gün yüzüne çıkarmaya başladı. Burun kanamasının kaçınılmaz ölüm anlamına gelen Doğu'daki şeklini almadı. Bu etkisini daha ziyade, kadın ve erkeklerde kasık ve koltuk altlarında oluşan şişlikler yoluyla gösterdi. Bir elma ile yumurta büyüklüğü arasında olan bu yumrulara gavoccioli (Baloncuk) adını verdiler. Ve vücudun bu iki bölümünde ortaya çıkan ölümcül gavoccioli vücuda, çok kısa bir süre içinde, gelişi güzel bir şekilde yayılmaya başladı; daha sonra hastalığın semptomları kollarda, uyluklarda ve vücudun geri kalan her yerinde siyah ve mor lekelere dönüştü - bazıları büyük iken bazıları küçük ve yayılmış şekildeydi. Ve gavoccioli yaklaşan ölümün kesin bir habercisi olduğu gibi, onlarla temas edenler için de aynı anlama geldi. Ne bir doktorun takviyesi ne de tıbbın gücü bu hastalığı tedavi etmek için bir şey yapamaz; ya hastalığın doğası hiçbir tedavi sağlanamayacak şekildeydi ya da doktorlar cahilliklerinden hastalığın çaresini bulamadılar. Her halükarda hastaların çok azı bu hastalığı atlattı ve hemen hemen hepsi önceden açıkladığım semptomların ortaya çıkmasından yaklaşık üç gün sonra öldü. Ölenlerin çoğu daha ateş veya başka herhangi bir yan etki göstermeden öldü." ~Boccaccio

1900–1904 San Francisco vebası, San Francisco'da Chinatown merkezli bir hıyarcıklı veba salgınıydı. Bu salgın, kıtasal Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ilk veba salgınıydı. Salgın, tıbbi yetkililer tarafından Mart 1900'de tanındı, ancak varlığı iki yıldan fazla bir süre Kaliforniya Valisi Henry Gage tarafından reddedildi. Amacı San Francisco ve California'nın itibarını korumak ve karantina nedeniyle gelir kaybını önlemekti. Hızlı harekete geçmedeki başarısızlık, hastalığın yerel hayvan popülasyonları arasında kendini göstermesine izin vermiş olabilirdi. Federal yetkililer büyük bir sağlık sorunu olduğunu kanıtlamak için çalıştılar ve etkilenen bölgeyi izole ettiler; bu Gage'in güvenilirliğini sarstı ve 1902 seçimlerinde valiliği kaybetti. Yeni vali George Pardee halk sağlığı önlemleri aldı ve salgın 1904'te durduruldu. 121 vaka tespit edildi ve 119 ölümle sonuçlandı.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Viyana Vebası</span> salgın

Büyük Viyana Vebası 1679'da Avusturyalı Habsburg hükümdarlarının imparatorluk ikametgâhı olan Viyana, Avusturya'da meydana gelmiştir. Dönemin açıklamalardan, hastalığın kara sıçan ve diğer kemirgenlerle ilişkili pireler tarafından taşınan Yersinia pestis bakterisinin neden olduğu hıyarcıklı veba olduğuna inanılmaktadır. Şehir, 1680'lerin başlarında düzensiz bir şekilde tekrarlayan ve tahmini 76.000 kişinin yaşadığını iddia eden salgın yüzünden zarar gördü.