İçeriğe atla

Pingo

pingo

Pingo ya da diğer adıyla hydrolaccolith yüksekliği 70 metre ve çapı 600 metreye kadar ulaşabilen, Arktik ve yarı Arktik bölgesinde bulunan toprak kaplı buz höyüktür. Bir pinponun buzlu yüzey şekilleri vardır. Bu şekiller havanın soğukluğuyla alakasızdır.

Oluşumu

Pingolar sadece donmuş toprak içeren bir ortamda oluşabilir. Bölgedeki çökmüş pingolar, bölgede donmuş toprak olduğunun kanıtıdır. Pingolar genellikle her yıl birkaç santimetre büyür.

Bulunduğu yerler

Kuzeybatı Toprakları'ndaki Mackenzie Nehri'nin üzerinde bulunan Tuktoyaktuk adlı mezra, 1350 pingo ile dünyada pingoların en sık görüldüğü yerdir. Pingo Ulusal Parkı, bu pingolardan sekiz tanesini korumaktadır. Alaska, dünyanın en büyük pingosu olan Kadleroshilik'e ev sahipliği yapar. Bazı eski pingo kalıntıları Norfolk, İngiltere'de bulunabilir. Ayrıca Drenthe ve Groningen illerinde son tahminlere göre 11,000'den fazla pingo bulunmaktadır. Bu sayı Kuzey Asya'da ise 6.000 civarındadır.

Türler

Küçük pingolarda yaygın olarak yuvarlak üstlü pingolar vardır. Büyük pingolarda ise tepedeki buzda kırık vardır. Pingonun çekirdeğindeki buzlar, segregasyon veya sıvı su enjeksiyonu nedeniyle ağır olur. Gerilme kırıkları höyüğün zirvesi için normaldir, ama pingolarda buz genişlemesi nadiren görülür. Pingolar genellikle hidrostatik (kapalı sistem) veya hidrolik (açık sistem) olarak sınıflandırılır. Soydan gelen hidrostatik (kapalı sistem) ve hidrolik (açık sistem) pingolar göl yatakları oluşumu ile bağlantılı olduğunun belirlenmesi yoluyla birbirinden ayırt edilebilir. Yamaçlarda oluşan pingolar, genellikle küçük, düzensiz, şekillidir. Üst kısımlarında kırık vardır. Bu pingolar genellikle alt yüzeydeki hidrolik basınç sonucu oluşur.

Tarihi

Pingo terimi, Arktik botanikçi Alf Erling Porsild tarafından 1938'de Inuvialuit sözcüğünden türetilmiştir. Bu yüzden Tuktoyaktuk'taki pingo onun onuruna Porsild Pingo diye adlandırılmıştır.

İlgili Araştırma Makaleleri

Havza, bir nehir ya da göl havzası, nehrin kaynağı ile sonlandığı yer arasında kalan, nehre su veren tüm alanı kapsamaktadır. Akarsuyun ana kolu ve yan kolları ile birlikte sularını topladığı ve drene ettiği bu alana akaçlama havzası da denilir.

<span class="mw-page-title-main">Güney Kutbu</span> Dünyanın en güney noktası

Güney Kutbu, Dünya ekseninin alt kısmında kalan noktayı tanımlar.

<span class="mw-page-title-main">Beyaz balina</span> Balina türü

Beyaz balina, ak balina, beluga balinası ya da yalnızca beluga (Delphinapterus leucas), balinalar (Cetacea) takımının Monodontidae familyası içindeki Delphinapterus cinsinin tek türüdür. Yaşam alanı arktik ve arktik altı denizler olan bu memeli için kullanılan "beluga" adı, Rusçada "beyaz" anlamına gelen Белуха (belukha) sözcüğünden türemiştir. Hayvanın Latince olan bilimsel adı ise "beyaz (leucas), yüzgeçsiz (-apterus) yunus (delphin-)" anlamını taşır.

<span class="mw-page-title-main">Güney Okyanusu</span> okyanus

Güney Okyanusu ya da Antarktika Okyanusu, bazı coğrafya ve çoğu hidrografi kaynaklarına göre Antarktika kıtasını çevreleyen su kütlesidir. Bu okyanus, dünyanın dördüncü büyük ve en son tanımlanmış okyanusudur.

<span class="mw-page-title-main">Okyanus</span> büyük miktarda tuzlu su

Okyanus, bir gezegenin hidrosferinin çoğunu oluşturan bir su kütlesidir. Dünya üzerinde bir okyanus, Dünya Okyanusunun ana geleneksel bölümlerinden biridir. Bunlar, bölgeye göre azalan sırada, Pasifik, Atlantik, Hint, Güney (Antarktika) ve Kuzey Kutbu Okyanuslarıdır. Spesifikasyon olmadan kullanılan "okyanus" veya "deniz" ifadeleri, Dünya yüzeyinin çoğunu kapsayan birbirine bağlı tuzlu su kütlesini ifade eder. Genel bir terim olarak, "okyanus" çoğunlukla Amerikan İngilizcesinde "deniz" ile değiştirilebilir; ancak İngiliz İngilizcesinde değil. Açıkça söylemek gerekirse, deniz kısmen veya tamamen karayla çevrili bir su kütlesidir.

Yansıtabilirlik ya da Albedo, yüzeylerin yansıtma gücü; veya bir yüzeyin üzerine düşen elektromanyetik enerjiyi yansıtma kapasitesi. Genel olarak güneş ışığını yansıtma kapasitesi için kullanılır. Albedo, cismin yüzey dokusuna, rengine ve alanına bağlı olarak değişir. Elektromanyetik tayfın tümünde veya belirli bir bölümünde hesaplanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Dağ</span> çevresindeki karasal alanlardan daha yüksek olan kara kütlelerine verilen ad

Dağ, çevresindeki karasal alanlardan daha yüksek olan kara kütlelerine verilen addır. "Dağlık" sıfatı, dağlarla ilişkili ve kaplı alanları tanımlamak için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Buzul</span> büyük kar ve buz kütlesi

Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. Dünya'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">Dolin</span>

Dolin karstlaşma sonucu oluşmuş, boyutları bölgenin karstik özelliklerine bağlı olarak değişen, kapalı veya yarı açık çukurluklar. Kalkerli arazilerde erime ve çökme sonucu oluşan tava şeklindeki çukurluklardır.

<span class="mw-page-title-main">Narval</span>

Narval veya diğer adıyla denizgergedanı (Monodon monoceros), balinalar (Cetacea) takımının Monodontidae familyası içindeki Monodon cinsinin tek türüdür. Yaşam alanı arktik denizler olan bu deniz memelisi, 70° K enleminin güneyinde nadiren görülür.

<span class="mw-page-title-main">Kumul</span>

Kumullar, rüzgâr tarafından uçurularak bir yerde yığılan ve toplanan kum yükseltileridir. Kumul oluşumu için, ortamda kum'un bulunması ve çevrede kapalı bir bitki örtüsünün olması gerekir. Bazı çöl kumulları kilometrelerce uzunlukta ve birkaç yüz metre yükseklikte olabilir. Gevşek yapılı kumullar sürekli yer değiştirir. Bazı çöllerde kumulların yer değiştirme hızları yılda 100 metreye kadar çıkar. Kumullar Dünya'da yoğunluklu olarak sıcak ekvator kuşağında bulunurlar ve Venüs'te Mars'ta ve Satürn'ün uydularından Titan'da farklı karışım ve yoğunlukta bulunabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Ren geyiği</span>

Ren geyiği, geyikgiller (Cervidae) familyasından arktik ve subarktik bölgelerinde yaşayan bir geyik türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Akifer</span>

Ekonomik olarak önemli miktarda suyu depolayabilen ve yeterince hızlı taşıyabilen (iletken) geçirimli jeolojik birimlerdir. Akiferler, yer altı sularını tutması ve çekilebilmesi için, yüksek porozite (gözeneklilik) ve permeabiliteye (geçirgenlik) sahip olmalıdır. Pekişmemiş kumlar ve çakıllar, kum taşları, konglomeralar, kireç taşları, dolomitler, bazalt akıntıları, çatlaklı plütonik ve metamorfik kayaçlar akifer olarak nitelendirilen kayaçlardır.

<span class="mw-page-title-main">Obeyd kültürü</span>

Obeyd Kültürü ya da Ubeyd Kültürü, Güney Mezopotamya'da MÖ 5.900 – 4.300 tarihleri arasında var olmuş bir yerel ve tarihöncesi kültürdür. Güney Mezopotamya'nın en eski yerleşimi olarak Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'dan Kalkolitik Çağ'a uzanan ve Uruk Dönemi başlarına kadar süren bir kültürdür.

<span class="mw-page-title-main">Sis</span> atmosferik olay

Sis, yatay görüş mesafesini 1 km'nin altına düşüren bir hava olayıdır. Stratüs bulutlarının yerde veya yere yakın seviyede oluşması olarak da bilinir. Hava içindeki su buharının yoğuşması veya donarak kristalleşmesi sonucu ortaya çıkan çok küçük su damlacıkları veya buz kristallerinden meydana gelir. Görüşü fazla düşürmeyen hafif sise pus denir.

Etiyokuşu Höyüğü, Ankara il merkezinin yaklaşık 5 km. kuzey – kuzeydoğusunda, günümüzde tümüyle yapıların altında kalmış bir höyüktür. Etiyokuşu ismi, muhtemelen kazı ekibi tarafından verilmiş bir isimdir. Tepe, 86 x 22,5 metre boyutlarında, 1,5 metre yükseklikte ve yerleşme alanının 6,5 dönüm olduğu bildirilmiştir. Kazı öncesinde Çubuk Barajı asfaltıyla ikiye bölünmüş durumdaydı ve kum çekilmesiyle kısmen tahrip edilmiş bulunuyordu.

<span class="mw-page-title-main">Palsa</span>

Palsalar, kalıcı donmuş buz lensleri içeren kutup ve kutupaltı iklimlerde görülen sıklıkla oval, alçak donmuş yatay tepeciklerdir. Pingolar gibi palsalar toprağın üzerini saran boz çekirdeğinden oluşur, fakat onlar genellikle pingolardan küçüktürler, sıklıkla grup halinde oluşur ve su baskısına maruz kalmaksızın yer altı suyundan oluşur. Palsa bölgelerde kalıcı olmayan donmuş topraklarla bir arada bulunur ve böyle bölgelerde onlar donmuş toprağın varlığına dair güvenilir bir kanıt oluşturabilirler. Palsa buz lenslerini oluşturmak için büyük su kütlelerine ihtiyaç duyar ve bu nedenle özellikle bataklıklarda oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Buzul yarığı</span>

Buzul yarığı, bir buz tabakasında veya buzulda bulunan derin bir çatlak veya yarıklardır. Plastik bir alt tabakanın üstündeki iki yarı sert parçanın farklı hareket oranları olduğunda oluşacak kesilme stresiyle bağlantılı hareket ve ortaya çıkan stresin bir sonucu olarak kıvrımlar oluşur. Kayma gerginliğinin ortaya çıkan yoğunluğu yüz boyunca kırılmaya neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Regolit</span>

Regolit, kayayı kaplayan gevşek, heterojen maddedir. İçerisinde toz, toprak, kırık kaya ve buna benzer maddeler bulundurur. Dünya, Ay, Mars ve bazı asteroitlerde bulunur.

Su altı buz hokeyi nispeten ekstrem bir spor olup buz hokeyinin türevidir. Donmuş havuzların veya göletlerin altında baş aşağı durarak oynanır. Katılımcılar dalış maskeleri, paletler ve dalış elbiselerini giyip donmuş yüzeyin alt tarafını oyun alanı veya yüzen bir disk için pist olarak kullanırlar. Yarışmacılar herhangi bir solunum cihazı kullanmazlar, bunun yerine hava almak için her 30 saniyede bir yüzeye çıkarlar.