İçeriğe atla

Pikolin

Pikolin metil piridinin üç izomerinden herhangi birini ifade etmek için kullanılabilir. Üç izomerde piridininkine benzer karakteristik bir kokuya sahip renksiz sıvılardır. Su ve çoğu organik çözücü ile karışırlar.

İsim(ler) CAS # Erime

Noktası: (°C)

Kaynama

Noktası (°C)

Piridinyum iyonunun pKa değeri Yapı
2-Metilpiridin, alfa-pikolin, 2-pikolin [109-06-8] -66,7 129.4 5,96 α-pikolin
3-Metilpiridin, β-pikolin, 3-pikolin [108-99-6] -18 141 5,63 β-pikolin
4-Metilpiridin, γ-pikolin, 4-pikolin [108-89-4] 3.6 145.4 5.98 γ-pikolin

Belirlenmemiş bir pikolin izomerinin CAS numarası [1333-41-1]' dir

Tarih

Pikolin, saf olmayan bir halde, 1826'da, kemiklerin pirolizi (kavurma) ile Alman kimyager Otto Unverdorben (1806 - 1873) tarafından elde edildi.[1] Hoş olmayan kokusundan dolayı Odorin adı verildi. 1849'da İskoç kimyager Thomas Anderson (1819 - 1874) kömür katranından ve kemiklerin pirolizi yoluyla saf halde pikolin hazırladı.[2] Anderson aynı zamanda Latince pix (tar) ve oleum (oil) kelimelerini birleştirerek bu kimyasala pikolin adını verdi çünkü kömür katranı yağı bir pikolin kaynağıydı.[3][4] 1870' de, bir Alman kimyager olan Adolf von Baeyer iki yolla [acroleïnammoniak (CH2=CH-CH=N-CHOH-CH=CH2) kuru damıtma[5] ve tribromalili (1,2,3-tribromopropan) amonyak ile etanolde ısıtma] ile pikolin sentezletebildi.

1871'de İngiliz kimyager ve fizikçi James Dewar, pikolinin metilpiridin olduğunu iddia etti. Eğer Alman-İtalyan kimyager Wilhelm Körner tarafından 1869'da önerilmiş olan piridin yapısı doğruyduysa, yani eğer piridin benzene (alternatif tek ve çift bağların altıgen bir halkası) benziyorduysa, bu durumda metilpiridininin üç tane izomeri olmalıydı. 1879'a kadar Avusturyalı kimyager Hugo Weidel, α–, β– ve γ – pikolin olarak adlandırdığı üç pikolin izomerini izole etmeyi ve karakterize etmeyi başarmıştı:. Weidel daha sonra her bir pikolin izomerini potasyum permanganat ile oksidasyona maruz bırakarak her birini bir karboksilik aside dönüştürdü. Αlfa-pikolin' den gelen asiti Picolinsäure (pikolinik asit) olarak adlandırırken.[6] β-pikolinden gelen asitin Nicotinsäure (nikotinik asit veya "niasin") olduğunu fark etti.[7] Weidel her izomerin karboksilik asitini -kalsiyum tuzunu kalsiyum oksitle kurutarak damıtılarak- dekarboksile ettiğinde reaksiyon sonucunda piridin oluştu, böylece pikolinin beklendiği gibi üç izomerin bir karışımı olduğunu gösterilmiş oldu.[8] Bununla birlikte, Weidel, üç izomerin hiçbiri için, metil grubunun piridin çekirdeğinin azot atomuna göre konumunu belirlemedi.[9] Niyasin ve beta-pikolinin yapısı, 1883' te Çek-Avusturyalı kimyager Zdenko Hans Skraup ve Albert Cobenzl' in naftokuinolini oksitleyip ürünler arasında naisin bulmasıyla ve dolayısıyla beta-pikolinin 3-metilpiridin olduğunu kanıtlandığında belirlenmiştir.

Çevresel özellikleri

Pikolinler daha yüksek uçuculuk sergiler ve karboksilik asit benzerlerinden daha yavaş bir şekilde bozulur. Buharlaşma, bileşiklerin toprak killerine ve organik maddelere emiliminden dolayı toprakta sudan çok daha az yaygındır.[10] Pikolin degradasyonu, yaygın bir şekilde çoğunluğu Actinobacterilerden oluşan bakteriler tarafından sağlanır. 3-Metilpiridin, muhtemelen heterosiklik halkadaki rezonansın etkisinden dolayı diğer iki izomerden daha yavaş bozunur. Çoğu basit piridin türevi gibi, pikolinler, mikroorganizmaların büyümesi için gerekenden daha fazla azot içerir ve fazla azot genellikle, bozunma işlemi sırasında amonyum olarak çevreye atılır.[11]

Kaynakça

  1. ^ For the history of early research on picoline, see:
  2. ^ See:
  3. ^ (Anderson,1849), p. 124.
  4. ^ (Fehling & Hell, 1890), p. 575.
  5. ^ (Wolffenstein, 1922), p. 42.
  6. ^ (Weidel, 1879), p. 1994.
  7. ^ (Weidel, 1879), p. 2004.
  8. ^ See:
  9. ^ From (Weidel, 1879), p. 2011: "Die mitgetheilten Thatsachen reichen noch nicht aus, um endgültige theoretische Erklärungen namentlich der Isomerien, die offenbar in der relativen Stellung der CH3 –, resp. COOH-Gruppe zum Stickstoff ihren Grund haben, zu geben." (The reported facts do not suffice to provide conclusive theoretical explanations specifically of the isomers, which obviously are based on the position of the CH3 – or COOH– group relative to the nitrogen [atom].)
  10. ^ Sims, G. K. and L.E. Sommers. 1985. Degradation of pyridine derivatives in soil. J. Environmental Quality. 14:580-584.
  11. ^ Sims, G. K. and L.E. Sommers. 1986. Biodegradation of pyridine derivatives in soil suspensions. Environmental Toxicology and Chemistry. 5:503-509.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Alkol</span> karbon atomuna doğrudan bir -OH grubunun bağlı olduğu organik bileşiklere verilen genel ad

Alkol, karbon atomuna doğrudan bir -OH (hidroksil) grubunun bağlı olduğu organik bileşiklere verilen genel ad. Genel formülü CnH2n+1OH olan mono alkoller, alkollerin önemli bir sınıfıdır. Bunlardan etanol (C2H5OH), alkollü içeceklerde bulunan türüdür. Genellikle alkol kelimesi ile etanol kastedilir ki yeni fermente olmuş birada etanol oranı %3-5 arasında iken şarapta %12-15 arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Alken</span>

Alkenler yapılarında en az bir tane karbon-karbon (C=C) çift bağı içeren organik bileşiklerdir. Alkenlerin yapısında karbon-karbon çift bağı bulunduğundan ve bu karbonların yapabileceği en fazla hidrojenle bağ yapmamış olduğundan alkenler doymamış bileşikler kategorisine girerler. Alkenlerin yapısında sadece bir karbon-karbon çift bağının bulunması durumunda homolog seriler oluşturur. Bu homolog serilerin genel formülü CnH2n şeklindedir. Burada n-in en az 2 olma şartı vardır. Aşağıda en basit alken olan eten, yaygın ismiyle etilenin, çeşitli modellemelerle çizilmiş şekillerinin yanı sıra alkenlerin çeşitli şekillerdeki yazılış şekilleri de bulunmaktadır.

Kloroform veya triklorometan, CHCl
3
formülüne sahip bir organik bileşiktir. Oda sıcaklığında kolay buharlaşan, hoş kokulu, renksiz, yanıcı olmayan ağır bir sıvıdır. Çözücü olarak sıkça kullanılır. PTFE (Teflon) ve bazı soğutucuların üretiminde kullanılmak için bol miktarlarda üretilir.

Kimya ve biyokimyada, yağ asidi, genelde uzun, alifatik kuyruklu bir karboksilik asittir. Uzun karboksilik yağ asitlerinden 4 karbonlu ve daha uzun zincirlileri yağ asidi olarak sayılır; doğal yağları (trigliseritleri) oluşturan yağ asitlerinden söz ederken ise bunların en az 8 karbonlu olduğu varsayılabilir. Çoğu doğal yağ asitlerinin çift sayılı karbon atomu vardır, çünkü bunların biyolojik sentezlerinde iki karbon atomlu asetat kullanılır.

Astatin; simgesi At, atom numarası 85 olan radyoaktif bir elementtir. Yalnızca bazı ağır elementlerin bozunma ürünü olarak meydana gelir ve Dünya'nın yerkabuğunda doğal yollarla oluşan elementlerin en nadir olanıdır. En kararlı izotopu, 8,1 saatlik yarı ömre sahip astatin-210'dur. Kendi radyoaktivitesinin ürettiği ısı ile anında buharlaşmasından ötürü elementin saf bir örneği elde edilememiştir.

<span class="mw-page-title-main">Tantal</span> 73 atom numaralı kimyasal element

Tantal, sembolü Ta, atom numarası 73, atom ağırlığı 180,88, yoğunluğu 16,6 olan, 3017 °C'de eriyen ve siyah toz durumunda elde edilen nadir bir kimyasal element’tir. Tantal, korozyona karşı çok dayanıklı, çok sert, sünek, parlak, mavi-gri bir geçiş metalidir.

<span class="mw-page-title-main">Aseton</span>

Aseton, propanon ya da dimetil keton, (CH3)2CO formüllü organik kimyasal bileşiktir. Keskin, yanıcı, zehirli olmayan renksiz bir sıvıdır. Çözücü olarak çokça kullanılır. Kapalı formülü C3H6O olarak gösterilir. Su, etanol ve dietil eterle her oranda karışır. Odunun kuru kuruya damıtılmasından, asetat tuzlarının ısıtılmasından ve teknikte izopropil alkolün bakır katalizörlerinden 250 °C'de dehidrojenasyonundan elde edilir. Yağ, boya, kauçuk ve diğer maddelerin çözücüsü olarak kullanılır. Ayrıca izopropil alkol, izopren, kloroform, bromoform, iyodoform ve poli(metil metakrilat) (PMMA) gibi ürünlerin elde edilişinde öncü madde olarak kullanılır. İnsan vücudunda, normal metabolizma ürünü olarak yüksek miktarlarda üretilip atılır.

<span class="mw-page-title-main">Karboksilik asit</span> bir -C(=O)OH grubu içeren organik bileşik

Karboksilik asitler karboksil grubu olan organik asitlerdir, -C(=O)OH formülüne sahiptirler, bu genelde -COOH veya CO2H olarak da yazılır. Karboksilik asitler Bronsted asitleridir, yani proton vericileridir. Karboksilik asitlerin tuz ve anyonlarına karboksilat denir. Karboksilik asitler, esterlerle fonsiyonel grup izomeridirler. Karboksilik asitlerin en basit dizisi alkanoik asitlerdir, R-COOH formülüyle gösterilirler, R bir hidrojen atomu veya bir alkil grubuna karşılık gelir. Bileşiklerde birden fazla karboksilik asit grubu bulunabilir.

<span class="mw-page-title-main">Amin (kimya)</span>

Aminler, amonyaktaki bir veya daha fazla hidrojen atomunun organik radikaller ile değiştirilmesi yöntemiyle türetilmiş organik bileşikler ve fonksiyonel gruplardır. Yapısal olarak aminler amonyağa benzerler, ama bir veya daha fazla hidrojen atomu, alkil veya aril gibi organik sübstitüentlerle yer değiştirmiştir. Bu kuralın önemli bir istisnası RC(O)NR2 tipi bileşiklerdir (C(O) karbonil grubuna karşılık gelir), bunlara amin yerine amid denir. Amidler ve aminlerin yapıları ve özellikleri farklı olduğu için bu ayrım kimyasal olarak önemlidir. Adlandırma açısında biraz akıl karıştırıcı olan bir nokta, bir aminin N-H grubunun N-M (M= metal) ile değişmesi hâlinde buna da amid denmesidir. Örneğin (CH3)2NLi, lityum dimetilamid'dir.

<span class="mw-page-title-main">Vinil eter</span> Anestezik

Kısaca vinil eter olarak bilinen divinil eter, (CH=CH
2
)
2
O
formülüne sahip doymamış, simetrik bir eterdir. Kaynama noktası düşük, yüksek uçuculuğa sahip ve aşırı yanıcı bu sıvı geçmişte narkoz araştırmalarının odağı olmuştur. Anestezik özellikleri diğer bir simetrik eter olan dietil etere benzer. Özellikle kısa süreli ameliyatlarda ve diş cerrahisinde kullanıldı.

<span class="mw-page-title-main">Bor</span> sembolü B ve atom numarası 5 olan kimyasal element

Bor simgesi B ve atom numarası 5 olan kimyasal elementtir. Kristal formunda kırılgan, koyu, parlak bir metaloid; amorf formunda kahverengi bir tozdur. Bor grubunun en hafif elementidir, kovalent bağlar oluşturan üç değerlik elektronuna sahiptir, bu da borik asit, mineral sodyum borat, bor karbür ve bor nitrür gibi ultra sert bor kristallerini açıklar.

<span class="mw-page-title-main">Akridin</span>

Akridin, C13H9N, heterosiklik bir organik bileşiktir. Akridin terimi ayrıca C13N üçlü halkasını içeren bileşiklere değinmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Trikloroetilen</span> C2HCl3 formülüne sahip bileşik, yaygın endüstriyel yağ çözücü

Trikloroetilen (TCE), C2HCl3 formülüne sahip bir organoklorür. Renksiz bir sıvıdır ve Kloroform benzeri bir kokuya sahiptir. Düşük sıcaklıklarda yanıcı değildir. Sanayide özellikle metaller için yağ çözücü olarak kullanılır. Geçmişte Trilene adı altında inhalasyon anesteziği ve obstetrik analjezik olarak kullanıldı. Metal temizliği gibi benzer alanlarda kullanılan trikloroetan ile karıştırılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">İzopropil alkol</span>

İzopropil alkol (IUPAC ismi: propan-2-ol), CH3CH(OH)CH3 (bazen i-PrOH şeklinde de temsil edilir) kimyasal formülüne sahip organik bileşik. Renksiz ve yanıcıdır. Güçlü bir kokusu vardır. Alkol karbon atomunun diğer iki karbon atomuna ve propil grubunun hidroksil grubuna bağlı olduğu bu bileşik -bazen (CH3)2CHOH şeklinde de gösterilir- ikincil alkolün en basit örneğidir. 1-propanol'ün yapısal izomeridir. Evsel ve endüstriyel alanda çeşitli kullanımları vardır.

<span class="mw-page-title-main">1,1,1-Trikloroetan</span>

Metil kloroform ya da 1,1,1-trikloroetan C2H3Cl3 formülüne sahip bir kloroalkandır. Doğada bulunmamaktadır, sentetik olarak üretilmiştir. Kloroforma benzeyen bir kokuya sahip olan bu renksiz sıvı bir zamanlar çözücü olarak kullanılmaktaydı ancak ozon tabakasına zararlı olduğu keşfedilince kullanımı terk edilmiştir. Montreal Protokolü nedeniyle 1996 tarihinden sonra kullanımı yasaklanmıştır. 1,1,1-Trikloroetan yeterince stabil olmadığından stabilize edilmesi için içine dioksan gibi bazı maddeler katılır.

<span class="mw-page-title-main">2-Piridon</span>

2-Piridon, C5H4NH(O) formülüne sahip organik bir bileşiktir. Renksiz bir katıdır. Hidrojen bağlı dimerler oluşturduğu iyi bilinmektedir ve tautomerler olarak var olan bir bileşiktir.

<span class="mw-page-title-main">Polilaktik asit</span>

Polilaktik asit veya polilaktit (PLA) omurga formülü (C3H4O2)n ya da [–C(CH3)HC(=O)O–]n olan, su kaybı ile laktik asit C(CH3)(OH)HCOOH yoğunlaştırmasıyla (dolayısıyla adı) elde edilmiştir. Ayrıca temel tekrarlayan birimin döngüsel dimeri olan laktit [–C(CH3)HC(=O)O–]2 'in halka açma- polimerizasyonu ile de hazırlanabilir.

Oleik asit, çeşitli hayvansal ve bitkisel yağlarda doğal olarak bulunan bir yağ asididir. Kokusuz, renksiz bir yağdır, ancak ticari numuneleri sarımsı renkte olabilir. Oleik asit kimyasal olarak, tekli doymamış omega-9 yağ asidi olarak sınıflandırılır ve 18:1 cis-9 lipit numarası ile gösterilir. Formülü şu şekildedir: CH3(CH2)7CH=CH(CH2)7COOH. Oleik asit ismi yağ anlamına gelen Latince oleum kelimesinden türemiştir. Doğada en yaygın bulunan yağ asididir. Oleik asidin tuzları ve esterleri oleatlar olarak adlandırılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Hermann Kolbe</span> Alman kimyager

Adolph Wilhelm Hermann Kolbe modern organik kimyanın doğuşuna büyük katkıda bulunan kimyagerlerden biridir ve Marburg ve Leipzig'de profesörlük yapmıştır. Sentez terimini kimyasal bağlamda ilk uygulayan Kolbe oldu ve organik madde asetik asidin karbon disülfürden sentezi yoluyla vitalizmin felsefi ölümüne katkıda ve aynı zamanda yapısal teorinin gelişmesine de katkıda bulundu. Bu, "radikaller" fikrinde yapılan değişiklikler, ikincil ve üçüncül alkollerin varlığının doğru tahmin edilmesi ve karboksilat tuzlarının Kolbe elektrolizi, aspirin hazırlanmasındaki Kolbe-Schmitt reaksiyonu ve Kömbe nitrik sentezi aracılığıyla ortaya çıkan organik reaksiyon dizisi yoluyla yapılmıştı. Wöhler ve Bunsen ile yaptığı çalışmalardan sonra Kolbe, Londra'da çalışarak kimyanın erken uluslararasılaşmasına dahil oldu.

<span class="mw-page-title-main">Vladimir Markovnikov</span> Rus kimyager

Vladimir Vasilyeviç Markovnikov aynı zamanda Markownikoff olarak da yazılır., Rus kimyager ve Markovnikov kuralı'nı bulan bilim insanıdır.