İçeriğe atla

Pigment

Hindistan'ın Goa eyaletinde, markette satılan pigmentler

Pigment ya da boyar madde,[1] suda tamamen veya hemen hemen çözünmeyen renkli bir malzemedir.[2] Bunun tersine, boyalar genelde, en azından kullanımlarının bir aşamasında çözünürdür. Boyalar genellikle organik bileşik pigmentler ise genellikle inorganik bileşikdir. Tarih öncesi ve tarihi değeri olan pigmentler arasında koyu sarı, odun kömürü ve lapis lazuli bulunur. Sanayide olduğu kadar sanatta da kalıcılık ve istikrar istenen özelliklerdir. Kalıcı olmayan pigmentler kaçak olarak adlandırılır. Kaçak pigmentler zamanla veya ışığa maruz kaldıkça solarken bazıları sonunda kararır. Pigmentler boya, mürekkep, plastik, kumaş, kozmetik, gıda ve diğer malzemeleri renklendirmede kullanılır. İmalat ve görsel sanatlarda kullanılan çoğu pigment kuru renklendiricidir ve genellikle ince bir toz hâlinde öğütülür. Boyada kullanım için bu toz, pigmenti askıya alan görece nötr veya renksiz bir malzeme olan bağlayıcıya (veya araca) eklenir ve boyaya yapışkanlık verir. Genellikle aracında çözünmez olan (bir süspansiyonla sonuçlanan) bir pigment ile kendisi bir sıvı olan veya aracında çözünen boya arasında bir ayrım yapılır (bir solüsyonla sonuçlanır). Renklendirici, ilgili araca bağlı olarak bir pigment veya bir boya görevi görebilir. Bazı durumlarda pigment, bir metalik tuzla çözülebilir bir boyanın çökeltmesi ile boyadan üretilebilir. Oluşan pigmente göl pigmenti denir. Biyolojik pigment terimi, çözünürlüklerinden bağımsız olarak tüm renkli maddeler için kullanılır.[3]

Ekonomik etki

2006'da dünya'da yaklaşık 7,4 milyon ton inorganik, organik ve özel pigmentler pazarlandı.[4] 2018'de yaklaşık 14,86 milyar ABD doları olarak ve 2019'dan 2026'ya %4,9'un üzerinde YBBO ile artacağı tahmin edildi.[5] Pigmentlere yönelik küresel talep 2009'da kabaca 20,5 milyar ABD dolarıydı.[6] Bloomberg Businessweek tarafından hazırlanan Nisan 2018 raporuna göre, pigment endüstrisinin küresel olarak tahmini değeri 30 milyar dolardır. Birçok ürünün beyaz parlaklığını artırmak için kullanılan Titanyum dioksit - yıllık 13.2 milyar $ değerindeyken, her yıl kullanılan Ferrari rengi 300 milyon $ değerindedir.[7]

Fiziksel ilkeler

Çok çeşitli dalga boyları (renkler) bir pigmentle karşılaşır. Bu pigment kırmızı ve yeşil ışığı emer, ancak maviyi yansıtır ve mavi rengi oluşturur.

Tüm malzemeler gibi pigmentlerin rengi de görünür ışığın yalnızca belirli dalga boylarını emdikleri için ortaya çıkar. Malzemenin bağlanma özellikleri ışık emiliminin dalga boyunu ve etkinliğini belirler.[8] Diğer dalga boylarındaki ışık yansıtılır veya dağılır. Yansıyan ışık spektrumu rengi tanımlar.

Pigmentlerin görünümü kaynak ışığına duyarlıdır. Güneş ışığının yüksek renk sıcaklığı ve oldukça homojen spektrumu vardır. Güneş ışığı, beyaz ışık için standart olarak kabul edilir. Yapay ışık kaynakları daha az tekdüzedir.

Renkleri sayısal olarak temsil etmek için kullanılan renk uzayları, ışık kaynaklarını belirtmelidir. Lab rengi ölçümleri, aksi belirtilmedikçe ölçümün bir D65 ışık kaynağı veya kabaca güneş ışığının renk sıcaklığı olan "Daylight 6500 K" altında kaydedildiğini varsayar.

Güneş ışığı, Rosco R80 "Birincil Mavi" pigment ile karşılaşır. Kaynak spektrumunun ürünü ve pigmentin yansıma spektrumu, son spektrumda ve mavinin görünümüyle sonuçlanır.

Bir rengin doygunluk veya hafiflik gibi diğer özellikleri, pigmentlere eşlik eden diğer maddeler tarafından belirlenebilir. Bağlayıcılar ve dolgular rengi etkileyebilir.

Pigment moleküllerinin harekete geçmesi için belirli bir enerji gereklidir. Renklerin oluşmasındaki diğer tüm aşamalarda olduğu gibi, pigmentlerle ışık arasında da ilişki vardır; dünyaya ulaşan güneş ışığı canlılarda renk molekülü olarak bilinen söz konusu pigment molekülleri için önemli rol oynar.

Gözün retinasında bulunan koni hücrelerinin üç ana rengi (kırmızı (%60), yeşil (%30) ve mavi (%10) ) algılamasının nedeni de içlerinde bulunan özel pigment molekülleridir. Pigmentlerin renkler için gerçekleştirdikleri en hayati işlem, kendilerine gelen ışığın renk enerjisini elektrik sinyaline çevirmeleridir; insan gözünde renk diye tanımlanan olgular aslında gözde bulunan pigmentlerin kendilerine gelen ışığın dalga boyunu elektrik sinyali olarak beyine iletmeleridir. Görünür ışığın sahip olduğu enerji düzeyi, canlıların derilerinde, derilerini kaplayan pullarında, tüylerinde veya kürklerinde bulunan pigment moleküllerini harekete geçirmek için gereken enerji düzeyine eşittir. Görünür ışığın aralığı içinde olan ve belirli renklere karşılık gelen dalga boyları bu pigmentleri harekete geçirerek canlıların renklerini oluşturur. Çiçeklerin yapraklarındaki renk çeşitliliğinin nedeni ise yapılarında bulunan pigment moleküllerinin ışığa karşı verdikleri tepkidir.

Canlılarda bulunan pigmentlerin (biyolojik pigmentler) bazıları doğaldır. Birkaçı zehirlidir, bir bölümü hücrelerde dejenerasyon ve sonunda fibrozis yapar. Pigmentlerin bir bölümü çevre kirliliğinin sonucudur, birkaçı da ölen hücrelerin kalıntılarıdır.

Biyolojik pigmentler

Biyolojide pigment, bitki veya hayvan hücrelerinin herhangi bir renk malzemesidir. Cilt, gözler, kürk ve saç gibi birçok biyolojik yapı pigmentler (melanin gibi) içerir.

Hayvan derisinin renklendirilmesi, genellikle ahtapot ve bukalemun gibi hayvanların kendi rengini değiştirmek için kontrol edebildiği kromatoforlar adlı özel hücrelerle olur.

Birçok şartlar, bitki, hayvan, bazı protista veya mantar hücrelerindeki pigmentlerin seviyelerini veya doğasını etkiler. Örneğin albinizm adı verilen bozukluk hayvanlarda melanin üretim düzeyini etkiler.

Organizmalarda renk değiştirme, kamuflaj, taklit, aposematizm (uyarı), cinsel seçilim ve sinyal verme 'nin diğer formları, fotosentez (bitkilerde) ve güneş yanığından korunma gibi temel fiziksel amaçlar dahil olmak üzere birçok biyolojik amaca hizmet eder.

Pigment rengi yapısal renkden farklıdır çünkü pigment rengi tüm bakış açılarında aynıdır oysa yapısal renk, genellikle çok katmanlı yapılar nedeniyle seçici yansımanın veya yanardönerliğin sonucudur. Örneğin, kelebek kanatları genellikle yapısal renk içerir ancak birçok kelebeğin pigment içeren hücreleri de vardır.

Elementel bileşime göre pigmentler

Ftalo Mavisi

Biyolojik ve organik

  • Biyolojik kökenler: alizarin, gamboge, cochineal red, gül madder, indigo, Indian yellow, Tyrian purple
  • Biyolojik olmayan organik: kinakridon, macenta, ftalo yeşili, ftalo mavisi, pigment kırmızısı 170, diarlit sarı

Pigment (boya) grupları

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 29 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2023. 
  2. ^ Ullmann's Encyclopedia of Industrial Chemistry. Weinheim: Wiley-VCH. doi:10.1002/14356007.a20_243.pub2. 
  3. ^ Khan, Amina (14 Ekim 2011). "Artifacts indicate a 100,000-year-old art studio". Los Angeles Times. 19 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ "Pigments Market size". 11 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2021. 
  5. ^ Market Study Pigments, 3rd ed., Ceresana, 11/13. 3 Eylül 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  6. ^ "Market Report: World Pigment Market". Acmite Market Intelligence. 29 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  7. ^ Schonbrun, Zach (18 Nisan 2018). "The Quest for the Next Billion-Dollar Color". Bloomberg Businessweek. 9 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2018. 
  8. ^ Thomas B. Brill, Light: Its Interaction with Art and Antiquities, Springer 1980, p. 204
  9. ^ Engineer Manual 1110-2-3400 Painting: New Construction and Maintenance (PDF). 30 Nisan 1995. ss. 4-12. 1 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 24 Kasım 2017. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Renk</span> görsel algının bir özelliği

Renk ya da tüs, ışığın gözün ağ katmanına değişik biçimde ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır. Bu algılama, ışığın maddeler üzerine çarpması ve kısmen soğurulup kısmen yansıması nedeniyle çeşitlilik gösterir ki bunlar renk tonu veya renk olarak adlandırılır. Tüm dalgaboyları birden aynı anda göze ulaşırsa bu ak, hiç ışık ulaşmazsa kara olarak algılanır. İnsan gözü 380 nm ile 780 nm arasındaki dalga boylarını algılayabilir. Bu sebepten elektromanyetik spektrumun bu bölümüne görünür ışık denir. Renkler için genelde kulak ile duyulan ince ve kalın ses analojisi yapılsa da, ses algısının aksine aynı anda gelen ışık frekansları değişik kanallardan algılanamaz, dolayısıyla aynı anda ince ve kalın sesleri birbirine karıştırmadan duyulmasına karşın göz için bu "çok seslilik" söz konusu olmadığından, değişik ışık frekanslarının sadece kombinasyonları algılanabilir. Bu prensibi açıklamak veya pratik uygulamalarda kullanmak için çeşitli renk modelleri geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Renk körlüğü</span> Hastalık çeşidi

Renk körlüğü bir canlının görme merkezinde özel bir pigment molekülünün bulunmaması veya gerektiğinden az bulunmasıdır. Bu eksiklik sonucunda çeşitli renklerin çevresindeki renkler ayırt edilemez.

<span class="mw-page-title-main">Kloroplast</span> Fotosentezi gerçekleştiren bitki organeli

Kloroplast, fotosentezin gerçekleştiği sitoplazmik organeldir. Bitkilerin sadece yeşil kısımlarında bulunur. Bitkide besin ve oksijen üretilmesini sağlar. Genellikle yeşil renkli olduğu için bitkilerin çoğunun yeşil renkli olmasının temel sebebidir. Güneş enerjisini moleküler bağlar halinde saklayabilen tek yapı kloroplastlardır ve senede bu yolla dünyada 200 milyar ton organik madde üretilmektedir. Fotosentez yapma yeteneği kazanmış bir çekirdeksiz ve organelsiz ilkin hücre ve heterotrof (adrıbeslek) canlıların içerisine girerek simbiyoz yaşama uymuş bu şekilde kloroplastları meydana getirmiştir. Yani mavi algler kloroplastların evrimsel olarak atasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Plastit</span> fotosentez yapan ökaryotların zarlı organeli

Plastitler, deniz yosunu, bitki ve kimi protist hücrelerinde bulunan, çeşitli görevleri olan çift zarlı temel organeldir. 1,5 milyar yıl önce endosimbiyoz ile ökaryot hücrelerine aktarılmış siyanobakteriler olarak değerlendirilir. Genç hücrelerde renksiz olan plastitler (lökoplast), hücre ile birlikte gelişerek, hücrenin görevine uygun biçim ve renk kazanır. Bulundurdukları pigment ve görevlerine göre birbirine dönüşebilen üç çeşit plastit vardır:

Klorofil, çeşitli dalga boylarındaki ışıkları emerek bitkide fotosentez (özümleme) olayının meydana gelmesine sebep olan, yeşil renkli bir biyolojik pigment.

<span class="mw-page-title-main">Boya</span>

Boya, herhangi bir nesneye renk vermek amacıyla yalıtım ve koruma sağlamak için uygulanan bir kaplamadır. Boya hemen hemen tüm malzemelere uygulanabilir. En sık kullanıldığı alanlar sanat, tasarım, resim, endüstriyel kaplamalar, ulaşım ve korumadır. Boya kimyasal özelliği bakımından temel olarak yaş boya ve toz boya olmak üzere ikiye ayrılır.

Göze renk veren anatomik yapı iristir.

<span class="mw-page-title-main">Siyah</span> bir renk

Siyah ya da kara, bir renktir. Işığı yansıtmak yerine emen pigmentler siyah gözükür. Renkler pigmentlerin yansıttığı ışığın dalga boylarına bağlı olarak oluşurlar. Pratikte renk olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Mavi</span> bir renk

Mavi, çakır veya gök, resim boyamada ve geleneksel renk teorisi ve RGB renk modelindeki üç ana renkler pigmentlerinden biridir. Görünür ışığın tayfı üzerinde menekşe ve yeşil arasında uzanır. Göz yaklaşık 450 ile 495 nanometre arasında baskın dalga boyu olan ışığı gözlemlerken maviyi algılar. Çoğu mavi, diğer renklerin hafif bir karışımını içerir; gök mavisi biraz yeşil içerirken lacivert biraz menekşe içerir. Açık gündüz gökyüzü ve derin deniz Rayleigh saçılması olarak bilinen optik bir etki nedeniyle mavi görünür. Tyndall etkisi adı verilen bir optik etki, mavi gözler 'i açıklar. Havadan perspektif adı verilen başka bir optik etki nedeniyle uzaktaki nesneler daha mavi görünür. Karşıt rengi turuncu'dur.

<span class="mw-page-title-main">Oje</span>

Oje insanın doğal tırnaklarını veya takma tırnak'ları süslemek ve tırnak plakalarını korumak için tırnaklara sürülen bir çeşit ciladır. Formülü süsleyici etkilerini artırmak ve çatlama veya soyulmayı önlemek için defalarca kere değiştirilip geliştirilmiştir. Oje, organik bir polimer ile ona renk ve yüzey dokusu veren başka bileşenlerin bir karışımıdır.Tırnak cilaları tüm renk tonlarında bulunur ve tırnak sanatı, manikür'lerde ve pedikür'lerde önemli rol oynar.

<span class="mw-page-title-main">Sarışın</span> Saç rengi

Sarışın, düşük seviyede koyu eumelanin pigmentinden oluşan saç rengine sahip kişi. Meydana gelen görünür renk çeşitli faktörlere bağlıdır; fakat genellikle sarının bir çeşididir. Renk, çok soluk sarıdan, kızılımsı "çilek" sarısı ya da altınımsı-kahverengimsi sarı rengine kadar sarının tüm çeşitlerinden olabilir. Fischer-Saller ölçeğinde sarışın rengi A'dan J'ye kadar sıralanır. 2002 ve 2006 yılları arasında doğal sarışınların soyunun tükeneceğini öngören bir bilimsel bir araştırmaya dayandığı iddia edilen bir asparagas olan sarışın geninin kaybolması yayınlandı.

<span class="mw-page-title-main">Biyolojik pigment</span>

Biyolojik pigmentler ya da basitçe pigmentler veya biyokromlar canlı organizmalar tarafından üretilen ve seçici soğurma yoluyla renkli görünen maddelerdi; bunlara endojen pigmentler denir. Biyolojik pigmentler içinde bitki pigmentleri ve çiçek pigmentleri de bulunur. Deri, gözler, kürk ve saç gibi birçok biyolojik yapı kromatofor denen özel hücrelerde melanin gibi pigmentler içerirler. Canlı organizmalardaki pigmentlerin bir bölümü çevrerden gelir.

<span class="mw-page-title-main">Kobalt mavisi</span> kobalt (II) oksit ile alüminyum oksit ile 1200°Cde yapılan mavi bir pigment

Kobalt mavisi kobalt (II) oksit ile alüminyum oksit ile 1200 °Cde yapılan mavi bir pigmenttir. Kimyasal olarak, kobalt mavisi pigmenti, kobalt (II) oksit-alüminyum oksit veya kobalt (II) alüminattır (CoAl2O4). Kobalt mavisi (demir siyanür esaslı), Prusya mavisinden daha hafif ve yoğundur. Oldukça kararlıdır ve tarihsel olarak seramikte (özellikle Çin porseleni, mücevherat ve boya renklendiricilerde) bir renklendirici olarak kullanılmıştır. Şeffaf cam silika esaslı kobalt pigmenti smalt ile renklendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Potasyum ferrisiyanür</span> Kimyasal bileşik

Potasyum ferrisiyanür K3[Fe(CN)6] formülü ile gösterilen inorganik bileşiktir. Bu parlak kırmızı tuz, oktahedral olarak koordine edilmiş [Fe(CN)6]3− iyonu içerir. Suda çözünür ve çözeltisi bir miktar yeşil-sarı flüoresans gösterir. 1822 yılında Leopold Gmelin tarafından keşfedilmiştir ve başlangıçta ultramarin boyalarının üretiminde kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Çıkarmalı renk</span>

Çıkarmalı renk veya "çıkarmalı renk karışımı", belirli dalga boylarının emilmesi ve diğerlerinin yansıtılması yoluyla renkler oluşturmak için doğal boyaları ve mürekkepleri karıştırma teorisini açıklar. Belirli bir nesneye sahip gibi görünen renk, elektromanyetik spektrumun hangi bölümlerinin onun tarafından yansıtıldığına veya aksine spektrumun hangi bölümlerinin emilmediğine bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Boyar madde</span>

Boyar madde, uygulandığı substrata kimyasal olarak bağlanan renkli bir maddedir. Bu özellik, boyar maddeleri, renklendirdikleri malzemeye kimyasal olarak bağlanmayan pigmentlerden ayırır. Boyar madde genellikle sulu çözelti çözelti içinde uygulanır ve boyanın lif üzerindeki sabitliğini artırmak için bir mordan gerektirebilir.

<i>Beyaz Vazoda Çiçekler</i> Osman Hamdi Bey tablosu

Beyaz Vazoda Çiçekler, Osman Hamdi Bey'in 1876'da tamamladığı tablosudur.

<span class="mw-page-title-main">Ultramarine</span>

Ultramarine, başlangıçta lapis lazuli 'nin bir toz halinde öğütülmesiyle elde edilen derin bir mavi renk pigment'idir. Adı Latin "ultramarinus" dan gelir, kelimenin tam anlamı "denizin ötesinde" demektir çünkü pigment Avrupa 'ya Afganistan'daki madenlerden İtalyan tüccarlar tarafından 14. ve 15. yüzyıllar'da ithal edilirdi.

<span class="mw-page-title-main">Prusya mavisi</span> Sentetik pigment

Prusya mavisi (aynı zamanda Berlin mavisi veya yağlı boya tablolarda Parizyen veya Paris mavisi olarak bilinir), demir içeren ferrosiyanür tuzlarının oksidasyonu ile üretilen koyu mavi pigmenttir. FeIII4III4[FeII(CN)6]3 kimyasal formülüne sahiptir. Turnbull mavisi kimyasal olarak aynıdır ancak farklı reaktiflerden yapılmıştır ve çeşitli safsızlıklar nedeniyle rengi biraz farklıdır.

Simya çalışmaları sayesinde daha sonra belirli kimyasal bileşikler veya bileşik karışımları olarak sınıflandırılan birçok kimyasal madde üretilmiştir.