İçeriğe atla

Pigela

Koordinatlar: 37°51′32″K 27°15′05″D / 37.85889°K 27.25139°D / 37.85889; 27.25139
Pygela
Πύγελα
37°51′32″K 27°15′05″D / 37.85889°K 27.25139°D / 37.85889; 27.25139
Antik Kentin Türkiye'deki ve Avrupa'daki konumu
Antik Kentin Türkiye'deki ve Avrupa'daki konumu
Antik Kentin Türkiye'deki ve Avrupa'daki konumu
Antik Kentin Türkiye'deki ve Avrupa'daki konumu
Antik Kentin Türkiye'deki ve Avrupa'daki konumu
Pigela (Avrupa)
Diğer adıPhygela, Phygella, Puygela, Phygellae, Pygale, Pigale
KonumKuşadası, Aydın, Türkiye
Koordinatlar37°51′32″K 27°15′05″D / 37.85889°K 27.25139°D / 37.85889; 27.25139
Parçasıİyonya, Delos Birliği
Yüzölçümü100km2
Tarihçe
KurucuAgamemnon (yerleşik mite göre)
KuruluşErken Tunç Çağı
Terk edilişGeç Orta Çağ
Devir(ler)Yunan Karanlık Çağından Orta Bizans Dönemine
İlgili kişi(ler)Pygelalı Demokles
Sit ayrıntıları
Buluntu(lar)villa, üç nefli kilise, su kemeri kalıntıları ve kent surları
Kazı tarihleri1974-1978, 2009
ArkeologlarEkrem Akurgal

Pygela ya da Phygela (Grekçe: Πύγελα, Φύγελα; Hititçe: Piggaya), Efes'in güneyinde Kuşadası Körfezi kıyısında, küçük bir antik İyonya kasabasıydı. Tarihte sağlık şehri olarak kurulan ilk yerleşim yerlerinden biri olan kentin kuruluşu Yunan mitolojisinde Miken Kralı Agamemnon'a atfedilir.[1] Kuruluş mitinde ilk yerlilerini Troya Savaşı sonrasında Aka ordusunun bir bölümünün oluşturduğundan bahsedilir ancak arkeolojik buluntular kentteki ilk yerleşimin tarih öncesi dönemlere tarihlendiğine işaret etmektedir. Erken Tunç Çağı'ndan (MÖ 3000-2500) Orta Bizans Dönemi'ne (MS 717–1204) kadar kesintisiz yerleşimin olduğu düşünülen kent, MÖ 5. yüzyılda Attika-Delos Deniz Birliği'nin üyeleri arasında yer almıştır. Bir polis (şehir devleti) olan kentte Artemis Munychia tapınağı bulunmaktaydı.[2][3][4][5][6]

Konum

Efes yakınlarında su kemeri harabeleri gravürü – Mayer Luigi – 1810

18. yüzyılda kente dair izlenimlerini kaleme alan Richard Chandler gibi farklı tarihlerde Avrupa'dan Batı Anadolu'ya ziyaretlerde bulunan gezginler Efes ve Scala Nova arasında kalan bir tepede kente ait kalıntılardan bahsetmişlerdir.[7] Ancak kentin konumunun belirli akademik çevrelerde Yılancı Burnu olarak görülmesi 1975 yılındaki kazı çalışmalarına dek devam etmiştir. Selçuk-Kuşadası yolu üzerinde 6–7 km uzaklıkta, dönemin Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürü Hikmet Gürçay ve Ekrem Akurgal tarafından yapılan kazılar sonrasında kentin konumu kesin olarak saptanmış ve kentin büyük bir bölümünün imara açılarak üzerine çeşitli turizm tesislerinin inşa edilmiş olduğu resmiyete geçmiştir.

Kentin Roma ve Bizans dönemlerindeki yerleşim yeri olarak kullanılan Helenistik Dönem'deki agorası bugün üzerinde Kuştur tatil köyünün bulunduğu düzlükte yer almaktadır. Kentin limanı ise Kuştur plajı olarak bilinen plajın kuzey ucunda Tusan oteli ve yerel belediye tarafından piknik alanı olarak işletilen Adagöl'ün üzerinde konumlanmaktadır. Efes'e su gönderen ve kenti de beslediği düşünülen dört büyük su kemerlerinden biri olan Değirmendere Su Kemeri kentin doğusundaki dağın eteğinden geçmektedir.

Günümüz perspektifinden bakıldığında Kuşadası'nın ilk yerleşim yerlerinden biri olan kentin ve limanının üzerine Tusan oteli ve Kuştur tatil köylerinin inşa edilmesi turizmin ihtiyaç duyduğu alanlarda dahi mekânsallaşarak rant üretebilmesine örnek olarak verilebilmektedir.[8]

Tarihçe

Departure of the Amazons, Claude Deruet 1620, Metropolitan Sanat Müzesi, New York
Kuştur Oteli tabelasının altında konumlanan Helenistik Döneme tarihlendiği düşünülen tümülüsün otel çitleri arasından görünümü

Kuruluşu

Pygela; Cyrene, Gyneion, Smyrna, Anaea, Thebes, Sinope ile beraber kuruluşu Amazonlar'a atfedilen kentlerden biridir.[9] Efes'te Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri sayılan Artemis Tapınağı'nı kuran Amazonlar'ın Efes'in güneyinde kurdukları bu kentte Amazon gelenekleri ileriki çağlarda da varlığını sürdürmüştür.[10][11][12]

Klasik Antik Çağ

Delian Birliği'nin üyesi olan kent ligin İyon bölgesine aitti. Atina Akropolisi'nde yer alan mermer yazıtlardaki yıllık haraç listelerinde Pygela'nın MÖ 446/5[13] ve 415/14[14] arasında toplam on bir kez birliğe bir talent değerinde phoros verdiği kaydedilmiştir.

Milet 4. yüzyılda birçok kentin yanında Pygela ile de şehir devletler arası karşılıklı denk vatandaşlık hakları antlaşması olan isopoliteia [en] imzalamıştır.

Büyük İskender'in birliklerinin kentte konakladıklarından söz edilmektedir.[Not 1][12]

Klasik Çağ'da İyonya sahil şeridindeki şehir devletler arasında yalnızca Pygela'nın kenti 12 İyon kentinden ayrı konumlandıran bir kuruluş mitine sahip olduğu bilinmektedir. Theopompus [en]'un da bahsettiği üzere Agamemnon'un birliklerinden rahatsızlıkları seyahat etmelerine olanak tanımayan bir kısmı tarafından kurulan kentteki vatandaşlık alt bölümlerinden biri olan phyle Agamemnonis[Not 2] da büyük olasılıkla kuruluş mitinin bir yansımasıdır.[15]

Pygela, birlikteki diğer şehir devletlerin siyası nüfuzunda olmadığı MS 4. yüzyılda dahi kent İyon Birliği'nin merkezi Panionion'da temsil edilmemiş, kentin toplantı ve festivallere kendi adına katılımına rastlanmamıştır.

Pygela'nın bağımsızlığının, daha güçlü komşularından, özellikle Samos ve Ephesos'un sürekli tehdidi altında olduğu görülmektedir. Helenistik dönemde Pygela sakinlerinin Efesli vatandaşlar olarak anılması kentin açıkça absorbe edildiğini göstermektedir.[16][17]

Geç Antik Çağ ve Erken Orta Çağ

MS 8. yüzyılda kente gelen hacı Aziz Willibald [en], Pygela'yı villam magnam[Not 3] olarak tanımlıyor.[18] Kent MS 10. yüzyılda Bizans İmparatoru VII. Konstantinos'un De Ceremoniis kitabında Efes'in limanı olarak nitelendirilmiştir. Kitapta kentin limanının ağırlıklı olarak Girit'e giden rahipler tarafından kullanıldığından bahsedilmiştir.[19] Kent bu dönemlerde Girit'e ve Girit'ten bir ikmal noktasıydı ve de donanmaya erzak deposu olarak hizmet etmekteydi.[20] Bu özelliklerinin yanında kent bu tarihlerde haraketli bir ticaret merkeziydi. Alexander Kazhdan, kenti “eski şehirlerin” düşüşünden sonra dokuzuncu ve onuncu yüzyılın sonlarında kurulduğunu iddia ettiği “yeni şehirlerden” biri olarak listeliyor. Ancak kentin halihazırda 723-726'da büyük bir kasaba olarak tanımlanmasının yanında klasik zamanlarda da kuşkusuz var olduğu bilinmektedir.[4][21][22]

Kazı ve saha çalışmaları

Avusturya Arkeoloji Enstitüsü'nün İzmir'deki bilimsel sekreterliğini yapmış ve aynı kurumun çatısı altındaki Efes kazılarında başkanlık görevi üstlenen Josef Keil 1905 yılında İyon sahili boyunca yaptığı seyahatinde kentte kayda değer duvar kalıntıları, bir kaya mezarı, dairesel bir yapı ve su kemeri kalıntıları gözlemlemiştir.[23] John Manuel Cook [en], Kuşadası, Pygela yakınlarında protogeometrik çağa tarihlenen seramik parçalarının ele geçtiğinden söz etmektedir.[24]

Vergi listelerine göre düzenlenmiş MÖ. 445 tarihinde Atina İmparatorluğu haritası.

Yapılan ilk kazılarda kentte yerleşmenin en erken Hellenistik çağa dek uzandığı düşünülse de daha sonraki kazılarda ise prehistorik çanak - çömleğin saptandığı Hikmet Gürçay tarafından duyurulmuştur.

Tümülüs anıt mezarı ya da kaya mezarı odasının içinden bir görünüm

Pygela kentinde 1975 ve 1978 yılları arasında yapılan saha araştırmaları ve kazılarda gün yüzüne çıkan bulgulara göre kentte bulunan tarihi yerleşim alanı plajın güney sınırını kaplayan tepenin üzerindedir. Bu tepe Helenistik Dönem'de Akropol iken, Roma dönemi'nde burada, suru andıran güçlü duvarların koruduğu kale görünümlü bir villa yer almıştır. Kentin limanının Roma ve Bizans dönemlerinde dar ve kısa bir kanalla denize bağlanmakta olduğu tespit edilmiştir. Yapılan kazılarda Gürçay ve Akurgal tarafından kentin surlarının 40 metrelik bir kesiti temizlenmiş ve gün yüzüne çıkarılmıştır.

Günümüzde Kuştur tatil köyünün bulunduğu düzlükte yer alan ve Roma ve Bizans dönemlerinde kentin yerleşim yeri olan alanda Efes Müzesi Müdürlüğü tarafından yürütülen kazı çalışmalarının giderleri daha sonraki yıllarda antik kentin üzerine inşa edilmiş olan Kuştur tatil köyü yönetimince karşılanmıştır. Dönemin kazılardan sorumlu Efes Müzesi Müdürü Selahattin Erdemgil, kazılarda ele geçen mermer ve seramik eserlerin işletmenin yetkilileri tarafından kendi özel ticarethanelerinde toplu olarak sergilenmekte olduğundan bahsetmiştir.[25]

Pygela kalıntılarında kentinin isminin yazılı olduğu bir yazıta ulaşılamamış ve yapılan kazılarda Pygela'da bir antik kentte bulunması gereken tiyatro, stadyum ve büyük cadde kalıntısı bulunamamıştır.

Atina haraç listesinden bir kesit. MÖ 425–424.

Aydın Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü tarafından 2009 yılında kentte bir kurtarma kazısı yürütülmüştür.[26] Yapılan kurtarma çalışmalarında çıkarılan eserler, taş olanları müzenin bahçesinde olmak üzere, Aydın Arkeoloji Müzesi [en]'nde sergilenmektedirler.[27]

Toponimi

MÖ 350-300 civarlarına tarihlenen Pygela madeni parası. Solda Artemis Munychia başı, sağda yan profil boğa figürü ile altında geven otu tasviri görülmekte.

"... daha sonra, Agamemnon tarafından kurulan ve askerlerinin bir kısmının mesken tuttuğu Artemis Munychia (Ἄρτεμις Μουνυχία veya Ἀρτέμιδος τῆς Μουνιχίας) tapınağına sahip küçük bir kasaba olan Pygela gelir. Askerlerinden bazılarının bir kalça hastalığına (πυγαλγία; Romanize pygaglia) yakalandığı ve "ağrılı kalçalar" (pygagleis) olarak adlandırıldıkları ve bu hastalıktan muzdarip oldukları için orada kaldıkları söylenir. Kent bu nedenden ötürü bu uygun adı almıştır." Strabo, Geōgraphika, b.14, chap. 1, sect. 20

Romalı coğrafyacı Pomponius Mela (MS 1. yüzyıl ortaları) ve Yaşlı Plinius'a[Not 4] göre Phygela (Φύγελα) olarak bahsettikleri firariler tarafından kurulduğunu söyledikleri kent adını Grekçe firari ya da kaçış anlamına gelen phyle (φυλὴ) kelimesinden alıyordu.[28][29]

Orada söylenenlere göre kaçaklar tarafından kurulmuş, (ve adı bu görüşü onaylayan) Phygela bulunur. Efes ve Asya'nın hükümdarları Amazonlar'ın tanrıçaya adadığı Diana'nın en ünlü tapınağı oradadır. Pomponius Mela, de Chorographia, Kitap 1, bölüm 87-88

Pygela sakinleri, Delian Birliği'nin MÖ 5. yüzyıl Atinalı haraç listelerinde Pygeles (Πυγελες) olarak anılır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Müjgan Şavkay. Kuşadası. 1996. s. 21. 
  2. ^ I.Ephesos 3111.5–6 (yazıt)
  3. ^ Ksenofon. Hellenica. 1.2.2.
  4. ^ a b Strabon. Coğrafya. xiv. s.639
  5. ^ Bizanslı Stephanos. Ethnica. s.v. Πύγελα.
  6. ^ Harpocrat. s.v. Πύγελα
  7. ^ Richard Chandler, Travels in Asia Minor. 1764-1765. s. 176. 
  8. ^ Gürdal Tut, Neoliberal Ekonomide Turizm ve Rant: Kuşadası Kruvaziyer Limanı Özelleştirilmesi Örneği 9 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  9. ^ Andreas David Mordtmann. "Die Amazonen : ein Beitrag zur unbefangenen Prüfung und Würdigung der ältesten Überlieferungen" 28 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  10. ^ Linda Grant De Pauw. Battle Cries and Lullabies Women in War from Prehistory to the Present
  11. ^ Florence Mary Bennett, Religious Cults Associated with the Amazons (New York: AMS Press, 1967).
  12. ^ a b Müjgan Şavkay, Kuşadası. 1996. s.21.
  13. ^ IG i³ 266.i.7
  14. ^ IG i³ 290.i.24
  15. ^ "Ephesos 11 - PHI Greek Inscriptions". epigraphy.packhum.org. 31 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2021. 
  16. ^ I.Ephesos 1408.2, 4–5 (yazıt)
  17. ^ George Grote, History of Greece VOL. III. s. 189
  18. ^ T. Tobler, A. Molinier, Itinera Hierosolymitana et descriptiones Terrae Sanctae. s. 256
  19. ^ Constantine Porphyrogenitus, De Ceremoniis, I. s. 658
  20. ^ l AS Nov. 111, 578. Attaliates, 223
  21. ^ Otto Benndorf, Ephesus s. 73-75
  22. ^ Speros Vryonis, The Decline of Medieval Hellenism in Asia Minor and the Process of Islamization from the Eleventh through the Fifteenth Century. s.11
  23. ^ William N. Bates. Archaeological Discussions 7 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. s. 490
  24. ^ John Manuel Cook. Greek Archaeology in Western Asia Minor. 1959–1960
  25. ^ Selahattin Erdemgil, Sempozyum yayını. s.93
  26. ^ "Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, 2009 Yılı Müze Kurtarma Kazıları". 
  27. ^ "Aydın Arkeoloji Müzesi bilgilendirme sayfası". 28 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Şubat 2021. 
  28. ^ Pomponius Mela. de Chorographia. Book 1, sections 87-88
  29. ^ Pliny the Elder. Natural History. Book 5, chapter 31
Dipnotlar
  1. ^ Bu olay İskender'in Pers kuvvetlerine karşı MÖ 334 Granikos Savaşı'ndaki zaferi sonrası Ahameniş İmparatorluğu egemenliğinden kurtarılan Antik Yunan kentlerinden biri olan Efes'e ziyareti sırasında gerçekleşmiş olmalıdır.
  2. ^ (Türkçe: Agamemnon klanı)
  3. ^ (Türkçe: büyük kırsal bölge)
  4. ^ Muhtemelen bilgilerinin en azından bir kısmını Pomponius Mela'dan alıyordu

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Zeugma</span> Türkiyede bir antik kent

Zeugma, Gaziantep'in Nizip ilçesine bağlı Belkıs köyünde bulunan antik yerleşim.

<span class="mw-page-title-main">Kuşadası</span> Aydının ilçesi

Kuşadası Türkiye'nin Aydın ilinin bir ilçesidir. İlçenin kuzeyinde İzmir ilinin Selçuk ilçesi, doğusunda ve güneyinde Söke ilçesi, batısında Ege Denizi bulunmaktadır. İlçede turizm gelişmiştir. 2022 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre ilçede 130.835 kişi yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Efes</span> Anadoluda bir antik kent

Efes, Anadolu'nun batı kıyısında, bugünkü İzmir ilinin Selçuk ilçesinin üç kilometre güneybatısında yer alan antik bir Luvi şehriydi. Şehir Anadolu'da Yunan sömürgeciliğinin başlamasıyla birlikte İyonya ve daha sonra Roma dönemlerinde de önemini korumuştur. Kuruluşu Cilalı Taş Devri'ne yani MÖ 6000 yıllarına dayanır. MÖ 10. yüzyılda eski Arzava başkentinin yerine Attik ve İyonyalı Yunan kolonistleri tarafından inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Panionion</span>

Panionion, Aydın ilinin Kuşadası ilçesine bağlı Güzelçamlı mahallesinde yer alan tarihî sit alanı. Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Millî Parkı'na bir kilometre mesafede yer alan antik kent, Samson Dağı'nın Ege Denizi'ne bakan kuzey yamacında bulunmaktdadır.

<span class="mw-page-title-main">Sagalassos</span> Burdur yakınlarında antik kent

Sagalassos, Antalya'ya 110, Isparta'ya 41 km uzaklıkta, Burdur'un Ağlasun ilçesinin 7 km kuzeydoğusunda yer alan antik bir kenttir.

<span class="mw-page-title-main">Misis</span>

Misis (Mopsuestia), Ceyhan Nehri kenarında, tarihi İpek Yolu üzerinde kurulu bir antik şehir.

<span class="mw-page-title-main">Daskileion</span> Türkiyede arkeolojik bir yerleşim

Dascylium, Dascyleium, Dascylus ya da Daskyleion olarak da yazılır. Güney Marmara'da günümüz Balıkesir, Bandırma, Ergili mahallesi sınırları içinde, antik dönemde Misya olarak anılan bölgede yer alan bir antik kenttir.

<span class="mw-page-title-main">Lebedos</span> Antik Yunan kenti

Lebedos, İzmir'in Seferihisar ilçesindeki antik kent. Antik çağda İyon birliğini oluşturan on iki Yunan şehir devleti (polis) arasında en az bilinenlerden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">İyonya</span> Anadoluda bugünkü İzmir ve Aydın illerinin sahil şeridine Antik Çağda verilen ad

İyonya, Anadolu'da bugünkü İzmir ve Aydın illerinin sahil şeridine Antik Çağ'da verilen addır. Dor istilası sonucu Yunanistan'dan kaçan Akalar tarafından Ayvalık, Efes, Foça, İzmir, Kuşadası, Milet ve Milas çevresinde kurulmuşlardır. Dünyanın yedi harikası arasında gösterilen Efes Artemis Tapınağı İyonyalılar döneminde inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yakapınar, Yüreğir</span> Yüreğir, Adana, Türkiyede mahalle

Yakapınar, Misis antik kenti üzerine kurulmuş, günümüzde Adana ilinin Yüreğir ilçesine bağlı mahalle.

<span class="mw-page-title-main">Hattuşa</span> Hititlerin Geç Tunç Çağı dönemindeki başkenti

Hattuşa ya da Hattuşaş, Hititler'in Geç Tunç Çağı dönemindeki başkentidir. Çorum il merkezinin 82 km güneybatısındaki Boğazkale ilçesinde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Metropolis (antik kent)</span>

Metropolis, kuruluşu günümüzden yaklaşık 5000 yıl öncesine dayanan, İzmir'in Torbalı ilçesinin 5 km güneybatısında bulunan bir antik kenttir.

<span class="mw-page-title-main">Tieion</span>

Tieion Anadolu'nun Karadeniz Bölgesi'nde, antik çağda Paflagonya denen bölgede bulunan antik Tieion kenttir. Antik kayıtlarda adı "Tius, Tium, Tieium, Tios, Tion", olarak da geçer.

<span class="mw-page-title-main">Kyme</span> İzmir, Aliağa yakınlarında bulunan bir antik kent

Kyme,, Antik Çağ'da Aiolis denilen bölgedeki Aiol kentlerinden biridir. Günümüzde Türkiye'nin İzmir ili Aliağa ilçesi yakınlarında yer almakta olup kıyısında bulunduğu küçük körfez, Nemrut Körfezi olarak adlandırılmaktadır. Ünlü antik çağ coğrafyacısı Strabon yerleşimi; Larissa (Aiolis)'dan 70 stadia, Myrina (Mysia)'dan 40 stadia uzaklıkta tarif etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Viyana Efes Müzesi</span>

Viyana Efes Müzesi Avusturya'nın başkenti Viyana'daki Viyana Sanat Tarihi Müzesinin bir bölümüdür. 19. yüzyıl sonlarında Efes kentinden getirilmiş olan antik eserler sergilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Çukuriçi Höyüğü</span>

Çukuriçi Höyüğü, İzmir ilinin güneyinde, Selçuk ilçesinin 1 km güneyinde, Efes antik kentinin hemen güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Kentin Magnesia kapısından 500 metre mesafede, antik Smyrna olarak adlandırılan günümüzde Çukuriçi Mevkii olarak bilen yerdedir. Höyük'ün yanından Derbent Deresi akmaktadır. Selçuk – Aydın karayolunun Efes ayrımından sonra, karayolunun 100 metre batısındadır. Höyüğün adının Apasas olduğu ileri sürülmekle birlikte kazı ekibince bölgenin adı verilmiştir. Yerleşmenin MÖ 3. binyılda deniz kenarında olduğu hem jeomorfologlarca yapılan araştırmalarda, hem de kazılardaki çok sayıdaki deniz kabuğu buluntusuna dayanılarak ileri sürülmektedir. Tepe, günümüzde bile son derece verimli bir ovada yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kolofon (antik kent)</span> İyonyada bulunan tarihî bir antik kent

Kolofon 12 İyon şehrinden biridir. Şehrin kalıntıları İzmir'in Menderes ilçesine bağlı Değirmendere köyünde bulunmaktadır. MÖ 1. binyılda kurulduğu sanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Erithrai</span> İzmir, Türkiyede bir antik şehir

Erythrae, Erythrai veya Litri 12 İyon şehrinden biridir. İzmir ili 60 km, Çeşme'nin 22 km doğusunda Ildırı Köyü’nde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Tralleis</span>

Tralleis antik kenti Aydın ilinin kuzeyinde, Kestane Dağı'nın (Mesogis) güney yamacındaki geniş ve yüksek plato üzerinde konumlanır. Antik metinlerde Menderes Nehri veya Mesogis Dağı'nın sınır kabul edilmesi kentin bazen Karia, bazen de Lidya Bölgesi içinde gösterilmesine neden olmuştur. Strabon, Magnesia'dan gelerek Tralleis'e ulaşan antik yolun solunda Mesogis Dağı'nın, sağında ise Maiandros Irmağı Ovası'nın bulunduğunu ve kentin etrafı korunmuş yaşayan halkın Anadolu'daki diğer kentler kadar zengin bir halk tarafından iskan edildiğini ve kentte yaşayan bazı kişilerin başka eyaletlerde önemli mevkilere geldiğini söyler.

<span class="mw-page-title-main">Magnesia (Aydın)</span>

Magnesia veya Menderes Magnesia'sı, tarihi İyonya bölgesinde yer almış bir Antik Yunan kenti. Kent kalıntıları günümüzde Aydın ilinin Germencik ilçesinde yer alan Ortaklar-Söke kara yolu üzerinde, Ortaklar'a 4 km mesafede bulunmaktadır.