İçeriğe atla

Pierre Bonnard

Pierre Bonnard
yak. 1899
Genel bilgiler
Doğum3 Ekim 1867(1867-10-03)
Fontenay-aux-Roses, Hauts-de-Seine, Fransa
Ölüm23 Ocak 1947 (79 yaşında)
La Route de Serra Capeou, Le Cannet, Fransa
AlanıResim, baskı resim, illüstrasyon
Sanat eğitimiAcadémie Julian
École des Beaux-Arts
Katıldığı akımlarArd-İzlenimcilik, Nabiler, İntimizm
EtkilendikleriPaul Gauguin, Hokusai
İmzası

Pierre Bonnard (3 Ekim 1867 - 23 Ocak 1947), Fransız illüstratör, ressam ve baskı resim sanatçısı. Eserlerinde oldukça stilize dekoratif unsurlar ile birlikte göze çarpan renkleri kullanmasıyla tanınır.[1] Avangart ressamlar tarafından kurulan ard-izlenimci bir sanat akımı olan Nabiler'in kurucularındandır.[2] Erken dönem eserlerinde Paul Gauguin'in tablolarının yanı sıra Hokusai ve diğer Japon baskı resim sanatçılarının etkisi görülür. Manzara resimleri, şehir resimleri ve portrelerin yanı sıra, arka planların, renklerin ve boyama biçiminin konunun önüne geçecek kadar baskın olduğu samimi iç mekan sahneleri çizmiştir.[3][4]

Hayatı

Çocukluğu ve eğitimi

Pierre Bonnard'ın "Bir Kışla Sahnesi" (muhtemelen yaklaşık 1890). Kısa askerlik hizmetinden bir hatıra olan ilk Nabi tablosu

Pierre Bonnard, Fontenay-aux-Roses, Hauts-de-Seine'de 3 Ekim 1867'de doğdu. Annesi Élisabeth Mertzdorff Alsas kökenliydi. Dauphiné'li olan babası Eugène Bonnard Fransız Savaş Bakanlığı'nda üst düzey memurdu. Bonnard'ın Charles adında bir erkek kardeşi ve 1890'da besteci Claude Terrasse ile evlenen Andrée adında bir kız kardeşi vardı.[5]

Bonnard, Vanves'da Lycée Louis-le-Grand ve Lycée Charlemagne'da eğitim gördü. Karikatürlerin yanı sıra, çizim ve suluboyada yeteneği fark edildi. Dauphiné'de Cote Saint-André yakınlarındaki Grand-Lemps'teki aile evinin bahçesinde resimler yaptı. Bu dönemde edebiyata da ilgisi vardı.[6] Klasik edebiyat alanında bakaloryasını tamamladıktan sonra babasının talebi doğrultusunda 1886-87 yıllarında hukuk lisansı aldı ve 1888'de avukatlık yapmaya başladı.[7][8] Hukuk eğitimi sırasında Paris'teki Académie Julian'da sanat derslerini de takip etti.[9][10] İleride arkadaş olacağı Paul Sérusier, Maurice Denis, Gabriel Ibels ve Paul Ranson gibi sanatçılarla da bu akademide tanıştı.[11]

Bonnard 1888'de kabul edildiği École des Beaux-Arts'da Édouard Vuillard ve Ker-Xavier Roussel ile tanıştı. France-Champagne için hazırladığı bir poster sayesinde ilk defa bir eserinden para kazandı ve böylece sanatçı olarak hayatını kazanabileceği konusunda ailesini ikna edebildi. Rue Lechapelais'de kiraladığı ilk atölyesinde sanatçı olarak kariyerine başladı.[11]

Özel hayatı

Bonnard 1893'ten itibaren Marthe de Méligny (1869–1942) ile yaşamaya başladı ve birliktelikleri de Méligny'nin ölümüne kadar sürdü. Maria Boursin olan adını henüz Bonnard ile tanışmadan önce değiştirmiş olan de Méligny, nü tablolar da dahil olmak üzere ressamın birçok tablosuna modellik yaptı. Çift 1925'te evlendi. Evlilikleri öncesinde Bonnard'ın, yine tablolarına modellik yapan Renée Monchaty (Amerikalı ressam Harry Lachmann'ın eşi) ve bir doktora evli olan Lucienne Dupuy de Frenelle ile de ilişkileri oldu. Lucienne'in ikinci oğlunun babasının Bonnard olduğu öne sürüldü. Ressam de Méligny ile evlendikten kısa süre sonra Renée Monchaty intihar etti.[12]

Kariyeri

Erken dönem - Nabiler

Bonnard 1888'de avukatlık lisansını almış olsa da baroya giriş sınavında başarısız oldu.[13] Bu yüzden sanata yöneldi. Yaz tatilinin sonunda Academy Julien'den arkaşlarıyla birlikte, farklı tarzlara ve felsefelere sahip olmakla birlikte ortak sanatsal amaçlara inanan bir grup ressamın oluşturduğu Nabiler topluluğunu kurdu. Bu dönemde, kendisinin daha sonra açıkladığı üzere, henüz empresyonistler, Paul Gauguin veya başka yeni ressamlar hakkında pek bir bilgisi yoktu.[13] Paul Sérusier, Gauguin'i Pont-Aven'de ziyaret ettikten sonra ahşap bir puro kutusu üzerine çizdiği ve tıpkı Gauguin gibi tek renkli büyük alanlardan oluşan bir tablosunu Bonnard'a gösterdi. Grubun doktrinini, 1890'da henüz yirmi yaşındaki Maurice Denis şu sözlerle ortaya koydu: "resim [...] özünde belli bir düzendeki renklerle kaplanmış düz bir yüzeydir."[14] Nabiler'in bazıları tablolarında oldukça dinî, felsefi veya mistik konuları işlediler, ancak Bonnard ideolojik olmayan daha neşeli eserler verdi. 28 rue Pigalle'deki stüdyoyu Bonnard ve Vuillard ile paylaşan ressam ve yazar Aurelien Lugné-Poe'nun, Bonnard hakkında yazdıkları şöyleydi:

Pierre Bonnard aramızdaki mizahçıydı; onun kayıtsız neşesi ve mizahı, her zaman bir miktar hiciv içeren dekoratif tarzıyla yapıtlarına da yansımıştı, ancak bundan daha sonraki dönemlerde vazgeçti.[15]

Ressam 1891'de Toulouse-Lautrec ile tanıştı ve aynı yılın Aralık ayında Bağımsız Sanatçılar Derneği'nin yıllık sergisine katıldı. Bonnard aynı yıl, sanat ve edebiyat dergisi La Revue Blanche ile çalışmaya başladı ve dergi için Vuillard ile birlikte cephe tasarımları gerçekleştirdi.[16] Mart 1891'de ressamın eserleri, diğer Nabiler'le birlikte Le Barc de Boutteville galerisinde sergilendi.[11]

Japon grafik sanatlarının Bonnard'ın üzerinde büyük etkisi oldu. 1893'te Durand-Rouel Galerisi'nde düzenlenen büyük Utamaro ve Hiroshige sergisinden sonra, Japon sanatının resimlerde birden fazla bakış açısı kullanılması ve kıyafetlerdeki cesur geometrik desenler gibi unsurları, Bonnard'ın eserlerinde de görülmeye başladı. Japon sanatına olan bu düşkünlüğü sebebiyle Nabiler arasında "Le Nabi le trés japonard (en Japon Nabi)" olarak anılmaya başladı.[11] Bonnard bu dönemde dekoratif sanatlara gittikçe artan bir ilgi duymaya başlayadı ve mobilyalar, kumaşlar, yelpazeler gibi objeler tasarladı. France-Champagne için tasarladığı posterler ile sanat dünyası dışında da adını duyurdu. 1892'de önemli erken dönem eserlerinden Le Corsage a carreaux ve La Partie de croquet tablolarını yaptı ve taş baskı eserler de vermeye başladı. Ayrıca kayınbiraderi Claude Terrasse'ın müzik kitapları için illüstrasyonlar yaptı.

1894'te farklı bir yöne yönelerek Paris'teki yaşamdan sahneleri gösteren tablo serileri üretmeye başladı. Bu şehir manzaralarında binalara, hatta hayvanlara odaklandı; insan yüzlerine ise çok az yer verdi. Aynı zamanda, 1925'te evleneceği müstakbel eşi Marthe'nin ilk portresini de çizdi.[11] 1895'te Art Nouveau akımının ilk temsilcilerinden biri oldu ve Tiffany & Co. için "Annelik" adındaki vitrayı tasarladı.[11] Aynı yıl Durand-Ruel Galerisi'nde ilk kişisel sergisini düzenleyerek tablolarını, taş baskı eserlerini ve posterlerini sergiledi. Peter Nansen'in La Revue Blanche'da tefrika edilen Marie romanını resimledi. Ertesi sene Nabiler'in Amboise Vollard Galerisi'ndeki grup sergisine katıldı. 1899'da yine Nabiler'in eserlerinden oluşan büyük bir sergide yer aldı.[11]

Otoportre (1889)
Köpekli Kadın (1891)
France-Champagne (1881)
At Arabası (yak. 1895)

Kaynaklar

Kaynak notları

  1. ^ Encyclopædia Britannica on-line
  2. ^ "Grove Art Online". 28 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021. 
  3. ^ "Phillips Collection". 7 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021. 
  4. ^ Cogebal, Guy, Bonnard, p. 8
  5. ^ Cogeval, Guy, Bonnard (2015), p. 148
  6. ^ Cogeval, Guy, Bonnard (2015), p. 8
  7. ^ Cogeval, Guy, Bonnard (2015) p. 8
  8. ^ "Pierre Bonnard | French artist". Encyclopædia Britannica. 15 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2016. 
  9. ^ "abcgallery.com". 9 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2021. 
  10. ^ "ugeniodavenezia.eu". 14 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2021. 
  11. ^ a b c d e f g Cogeval, Guy, Bonnard (2015) p. 148
  12. ^ Serrano, V. (2019). He who sings is not always happy. In Tate Gallery exhibition catalogue, "Pierre Bonnard: The colour of memory", pp. 34–39
  13. ^ a b Cogeval (2015), p. 9
  14. ^ Cogeval (2015), p. 10
  15. ^ Cited in Cogeval (2015), p. 11
  16. ^ Brodskaya, 42

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Vincent van Gogh</span> Hollandalı ressam

Vincent Willem van Gogh, Hollandalı ard izlenimci ressamdır. Batı dünyası sanat tarihinin en tanınmış ve en etkili şahsiyetlerinden biridir. On yıldan biraz fazla bir süre içinde aralarında 860 yağlı boya tablonun da olduğu 2.100 kadar resim ve çizim çalışması üretti ve bunların çoğu yaşamının son iki yılında yapıldı. Bunların arasında manzaralar, natürmortlar, portreler ve otoportreler bulunmaktadır ve modern sanatın temelleri sayılan cüretkâr renkler ile canlı, fevrî ve ifade dolu fırça darbeleriyle ayırt edilirler. 37 yaşında yıllardır süren psikolojik rahatsızlığı ve yoksulluğun ardından trajik bir biçimde kimilerine göre intihar, kimilerine göre bir cinayet sebebiyle silahla yaralandıktan otuz saat sonra hayata veda etti.

<span class="mw-page-title-main">İzlenimcilik</span>

İzlenimcilik veya empresyonizm, ışık, renk ve an kavramını öne çıkartan, doğadaki görünümlerin sürekli değişim içinde olduğundan herhangi bir zamanın herhangi bir anına denk gelen görünümün bir daha aynı şekilde görünemeyeceğini fikrini temel alan sanat akımdır.

<span class="mw-page-title-main">Pierre Auguste Renoir</span> Fransız heykeltıraş ve ressam (1841 – 1919)

Pierre Auguste Renoir, İzlenimcilik akımının başta gelenlerinden Fransız ressam.

Édouard Manet, Fransız ressam. 19. yüzyılda modern hayatı konu alan resimler yapmaya başlamış ilk ressamlardandır. Manet, gerçekçilik akımından izlenimciliğe geçişte önemli bir rol oynadı. İlk dönem başyapıtlarından Kırda Öğle Yemeği ve Olympia, kendisinden genç ressamlara esin kaynağı oldu. Daha sonraki yıllarda ise o ressamlar izlenimciliğin en önemli isimleri oldular. Günümüzde, bu iki resim, modern sanatın başlangıcı kabul edilir.

Art İzlenimcilik ya da Post-Empresyonizm, Fransa'da, izlenimciliğin kurallarına tepki olarak doğan sanatı ifade etmek için İngiliz eleştirmen Roger Fry tarafından 19. yüzyılın sonlarına doğru bulunan bir terimdir. Art izlenimciliğin temsilcileri olan sanatçılar, sanat yaşamlarına izlenimcilikle başlamışlardır. Ancak bu izlenimcilik akımının kimi sınırlamalarını aşmak ve resimlerine kendi kişiselliklerini katmak istiyorlardı.

<span class="mw-page-title-main">Paul Gauguin</span> Fransız ressam (1848 – 1903)

Eugène Henri Paul Gauguin, Fransız ressam.

<span class="mw-page-title-main">Camille Pissarro</span> Fransız ressam (1830-1903)

Jacob-Abraham-Camille Pissarro, izlenimci Fransız ressam. İzlenimcilik ve Art izlenimcilik akımlarına yaptığı katkıların dışında meslektaşlarına özellikle de Paul Cézanne ve Paul Gauguin'e verdiği destekle tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Eugène Boudin</span> Fransız ressam (1824 – 1898)

Eugène Boudin, açık havada resim yapan ilk Fransız manzara ressamlarından biriydi.

<span class="mw-page-title-main">Orangerie Müzesi</span> Pariste sanat müzesi

Orangerie Müzesi, Paris'te bulunan bir sanat müzesidir. Müzede izlenimcilik, ard izlenimcilik ve Paris Okulu akımlarına ait tablolar sergilenir. Paul Cézanne, Henri Matisse, Amedeo Modigliani, Claude Monet, Pablo Picasso, Pierre-Auguste Renoir, Henri Rousseau, Chaim Soutine, Alfred Sisley ve Maurice Utrillo gibi ressamların eserleri müzede yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Orsay Müzesi</span> Pariste sanat müzesi

Orsay Müzesi veya orijinal dilinde Musée d'Orsay, Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan bir devlet müzesidir. Sen Nehri'nin sol yakasında bulunan müze eski bir tren garıydı. Bina 1898 - 1900 yılları arasında inşa edildi. Orsay Müzesi'nde çoğunlukla Fransız sanatına ait, 1848 - 1915 yıllarında arasında yaratılmış heykeller, resimler, mobilyalar ve fotoğraflar bulunur. Müze daha çok içlerinde Monet, Degas, Renoir, Cezanne gibi ressamların eserlerinin bulunduğu geniş izlenimci koleksiyonu ile tanınır. Bu koleksiyon, müzenin 1986 tarihindeki açılışına kadar Galerie nationale du Jeu de Paume'de sergileniyordu.

<span class="mw-page-title-main">Courtauld Güzel Sanatlar Enstitüsü</span>

Courtauld Güzel Sanatlar Enstitüsü, Londra Üniversitesi'nin bir kolu olarak sanat tarihi üzerine eğitim veren kurum.

Lovis Corinth, çalışmaları izlenimcilik ve dışavurumculuğun bir sentezi kabul edilen Alman ressam ve grafiker.

<span class="mw-page-title-main">Ambroise Vollard</span> Fransız sanat koleksiyoncusu (1866-1939)

Ambroise Vollard, yirminci yüzyılın başında Fransız çağdaş sanatının en önemli sanat simsarlarından biridir. İçlerinde Paul Cézanne, Aristide Maillol, Renoir, Louis Valtat, Pablo Picasso, Georges Rouault, Paul Gauguin ve Vincent Van Gogh gibi isimlerin de bulunduğu çok sayıdaki ressama verdiği maddi ve manevi destekle tanınır. Ayrıca hırslı bir sanat koleksiyoncusudur.

Gustave Caillebotte, Fransız ressam. İzlenimcilik akımının hem üyesi hem de koruyucularından biridir. Gruptaki diğer sanatçılara göre gerçekçilik akımına daha yakın durmuştur. Caillebotte fotoğrafçılığa olan ilgisi ile de tanınmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Vincent van Gogh'un ölümünden sonra ünlenmesi</span>

Vincent van Gogh'un ünü, yaşamının son yılında Fransa ve Belçika'ya, öldükten hemen sonra da Hollanda ve Almanya'ya yayılmaya başlamıştır. Küçük kardeşi Theo ile olan arkadaşlıkları 1872 Ağustos'undan beri yazdıkları mektuplarla belgelenmiştir. Bu mektuplar Theo'nun eşi Johanna van Gogh-Bonger tarafından 1914'te üç cilt olarak yayımlanmıştır. Vincent'ın ve eşinin ölümünden sonra van Gogh'un tabloları kendisine miras kalan Johanna, bunları ödünç vererek ilk van Gogh sergilerinin düzenlenmesini desteklemiştir. Mektupların yayımlanması, kendini resme adamış, sanatı için cefa çekmiş ve genç yaşta ölmüş olan Vincent van Gogh'un çok etkili ve çekici gizeminin Avrupa'ya ve oradan da dünyaya yayılmasında yardımcı olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Pont-Aven Okulu</span> Fransada 1886-1888 arasında Gauginin çevresinde toplanan sanatçılar grubu

Pont-Aven Okulu 1886 ve 1888 yıllarının yaz aylarında Fransa Pont-Aven'de Paul Gauguin liderliğinde oluşan ve bireşimcilik akımının geliştiricileri olan genç sanatçılar topluluğu. En öne çıkan ve en çok bilinen temsilcileri Émile Bernard, Charles Laval, Paul Sérusier, Charles Filiger, Meijer de Haan, Armand Seguin ve Ernest de Chamaillard'dır. İzlenimci ve divizyonist resim anlayışına karşı çıkarak bireşimci yöntemi kabul eden ilk sanatçılar Gauguin ve Bernard olmuştur. Bu sanatçılar Aven'de 1886-88 yılları arasında tinsel yönleri ağırlıkta olan ve dikkat çeken renk yüzeyleri ile çizgilerden oluşan resimler ürettiler. Bu türdeki resimlerde genel anlamda bir yalınlaşma olduğu gibi biçimlerin bozuk durumda olması ve renk faktörünün anlatımcı bir şekilde olması da kayda değer bir durumdur.

Ömer Kaleşi, Arnavut ve Makedon kökenli ressam.

<span class="mw-page-title-main">Café du Tambourin</span> Pariste restoran

Café du Tambourin, Fransa Paris'te bir restorandı. Agostina Segatori'nin sahibi olduğu restoran ilk önce 27 rue de Richelieu'da bulunuyordu ve daha sonra Mart 1885'te 62 Boulevard de Clichy'de yeniden açıldı. Ünlü ressam Jules Chéret, yeniden açılıştaki kabare için bir poster hazırladı. Kafe, Segatori'nin Edouard Dantan tarafından kendisine verilen eserleri astığı orijinal bir dekora sahipti.

<span class="mw-page-title-main">Nabiler</span>

Nabiler, 1888 ile 1900 yılları arasında etkin olmuş, izlenimcilik ve akademik sanattan soyut sanat, sembolizm ve diğer erken dönem modernist hareketlere geçişte önemli bir rol oynamış genç Fransız sanatçılardan oluşan grup. Grubun üyeleri arasında Pierre Bonnard, Maurice Denis, Paul Ranson, Édouard Vuillard, Ker-Xavier Roussel, Félix Vallotton ve Paul Sérusier vardı. Bu sanatçıların pek çoğu 1880'lerin ikinci yarısında Paris'teki Académie Julian'de öğrenciydi. Gruptaki ressamlar Paul Gauguin ve Paul Cézanne'ın eserlerini beğeniyor, resim sanatını yenileme isteğini paylaşıyordu, ancak bireysel tarzları birbirinden oldukça farklıydı. Onlara göre bir sanat eseri doğanın betimlemesi değil, metaforların ve sembollerin sanatçı tarafından oluşturulmuş bir sentezi olmalıydı. 1900'de son sergisini düzenleyen grup üyeleri, bu tarihten sonra kariyerlerine bireysel olarak devam etti.

Georges Lacombe Fransız heykeltıraş ve ressamdı.