
Karl Marx, 19. yüzyılda yaşamış Alman filozof, politik ekonomist ve bilimsel sosyalizmin kurucusu. Bir müddet gazetecilik de yapan Marx, iktisadi ve beşerî konularda eleştirel fikirler ve tespitler ortaya koymuştur.
Anarşizm, toplumsal otoritenin, tahakkümün, erkin ve hiyerarşinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik felsefeleri ve toplumsal hareketleri tanımlayan sosyal bir terimdir. Anarşizm, her koşulda her türlü otoriteyi reddetmektir. Reddedilen bu otoritelere patriyarki ve kapitalizm de dahildir.

Mihail Aleksandroviç Bakunin, tanınmış bir Rus devrimci ve kolektivist anarşizm kuramcısıdır. Anarşist düşünürlerin ilk kuşağının temsilcilerindendir ve Anarşizmin babaları olarak anılan düşünürlerden biridir.

Max Stirner ya da gerçek adıyla Johann Kaspar Schmidt,, Alman filozoftur. Özellikle Hegel'in toplumsal yabancılaşma ve öz bilinç kavramlarıyla ilgilenmiştir. Stirner, genellikle nihilizmin, varoluşçuluğun, psikanalitik teorinin, postmodernizmin ve bireyci anarşizmin öncülerinden biri olarak kabul edilir. Birçok bireyci filozofu düşünceleriyle etkilemiştir.
Ademimerkeziyetçilik veya adem-i merkeziyetçilik ya da ademi merkeziyetçilik, devlet merkezinin gücünü azaltarak yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılmasını savunan siyasi görüş. Özellikle planlama ve karar alma ile ilgili faaliyetlerin bir merkezden dağıtıldığı veya devredildiği süreçtir. Yetki, grup veya içindeki daha küçük gruplara verilir. Ademimerkeziyet kelimesi, Arapça "merkezin yokluğu" anlamına gelir. Liberal ideolojinin savunduğu görüşlerden biridir.

19. yüzyıl felsefesi öncelikli olarak Alman felsefesinde romantizmin ve idealizmin zirveye ulaştığı bir dönemdir. Aynı şekilde materyalizmin de yeni bir derinlik kazandığı ve öne çıktığı görülür. Fransız felsefesinde bir yanda Charles Fourrier, Pierre-Joseph Proudhon, Claude Henri de Saint-Simon gibi reformcu düşünürler; öte yanda da August Comte ile pozitivizmin belirginleştiği görülür. Tarihçi Tocqueville ile sosyolog ve düşünür olan Emile Durkheim'ı da buraya eklemek gerekir.

Claude-Frédéric Bastiat Fransız ekonomist, yazar ve Fransız Liberal Okulu'nun önde gelen bir üyesiydi.

Felsefenin Sefaleti, 1843 ile 1849 yılları arasında sürgünde yaşayan Karl Marx'ın 1847 yılında Paris ve Brüksel'de yayınlanan kitabın adıdır. Bu eserde Marx, Fransız sosyalist filozof Pierre-Joseph Proudhon'un 1846 tarihli "Sefaletin Felsefesi" adlı eserinde ortaya koyduğu sosyalizm teorisini ve felsefi düşüncelerine eleştirel bir yaklaşım sergilemektedir ayrıca kendi komünist felsefesini de savunmaktadır. Eser, Fransızca kaleme alınmıştır.
Bireycilik, bireyin özgürlüğüne büyük ağırlık veren ve genellikle kendine yeterli, kendi kendini yönlendiren, görece özgür bireyi ya da benliği vurgulayan siyaset ve toplum felsefesidir.
Serbest piyasa anarşizmi, devletin katılımı olmadan gönüllü pazar etkileşimlerine dayalı bir ekonomik sistemi savunan anarşizmin birkaç dalını içerir. Pazar anarşistleri genellikle devleti ortadan kaldırmak ve devletsiz toplumun çeşitli formülasyonlarını önermek isterken mülkiyet ve iş ilişkileri hakkındaki görüşleri önemli ölçüde değişebilir. Örneğin mutualist veya anarko-sendikalistler, kendilerini anti-kapitalist olarak düşünür ve üretim araçlarının özel mülkiyetine karşı kooperatif veya kolektif mülkiyeti ve yönetimi savunurlar. Anarko-kapitalistlerse bireysel hakların ve bir serbest piyasa ekonomisinin ayrılmaz bileşeni olarak nitelendirdikleri özel mülkiyetin meşruiyet ve önceliğini vurgular.
Karşılıkçılık veya mutualizm, herkes serbest piyasada emeğine eşdeğer oranda, bireysel veya topluca üretim araçlarına sahip olabilir düşüncesidir. Mutualizm taraftarları kapitalist serbest piyasa karşıtıdır.
Sefaletin Felsefesi, 1846 yılında Pierre-Joseph Proudhon tarafından yazılan, mevcut ekonomik sistemlere eleştiri niteliğinde bir eserdir.
Mülkiyet hırsızlıktır!, Fransız düşünür Pierre-Joseph Proudhon'un Mülkiyet Nedir? adlı eserinde verdiği mülkiyet tanımı ve bir anarşist sloganı.
Şayet "kölelik nedir?" sorunda cevap vermem gerekseydi ve tek kelimeyle, kölelik cinayettir deseydim, ne kastettiğim derhal anlaşılırdı. Bir insandan düşünme yetisini,iradesini, şahsiyetini almak kudretinin hayat memat meselesi olduğunu ve bir insanı köleleştirmenin onu öldürmek olduğunu göstermek için uzun söze hacet olmayacaktı. Öyleyse niçin "mülkiyet nedir?" sorusuna, anlaşılacağımdan emin olarak, hırsızlıktır diye cevap veremiyorum; ne de olsa ikinci soru ilkinin şekil değiştirmiş halinden ibaret değil mi? -Pierre-Joseph Proudhon
18 ilâ 21. yüzyıllarda üretilen siyasi sloganların başlıcalarının listesidir.
Kaynakça/Ayrıntılı bilgi için:

Jacques Ellul, Fransız filozof, sosyolog ve amatör ilahiyatçı. Tanınmış bir Hristiyan anarşisti olan Ellul, Bordeaux Üniversitesi'nde kıdemli tarih ve kurum sosyolojisi profesörlüğü yapmıştır. Kariyeri boyunca 60'tan fazla kitap ve 600'dan fazla makale yayınlamıştır. Eserlerinin çoğu propaganda, teknolojinin toplum üzerindeki etkisi ve din ile politikanın etkileşimini konu almaktadır; bunların ana teması teknolojinin insanların özgürlüğü ve din üzerindeki olumsuz etkisi olmuştur. En önemli eserleri Teknoloji Toplumu ve Propaganda'dır. Ellul, teknoloji ve toplum sorununa diyalektik bir bakış açısıyla yaklaşmıştır ve eserlerinde teknoloji tiranlığının insanlığa baskın gelmesini işlemiştir.

Francisque Bouillier Lyons'da doğan Fransız bir filozoftur. Paris'teki École Normale Supérieure'de okudu ve 1839'da Lyons Üniversitesi'ne felsefe profesörü olarak atandı. 1849'dan 1864'e kadar Lyons'da fakülte dekanı ve 1867'den 1870'e kadar École Normale Supérieure'de müdürlük yaptı. Eserleri şunları içerir:
- Histoire et critique de la révolution cartésienne (1842)
- Théorie de la raison impersonnelle (1844)
- Du principe vital et de l'âme pensante (1862)
- Du plaisir et de la douleur (1865)
- La vraie conscience (1882)
- Souvenirs d'un vieil universitaire (1897)

Mülkiyet Nedir?, Fransız anarşist kuramcı Pierre-Joseph Proudhon'un 30 Haziran 1840'te yayımlanmış olan ilk kitabıdır. Özel mülkiyet konseptini ve bu konseptin bunun devlet, proletarya ve anarşizmle ilişkisini ele alır. Sosyalist çevrelerce sıklıkla kullanılan "Mülkiyet hırsızlıktır!" sloganından ilk olarak bu kitapta bahsedilmiştir.

Basitçe değer yasası olarak bilinen metaların değer yasası, Karl Marx'ın ilk kez Felsefenin Sefaleti (1847) adlı kitabında açıklanan ekonomi politiği eleştirisinde merkezi bir kavramdır.) David Ricardo'nun ekonomisine atıfta bulunarak Pierre-Joseph Proudhon'a karşı gelmiştir. En genel anlamda, insan emeğinin ürünlerinin ekonomik mübadelesinin düzenleyici bir ilkesine, yani bu ürünlerin ticaretteki göreli mübadele değerlerinin, genellikle para-fiyatlarla ifade edilen, kapitalist üretim biçimine ve bunları üretmek için toplumsal olarak gerekli olan ortalama insan emek-zamanı miktarlarıyla orantılı olduğuna işaret etmektedir.
Karşılıklılık, anarşist bir düşünce okulu ve işçilerin üretim araçları üzerindeki kontrolünü, bireysel zanaatkarlardan ve işçi kooperatiflerinden oluşan bir piyasa ekonomisini ve işgal ve kullanım mülkiyet haklarını savunan anti-kapitalist piyasa[1] sosyalist[2] ekonomik teorisidir. Karşılıklılıkçılar, emek değer teorisi ve emek mülkiyet teorisinin savunucuları olarak, emeğin sömürülmesine dayandığını düşündükleri her türlü ekonomik rant, kâr ve nominal olmayan çıkara karşı çıkarlar. Karşılıklılıkçılar, sermaye birikimi veya toprak mülkiyetinin yoğunlaşması olmadan bir ekonomi inşa etmeye çalışırlar. Ayrıca, federal bir toplum yaratma amacıyla karşılıklı bankalar tarafından karşılıklı kredi verilmesi yoluyla desteklenebileceğini öne sürdükleri işçilerin özyönetiminin kurulmasını teşvik ederler.