
Anglosaksonlar, Anglus, Sakson ve Jüt karışımı bir Cermen halkı. 5. yüzyıldan itibaren Romalıların Britannia olarak isimlendirdiği adayı istila etmiş ve 865'teki Viking istilasına kadar adanın tamamını yönetmişlerdir; Viking istilasından Norman istilasına kadar geçen sürede ise bazen adanın bir kısmını, bazen tamamını yönetmiş ve bazen de adanın kontrolünü tamamen Vikinglere kaptırmışlardır. Vikinglerin gelişiyle İngiltere'deki Anglosakson kontrolü önemli ölçüde zayıflamış ve Normanların gelişiyle birlikte tamamen sona ermiştir.

Morgan le Fay ayrıca Morgan[n]a, Morgain[a/e], Morg[a]ne, Morgant[e], Morge[i]n ya da Morgue[in] olarak da bilinen Morgan le Fay, Kral Arthur'un kız kardeşi ve Avalon'un leydilerindendir. Morgaine olarak da bilinir. Hakkında yazılmış ve söylenmiş birçok rivayetler bulunmaktadır ve bunların en başında cadı olduğu ileri sürülmektedir. Bütün bunların temelinde, Büyük Britanya'da yaşadığı dönemde Hristiyanlığın çok hızlı benimsenmesi, yaygınlaşması sırasında paganlığı savunması ve önde gelen temsilcisi olması yatmaktadır. Bazı eski hikâyelerde savaşçı olarak da anılır. Antik kraliçe Boadicea gibi. Eski savaş tanrıçası Morrigan'la da ilişkisi olduğu söylenir. Bir efsaneye göre Morgause'la da bağı vardır, bu yüzden cadı olduğu kanısı yaygındır. Bazı efsaneler doğrudan Morgause ile aynı kişi olduğunu söyler. Genel kabule göre, Kral Arthur'un üvey kız kardeşidir. Igrane'in ve eski kocası Dük Tintagil Gorlois'in kızıdır. Teyzesi Vivien tarafından küçük yaşta Avalon'a götürülür, orada rahibelik eğitimi alır. Vivien'den sonra gölün leydisidir. Güçlü bir druiddir, kendisinden oldukça korkulur. Lancelot'a âşık olduğu, bu yüzden Guinevere'den hiç hazzetmediği de rivayet edilir. Bazı versiyonlarda kardeşi krala da düşmandır, tüm şövalyelerini tuzağa düşürmek için elinden geleni yapar. Ayrıca Mordred'ın annesidir. Güzel bir kadın olarak betimlenir. Fakat yine bazı uç hikâyelerde yüzünün yarısı yanmış, topal ve yüzünü gizlemek için altın maskeyle dolaşan biri olarak anlatılır.

Karlsruhe, Almanya'nın güney batısında, Baden-Württemberg eyaletine bağlı, Fransız-Alman sınırındaki şehir.

François Rabelais, Fransız yazar, doktor, Rönesans düşünürü, keşiş ve Antik Grekçe bilgini. İsminin harflerinin yerini değiştirerek oluşturduğu Alcofribas Nasier mahlası veya Séraphin Calobarsy olarak da tanınır. Tarihsel olarak elimizdeki bilgiler ve eserlerden onun bir fantezi, hiciv, grotesk, müstehcen güldürü ve şarkı yazarı olduğunu biliyoruz. Bir baba ile oğlunun hikâyelerinden oluşan Gargantua ve Pantagruel baş yapıtlarıdır. Rabelais klasik dünya edebiyatının büyük yazarları arasında sayılmakta ve modern Avrupa edebiyatının kurucularından olduğu kabul edilmektedir. Hümanizmin öncülerindendir, Desiderus Erasmus'la çağdaştır. Jean Paul Sartre, Rabelais'nin üslubuna hayranlığını saklamaz ve onun Avrupa düşüncesinin ve Hümanizmin tekamülü açısından önemini Erasmus ile Montaigne arasında köprü olmak derecesinde görür.

Sabahattin Eyüboğlu, Türk yazar, çevirmen ve akademisyendir.

Hicaz, Arap Yarımadası'nda günümüz Suudi Arabistan'ının batısında bir bölgedir. Hicaz kelimesi Arapçada "engel, bariyer" anlamına gelir. Kızıldeniz boyunca kuzeydeki Ürdün'den güneydeki Asir bölgesine doğru uzanır.

Mühimmat; askerî terminolojide savaş için gerekli, demirbaş olmayan tüm yedek parça ve cephaneyi kapsayan bir terim. Cephane ise ateşli silahlardan atılmak üzere hazırlanmış her türlü patlayıcı veya delici malzemedir.

V işareti ya da Zafer işareti elin diğer parmakları kapalıyken işaret ve orta parmağının açık ve birbirinden ayrık durumuna verilen isimdir. İçe bakan avuç ile yapıldığında İngiltere’de argo anlama gelmektedir. II. Dünya Savaşı sırasında Zafer işareti olarak dönemin İngiltere başbakanı Winston Churchill tarafından yaygınlaştırılmıştır. ABD’de ve daha sonra 1960’lı yıllardan itibaren bütün dünyada barış anlamına gelmek üzere kullanılmıştır.

Felemenk Atasözleri, Hollandalı ressam Pieter Brueghel tarafından 1559'da meşe pano üzerine yağlı boya ile çizilmiş olan, dönemin Felemenkçe atasözlerini tasvir eden görüntülerden meydana gelen tablodur. Resim, birçok atasözüne yapılmış olan atıflarla doludur. Bunların büyük bölümü halen kullanılmakta olan ya da o dönemde kullanıldığı bilinen atasözleridir. Bir kısmı ise unutulmuştur.

Alfred Jarry, Fransız oyun yazarı, romancı, şair, avangart, gerçeküstücü ve uyumsuz tiyatronun kurucusudur.

Gargantua ile Pantagruel, François Rabelais'in yazdığı, Gargantua ve Pantagruel adlarındaki baba-oğul devlerin hikâyelerinden oluşan, fantastik güldürü tarzındaki felsefi eser.

Wessex Krallığı Büyük Britanya'nın güneyinde yer alan Anglosakson krallığıdır. 519 yılından 10. yüzyılın başlarına kadar birleşik İngiliz devleti kuruluncaya kadar hüküm sürmüştür.
Kutsanmış Bran Deniz tanrısı Llyr'in oğlu olan Dev kahraman.Galler'in efsanevi krallarından.Bran aynı zamanda müzikseverdi ve müzisyenleri korurdu.Onun için şiir ve müzikle uğraşanlar büyülü bir güce sahiptiler.Sembolleri arasında karga da yer almaktadır.Galyalı komutan Brennus'un adının onun adına dayandığı iddia edilmektedir.Yeşil Adam'la bağlantılı olduğu ve bir Psikopomp olduğu düşünülmektedir.Kral Arthur hikâyelerinin erken versiyonlarında yer alırken adı daha sonra Balıkçı Kral ve Yeşil Şövalye gibi karakterlere dönüşmüştürİskandinav tanrısı Odin ve Kelt tanrısı Dagda'ya benzemektedir.Gargantua ve Pantagruel'in de temsilcisl ve parçası olduğu dev kral geleneğinin kurucusudur.Rabelais bu gelenekten esinlenmiştir.

Wepwawet, Yukarı Mısır'da Asyut olan bir savaş tanrısıydı. Adı yolların açacağı anlamına gelir ve sıklıkla bir güneş-tekne eşiğinde ayakta duran bir kurt olarak tasvir edilir. Bazıları, Wepwawet'in ordu ilerlemesine giden yolları açıklığa kavuşturmak üzere bir gözcü olarak gördüğünü yorumlamaktadır. Sina'dan bir yazıtta Wepwawet'in Kral Sekhemkhet'in zaferine "yolu açtığı" belirtilmektedir.
Grandgousier, François Rabelais'in Gargantua romanındaki Dev kral.Parpaillons Kralı'nın kızı Gargamelle'nin kocası ve Gargantua'nın babasıdır .Rabelais'in karakteri mükemmel, her şeye, hayata, iyi yemeğe vb. yönelik iştahı yansıtıyor.Rabelais'in iyi kralı kötü kralla karşılaştırarak tanımlamasında da kullanılır: Picrochole. Böylece Grandgousier, savaş ve kârın cazibesinden ziyade barışı ve tartışmayı savunur.
Gargantua, François Rabelais'in kitaplarında ve Fransız-Bröton-Gal efsanelerinde geçen dev kral karakteridir. Rabelais'in yazıdığı Gargantua ve Pantagruel serisinde geçer. Rabelais'in kaynakları Kral Arthur efsanelerine dayanır. Efsanelerde Gargantua'nın Merlin tarafından yaratıldığı anlatılan bir dev hanedanına dayandığı söylenir. Henri Gaidoz, obur devin, görünüşe göre, dikilitaşların inşası gibi, Keltlerinkinden önceki bir zamana kadar geri giden, görünüşte yardımsever olan Gargan adlı çok eski bir Galya tanrısının varisi olduğu hipotezini geliştirdi. Belki de bu ismin Ogmios'a verilen bir unvan olduğunu öne sürer. Ayrıca Mabinogion ve Monmouthlu Geoffrey'in Britanya Kralları Tarihi'nda andığı Beleni'nin oğlu olarak geçen Gurguint Bartbuc olarak anılan bir kraldan bahseder. Ancak bu kralın ya da Gargan'ın bir dev olduğunu gösteren bir kanıt yoktur. Gaidoz daha sonra bu hipotezlerden vazgeçmiş olsa da tezler halefleri tarafından da ele alınmıştır. Arnold Van Gennep ve Félix Bourquelot tarafından teorize edilen teze göre Roma öncesi dönemden ziyade, devin Orta Çağ'da ortaya çıktığını öne sürülür. Kutsanmış Bran'la da bağlantılı olduğu öne sürülür. İngiliz folklorundaki varlığı,17.yüzyılda Shakespeare'in Size Nasıl Geliyorsa'da andığı adından veya Tom Thumb adlı (1621) karakterin hikâyelerinde ve son olarak Thomas Urquhart'ın yaptığı (1653) ilk Rabelais çevirisinde bahsedilmesiyle gösterilmiştir. Bu popülerlik,1569'dan önce en az 22 İngilizce versiyonunun varlığı ile açıklanmaktadır. Dev, Fransa'da da 16. yüzyılın ilk üçte birinde seyyar olarak satılan vakayinamelerde muazzam bir popülariteye sahipti. Gargantua'yı Arthur efsanesine bağlayan, aynı dönemde yayınlanan ve büyük ölçüde benzer içeriğe sahip sekiz versiyon bilinmektedir. Merlin tarafından görevlendirilen Gargantua'nın Kral Arthur'u ve Camelot'u düşmanlarından koruması ve yaralandığında Avalon'a gönderilmesi anlatılır. Anonim bir kitap olan Büyük ve Muazzam Dev Gargantua'nın Büyük Günlükleri'nden esinlenen Pantagruel, aynı türden bir kitap olarak sunulmaktadır. İlk kitapta Gargantua'nın oğlu Pantagruel'i konu alsa da Gargantua önemli bir karakter olarak yer almaktadır. Bilge bir kral ve oğluyla ilgilenen bir baba olarak sunar. İlk kitabın başarısı üzerine Gargantua'nın gençliğini anlatan ikinci bir kitap yazar. Kral Grandgousier ve Kraliçe Gargamelle'in oğlu olan Gargantua çok meraklı ve akıllı bir çocuk olarak büyür. Bağnaz düşünce ve saldırganlıkla mücadele eder. Özgür düşüncenin hakim olduğu Theleme Tekkesini kurar. Devam kitabında oğlunun üniversitedeki durumunu takip eder.Morgan le Fay tarafından Periler Ülkesine kaçırılınca Pantagruel onun yardımına koşar.
Panurge, François Rabelais'in beş romanından oluşan Gargantua ve Pantagruel'deki ana karakterlerden biridir. Pantagruel'in en iyi arkadaşıdır. Üçüncü ve dördüncü kitaplarda özellikle önemli olan, son derece kurnaz bir düzenbaz, çapkın ve korkaktır.irinci kitabın 9. Bölümünde, inşa edilmiş bir dilin ilk örneklerinden bazıları da dahil olmak üzere birçok dili konuşabildiğini gösterir.Fransızca'da, Panurge'ye atıfta bulunulması, sonuçları ne olursa olsun körü körüne başkalarını takip edecek bir bireyi tanımlayan mouton de Panurge ifadesinde gerçekleşir.
Pantagruel,François Rabelais'in Gargantua ve Pantagruel serisinde geçen dev prens karakteridir.Kral Gargantua'nın oğludur. Pantagruel muazzam bir güç ve iştahla donatılmıştır ve ilk yılları fantastik olaylarla doludur. Paris Üniversitesi'ndeyken, babasından hala Fransız Rönesans ideallerinin temel bir açıklaması olarak kabul edilen bir mektup alır. Paris'te Pantagruel, dizi boyunca arkadaşı olan kurnaz haydut Panurge ile de tanışır.Babası Morgan Le Fay tarafından kaçırılınca onu kurtarmaya gider.Zamanla Pantagruel bir bilge olurken Panurge bencildir ve kafası karışmıştır, evlenmesi gerekip gerekmediğini merak etmektedir.Bu yüzden çeşitli kehanetçilere danışır. Panurge, Pantagruel ve arkadaşlarını bir cevap için Cathay'daki Kutsal Şişenin Kâhinine yaptığı bir yolculuğa çıkmaya ikna eder.Bir dizi fantastik adadan geçtikten sonra Kutsal Şişenin tapınağına varır.Pantagruel akıllı ve bilge eylemleriyle babası Gargantua'yı gururlandırır.
Gargan,19. yüzyılda Henri Gaidoz tarafından tahmin edilen ve kahraman dev kral Gargantua'nın ve Rabelais'in onu ünlü yapan kitabının yayınlanmasından önce var olduğunu tahmin eden bir Kelt ya da Kelt öncesi dönem tanrısıdır.Bu ismin Ogmios'a verilen bir unvan olabileceğini de öne sürmüştür.Gallo-Roma kaynaklarında hakkında azçok bilgi vardır.Buna göre Belenus'un ve tanrıça Belisama'nın oğldur.Beyaz bir kısrağı vardır. Hikâyelere göre kış gündönümünde hediyeler dağıtmak için kırlarda dolaşır.Dİkilitaş dizilerini ve dolmenleri inşa ettiği efsanelerde geçer.Bir Güneş tanrısı olarak anlatılır. Hakkında pek fazla bilgi yoktur. Henri Dontenville, birkaç Kelt tanrısına, her zaman doğu-batı yönünde hareket eden, yollarında fışkıran ve güneşi getiren "beyaz bir at veya beyaz bir kısrak" eşlik ettiğini belirtir.Ayrıca Orta Çağ kaynakları olan Giraud Du Barri'nın kaynakları ve Monmuth'lu Geoffrey'in "Britanya Kralları Tarihi" kitabında geçen Beleni'nin oğlu Gurguntius ve Mabinogion'da geçen Gwrgant'la özdeşleştirilmeye çalışılmıştır.Dev kral Bran'la da bağlantılı sayılmıştır.

Gargantua ile Pantagruel, François Rabelais'in yazdığı, Gargantua ve Pantagruel adlarındaki baba-oğul devlerin hikâyelerinden oluşan, fantastik güldürü tarzındaki felsefi eser.