İçeriğe atla

Phineas Gage

Phineas P. Gage (9 (?) Temmuz 1823 – 21 Mayıs 1860),[Notlar 1] geçirdiği bir kazanın ardından -büyük, demir bir sırık kafasından beyninin sol frontal lobunu parçalayarak geçmiştir- yaşamda kalmasıyla tanınan Amerikalı bir demir yolu inşaatı ustası. Bu yaralanmanın kişiliğinde ve davranışlarında değişikliklere yol açtığı kaydedilmiştir. Öyle ciddi değişiklikler olmuştur ki, arkadaşları ona artık "bizim Gage" diyememektedirler.

Long "Amerika'daki levye vakası" olarak da anılır. Bu vaka "merakımızı tüm öteki vakalardan daha çok kamçılayan, prognozlarımızı sarsan, hatta fizyolojik doktrinleri tamamen yıkan bir vaka" olarak değerlendirilmiştir.[Notlar 2] Phineas Gage beyinle, özellikle serebral bölümlerle,[1] ilgili 19. yüzyılın ortalarında yürütülen tartışmaları etkilemiştir ve beynin belirli bölümlerine gelecek zararın kişiliği ve davranışı etkileyebileceğini ortaya koyan ilk vakadır.

Gage, nöroloji, psikoloji ve ilgili bilim dallarının eğitim programlarında yer edinmiş bir vakadır; kitaplarda ve akademik makalelerde sıklıkla kendisinden söz edilir. Bunun yanında popüler kültürde de görece küçük bir yeri vardır. Vakayla ilgili bilinen gerçekler oldukça azdır; buna karşın, beyinle ve zihinle ilgili birbirine tamamen karşı duran kuramların desteklenmesinde uzun yıllardır bu vakaya atıfta bulunulur. Yapılan bir anket[2] Gage'le ilgili yapılan sunumlarda - son zamanlarda bile - genellikle alabildiğine çarpıtılmış, abartılmış ve hatta gerçekle taban tabana ters bilgilerin kullanıldığını ortaya koymuştur.[kaynak belirtilmeli]

Gage'in, "yakışıklı, iyi giyimli ve kendine güvendiği hatta gururlu olduğu" belli olan dagerreyotipi bir portresi 2009'da kayıtlara geçmiştir. (Aşağıdaki fotoğraf.) Bir araştırmacı bu portrenin, Gage'in başına gelen en ciddi zihinsel değişikliklerin kazayı izleyen sınırlı bir zaman dilimi için etkili olduğu ve Gage'in daha sonraki yaşamında aslında oldukça iyi durumda bulunduğu, sosyal olarak çok daha uyumlu olduğu düşüncesini desteklediğini savunarak bunun bir sosyal kazanım[3] hipoteziyle örtüştüğünü öne sürmüştür. Gage'in ikinci bir portresi de 2010 yılında bulunmuştur. (Sağdaki fotoğraf.)

Sol frontal lob (kırmızı), çubuğun temsili geçiş noktasıdır

Kaza

13 Eylül 1848'de Gage, Rutland & Burlington Demiryolu için Vermont eyaletinin Cavendish kentinin dışında mıcır katmanı hazırlığı için kaya patlatmakta olan bir grup işçinin ustası olarak çalışmaktaydı. Gage'in görevlerinden biri, bir kaya parçasının gövdesine delik açıldıktan sonra barutu, fitili ve kumu doldurup karışımı deliğin içinde; uzun bir demir levye yardımıyla sıkıştırmaktı.[Notlar 3] Saat 16.30 sularında, kumun iyi yerleşememiş olmasından kaynaklanması olası bir patlama gerçekleşti:

... barut patladı ve o anda kullanmakta 3 santimetre genişliğindeki ve 45 santimetre uzunluğundaki gereci kafasına doğru fırlattı. Demir boru yüzünün yanından girip, ... sol gözünün arkasından geçti ve kafasının üzerinden çıktı.[Notlar 4]

19. yüzyılda Gage'in "Amerika'daki levye vakası" olarak anılıyor olması okuyucuları yanıltabilir. O dönemde Amerika'da levyelerin ucunda, bugün "levye" sözcüğünden anlaşıldığı gibi, bükülmüş bir parça veya pençe yapısında bir bölüm olmuyordu. Gage'in "tepme levyesi", "köşesiz ve kullanıldığı için görece aşınmış" bir silindirden ibaretti.[4] Gage'in yüzüne önce giren uç sivriltilmişti ve bu sivrilme geriye doğru 30 santimetre sürüyordu. Bunun Gage'in yaşamını borçlu olduğu bir durum olması olası. Levye, öteki tepme levyeleri gibi değildi; bölgedeki bir demirci tarafından sahibinin isteğine göre yapılmıştı.[Notlar 5]

6 kilograma yakın ağırlıyla bu "ani ve beklenmedik ziyaretçi"[Notlar 6] 25 metreye yakın bir uzaklıkta "kana ve beyne bulanmış"[5] olarak bulundu.

Şaşırtıcı bir şekilde Gage birkaç dakika içinde konuşmaya başladı, çok az yardımla veya yardım almadan yürüyebiliyordu ve 1.25 kilometre uzaklıktaki dairesine gidene kadar bir römorkta dik bir biçimde oturabildi. Yanına gelen ilk doktor, Edward H. Williams oldu.

Beynin kasılmaları o kadar belirgindi ki daha aracımdan inmeden, kafasındaki yarayı fark ettim. Ben yarasını incelerken, Bay Gage nasıl yaralandığını çevresindeki bekleşenlere anlatıyordu. O sırada Bay Gage'in söylediklerine inanmadım, ona öyle gelmiş olabileceğini düşündüm. Bay Gage ise borunun kafasının içinden geçtiği konusunda ısrar ediyordu. ... Bay Gage ayağa kalktı ve kustu. Kusarken harcadığı güç, yarım fincan miktarında beyni kafatasından dışarı itti. Bu parça yere düştü.[Notlar 7]

Bir saat sonra Dr. John Martyn vakayla ilgilenmeye başladı:

Burada bunu belirteceğim için kusura bakmayın ama o anda karşılaştığım görüntü, askeri ameliyatlara alışkın olmayan biri için alabildiğine korkunçtu; ne var ki, hasta acısını kahramanvari bir güçle içine gömdü. Beni görür görmez tanıdı ve canının çok yanmayacağını umduğunu söyledi. Bilinci tamamen yerinde ama kanama yüzünden bitkin düşüyor gibiydi. Bedeni de yattığı yatakta, tam anlamıyla bir kan gölünün ortasında kalmıştı.[6]

Harlow'un yetenekli ellerine rağmen,[Notlar 8] Gage'in sağlığına kavuşması uzun ve zor bir süreci gerektiriyordu. Beynindeki basınç[Notlar 9] Gage'i 23 Eylül'den 3 Ekim'e kadar yarı bilinçli olduğu bir duruma soktu: "Kendisine bir şey söylenmezse seyrek olarak konuşuyor, yanıt verdiğinde de ya bir sözcük ya bir hece söyleyebiliyordu. Arkadaşları ve refakatçileri birkaç saat içinde gelecek bir ölüm bekliyordu; tabutunu, cenaze giysilerini bile hazırlamışlardı."[7]

Bütün bunlara rağmen 7 Ekim'de Gage "kendi kendine ayağa kalkmayı başardı ve sandalyesine kadar bir adım yürüdü." Bir ay sonra "merdiven inip çıkabiliyor, evinin yakınlarındaki meydana gidebiliyor" ve Harlow'un bir haftalık yokluğunda Gage "Pazar günleri hariç her gün sokaklarda geziniyor", ailesinin yanına New Hampshire'a gitme isteği "arkadaşları tarafından engellenemiyor, Gage adeta yerinde duramıyordu." Fazla gecikmeden ateşi yükseldi; ama kasımın ortalarında kendisini "her anlamda iyi hissediyor, yine evinin çevresinde gezintilere çıkıyor; başında herhangi bir ağrı sızı olmadığını söylüyordu." Bu noktada Harlow'un gözlemi, Gage'in "eğer denetim altında tutulabilirse, iyileşme yoluna girmiş olduğu" yönündeydi.[8]

Notlar

  1. ^ 1. notu çevir.
  2. ^ Campbell, H.F. (1851) "Injuries of the Cranium—Trepanning". Ohio Med. & Surg. J. 4(1):31–5, crediting the Southern Med. & Surg. J. (tarih bilinmiyor)
  3. ^ Macmillan 2000'de 25-27. sayfalar, patlayıcının yerleştirilmesiyle ilgili adımları ve bu kazanın yeri ve koşullarıyla ilgili bilgileri almak için yararlı olacaktır. 4 santimetreye yakın genişliği ve üç metreyi bulabilen derinliğiyle patlayıcı deliğinin el gereçleri kullanılarak delinmesi, iki işçinin yarım gün veya daha fazla süreli çalışmasını gerektirebilir. Her patlayıcı karışımın yerleştirilmesi, yerleştirileceği yerin ve kullanılacak barut miktarının tam olarak belirlenmesi için gereken çalışma düşünüldüğünde, Gage'in işçileri tarafından "çalıştıkları en çalışkan ve yetenekli usta" olarak değerlendiriliyor oluşuna ilişkin Harlow'un iddiası daha önemli gözükecektir.
  4. ^ Boston Post, 21 Eylül, 1848. Vermont, Ludlow'daki Ludlow Özgür Toprak Sendikası'ndan daha önce gelen bir habere (tarihi belirsiz) dayanarak hazırlanmış bir haber. Vikipedi'ye aktarılan metin, yayınlanan haberde yanlış belirtilmiş olan demirin uzunluğu ve genişliğiyle (Haberin aslında çevresi belirtilmiştir.) ilgili bilgilerin düzeltildiği bir metindir. (Resim açıklayıcıdır.) Bunun yanında "üst çene kemiğini parçalayarak" ifadesi de çıkartılmıştır çünkü bu gerçekte yaşanmamıştır. Harlow 1868, sayfa 342'de demirin izlediği yol açıklanmaktadır.
  5. ^ Bigelow (1850), 13-14. sayfalar ve Harlow (1868), sayfa 344'te Gage'in hayatta kalmasını sağlayan koşullar anlatılmaktadır: "Borunun biçimi - sivriltilmiş, yuvarlak ve görece aşınmış olması; bunlardan ötürü borunun baskı yapmamış ve şokun üzün sürmemiş olması." Bigelow levyenin sivrilme uzunluğunu 25 santimetre olarak belirtmiştir ama gerçek uzunluk 30 santimetredir. (Alıntıda bu bilgi düzeltilerek verilmiştir.) Bilgi için Harlow (1848), 331. sayfa ve Macmillan (2000), 26. sayfa.
  6. ^ Bibliographical notices. Recovery from the Passage of an Iron Bar through the Head. By John M. Harlow, M.D., of Worburn. (1869). Boston Medical and Surgical Journal, March 18, 1869. 3(7)n.s.:116–117. A tone of bemused wonderment was common in 19th-century medical writing about Gage (as well as other victims of unlikely-sounding brain-injury accidents—see Macmillan 2000, pp. 66–7). Noting dryly that, "The leading feature of this case is its improbability...This is the sort of accident that happens in the pantomime at the theater, not elsewhere," Bigelow (1850, p.13,19) emphasized that though "at first wholly skeptical, I have been personally convinced," calling the case "unparalled in the annals of surgery." Bigelow's stature largely ended scoffing about Gage among physicians in general — one of whom, Harlow (1868, p.344) later wrote, had dismissed the matter as a "Yankee invention." After Gage was joined by the cases of a miner who survived traversal of his head by a gas pipe, and of a lumbermill foreman who returned to work soon after a "picket saw" cut into his forehead to a depth of nine inches, the Boston Med. & Surg. J. (1870)[citation needed] pretended to wonder whether the brain has any function at all: "Since the antics of iron bars, gas pipes, and the like skepticism is discomfitted, and dares not utter itself. Brains do not seem to be of much account these days." The Transactions of the Vermont Medical Society (1870)[citation needed] was similarly facetious: " 'The times have been,' says Macbeth, 'that when the brains were out the man would die. But now they rise again.' Quite possibly we shall soon hear that some German professor is exsecting it."
  7. ^ Williams'ın Bigelow'da geçen açıklamalarından alınmıştır. Bigelow (1850), 15–16. sayfalar.
  8. ^ Harlow wrote that Gage had been "a perfectly healthy, strong and active young man...nervo-bilious temperament, five feet six inches in height, average weight one hundred and fifty pounds, possessing an iron will as well as an iron frame; muscular system unusually well developed—having had scarcely a day's illness from his childhood to the date of this injury." (Nervo-bilious describes an unusual combination of "excitable and active mental powers" with "energy and strength [of] mind and body [making] possible the endurance of great mental and physical labor.")[citation needed] He also emphasized the importance of the opening, created by the tamping iron, connecting Gage's cranium to his mouth, as "without this opening in the base of the skull, for drainage, recovery would have been impossible." As to his own role in Gage's survival, he merely averred, "I can only say, along with good old Ambro[i]se Paré, I dressed him, God healed him" (Harlow 1868, pp.330, 344, 346) — an assessment Macmillan calls far too modest (Macmillan 2000, pp.12, 59–62, 346-7; and see Macmillan 2008, p.828–9; Macmillan (2001); and Barker 1995, pp.679–80 for further discussion of Harlow's management of the case).
  9. ^ September 24: "Failing strength...During the three succeeding days the coma deepened; the globe of the left eye became more protuberant, with fungus pushing out rapidly from the internal canthus...also large fungi pushing up rapidly from the wounded brain, and coming out at the top of the head" (Harlow 1868, p.335). Here fungus does not mean a biological mycosis but rather (O.E.D.) a "spongy morbid growth or excrescence, such as exuberant granulation in a wound" i.e. part of the body's own reaction to the injury (Macmillan 2000, pp. 54, 61-2).

Kaynakça

  1. ^ Barker (1995); Macmillan (2000) 7-9. bölümler
  2. ^ "a survey of published account ne demek?
  3. ^ "social recovery" ne demek?
  4. ^ Harlow (1848), sayfa 331.
  5. ^ Harlow 1848, sayfa 331.
  6. ^ Harlow (1848)'dan alınmıştır, sayfa 390.
  7. ^ Harlow (1848) ve Harlow (1868)'dan alınmıştır.
  8. ^ Harlow (1848), 391–393. sayfalar; Bigelow (1850), 17–19. sayfalar; Harlow (1868), 334–338. sayfalar.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Urduca</span> Pakistanın iki resmî dilinden biri

Urduca, Hindustani dilinin Pakistan'da kullanılan standart biçimine verilen isim. Pakistan'ın iki resmî dilinden biridir. Hindistan'ın bazı bölgelerinde de resmî dilidir. Hintçe ve Urdu Hindustani adlı dilin iki ayrı standart biçimi olarak kabul edilmekle beraber Urduca özellikle Pakistan ve Hindistan'ın kuzeyinde Müslümanların daha yoğun olduğu yerlerde konuşulmakta ve Hintçeye kıyasla daha fazla Farsça aktarma sözcük içermektedir.

Bireyci anarşizm, farklı geleneklerden oluşan bireyci anarşizm bireysel bilincin ve bireysel çıkarın, herhangi bir kolektif organ ya da kamu otoritesi tarafından engellenmemesi gerektiğine inanır.

<span class="mw-page-title-main">Ludwik Lejzer Zamenhof</span>

Ludwik Lejzer Zamenhof ; 15 Aralık [E.U. 3 Aralık] 1859 – 14 Nisan [E.U. 1 Nisan] 1917), Polonya doğumlu Aşkenazi Yahudisi göz doktoru ve dilbilimciydi. Dünyada en yaygın kullanılan ve yapılandırılmış uluslararası yardımcı dil olan Esperanto'nun yaratıcısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sabataycılık</span> 17. yüzyılda baskı nedeniyle görünüşte Müslüman olan ve gerçek inançlarını gizlice sürdürmeye zorlanan bir grup Yahudi

Dönmeler, Osmanlı İmparatorluğu'nda zorlama sonucu dışarıdan İslam'a dönen, ancak Yahudi inançlarını ve Kabalistik inançlarını gizlice koruyan bir grup Sabetaycı kripto Yahudi'ydi. Hareket esas olarak Selanik merkezliydi. Grup köken olarak 17. yüzyılda Sefarad Haham ve Kabalist Sabatay Sevi'nin Yahudi Mesih olduğunu iddia etmesiyle ve daha sonra Sultan IV. Mehmed'in ölüm cezasına çarptırmasıyla Sabatay Sevi'nin zorla İslam'a dönmesiyle ortaya çıktı. Sevi'nin zorla İslam'ı kabul etmesinden sonra, bazı Sabetay Yahudileri de İslam'ı seçip "Dönme" oldular. Sabetaycıların bir kısmı, Dönmelerin torunları olarak 21. yüzyıl Türkiye'sine kadar yaşadı.

<span class="mw-page-title-main">İsrailoğulları</span> Demir Çağında Kenanda yaşamış Semitik halk

İsrailoğulları, İshak'ın oğlu İsrail'in 12 oğlunun yarattığı, kabile ve monarşik olarak bir dönem Kenan'ın bir bölümünde hâkimiyet kurmuş bir İbrani konfederasyonuydu. Arkeolojik delillere göre İsrailoğulları, antik Transürdün ve Filistin'in yerlileri olan Kenanlılardan farklı bir topluluktu. Sümer kökenli İbranilerin, Sümerin dağılışından sonra kabileler halinde Verimli Hilal'e dağıldığı, önce Haran'a sonra ise Güney Kenan'a göç ettiği ve bölgeyi zorla ele geçirmediği arkeolojik açıdan doğrulanmıştır.

Medine Anayasası, Medine Sözleşmesi olarak da bilinir, Günümüzde MS 622-624'te yazıldığına inanılan bir belgeye verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Deistler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu liste tanınmış deistler listesidir.

Sol liberteryenizm veya sol özgürlükçülük, bireysel özgürlük ve sosyal adalet temelinde farklı yaklaşımlar içermektedir. Sol liberteryenizm, kişisel mülkiyet fikrini kabul etmekte fakat radikal biçimde doğal kaynakların sahipliği konusunda aynı fikirde değildir. Sol liberteryenler, neredeyse tüm doğasal kaynakların; örneğin toprağın, petrolün, altının veya ormanların özel mülkiyet dışı olarak ortaklaşa sahipliği görüşünü benimserler. Sol liberteryenlere göre sadece ilk kişi olmak, keşfetmek veya emeğini söz konusu doğal kaynak ile harmanlamak bu doğal kaynak üzerinde tam bir özel mülkiyet hakkı oluşturmaz. Sol liberteryenizm; Peter Vallentyne, Hillel Steiner ve Michael Otsuka gibi çağdaş teorisyenler tarafından savunulmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Şuşa Muharebesi (1992)</span>

Şuşa Muharebesi, Şuşa'nın İşgali veya Şuşa'nın Alınışı, Karabağ Savaşı'nda Ermenistan'ın ilk kayda değer büyük zaferidir. Ayrıca Dağlık Karabağ Savunma Ordusu'nun ilk muharebesidir.

<span class="mw-page-title-main">Norman Lockyer</span>

Joseph Norman Lockyer, İngiliz astronumdur. Güneş'in atmosferinde bulunan ve daha önceden bilinmeyen helyumu 1868 yılında keşif etmiştir.

Üniteryenizm Hristiyanlıktaki teslis inanışının aksine İsa'nın ve Kutsal Ruh'un tanrılığını reddeden Hristiyan teolojisi hareketidir.

<span class="mw-page-title-main">Zeyneb bint Cahş</span> İslam peygamberi Muhammedin eşlerinden biri

Zeyneb bint Cahş, İslam peygamberi Muhammed'in kuzeni ve yedinci karısıdır. Aynı zamanda Muhammed'in evlatlığı Zeyd'in eski eşidir. Müslümanlar arasında "Müminlerin Annesi" (Ümmü’l-Müminin) ve "Miskinlerin Annesi" (Ümmü’l-Mesâkîn) olarak anılmaktadır.

Âsârî (Eserî) Kur'ân-ı Kerîm'in en doğru tefsiri için daha evvelden yazılmış olan eserlerin metinlerine kesinlikle tam bağlılığı esas alan ve kelâm ilmini reddeden Evzâ'i, Leysî, Sevrî ve Taberî gibi erken fıkıh mezheplerini kuran geleneksel İslâm âlimleri tarafından oluşturulmuş i'tikadî bir mezhep, ekôl veya bir cereyandır.

<span class="mw-page-title-main">John Tyndall</span> İrlandalı fizikçi ve dağcı (1820-1893)

John Tyndall FRS (; 2 Ağustos 1820 – 4 Aralık 1893) oldukça seçkin bir 19. yüzyıl fizikçisidir. Bilimsel alandaki ünü 1850'lerde diyamanyetizma üzerine yaptığı çalışmalarla ortaya çıkmıştır. Daha sonra kızılötesi ışınların açığa çıkardığı radyasyon alanında ve havanın fiziksel özellikleri ile ilgili keşiflere imza atmıştır ve 1859'da atmosferik CO2 ile günümüzde sera etkisi olarak bilinen olay arasındaki bağlantıyı kanıtlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Adolf Hitler'in dinî inancı</span>

Adolf Hitler'in dinî inancı tartışma konusu olmuştur. Tarihçiler Hitler'i Hristiyanlık karşıtı görüşlere sahip olarak görmüşler ve onu seküler bir teist olarak nitelendirmişlerdir. Albert Speer'e göre Hitler, Japon dinî inançlarının veya İslamın Almanlar için Hristiyanlıktan daha uygun bir din olacağına inanıyordu. Hitler, Hristiyanlığın yanı sıra ateizmi de eleştirdi.

God Rest You Merry, Gentlemen İngilizce geleneksel Noel şarkısı.

Bu, Adolf Hitlere yönelik belgelenmiş suikast girişimlerinin eksik bir listesidir.

<span class="mw-page-title-main">İsrail Diyarı</span>

İsrail Diyarı, Kenan bölgesinde bulunan ve sınırları kesin olarak belli olmayan coğrafî bölgeye Yahudiler tarafından verilen bir isimdir. Tanah metinleri dini ve tarihi terimleri, Kenan Diyarı, Vaadedilmiş Topraklar, Kutsal Topraklar ve Filistin'i içeriyor. Bu bölgenin sınırlarının tanımları, İbrani Kutsal Kitabı'ndaki pasajlar arasında değişiklik gösterir ve Yaratılış 15, Çıkış 23, Sayı 34 ve Hezekiel 47'de özel olarak bahseder. Kutsal Kitap'ın başka yerlerinde dokuz kez, yerleşik topraklar "Dan'dan Beerşeba'ya" ve üç kez "Hamat'ın girişinden Mısır çayına kadar" olarak anılır.

<span class="mw-page-title-main">Kimya tarihi</span> kimya biliminin tarihi

Kimya tarihi, antik çağdan günümüze kadar uzanan zaman aralığında kimya biliminin ortaya çıkışı ve gelişimini konu alır. MÖ 1000 yılına gelindiğinde antik uygarlıklar ileride kimyanın çeşitli dallarının temelini oluşturacak teknolojileri kullanmaktaydı. Ateşin keşfi, cevherlerden metal elde edilmesi, çömlek ve sır yapımı, bira ve şarabın fermantasyon ile elde edilmesi, ilaç ve parfüm yapmak için bitkilerden kimyasalların özütlenmesi, yağın sabuna dönüştürülmesi, cam imâli ve bronz gibi çeşitli alaşımların üretimi bu teknolojiler arasında sayılabilir.