İçeriğe atla

Peyer plakları

Peyer plaklarının yerleşimini gösteren bir çizim

Peyer plakları, (Peyer yamaları) ince bağırsakları çevreleyen lenf dokusu plaklarıdır. İnce bağırsağın ileum bölgesinde, yoğunlaşmış lenfoid yapıları şeklinde bulunan bölgelerdir. Sindirim sistemini korumak üzere özelleşmiş bağışıklık hücreleri içeren lenf dokusudur. Düzinelerce nodül içerirler ve destekleyen bağ doku kapsülleri bulunmaz dolayısıyla lenf düğümü yapısı gözlenmez. Bağırsak lümenindeki patojenlerin kontrol altında tutulmalarını sağlarlar.

Peyer plakları ince bağırsak immünolojisinde önemli rol oynarlar. Fetal hayatın 24. haftasında oluşmaya başlarlar. 12-14 yaşlarında en çok olarak bulunurlar ve ilerleyen yaşla birlikte azalmaya başlarlar.


Ayrıca bakınız

  • Lenf sistemi

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kalın bağırsak kanseri</span> Hastalık

Kalın bağırsak kanseri veya kolorektal kanser kalın bağırsak, rektum ve apandiste görülen kanserli büyümeleri kapsar. Batı dünyasında en sık rastlanan üçüncü kanser tipi ve ölüme yol açan kanserler arasında ikinci sıradadır. Çoğunlukla kalın bağırsakta meydana gelen adenom poliplerden ortaya çıkar.

Villus, Latince'de tüy anlamına gelen, ince bağırsağın iç yüzeyinde bulunan ince uzantılardır. İnce bağırsağın en dışında bağ doku, ortada düz kas doku, en içte silindirik epitel doku bulunur.İnce bağırsağın iç yüzeyindeki epitel doku bağırsak boşluğuna doğru kıvrımlar oluşturur. Bu kıvrımlı yapılara villus adı verilir. Villusları oluşturan epitel hücrelerinin yaptığı sitoplazmik ve daha küçük olan uzantılara ise mikrovillus denir. İnce bağırsakta bu sayede çok geniş bir emilim yüzeyi oluşur. Villuslarda lenf kılcalları ve kılcal kan damarları bulunur. İnce bağırsaklarda yer alan villus adı verilen yapılar bir çeşit tüydür ve besinlerin emilim ile kana geçmesini sağlar. Bu uzantılar sayesinde öğütülmüş olarak gelen besinlerin faydalı kısımları emilerek kana verilir. Villus ince bağırsağın iç yüzey alanını genişleterek daha fazla maddenin emilimini mümkün kılar.

<span class="mw-page-title-main">T hücresi</span>

T hücreleri, lenfositlerin bir alt kümesini oluşturur ve bağışıklık yanıtında önemli bir yere sahiptir. 'T' kısaltması timüsden gelmektedir ki timüs bu hücrelerin son olgunlaşma evrelerinin geçtiği organdır.

Şilomikronlar ince bağırsağın emici hücreleri tarafından oluşturulan büyük ebatlı lipoproteinlerdir. Elektroforezde göç etmeyip yoğunluğu 0,95 g/mL'den düşüktür.

<span class="mw-page-title-main">İnsan sindirim sistemi</span> Gastrointestinal Kanal

İnsan sindirim sistemi, gastrointestinal kanal ile dil, tükürük bezleri, pankreas, karaciğer ve safra kesesi gibi sindirime yardımcı organlardan oluşur. Sindirim, yiyeceklerin giderek daha küçük parçalara ayrılması ve bu parçaların vücut tarafından emilmesi ve kullanılmasına kadar süren bir süreçtir. Sindirim süreci üç aşamadan oluşur: sefalik faz, gastrik fazı ve intestinal fazı.

<span class="mw-page-title-main">İnce bağırsak</span> Gastrointestinal sistemde yer alan bir organ

İnce bağırsak, sindirim kanalının mide ile kalın bağırsak arasındaki kısmıdır. Beş yaşından büyük insanlarda boyu 5–6 m arasındadır. Üç kısma ayrılır: duodenum, jejunum ve ileum. Mideden gıdalar duodenuma pilor veya pilorik sfinkter diye adlandırılan bir kas ile girerler. Daha sonra ince bağırsak boyunca peristaltizm olarak adlandırılan kas kasılmaları ile hareket eder.

<span class="mw-page-title-main">Oniki parmak bağırsağı</span> İnce bağırsağın ilk bölümü

Memeliler, sürüngenler ve kuşlar dahil olmak üzere yüksek omurgalılarda duodenum veya oniki parmak bağırsağı, ince bağırsağın ilk ve en kısa bölümüdür. Balıkta, ince bağırsağın bölünmeleri o kadar net değildir ve duodenum yerine "ön bağırsak" veya "proksimal bağırsak" terimleri kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">İleum</span> ince bağırsağın son kısmı

İleum, memeliler, sürüngenler, kuşlar gibi omurgalı hayvanlarda bulunan ince bağırsağın son kısmıdır. Balıklarda ince bağırsağın bölümleri belli değildir fakat posterior intestine veya distal intestine ileum için kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Lenfatik sistem</span> lenf damarları ve lenfatik organlar ile lenfodik dokudan oluşan bir organ sistemi

Lenfatik sistem veya lenfoid sistem, omurgalılarda dolaşım sistemi ve bağışıklık sistemi'nin bir parçası olan bir organ sistemi'dir. Geniş bir lenf ağından, lenfatik damarlardan, lenf düğümlerinden, lenfatik veya lenfoid organlardan ve lenfoid dokulardan oluşur. Damarlar lenf adlı berrak bir sıvıyı kalbe doğru taşır.

<span class="mw-page-title-main">Bağırsak</span>

Bağırsak, gastrointestinal kanalın mide ile anüs arasındaki kısım. Bağırsaklar, insanlarda ve diğer memelilerde ince bağırsak ve kalın bağırsak olacak şekilde iki ana kısımdan oluşur. Vücudun gıdadan besinlerin çıkarımı ve emiliminden sorumlu kısmı bağırsaktır. Midenin görevi büyük oranda gıda moleküllerinin besinlere parçalamak iken, bağırsak bu besinlerin kana girmesini sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Lenf damarı</span>

Lenf damarları, lenf adı verilen sıvı, kılcal damarlarla hücreler arasında bağlantı kurar. Sürekli hareket halinde olan lenften hücreler gerekli maddeleri alırlar ve artık maddeleri lenfe bırakırlar. Sonra lenf, giderek birleşip kalınlaşan özel kanallarla toplanır. Lenfi alan ince lenf damarları birleşerek göğüs ve karın boşluğunda yer alan göğüs lenf kanalını oluşturur. Göğüs lenf kanalı, omurga boyunca gider ve içindeki lenfi sol köprücük kemiği altı toplar damarına döker. Baş ve boynun sağ tarafı ile sağ kol ve göğsün yukarı bölümlerinden lenfi toplayan ikinci bir kısa lenf damarı olan büyük lenf kanalı daha vardır. Bu damar da lenfi sağ köprücük altı toplardamarına döker. Lenf için ikinci bir kaynak da, bağırsaklarda sindirimden oluşan sıvıdır.

<span class="mw-page-title-main">Apandisit</span> körbağırsak üzerinde apandisin iltihaplanması

Apandisit, körbağırsak üzerinde apandisin iltihaplanmasıdır. İltihaplı apandisin kesilip çıkarılmasıyla tedavi edilir. Apandisitin belirtileri, lokalize edilemeyen yaygın karın ağrısı, iştahsızlık ve dışkılama dürtüsüdür. Ağrı 6-8 saat sonra karnın sağ alt kadranına geçer ve lokalize edilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Apandis</span> Bağırsağa bağlı tüp

Apandis veya apendiks, insan anatomisinde çekuma bağlı ucu kapalı tüp. Embriyolojik olarak çekumdan gelişir. Latince "vermiform" kelimesi "solucanımsı görünen" anlamına gelir. Çekum karın boşluğundaki ilk kese türü yapıdır.

Bağırsak florası sindirim sisteminde yaşayıp konak organizmanın sindirimiyle ilgili çeşitli yararlı işlevler gören mikroorganizmalardır.

Lenf ya da Akkan, akyuvar içeren, kan plazmasına benzeyen renksiz sıvı. Başka bir anlatımla lenf damarları içerisinde dolaşan, kan plazması ve lenf proteinlerinden oluşan dolaşım sıvısı.

<span class="mw-page-title-main">Timüs</span>

Timüs, kemik iliği gibi birincil lenf organlarından biridir.

Paratuberculosis, Johne's disease. Sığırlarda kronik zayıflama ve ishal ile karakterize bakteriyel bir hastalıktır.

<span class="mw-page-title-main">Mumbar dolması</span> Türk mutfağından bağırsak dolması

Mumbar dolması ya da bumbar dolması, koyunun kalın bağırsaklarının iç harç ile doldurulmasıyla yapılan bir çeşit dolma. Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinin büyük çoğunluğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nin bazı illerinde yapılmaktadır. Yazın pek tercih edilmeyip, kışın daha fazla tüketilir.

<span class="mw-page-title-main">Digenea</span>

Digenea Trematodaların alt sınıfıdır. Bu alt sınıftaki parazitler erişkin memeli ve kanatlıların endoparazitlerindendir. Bu hayvanların karaciğer, sindirim kanalı ve dolaşım sisteminde yaşarlar. Larva dönemlerinden bazıları doğada serbest halde bazıları ise arakonakta bulunur.

İnfarkt, dolaşım yetmezliğine bağlı yerel iskemik doku nekrozudur; bu olguya infarksiyon (infarction) nitelemsi yapılır. Kısa sürede oluşan güçlü iskemilerin büyük bölümü infarktla sonuçlanır. Çoğu infarktlar arterlerin bir embolus ya da trombusla tıkanmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Vena tıkanmaları ve bunlara ilgili infarktlar seyrektir. İnfarktlar genellikle koagülasyon nekrozu, beyindekiler kollikuasyon nekrozu biçimindedir.