İçeriğe atla

Pertev Naili Boratav

Pertev Naili Boratav
Doğum2 Eylül 1907(1907-09-02)
Darıdere, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm16 Mart 1998 (90 yaşında)
Paris, Fransa
MeslekHalk bilimci
Eğitimİstanbul Erkek Lisesi
Önemli ödülleri
  • Médaille de bronze du CNRS (1972)
  • Prix littéraire Sedat-Simavi (en) (1983)
  • TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü (1993)

Pertev Naili Boratav (d. 2 Eylül 1907, Darıdere - ö. 16 Mart 1998, Paris, Fransa) ya da asıl adıyla Mustafa Pertev, Türk halk bilimci, halk edebiyatı araştırmacısı.

Hayatı

Boratav, 1907 yılında Gümülcine'nin Darıdere ilçesinde doğmuştur. Babası kaymakam olduğu için çok yer değiştirirler. İlkokulu Bolu'nun ilçesi Mudurnu'da bitirir. Bu süre içinde en fazla Mudurnu'da hayatı geçtiği için kendini Mudurnulu olarak tanımlamıştır. Annesiyle olan ilişki yapısının daha sonra yapacağı çalışmaların ilk adımını oluşturduğu görülür. Bu dönemde annesi anlattığı masallarla Boratav'ın folklora yönelmesinde etkili olduğu gibi, sonraları masallar üzerine çalışırken onun özel öneme sahip masal kaynağını oluşturur. İlkokulu bitirdikten sonra 1919 yılında İstanbul'a giden Boratav, orta öğrenimini Kumkapı Fransız Koleji'nde (1919-1924) Gelenbevi ve İstanbul Lisesi'ni (1924-1927) tamamlar. 1926-27 yılında İstanbul Lisesi'nde sosyoloji dersinde Hilmi Ziya Ülken'in öğrencisi olmasının, kendisinin hem sonra edebiyat Fakültesine gitmesinde hem de Halkbilimi araştırmalarına ilgi duymasında etkili olduğunu ifade eder. Nitekim, bu konudaki kararını hocası Ülken ile konuşması, onun ilk araştırmasını gerçekleştirmesine yol açar. Söz konusu çalışmayı, her yıl tatilini geçirdiği babasının kaymakamlık yaptığı Mudurnu'da, yerlilerin ağzından çeşitli halk edebiyatı metinleri derleyerek gerçekleştirir.[1]

Boratav, 1930'da Dârülfünûn İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ile Yüksek Muallim Mektebi'ni bitirerek Fuad Köprülü'nün asistanı olarak çalışmaya başladı.

1941'de Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği teziyle doçent oldu, 1948'de profesörlüğe yükseldi. 1948'de başkanı olduğu Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Halk Edebiyatı Kürsüsü CHP iktidarınca komünizmi yaydığı gerekçesiyle kapatıldıktan sonra yurt dışına gitti.

ABD, Almanya ve Fransa'da çalıştı. 1940'lı yıllarda Behice Boran'ın Yurt ve Dünya dergisini yönetti. Stanford Üniversitesi Türkiye bölümünü kurdu. Paris'te ölümüne kadar CNRS (Centre National de la Recherche Scientifique)'de çalıştı. 1998'de Paris'te öldü.

Türk halk edebiyatı araştırmaları öncüsü Pertev Naili Boratav 2000 masal, 40 halk hikâyesi, çocuk oyunları, türküler, tiyatrolar, şarkılar, fıkralar, şiirlerden meydana gelen zengin bir arşiv kurdu. CNRS, Sedat Simavi, TC Kültür Bakanlığı ödülleri almıştır.

Pertev Naili Boratav, Türk kültürünün kaynakları arasında en başta halk edebiyatının geldiğine inanıyordu. Anadolu halk kültürü araştırmalarına, aşık geleneğine yöneldi. Babasının kaymakam olması sebebiyle çocukluk ve gençlik dönemi Mudurnu'da geçmiştir. İlk edebi çalışmalarına da burada başlamıştır. Bolu Mudurnu'da Köroğlu destanı gibi konularda araştırmalar yapmış tez vermiştir. Nerelisin diye soranlara 'insanın memleketi doğduğu yer değil çocukluğunun geçtiği yerdir' diyerek Mudurnu'yu memleketi olarak saymıştır. Halihazırda Mudurnu'da Pertev Naili Boratav kültür evi varlığını korumaktadır.

Eserleri

  • Gökoğlu Destanı, 1931, 2003
  • Köroğlu Destanı, 1931, 1984[2]
  • Folklor ve Edebiyat I, 1939, 1991
  • Bey Böyrek Hikâyesine Ait Metinler, 1939
  • Halk Edebiyatı Dersleri, 1943, 2000
  • İzahlı Halk Şiiri antolojisi, 1946, 2000
  • Folklor ve Edebiyat II, 1954, 1991
  • Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği,1946, 2002
  • Typen Türkischer Volsmarchen, 1953
  • Zaman Zaman İçinde, 1958, 1992
  • Le Tekerleme, 1963, 2000
  • Az Gittik, Uz Gittik, 1969, 1992
  • 100 Soruda Türk Folkloru, 1973, 2003
  • Nasreddin Hoca, 1996
  • Pertev Naili Boratav, 100 Soruda Türk Folkloru, K Kitaplığı, İstanbul 2003

Ayrıca bakınız

  • DTCF Olayları

Kaynakça

  1. ^ "Çiftçi-Yeşiltuna, D ., "Pertev Naili Boratav" Sosyoloji Dergisi, Cilt: 7, Sayfa: 91-95, Yıl:1999". 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021. 
  2. ^ Boratav, Pertev Naili. Köroğlu Destanı. Adam Yayıncılık. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Niyazi Berkes</span> Kıbrıslı Türk sosyolog

Niyazi Berkes, Kıbrıslı Türk sosyolog ve bilim insanı.

<span class="mw-page-title-main">Masal</span> kurgusal bir hikaye içeren folklorik fantezi karakterler

Masal ya da erteği esas itibarıyla sözlü anonim halk edebiyatı ürünü, kahramanları arasında olağanüstü kişi veya yaratıkların bulunabildiği, anlatılan olayların tamamen gerçek dışı olduğu, yer ve zaman ögesinin ise daima belirsiz olduğu bir anlatı türüdür.

Saltuknâme, 13. yüzyıl alp-erenlerinden olan ve Rumeli’nin Türkleşmesinde büyük rolü bulunan Sarı Saltuk'un efsanevi hayatını anlatan Anadolu Türk destanlarından biridir. Eserde, Sarı Saltuk'un menkıbelerinin yanı sıra, dönemin önemli kişilerinin menkıbeleri ve bu kişilerin Sarı Saltuk ile olan münasebetleri de anlatılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Dev</span> doğaüstü, mitolojik yaratık

Dev, birçok farklı kültürün efsane, folklor, mitoloji ve masallarında yer alan bir doğaüstü yaratık.

Fikret Türkmen akademisyen, Türk Dünyası Araştırmaları profesörüdür. 1992 yılında kurulan Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsünün kurucu müdürüdür.

<span class="mw-page-title-main">Köroğlu</span> efsanevi Türk halk ozanı

Köroğlu, hem bir Türk destan kahramanının adıdır, hem de 16.yüzyılda yaşayıp büyük ün kazanmış bir halk ozanının mahlasıdır.

Halk bilimi veya folklor, bir ülkede veya bölgede yaşayan halkın kültür ürünlerini, sözlü edebiyatını, geleneklerini, törelerini, inançlarını, mutfağını, müziğini, oyunlarını, halk hekimliğini inceleyerek bunların birbirleriyle ilişkilerini belirten, kaynak, evrim, yayılım, değişim, etkileşim vb. sorunlarını çözmeye, sonuç, kural, kuram ve yasaları bulmaya çalışan bilim dalıdır.

Kerâmet, Mistik anlayışta Allah'ın veli kullarına, ermişlere verdiği olağanüstü kuvvet veya güç demektir.

<span class="mw-page-title-main">Köroğlu Destanı</span> Türk destanı

Köroğlu Destanı, Türk, Altay, Anadolu ve Azeri efsanelerinde ve halk öykülerinde yer alan söylencesel kahramanın öyküsünün anlatıldığı doğal bir destandır.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Türk folkloru</span>

Türk folkloru, Türkçe çevresinde gelenekselleşmiş folklor, halk bilimidir.

Halk hikâyesi veya halk öyküsü, toplumsal iz bırakmış bir olaydan veya bir yazınsal ürünün sözlü kültürde bıraktığı derin etkiden kaynaklanarak ortaya çıkan halk edebiyatı ürünlerine verilen ad. Ayrıca, bazı halk bilimciler halk öyküsünü: "Çağdaş çağlara yaklaştıkça geçirdiği değişimle destanların yerini tutan halk ürünü." olarak görmüştür. Destanlar olağanüstü ögelerin çokça rastlandığı türlerdir. Halk hikâyeleri ise olağanüstülük düzeyinin ikinci safhasında yer alır ve destanlara oranla halk hikâyelerinin olay örgüsü daha gerçekçidir. Halk hikâyeleri bu yönüyle modern çağların yazın türleri olan roman ve öykü gibi mensur türlerle, destan arasında bir geçiş sürecini yansıtan ürünlerdir. Halk hikâyelerinde olaylar belirli kahramanların üzerine kurulmuştur. Bu kahramanlar çoğu kez; tanınmış bir edebî ürünün içeriğinde yer alan kahramanların topluma mal olması ve anonimleşmesiyle oluşmuştur. Aslen Divan edebiyatı'na ait mesneviler olan Leyla ile Mecnun ve Ferhat ile Şirin gibi eserler, taç eserlerin toplum tarafından sözlü kültüre aktarılıp "halk hikâyesi" haline gelmesinin en önemli örnekleridir. Bunun yanında halk edebiyatı ürünlerinde de bu duruma rastlanmaktadır. Örneğin, Kayıkçı Kul Mustafa'nın Genç Osman Destanı; toplumun beğenerek halk hikâyeleştirme sürecine dahil ettiği eserlerdendir. 1930'da edebiyat tarihçisi Fuat Köprülü, Genç Osman Destanı'nı halk hikâyelerinin oluşum evrelerini tespit etmek maksadıyla incelemiştir. Ayrıca bu çalışma; Türk edebiyatındaki anonim hikâyeleşme süreci hakkında yapılmış ilk çalışmalardan biri olmuştur.

Genç Osman Destanı, 17. yüzyılda Kayıkçı Kul Mustafa tarafından yazılan ve Türk halk edebiyatının en önemli epik eserlerinden biri sayılan duygusal koçaklamadır. Yapıtta Osman adındaki genç bir yeniçerinin savaş sırasındaki yiğitliği ve ölümü anlatılmaktadır.

Nasreddin Hoca bibliyografyası, Nasreddin Hoca'nın hayatı ve kendisine isnat edilen fıkralara dair her türlü çalışmanın derlendiği liste.

<i>Müsâmeretnâme</i> Emin Nihat Beyin kaleme aldığı hikâye kitabı

Müsâmeretnâme, Emin Nihat Bey tarafından yazılmış ve Türk hikâyeciliğinin ilk örneklerinden biri olarak kabul edilen eserdir. 1871-1875 yılları arasında yayımlanan ve toplamda yedi hikâyeden oluşan eser, kış gecelerinde bir araya gelen dostların iyi vakit geçirmek ve eğlenmek üzere gençliklerinde başlarından geçenlerle ilgili anlatımlarına dayanmaktadır. Müsâmeretnâme hakkında ilk değerlendirmeleri Ahmet Hamdi Tanpınar XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi adlı çalışmasında yapmıştır. Mustafa Uzun eseri sadeleştirerek Gece Hikâyeleri: Müsâmeretnâme adıyla günümüz Türkçesine çevirmiştir; bugüne kadar yeni harflere birden fazla aktarımı yapılmıştır. Çerçeve anlatının kullanıldığı Müsâmeretnâme'de Decameron ile Binbir Gece Masalları'ndan izler mevcuttur.

Yaşar Kemal (1923-2015), hayatı boyunca öykü, roman, çeviri, deneme, derleme, şiir ve röportaj alanlarında eser vermiştir. On altı yaşındayken 1939'da ilk şiiri "Seyhan"ı Görüşler adlı Adana halkevleri dergisinde yayımladı. Ortaokuldan ayrıldıktan sonra folklor derlemelerine başladı ve 1940-1941 yılları arasında Çukurova'dan ile Toroslar'dan derlediği ağıtları içeren ilk kitabı olan Ağıtlar, 1943 yılında Adana Halkevi tarafından basıldı. Kayseri'de askerliğini yaparken ilk hikâyesi olan "Pis Hikâye"yi (1946) yirmi üç yaşındayken yazdı. 1948’de "Bebek" hikâyesini ardından "Dükkancı"yı yazdı. 1940'larda Adana'da çıkan Çığ dergisi çevresinde Pertev Naili Boratav, Nurullah Ataç, Güzin Dino gibi isimlerle tanıştı. Özellikle, ressam Abidin Dino'nun ağabeyi Arif Dino'yla kurduğu yakınlık onun düşün ve yazın dünyasının gelişimini önemli bir ölçüde etkilemiştir. Kemal Sadık Göğceli adı ile çeşitli yayımlarda yazarken Yaşar Kemal adını Cumhuriyet gazetesine girince kullanmaya başladı ve 1951-1963 yılları arasında gazetede fıkra ve röportaj yazarı olarak çalıştı. Bu dönemde Anadolu insanının iktisadi ve toplumsal sorunlarını dile getirdiği dizi röportajları ile tanınmaya başladı: Yanan Ormanlarda Elli Gün (1955), Çukurova Yana Yana (1955), Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün (1955), Peri Bacaları (1957). 1952 yılında yayımlanan ilk öykü kitabı olan Sarı Sıcak'ta da yer alan "Bebek" öyküsü burada tefrika edildi. 1947'de İnce Memed'i yazdı fakat yarım bıraktı ve 1953-54’te bitirdi. Roman, ağalara karşı Çukurova'nın yoksul halkına arka çıkan İnce Memed'in halkı için savaşmasını konu almaktadır.

Türk edebiyatında masal, sözlü edebiyat geleneğinin eski ve en önemli ürünlerinden biridir. 19. yüzyıldan itibaren yazıya geçirilmiştir. "Masal" sözcüğü Arapça "mesel" kelimesinden Türkçeye geçmiştir. Türk masalları ile ilgili en eski eser M. Digéon'un Nouveaux Turc et Arabes (1781) aittir. Bu eserde bulunan beş metinden üçü Türk masalı olup bunlar, Halil, Derviş ve Şirvanlı Tüccar'dır.

Mehmet Sabri Koz, Türk halkbilimci, edebiyatçı ve eğitmen.

Bu sayfada 1907 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan olaylar yer alır.