İçeriğe atla

Permakültür

Kalıcı kültür anlayışını benimsemiş ve sistemi ilerletmek için çalışan insanlar

Sürdürülebilir tarım ya da permakültür (Latincepermanere sürmek, devam etmek, cultura tarım), doğadaki insan yerleşimlerini, doğal ekosistemlerden örneklenen ziraat uygulamaları ve sürdürülebilirlik görüşüne göre uygulayan bir ekolojik tasarım anlayışıdır.[1][2]

Teori

Permakültür yaşamın, doğal ekosistemlerdeki çeşitliliğe, istikrara ve dirence sahip, tarımsal verimliliğe yönelik ekosistemlere uygun olarak tasarlanması ve sürdürülmesidir.

Permakültür'ün diğer bir tanımı "sürdürülebilir yerleşimler" tasarlamaktır. Bu bir felsefe ve toprak kullanımı yaklaşımının, tek yıllık ve çok yıllık bitkiler, hayvanlar, mikroklima, toprak ve su yönetimi ve insan ihtiyaçlarının birlikte ve bağlantılı olarak iç içe geçtiği üretken topluluklar bütünüdür.[3]

Felsefeye göre; bitkiler, hayvanlar, onların besin döngüleri, iklim faktörleri ve hava döngüsü süreçleri ekolojik resmin bir parçasıdır. Habitat sakinlerinin ihtiyaçları gıda, enerji, barınma ve altyapı için kanıtlanmış teknolojiler kullanılarak sağlanır. Sistemde bir elemanın çıkışı başka bir elemanın girişi olarak görülmektedir.

Sürdürülebilir tarımın uygulamaları arasında, çoğu bitkinin aynı anda yetiştirilmesi (çok-türlülük)de vardır.

Sürdürülebilir bir sistemde, iş yükü en aza indirilmiş, atıklar kaynak şekline dönüştürülmüş ve verim en üst düzeye çıkartılmıştır. Bu ilkeler çiftliklerde, evlerde, bir ölçüde kentsel yerleşimlerde veya herhangi bir ortamda uygulanabilir. Permakültür tasarımının temel amacı; bitki, hayvan ve insanları üretim amaçlı bir araya getirerek, bakımı kolay, sürdürülebilir ve kendi kendine yeten bir düzeni “mümkün olan en küçük alanda” oluşturmaktır.

Kaynak kullanımına bağlı olarak, çevre ile ilgili daha kapsamlı düşünmeyi ve buna yönelik uygulamaları da kapsayarak; doğadaki örneklerden ilham alır. Permakültürün ana teması "ürün yetiştirilen ekolojik alanlar" tasarlamaktır.

Bill Mollison'a göre tasarımın ilkeleri

  • Yeryüzüne özen gösterme; bütün yaşam sistemlerinin, canlı cansız bütün varlıkların devamı ve çoğalması için gerekli koşulları sağlama.
  • İnsanlara özen gösterme; insanların gıda, barınak, eğitim, tatmin edici iş ve keyifli insan ilişkilerine sahip olarak sağlıklı bir şekilde varolmaları için gerekli kaynaklara ulaşmalarını sağlama.
  • Nüfus ve tüketime sınır getirme; ihtiyaçların kontrol altına alarak yukarıdaki ilkeleri desteklemek için kaynaklar temin edilebilir Zaman, para veya enerji cinsinden olabilecek bu kaynaklar birinci ve ikinci ilkelerin gerçekleştirilmesinde kullanılabilir.

Tarihçe

"Permanent Agriculture" kavramı ilk olarak Franklin Hiram King'in 1911 yılında yazdığı "Farmers of Forty Centuries: Or Permanent Agriculture in China, Korea and Japan" adlı kitapta kullanıldı.

1994-2009 yılları arasında yapılmış halka açık yarı-ekobbina tasarımı, Culemborg, Hollanda.

"Permakültür" (permaculture) kelimesi ise 1970'lerde Avustralyalı Bill Mollison ve David Holmgren tarafından, endüstriyel ve tarımsal sistemler tarafından yaratılan toprak, hava ve su kirlenmesine, kaybolan bitki ve hayvan türlerine, doğal olarak yenilenemeyen kaynakları yok edici ekonomik sisteme tepki olarak geliştirildi ve eski deneyimlerden oluşan bitki, hayvan ve sosyal sistemlerin bilgisine yeni fikirlerin eklenmesiyle, "kalıcı tarım" ve "kalıcı kültür" inşa etmek manasında kullanıldı. Kavram zamanla değişik manalarda kullanılmış olmakla birlikte, günümüzde artık; gıda üretimi, arazi kullanımı ve topluluk inşa etmede sürdürülebilir ve etik bir tasarım usulü kullanmak olarak tanımlanabilir.

Pratik uygulamalar

Su hasadı

Yağmur mevsiminde yağan yağmurun en iyi şekilde değerlendirilmesi ve depolanması için yatay kanallar açılır. Göletler yapılır. Çürüyen odunsu artıklar porozite oluşturarak süngerimsi bir etkiyle yağmurun depolanmasını ve bitkinin ihtiyacı olan suyun akıp gitmemesini sağlar. Bitkisel artıklar ve nem aynı zamanda tuzlu ve alkalen toprak yapısı üzerinde dengeleyici etkiye sahiptirler.

Malç uygulama

Doğal malç, ormanlık bölgelerde kendiliğinden bulunsa da permakültür bahçelerinde benzeri toprak üzeri saman, ağaç kıymıkları, talaş gibi bitki artıklarıyla ayrı bir takman veya katmanlarla (örtü malçlama) taklit edilebilir. Malç, dikim yapılan alanda nem kaybını önler ve yabani ot gelişiminin önüne geçilmesini sağlar. Böylece yabancı ot mücadelesinde işçilikten kazanç sağlanır, herbisit kullanımına gerek kalmaz. Ayrıca malç tabakasının altında yer solucanları, mantar, bakteri oluşumu gibi biyolojik aktivitenin artması bitkisel gelişim için uygun ısı ve nem oranının devamını garanti eder. Isı ve nem mikorhizal mantarlar gibi bitki gelişimini destekleyen diğer biyolojik aktivitelere uygun ortam sağlar.

Kompost

Kompost;Bitkisel ve hayvansal atıkların nemli-oksijenli ortamda bozunarak organik gübre şekline dönüştürülmesidir.

Toprak iyileştirme

Baklagiller ile yapılan yeşil gübreleme, organik madde miktarını artırarak bakteriyel aktivitenin artmasını sağlar. Bakteriyel aktivite artışı alkalen toprak pH'ını düşürür, ayrıca toprağa azot sağlar. Alkalen topraklarda taban taşının kırılması, toprakta yatay kanallar açılması doğal yıkama yoluyla toprak pH'ını düşürebilir. Organik maddelerle yapılan malç uygulaması da uygun ısı ve nem koşulları sağlayarak, ayrıca topraktaki organik malzemeye katkı yaparak toprak pH dengesine olumlu katkılar yapar.

Toprağın idrar, dışkı, kemik unu, kan, tüy gibi hayvansal atıklarla iyileştirilmesi, bitkisel atıkların veya yanma artıklarının toprağa verilmesi verimliliğin sürdürülmesine yardımcı olur. Ayrıca bu konuda biyolojik kömür (ing. biochar) üzerinde durulabilecek diğer başlıklardandır.

Biyolojik çeşitlilik

Entansif tarımdaki monokültüre karşılık permakültürde karışık ekim ve çeşitliliğin artması zararlılarla birlikte, bunları dengeleyen diğer türlerin çoğalmasını ve sağlıklı ürün yetiştirilmesini sağlar. Bu sistemde böcek öldürücü tarım ilaçlarına gerek kalmaz. Ayrıca verimli bir üretim için gerekli olan dölleyici arı ve diğer böceklerin bölgede hazır bulunması garanti edilmiş olur.

İşçiliğin ve masrafların azaltılması

Permakültürde malç uygulaması, toprak işleme, budama, ilaçlama gibi uygulamalardan kaçınılması ile işçilikler azalır. Toprak canlılığının sürdürülmesi için sağlanan tasarım, toprağın sertleştirilmesinden kaçınılması, malçlama, hayvansal ve bitkisel artıkların toprağa verilmesi vb. ile verimlilik sürdürülür. Ağaçlarda budama yapılmaması daha sonraki dönemlerde hızlı sürgünleşmeyi önler ve budama ihtiyacını azaltır. Permakültürde toprak işlemeden kaçınılması yer solucanları gibi faydalı organizmaların yaşamı için faydalı olduğu gibi, toprak işleme ile yaygınlaşma olanağı bulan kök ur nematotları gibi zararlıların diğer topraklara yaygınlaşmasını önleyici etkiye sahiptir. Ayrıca makinaların toprak üzerine bindirdiği ilave ağırlıkların oluşturduğu taban taşı oluşumu, makina ve ekipmanın yıpranması ve akaryakıt ile oluşan ilave masraflardan kaçınılmış olur.

Kendi kendini sulayan sistemler

İşçiliğin azaltılmasında bitkilerin ihtiyaçları olan suya, fazla bir efor gerektirmeden ulaşabilir durumda tutulması birtakım yöntemler kullanılarak sağlanabilir. Bunlardan birisi de bitkilerin kapalı bir su yatağı üzerinde yükseltilmiş yatak kullanılarak yetiştirilmesidir. Böylelikle suyun akıp gitmesi ve buharlaşma ile kaybı önlenir, bitki kökleri ile suyu alabilir. Ayrıca sık sık sulama ihtiyacının kaldırılması ile işçilikten tasarruf edilir ve bitkilerin susuzluktan kuruması veya verimsiz kalması önlenir.

Sistemde geçirimsiz bir yatakta su biriktirilir. Ayrıca suyun belirli bir seviyenin üstüne çıkmaması için bir seviye belirlenir ve fazla suyun burada oluşturulan kanal ile dışarıya akmasına izin verilir. Sistemde gri su veya yağmur sularının kullanımı ve depolanması da mümkündür. (Fitil yataklı, yükseltilmiş sebze bahçesi inşası [1]4 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.) Su deposu bitki köklerinden uzakta ise, su araya konan absorban fitiller üzerinden kapillarite etkisi ile bitki köklerine ulaşır.

Hayvansal üretim

Permakültürde pratik ve sürdürülebilirliğe uygun, minimum emek ve sermaye ile yapılabilecek hayvancılık uygulamaları da mevcuttur. Küçük döngüler veya korunaklı alanlar oluşturarak ek bir çalışmaya gerek olmadan balık ve tavuk yetiştirilebilir. Örneğin ikili bir merdiven sistemi ile tavuklar korunaklı alanlarına kendileri girer çıkarlar ve en korunmasız oldukları gece saatlerinde avcılardan korunabilirler. Sisteme yapılacak teneke ile direklerin kaplanması gibi ek bir düzenleme ile gelincik türü avcıların da tavuklara ulaşması engellenebilir. (Tilki ve köpekten korunaklı serbest gezen tavuk evi1 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)

Ayrıca bakınız

Wikimedia Commons'ta permaculture ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ Bell, Graham. The Permaculture Way. 1st edition, Thorsons, (1992), ISBN 0-7225-2568-0, 2nd edition Permanent Publications (UK) (2004), ISBN 1-85623-028-7.
  2. ^ Bell, Graham. The Permaculture Garden. Permanent Publications (UK) (2004), ISBN 1-85623-027-9.
  3. ^ Bill Mollison ve Reny Mia Slay, Permakültür’e Giriş Kitabı,19

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tarım</span> bitki ve hayvan evcilleştirme bilimi.

Tarım veya ziraat, bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, bu ürünlerin uygun koşullarda muhafazası, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanmasını ele alan bilim dalıdır. Diğer bir ifade ile insan besini olabilecek ve ekonomik değeri olan her türlü bitkisel-Hayvansal ürünün bakım, besleme, yetiştirme, koruma ve mekanizasyon faaliyetlerinin tamamı ile durgun sularda veya özel alanlarda yapılan balıkçılık faaliyetlerinin tümüdür.

<span class="mw-page-title-main">Biyogaz</span>

Biyogaz terimi temel olarak organik atıklardan kullanılabilir gaz üretilmesini ifade eder. Diğer bir ifade ile Oksijensiz ortamda mikrobiyolojik floranın etkisi altında organik maddenin karbondioksit ve metan gazına dönüştürülmesidir. Biyogaz elde edinimi temel olarak organik maddelerin ayrıştırılmasına dayandığı için temel madde olarak bitkisel atıklar ya da hayvansal gübreler kullanılabilmektedir. Kullanılan hayvansal gübrelerin biyogaza dönüşüm sırasında fermante olarak daha yarayışlı hale geçmesi sebebiyle dünyada temel materyal olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda tavuk gübrelerinden de oldukça verimli biyogaz üretimi sağlanabilmektedir. Tavuk gübresinin kullanımı tarım için önemlidir. çünkü bu gübre topraklarda verim amaçlı kullanılamaz. Topraklarda tuzluluğa sebep olurlar. Kullanılamayan bu gübre biyogaza dönüştürüldüğünde yarayışlı bir hal almış olur. Günümüzde biyogaz üretimi çok çeşitli çaplarda; tek bir evin ısıtma ve mutfak giderlerini karşılamaktan, jeneratörlerle elektrik üretimine kadar yapılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sürdürülebilirlik</span> insanların doğayla uyum içinde ve devamlı şekilde yaşayabilmesi durumu

Sürdürülebilirlik daimi olma yeteneği olarak adlandırılabilir. 21. yüzyılda genel olarak biyosfer ve uygarlığın bu yeteneğine atfen kullanılır. Aynı zamanda, kaynakların sömürülmesi, yatırımların yönü, teknolojik gelişmenin yönlendirilmesi ve kurumsal değişimin uyum içinde olduğu ve insan ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılayabilme potansiyelinin hem günümüzde hem de gelecek için korunduğu dengeli bir ortamda değişimin sağlanması olarak tanımlanabilir. Bu alanda çalışanların birçoğu için, sürdürülebilirlik birbirine bağlı şu etki alanları ile tanımlanır: çevre, ekonomik ve sosyal; ve bunlar Fritjof Capra'ya göre Sistemsel Düşüncenin prensiplerine dayanmaktadır. Sürdürülebilir gelişmenin alt etki alanları kültürel, teknolojik ve politik olarak kabul edilir. Bazıları için sürdürülebilir gelişme sürdürülebilirlik için ana prensip olmasına karşın diğerleri için bu iki terim paradoksaldır. Sürdürülebilir gelişme gelecek neslin ihtiyaçlarını karşılama yetisine zarar vermeden günümüzdeki ihtiyaçları karşılayabilen gelişmedir. Sürdürülebilir Gelişme terimi Çevre ve Gelişme Dünya Komisyonu için Brundtland Raporu (1987) tarafından ortaya atılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Toprak</span>

Toprak, bitki örtüsünün beslendiği kaynakların ana deposudur. 1 cm toprak ortalama olarak 1000 yılda oluşur. Toprak üzerindeki ölü bitkileri yakmak toprağa çok büyük zararlar verir ve toprağı verimsizleştirir. Toprak üzerindeki ölü bitkiler ve kuru yapraklar fosilleşerek bir gübre görevi görür ve toprağın zenginleşip nem tutarak verimliliğini artırır.

<span class="mw-page-title-main">Organik tarım</span>

Organik tarım, bitki nöbetleşmesi, yeşil gübre, kompost, "biyolojik zararlı kontrolü"nü içeren ve toprak üretkenliğini sağlamada mekanik işlemeye dayanan; sentetik gübre, pestisit, hormon, hayvan yem katkıları ve genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanımını reddeden veya sınırlayan tarım yöntemidir. Organik tarımda toprak ve su gibi doğal çevrenin tarım eliyle kirletilmesini engellemek, temiz malzeme ve teknikler kullanılarak üretilen tarım ürünleri ile insan, hayvan ve çevrenin sağlığı üzerinde olumlu katkı sağlamak amaçlanır.

<span class="mw-page-title-main">Bozkır</span>

Bozkır veya step, fiziki coğrafyada kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman iklimlerdeki ağaçsız ekolojik bölge.

<span class="mw-page-title-main">Kültürel mücadele (tarım)</span>

Kültürel mücadele, tarım sürecinde zararlı canlıların meydana gelmesini önleyecek üretim sistemlerinin kullanıldığı tarımsal mücadele yöntemleridir. Tarla yeri ve tohum seçimi, ekim-dikim zamanı ve şekli, besleme, bakım, hasat ve saklama şartlarının en az zararlı ve hastalık oluşacak şekilde ayarlanmasıdır. İnsan sağlığında koruyucu hekimlik yöntemine benzemektedir.

Bahçe, çeşitli çim türleri, yerörtücü bitkiler, çiçekler, çalılar, ağaççıklar, yaprak döken veya dökmeyen ağaçlar, süs bitkileri veya doğal bitki örtüsüyle oluşturulmuş, insanların doğa ve temel ihtiyaçlarını karşılayan, aile yapısına, isteklerine, kullanım alışkanlıklarına göre estetik tasarlanırken doğanın yapısının bozulmadan, ekolojik ölçütlerin göz önünde bulundurulduğu, bitkilerin birbirleriyle etkileşimlerinin incelendiği, ekosistemin devamlılığının sağlandığı, flora-fauna ilişkisinin göz önünde bulundurulmasının yanında birçok faktörü, yerel, bölgesel, ülkesel boyutlarda göz önüne alındığı yapı dışında kalan ve yakın çevresine ait açık alan mekanlardır.

<span class="mw-page-title-main">Akuaponik</span>

Akuaponik, geleneksel akuakültür (akuatik canlılardan olan balık, kerevit, karides üretimi) ile hidroponiğin (topraksız tarım/ bitkilerin su ve besin eriyikleri ile beslenmesi) birleşmesi ile sürdürülebilir gıda üretim sistemi alternatiflerindendir. Akuakültürde zamanla suyun kirliliği balık için zararlı düzeye gelir. Bu su, hidroponik sistemde yetişen ürünlere, sistemi tıkayacak partiküller filtrelenip gönderilerek, bitkinin ihtiyaç duyduğu hayati besin maddelerini almasına, aynı zamanda akuakültürde yetişen canlıların suyunun temizlenerek kapalı devre simbiyotik yaşamın oluşmasını sağlar. Akuaponik terimi de akuakültür ve hidroponik kelimelerinin birleşiminden meydana gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Toprak kirliliği</span>

Toprak kirliliği, katı, sıvı ve radyoaktif artık ve kirleticiler tarafından toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerinin bozulmasıdır. Topraklarda meydana gelecek tüm olumsuz değişimler insan yaşamını kuvvetle etkileyecek güce sahiptir. İnsanların geçmişten gelen ve geçmişte zararları fark edilmemiş olan alışkanlıkları, bu gün toprak kirlenmesi ve bununla birlikte ortaya çıkan yer altı ve yüzey sularının kirlenmesine sebep olmaktadır. Toprak kayaçların parçalanmasıyla oluşur. Oluşumu çok uzun sürede gerçekleşen toprak insan eli ile çok kısa sürede tahrip edilir. Tarımın yapılabilmesi için temel unsur verimli tarım arazileridir yani topraktır. Daha çok ürün elde edebilmek için kullanılan gübreler, tarım ilaçları sağladıkları yararın yanı sıra toprak kirliliğinin önemli sebepleri arasında yer almaktadır. Çevreye gelişigüzel atılan çöpler, evsel atıkların ve sanayi atıklarının arıtılmadan toprağa karıştırılması da toprağı kirleten etkenlerdendir.

<span class="mw-page-title-main">Kompost</span> gübre çeşiti

Kompost, bitkisel ve hayvansal atıkların nemli-oksijenli ortamda bozunarak dönüştüğü organik gübredir.

<span class="mw-page-title-main">Toprak verimliliği</span>

Toprak verimliliği; toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik değerlerinin bütünüyle elde edilen verimliliktir. Bu verimliliğin sürdürülmesi ayrıca bazı toksik materyallerden toprakların korunmasını da gerekli kılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sürdürülebilir mimari</span> sürdürülebilir mimari

Sürdürülebilir mimarlık, binaların çevresi ve insanlarla olan ilişkisidir. Sürdürebilir mimarinin amacı minimum enerji tüketimi olan, çevreye minimum zarar veren binalar üretmektir. Sürdürülebilir mimarlığın en önemli özelliklerinden biri yenilebilir enerji kaynaklarına öncelik vermesi ve bulunduğu alandaki enerjiyi etkin biçimde kullanmasıdır. Sürdürülebilir mimari, malzeme, enerji, geliştirme alanı ve genel olarak ekosistem kullanımında, binaların çevresel etkilerini en aza indirgemeyi amaçlayan mimaridir. Sürdürülebilir mimari, inşa edilen çevrenin tasarımında enerji ve ekolojik korumaya bilinçli bir yaklaşım kullanır.

<span class="mw-page-title-main">Tarla tarımı</span>

Tarla tarımı, gıda, yakıt, elyaf ve arazi ıslahı için bitkiler üreten ve kullanan bilim ve teknolojidir. Tarımsal araştırma, bitki genetiği, bitki fizyolojisi, meteoroloji ve toprak bilimleri alanlarındaki çalışmaları kapsıyor. Biyoloji, kimya, ekonomi, ekoloji, yer bilimi ve genetik gibi bilimler kombinasyonunun uygulanmasıdır. Günümüzde tarımsal araştırmacılar, gıda üretmek, daha sağlıklı yemekler hazırlamak, tarımın çevresel etkilerini yönetmek ve bitkilerden enerji çıkarmak da dahil olmak üzere pek çok konuda çalışıyorlar. Çoğu zaman ekin dönüşü, sulama ve drenaj, bitki ıslahı, bitki fizyolojisi, toprak sınıflandırması, toprak verimliliği, yabancı ot kontrolü, böcek kontrolü gibi alanlarda uzmanlaşmışlardır.

David Holmgren Avustralyalı bir çevre tasarımcısı, ekolojik eğitimci ve yazardır. En çok Bill Mollison ile birlikte yarattığı permakültür kavramıyla tanınır.

Tarımsal kimya, tarımsal üretimde, ham ürünlerin yiyecek ve içeceklerde işlenmesinde ve çevresel izleme ve iyileştirmede önemli olan hem kimya hem de biyokimyanın dahil olarak incelenmesidir. Bu çalışmalar, bitkiler, hayvanlar, bakteri ve çevreleri arasındaki ilişkileri vurgular. Bitkisel ve hayvansal üretim, koruma ve kullanımda rol oynayan kimyasal kompozisyonlar ve değişimleri inceleyen bir bilim dalıdır. Temel bir bilim olarak, test tüpü kimyasına ek olarak, insanların kendileri için yiyecek ve lif elde ettikleri ve hayvanları için beslendikleri tüm yaşam süreçlerini kapsar. Uygulamalı bir bilim veya teknoloji olarak, verimi artırmak, kaliteyi artırmak ve maliyetleri azaltmak için bu işlemlerin kontrolüne yönlendirilir. Önemli bir dalı olan kemürji, temel olarak tarımsal ürünlerin kimyasal hammadde olarak kullanılmasıyla ilgilidir.

<span class="mw-page-title-main">Sürdürülebilir moda</span>

Sürdürülebilir moda, moda sektöründe hızlı moda anlayışına karşı gelişmiş, ekolojik bütünlüğü ve toplumsal adaleti savunarak moda ürünlerini ve sistemini değiştirmeyi hedefleyen bir akım. Yalnızca ürünle değil, modanın bağlantılı olduğu toplumsal, kültürel, ekolojik, finansal sistemlerle de ilgilenen bir yaklaşımdır.

<span class="mw-page-title-main">Sürdürülebilir tarım</span> Mümkün olduğunca yenilenebilir kaynaklara dayalı tarım

Sürdürülebilir tarım, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden toplumun mevcut gıda ve tekstil ihtiyaçlarını karşılayacak sürdürülebilir yollarla yapılan tarım anlamına gelir. Ekosistem hizmetleri anlayışına dayanabilir. Tarımın sürdürülebilirliğini artırmanın birçok yöntemi vardır. Sürdürülebilir gıda sistemleri içinde tarım geliştirirken, esnek iş süreci ve tarım uygulamalarının geliştirilmesi önemlidir.

<span class="mw-page-title-main">Hayvan gübresi</span> çoğunlukla canlılar tarafından üretilen/üreyen organik madde

Gübre, tarımda organik gübre olarak kullanılan organik bir maddedir. Çoğu gübre hayvan dışkısından oluşur; diğer kaynaklar kompost ve yeşil gübre içerir. Gübreler, topraktaki bakteri, mantar ve diğer organizmalar tarafından kullanılan azot gibi organik madde ve besinleri ekleyerek toprağın verimliliğine katkıda bulunur. Daha yüksek organizmalar, daha sonra toprak besin ağını içeren bir yaşam zincirinde mantarlar ve bakterilerle beslenir.

<span class="mw-page-title-main">Malç</span>

Malç ya da İngilizce özgün adıyla Mulch, toprağın yüzeyine uygulanan bir malzeme tabakasıdır. Malç uygulamasının nedenleri; toprak neminin korunması, toprak verimliliği ve toprak sağlığının yerinde kalması, yabani otların büyümesinin eğitilmesi ile söz konusu toprağın görsel çekiciliğini artırılmasıdır.