İçeriğe atla

Peremeci

Peremeci, Osmanlı Dönemi'nden günümüze gelmiş bir meslek adıdır. Peremecilik Türkçe sözlüklerde "Pereme kullanan veya yapan kimse" olarak tanımlanmaktadır. Pereme ise "Gondola benzeyen bir kayık" olarak ifade edilmiştir. Osmanlı kayıtlarında bu kayıkların ismi pereme olarak geçmektedir.BOA. A.DVNS.MHM. d.5/169 Pereme ve Peremeci ifadeleri hakkında henüz netlik kazanmamış tanımlamalar mevcuttur. Kelimenin aslının "pereme" mi yoksa "peremeci" mi olduğu tartışma konusudur. Çünkü bir kısım araştırmacı ve dil bilimcilere göre Peremeci, tanımda ifade edilen kayığı kullanan, yapan veya idare eden kişi değil, doğrudan bu kayığın kendisidir.

Naci Lûgati de ise, Pereme (Perama, Rumca) "iki kürekli yani bir çifteli ağır kayık" olarak ifade edilmiştir. 20. yüzyıl Larousse’un da ise "perame" kelimesinde iki yelkenli, Türk bayrağı taşıyan iri boy bir gemi resmi bulunmaktadı ve tarif olarak da "Bordası çok kavisli, ön ve kıç tarafları yüksek, yakın sahillerde işlemeğe mahsus bir Türk teknesi” yazmaktadır.

Rumca'daki "Pereme ya da Peremeci"nin ise "şeytan kadar/şeytan gibi korkunç" gibi bir ifadeye sahip olduğu söylenmektedir.

Bilinen haliyle Peremeci, Osmanlı Dönemi'nde İzmir'de inşa edilen ve genel olarak yük ve hayvan taşımacılığında kullanılan ve 13 metre boyunda olan bir taşıma aracıdır. Çok eskilere, Bizans dönemine kadar indiği tahmin ediliyor. (Eski vergi kayıtlarında bir de peremeciyan (peremeciler) sözü geçmektedir).

Osmanlı Bahriye Teşkilâtı'nın 17. Yüzyılda Tersâne-i Âmire adlı kitabında, “pereme-i esb-i Üsküdar” olarak ifade edilip şu şekilde tanımlanıyor.

“Peremeciler: İstanbul’da iskeleler arası nakliyatını temin eden vasıtalar pereme, kayık ve mavnalar olup işletmeleri peremeci, kayıkçı ve mavnacı esnafına ait idi"

Pereme veya Peremeci kelimesini tam olarak tanımlayan yetersiz kaynak olduğu için, bu konuda konuyla ilgili kitap ve yazılardan alıntılar yapılarak kelimenin tam anlamı tespit edilmeye çalışılmaktadır.

Perama aynı zamanda Yunanistan'da bir bölge adı olmakla birlikte, Yunanca veya Rumca kaynaklarda yanında Gondola benzer bir kayık illustrasyonunun bulunması kelimenin bu dilde de eş anlamlı olabileceğini düşündürmektedir.

Pereme çeşitleri

  • Altı kürek kaba pereme
  • Altı kürek pereme
  • Altı kürek yılandili pereme
  • Dört kürek kaba pereme
  • Dört kürek pereme
  • Dört kürek yılandili pereme
  • Yalnız kürek pereme

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türkçe</span> Türk halkının Oğuz Türkçesi dili

Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Rumeli</span>

Rumeli, Osmanlı İmparatorluğu döneminde 15. yüzyıldan itibaren Balkanlar’ın güneyine verilen addır. Aslı Rum İli olan coğrafik terim zamanla Rum Eli olarak dile otursa da 19. asra kadar evrakta Rum İli olarak yazımı devam etmiştir. Rumeli, sözündeki "Rum" kelimesi "Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde olan toprak, halklar" anlamıyla kelimenin yapısına katılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Rum</span>

Rum, Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşamış ve Roma yurttaşı haklarına sahip olmuş halk veya kişidir. Bu kimselerin çeşitli etnisiteye sahip bireylerden oluşan bir topluluk olmalarına karşın ilerleyen zamanda bu kimselerin konuştukları Latinceyi bırakarak Yunancayı benimsemeleri ve çoğunluğun Müslümanlardan oluştuğu yerlerde yaşamaları nedeniyle daha sonradan bu kelime, Yunanistan dışında Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimseleri ifade etmek için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kitâb-ı Mukaddes</span> Yahudiliğin ve Hristiyanlığın kutsal metinlerini oluşturan kitapların kanonik bir koleksiyonu

Kitâb-ı Mukaddes, Mukaddes Kitap veya Kutsal Kitap, Eski Ahit ve Yeni Ahit'i kapsayan, Hristiyan inanışının temelini oluşturan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan kitaptır.

Anlambilim, anlam bilimi, anlam bilgisi ya da semantik, anlamları inceleyen bilimdir. Anlam bilimi felsefî ya da mantıksal ve dilbilimsel olmak üzere iki farklı açıdan ele alınabilir. Felsefî ya da mantıksal yaklaşım, göstergeler ya da kelimeler ile bunların göndergeleri arasındaki bağlantıya ağırlık verir ve adlandırma, düz anlam, yan anlam, doğruluk gibi özellikleri inceler. Dilbilimsel yaklaşım ise zaman içinde anlam değişiklikleri ile dilin yapısı, düşünce ve anlam arasındaki karşılıklı bağlantı vb. konular üstünde durur.

<span class="mw-page-title-main">Fince</span> Sondan eklemeli Finlandiyanın resmi dili

Fince (

Yahudi İspanyolcası veya Ladino, Hint-Avrupa dil ailesinin Latin koluna bağlı Eski İspanyolca kökenli bir dildir. Yahudiler tarafından konuşulduğu için "Judeo- (Yahudi)" öntakısını almış olan dil, bazı filologlarca Standart İspanyolcanın tarihi bir varyantı olarak da değerlendirilmektedir.

Bostancıbaşı Deli Abdullah Paşa,, II. Mahmud saltanatında 10 Kasım 1822 - 30 Mart 1823 tarihleri arasında dört ay sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Tevhit ya da tevhid, teizm tarifinin İslâm terminolojisindeki karşılığıdır.

Edimbilim, edim bilimi veya pragmatik, işaretlerin kullanımı ve işaretler ile işaretlerin kullanıcıları arasındaki ilişkiyi inceler. Edimbilim, dilsel fiilleri ve dilin kullanımını araştıran dilbilimsel bir alandır. Sözdizim ve anlambilimin yanı sıra dilsel göstergelerin özellikleriyle uğraşan göstergebilimin alt alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kadırga</span> savaş gemisi

Kadırga, daha çok Akdeniz'de kullanılan çektiri (çektirme) tipi bir savaş gemisi. İlk olarak 8. yüzyılda Akdeniz'de deniz savaşlarında kullanılmaya başlandı. 17. yüzyıla kadar gelişme göstermiştir. Antik çağlardan beri kullanılırdı. Asıl hareket mekanizması kürektir ve yelken buna yardımcı olması için tasarlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dil felsefesi</span>

Dil felsefesi, analitik felsefede dilin doğası ve dili; dil kullanıcıları ve dünya arasındaki ilişkileri araştırır. Dil ile felsefe arasındaki ilişki temelde filozofların dili kullanarak felsefe yapmalarından kaynaklanmaktadır. Özelde ise bu araştırmalar anlamın doğası, kasıtlılık, referans, cümlelerin yapısı, kavramlar, öğrenme ve düşünce içerir; dil felsefesi başlığı altında dilin özü, anlamı, kökeni ve yapısı felsefî açıdan sorgulanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kürek (spor)</span> denizlerde ve akarsularda basit araçlar kullanarak mücadele etme sporu

Amerika Birleşik Devletleri'nde bazen Crew, olarak anılan Kürek sporu kökenleri Eski Mısır zamanlarına kadar uzanan bir spordur.

<span class="mw-page-title-main">Minyatür</span> kendine has bir biçimi olan resim

Minyatür, kendine has bir biçimi olan resim çeşididir.

<span class="mw-page-title-main">Pera Müzesi</span> İstanbulda bir sanat müzesi

Pera Müzesi, İstanbul'un Tepebaşı semtinde bulunan özel bir müzedir.

Çekim ekleri, gerek isim soylu gerekse fiil soylu kelimelerin sonuna eklenerek cümle içinde diğer kelimelerle anlam bağlantısı kurmalarını sağlayan ekler. Kendi başlarına bir anlam ifade etmezler.

<span class="mw-page-title-main">Şeytan Adası</span> Fransız Guyanasının Îles du Salut takımadasını oluşturan 3 adadan birisi

Şeytan Adası, Fransız Guyanası'nın Îles du Slut takımadasını oluşturan 3 adadan en küçük ve en kuzeyde olanıdır. Ada 19. yüzyılın ortalarından 20. yüzyılın başlarına kadar sürgün cezası için kullanılmıştır. Bu anlamda kötü bir şöhrete sahip olan adanın en önemli mahkûmlarından birisi haksız yere hüküm giymiş olan Alfred Dreyfus'dur.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlıca</span> Osmanlı İmparatorluğunda kullanılan dil

Osmanlıca veya Osmanlı Türkçesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk anayasası olan 1876 tarihli Kânûn-ı Esâsî'de geçtiği hâliyle Türkçe, 13 ile 20. yüzyıllar arasında Anadolu'da ve Osmanlı Devleti'nin yayıldığı bütün ülkelerde kullanılmış olan, Arapça ve Farsçanın etkisi altında kalan Türk dili. Alfabe olarak çoğunlukla Arap alfabesinin Farsça ve Türkçe için uyarlanmış bir biçimi kullanılmıştır. Halk arasında bazen bu dil dönemi için "Eski Türkçe" de kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Gondol (kayık)</span>

:Gondol kelimesinin farklı anlamları için Gondol'a bakınız

The Syro-Aramaic Reading of the Koran: Kur'an Dilinin Çözülmesine Bir Katkı, Christoph Luxenberg'in "Die syro-aramäische Lesart des Koran: Ein Beitrag zur Entschlüsselung der Koransprache" (2000) adlı kitabının İngilizce baskısıdır (2007).