İçeriğe atla

Pembe üçgen

Pembe Üçgen

Pembe üçgen (Almanca: Rosa Winkel), eşcinsel kültürün en sık rastlanan ve en popüler simgelerinden biridir. Kökeni II. Dünya Savaşı'na uzanan Pembe Üçgen, Naziler tarafından cinsel yönelimi nedeniyle toplama kamplarına konulmuş eşcinsel erkeklere (gey[1]) verilmiştir. Yine cinsel yönelimi nedeniyle tutuklanmış eşcinsel kadınlar (lezbiyen) ise Siyah Üçgen takmak zorunda bırakılmıştır.[2] Eşcinseller, Nazi rejiminin baskı ve soykırımına maruz kalan gruplardan biridir.

Pembe Üçgen, Gökkuşağı Bayrağı ile birlikte eşcinsel yürüyüşlerinin ve eşcinsel haklarının başlıca sembollerinden biri olarak kullanılmaktadır.[3]

Tarihçe

Pembe üçgenin tarihi II. Dünya Savaşı'ndan önce, Adolf Hitler'in iktidara gelişiyle başlar. Dönemin Alman yasalarında eşcinsel ilişkiyi yasaklayan 175. madde, 1935 yılında elden geçirildi ve öpüşmek, sarılmak, eşcinsel fanteziler ve eşcinsel eylemleri kapsayacak şekilde genişletildi (bu madde 1969 yılına kadar Batı Almanya'da yürürlükte kalmıştır).

Eşcinsel Yahudilerin taktığı sembol.

Bu maddeden suçlu bulunan kişiler önce hapse ardından da toplama kamplarına gönderildiler (1937-39 yılları arasında yaklaşık 25 bin kişi). Cezaları kısırlaştırmaktı ve bu cezanın uygulama yöntemi de hadım etmekti. 1942 yılında bu ceza Hitler tarafından idama çevrildi.

Toplama kampındaki mahkûmların tümü mahkûmiyetlerinin nedenini belirten belirli renkte ters bir üçgen takmak zorundaydı. Bu belirteçler, mahkûmlar arasındaki hiyerarşiyi de belirliyordu. Yeşil üçgen takan adi suçlu, kırmızı üçgen takan siyasi suçlu demekti. Davut'un Kalkanı'nı oluşturacak şekilde iki sarı üçgen, Yahudi mahkûmları tanımlıyordu. Pembe üçgen ise eşcinseller içindi. Birbirinin üzerinde bulunan bir pembe üçgen ve Davut'un yıldızı ise mahkûmların en düşüğüne işaret ediyordu: Eşcinsel bir Yahudi.

Toplama kamplarında en ağır işlere koşulan eşcinsel mahkûmlar; gardiyan, nöbetçi ve diğer mahkûmların saldırı ve tacizlerine de maruz kalıyorlardı. Eşcinsel mahkûmların toplam sayıları bilinmese de 1940-1944 yıllarına ilişkin Nazilerin resmi kayıtları, gerçek sayıdan düşük olduğu tahmin edilen 10 bin mahkûmdan söz etmektedir.

Eşcinsel mahkûmların topluca Auschwitz ölüm kampına yollanmadıkları iddia edilse de, bu kampta Yahudilerin yanı sıra birçok eşcinselin de katledildiği bilinmektedir. Nazi rejimi sırasında öldürülen eşcinsel erkek sayısının 50-100 bin, eşcinsel kadın sayısının ise 10-25 bin arasında olduğu tahmin edilmektedir. []

Eşcinsel sembol hâline geliş

Hollanda başkenti Amsterdam'da, cinsel yönelimlerinden dolayı eziyete tabi tutulmuş tüm eşcinsellerin anısına kurulmuş, üç tane pembe üçgenden oluşan "Homomonument" anıtı

1970'lerde eşcinsel özgürlükçü gruplar pembe üçgeni eşcinsel hakları hareketi kapsamında yeniden gündeme getirdiler. Bu simge baskıya ve haksız cezalandırmaya dikkat çekmenin yanı sıra kolay taşınabiliyordu. 1980'lerde ACT UP (AIDS Coalition to Unleash Power - Gücün Açığa Çıkması İçin AIDS Koalisyonu) pembe üçgeni kendi tanıtımlarında kullanmaya başladı. ACT UP simgeyi ters çevrilerek yukarıyı göstermesini, dolayısıyla, pasif bir şekilde kadere teslim olmaktansa aktif olarak mücadele etmeyi simgelemesini sağladılar.

Pembe üçgen günümüzde, birçokları için eşcinsel bilinci, dayanışmayı ve ikinci bir soykırım yaşanmasına izin vermemeyi simgeler.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ 'Lezbiyen' tabiri MÖ 7. yüzyıl Yunan şairi Sappho'nun memleketi olan Lesbos'a atfen, 19. yüzyıldan beri kadın eşcinselleri tanımlamak amacıyla kullanılmaktadır. 'Gey' kelimesi ise ilk olarak 1960'larda eşcinsel erkekler tarafından kendilerini tanımlamak amacıyla kullanılmıştır. Günümüzde, "gey" kelimesi eşcinsel erkek ve kadının her ikisini de tanımlamak için kullanılmaktadır. (Oxford İngilizce Sözlük, gay, lesbian maddeleri - İngilizce Vikipedi "Gey" maddesi)
  2. ^ "Lesbians under the Nazi regime". United States Holocaust Memorial Museum. 25 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mart 2022. 
  3. ^ "San Francisco Neighborhoods: The Castro" KQED documentary.

İlgili Araştırma Makaleleri

Gey, eşcinsel anlamında bir sıfat, terim ve isim. Genellikle eşcinsel erkekleri belirtmek üzere kullanılan terim, aynı zamanda eşcinsel kadınları tanımlamak için de kullanılmaktadır. Türkçeye İngilizcedeki "gay" kelimesinden; İngilizceye ise Eski Fransızcadaki "gai" kökeninden geçmiştir. Aslen "neşeli, umursamaz" ve "canlı renkli, gösterişli" anlamlarına gelen gey terimi ilk olarak 1960'lı yıllardan itibaren erkek eşcinseller tarafından kendilerini tanımlamak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. İngilizcedeki "gay" kelimesinin diğer anlamlarında kullanımı da zamanla yok olmaya yüz tutmuştur. Kadın eşcinsel anlamına gelen lezbiyen kelimesi ise 1800'lü yıllardan beri kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Gökkuşağı bayrağı</span> gökkuşağı renklerinden oluşan bayrak

Gökkuşağı bayrağı, bir gökkuşağının renklerinde olan şeritler içeren rengârenk bir bayraktır. Birçok gökkuşağı bayrağının tasarımı "geleneksel" renk düzenini takip etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Cinsiyet simgeleri</span> Cinsiyetleri sembolize eden simgeler

Cinsiyet simgeleri, Antik Roma'dan günümüze kadar gelen ve cinsiyetleri sembolize eden astrolojik simgelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Siyah üçgen</span>

Siyah üçgen, günümüzde lezbiyenler tarafından kullanılan bir "gurur" ve "dayanışma" sembolüdür. Ters duran siyah bir üçgendir.

Biseksüellik, hem erkeklere hem de kadınlara veya birden fazla cinsiyete yönelik romantik veya cinsel çekim ya da cinsel davranıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nazi toplama kampları</span> nazi yönetiminin kurduğu masum sivil ve esirlerin zorla çalıştırıldığı ve sistematik olarak katledildiği yerleşkeler

Nazi toplama kampları veya konsantrasyon kampları, Nazi Almanyası tarafından II. Dünya Savaşı döneminde Almanya'da ve işgal edilen bölgelerde, Nazilerce topluma faydasız olarak görülen kişileri zorunlu çalıştırmak üzere kurulmuşlardı. Aynı zamanda terim Yahudiler başta olmak üzere Nazilerin siyasi ya da ideolojik düşmanlarını kitlesel olarak imha etmek amacıyla kurulmuş olan imha kamplarını da ifade etmek için kullanılır. Buralara daha çok Yahudilerin getirilmesiyle birlikte, Romanlar, bazı Slav ırklarından olanlar ve akıl hastası olduğu düşünülenler de kurbanlar arasındadır. Eşcinsel insanlar da burada öldürüldüler. Öldürülme sebepleri ise üremeye bir katkıları olmamalarıydı. Büyük bir kısmı Polonya'da bulunmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">LGBT</span> Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireyler için kullanılan kısaltma

LGBT veya GLBT ya da LGBTQ+, 1990'larda LGB kısaltmasından sonra ortaya çıktı ve 1980'lerin ortaları ile sonlarından bu yana gey sözcüğü yerine kullanılarak LGBT topluluğunu temsil etmeye başladı. Birçok etkinci, gey topluluğu kullanımının eksik bir tanımlama olduğunu düşünerek LGBT topluluğu kullanımına geçti.

Kuir veya Queer, heteroseksüel veya cisseksüel olmayan insanlar için kullanılan bir şemsiye tabirdir.

<i>Kırık</i> (film) 1997 İngiltere - Japonya ortak yapımı dramatik gey filmi

Kırık, 1997 İngiltere - Japonya ortak yapımı soykırım konulu dramatik gey filmi. Filmin ilk gösterimi Mayıs 1997'de Cannes Film Festivali'nde yapıldı, ABD'deki ilk gösterimi ise Kasım 1997'de Chicago Gey ve Lezbiyen Film Festivali'nde gerçekleştirildi.

<span class="mw-page-title-main">Ebensee Toplama Kampı</span>

Ebensee Toplama Kampı, Avusturya'nın Ebensee şehrinde 1943'te silahlanma amacıyla tüneller kazmak için açılmıştır. Mauthausen-Gusen toplama kampı ağının bir parçasıydı.

<span class="mw-page-title-main">Dachau toplama kampı</span> nazi almanyasında masum sivillerin ve esirlerin sistematik olarak yok edilmesi için kurulan ilk yerleşke

Dachau toplama kampı, Nazi Almanyası tarafından 22 Mart 1933'te inşa edilen ve en uzun süredir devam eden toplama kampıdır. Kamp başlangıçta Hitler'in komünistler, sosyal demokratlar ve diğer muhaliflerden oluşan siyasi muhaliflerini tutuklamayı amaçlıyordu. Almanya'nın güneyinde, Bavyera eyaletindeki Münih'in kuzeybatısına, yaklaşık 16 km uzaklıkta olan Orta Çağ kenti Dachau'nun kuzeydoğusunda, terk edilmiş bir mühimmat fabrikasının arazisinde bulunuyor. Heinrich Himmler tarafından açıldıktan sonra amacı, önce zorla çalıştırma ve daha sonra Yahudilerin, Romanların, Alman ve Avusturyalı suçluların ve son olarak Almanya'nın işgal ettiği veya istila ettiği ülkelerden gelen yabancı uyrukluların hapsedilmesini kapsayacak şekilde genişletildi. Dachau kamp sistemi, çoğu çalışma kampı olan yaklaşık 100 alt kampı içerecek şekilde büyüdü. Güney Almanya ve Avusturya'nın her yerinde bulunuyorlardı. Ana kamp 29 Nisan 1945'te ABD güçleri tarafından kurtarıldı.

Siyah Pembe Üçgen; resmî adıyla Siyah Pembe Üçgen İzmir Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Araştırmaları ile Ayrımcılığına Karşı Dayanışma Derneği, Türkiye'de kurulmuş beşinci LGBT derneğidir.

<span class="mw-page-title-main">Ravensbrück toplama kampı</span> nazi almanyasında masum sivillerin ve esirlerin sistematik olarak yok edilmesi için kurulan yerleşke

Ravensbrück toplama kampı, 1939'dan 1945'e kadar Kuzey Almanya'da, Berlin'in kuzeyine 90 km uzaklukta Ravensbrück köyünün yakınındaki bir bölgede yalnızca kadınlara yönelik bir Nazi toplama kampıydı. Kamp anıtının, savaş sırasında kampta bulunan 132.000 kadına ilişkin tahmini rakamı arasında, yaklaşık 48.500'ü Polonya'dan, 28.000'i Sovyetler Birliği'nden, neredeyse 24.000'i Almanya ve Avusturya'dan, yaklaşık 8.000'i Fransa'dan ve binlercesi diğer ülkelerden yer aldı. Toplamda 20.000'den fazla mahkûm Yahudiydi. Yüzde seksen beşi diğer ırklardan ve kültürlerdendi. Yüzde 80'den fazlası siyasi mahkûmlardı. Pek çok mahkûm Siemens & Halske tarafından köle işçi olarak çalıştırıldı. 1942'den 1945'e kadar Naziler, sülfonamidlerin etkinliğini test etmek için Ravensbrück mahkûmları üzerinde tıbbi deneyler yaptı. 1941 baharında SS, 1944'te kampın gaz odalarını inşa eden ve yöneten erkek mahkûmlar için bitişikte küçük bir kamp kurdu. Ravensbrück kampından geçen kadın mahkûmlardan yaklaşık 50.000'i öldü, gaz odalarında yaklaşık 2.200 kişi öldürüldü.

<span class="mw-page-title-main">Nazi Almanyası'nda eşcinsellere yönelik zulüm</span>

1920'lerde Almanya'daki özellikle Berlin'deki eşcinseller o zamanki dünyanın en geniş özgürlüklerine ve kabul görme oranlarına sahipti. Ancak Adolf Hitler'in başa gelmesiyle birlikte gey erkekler daha az bir derece lezbiyenler, Nazi Partisi tarafından hedef ve en sonunda Holokost kurbanları arasında yer alan gruplardan ikisiydi. 1933 yılından başlayarak gey organizasyonları yasaklanmış, eşcinsellik ve cinsellik hakkındaki bilimsel kitaplar yakılmış ve Nazi Partisi içinde yer alan eşcinseller öldürülmüştür. Gestapo "Alman normları"na uygun yaşamak zorunda olan eşcinsellerin listesini derlemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Almanya'da LGBT hakları</span>

Almanya'da eşcinsellik, açıklık ve tolerans ile baskı ve toplu katliâm arasında değişen olay, durum ve tavırlara şahit olmuş çalkantılı bir tarihe sahiptir.

LGBT sembolleri, Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transgender birliğini göstermek ve cinsel kimlik ve cinsel yönelimleri tanımlamak için semboller kabul edilir, semboller gey gurur, değerler ve tanımlamaları temsil eder. II. Dünya Savaşı'nda Naziler tarafından kullanılan pembe üçgen de bir eşcinsellik sembolüdür ancak Nazi Soykırımı'ndaki çağrışımları yinelemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Flossenbürg toplama kampı</span>

Flossenbürg Toplama Kampı, Çekoslovakya sınırına yakın olan Almanya, Bavyera'da Oberpfalz bölgesinde, Flossenbürg'de, Schutzstaffel (SS) İktisadi-İdari Merkez Ofisi tarafından Mayıs 1938 yılında inşa edilmiş bir Nazi toplama kampıydı. Nisan 1945'te müttefikler tarafından kurtarılışına kadar 96.000 tutuklu kampa getirildi ve o zamana 30.000 insan öldürülmüştür. Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar kapsamında 1941 sonuna kadar binden fazla Sovyet savaş esiri burada idam edildi.

LGBT topluluğu veya LGBT toplumu, lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) bireylerin ortak çıkarları, sorunları ve hedefleri doğrultusunda birleşmesi, bir bütün haline gelmesi. LGBT olup farklı sorunları olan gruplar, topluluklar, altkültürel hareketler, gey mahalleleri ve LGBT örgütlerinden oluşmaktadır. Bu amaçla oluşturulan LGBT topluluğu eşcinsel bireylerin insan hakları hareketinin temelini attı.

<span class="mw-page-title-main">Alman toplama kamplarındaki mahkûmların belirlenmesi</span>

Alman toplama kamplarındaki mahkûmların belirlenmesi, çoğunlukla kıyafet üzerine veya daha sonra cilt (deri) üzerinde dövme ile işaretlenmiş kimlik numaralarıyla yapılırdı. Giysilerdeki Alman toplama kampı rozetleri ve ayrıca kolluklarıyla daha özel bir tanımlama yapılırdı.

<span class="mw-page-title-main">Herzogenbusch toplama kampı</span>

Herzogenbusch toplama kampı, Hollanda'nın 's-Hertogenbosch kenti yakınlarındaki Vught'ta bulunan bir Nazi toplama kampıydı. Kamp 1943'te açıldı ve 31.000 mahkûmu barındırıyordu. Kampta 749 mahkûm öldü ve geri kalanlar, Herzogenbusch'un 1944'te Müttefik Kuvvetler tarafından kurtarılmasından kısa bir süre önce başka kamplara nakledildi. Savaştan sonra kamp, Almanlar ve Hollandalı işbirlikçiler için hapishane olarak kullanıldı. Bugün sergilerin yer aldığı bir ziyaretçi merkezi ve kampı ve kurbanlarını anan bir anma töreni bulunmaktadır.