
Genetik ya da kalıtım bilimi, biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve genetik varyasyonu inceleyen bir dalıdır. Türkçeye Almancadan geçen genetik sözcüğü 1831 yılında Yunanca γενετικός - genetikos ("genitif") sözcüğünden türetildi. Bu sözcüğün kökeni ise γένεσις - genesis ("köken") sözcüğüne dayanmaktadır.

Aile veya ocak, toplumun en küçük birimi olarak kabul edilen sosyal bir yapı. En küçük, yani "çekirdek" olarak adlandırılan bir aile; baba, anne ve çocuklardan oluşur.
Biyolojide filogenetik çeşitli organizma grupları arasındaki evrimsel ilişkinin araştırmasıdır. Bu ilişkiler filogeni olarak adlandırılır. Filogenetik terimi Yunanca kökenlidir, "kabile, ırk" anlamına gelen file veya filon (φυλή/φῦλον) ve doğumla ilişkili anlamındaki genetikos (γενετικός) terimlerinden türetilmiştir. Organizmaların sınıflandırması ve adlandırması olan taksonomi, filogenetikten büyük miktarda etkilenmiştir ama yöntemsel ve mantıksal olarak farklıdır. Bu iki saha, "kladizm" veya "kladistik" olarak bilinen filogenetik sistematik bilim dalında örtüşürler. Filogenetik sistematikte taksonları birbirinden ayırt etmek için sadece filogenetik ağaçlar kullanılır. Evrimsel hayat ağacının araştırılması için filogenetik analiz yöntemleri vazgeçilmez hâle gelmiştir.

Yer-Su, Türk ve Altay mitolojisinde bir doğa katmanı. Aynı zamanda eski Türk İnancı Tengricilik'te bir ruh kategorisidir. Yar-Sub veya Yar-Suv olarak da söylenir. Karşıtı Gök-Kal'dır.
Ensest, yakın akrabalar arasında gönüllü ya da gönülsüz cinsel ilişkidir. Çoğu kültürde ensest bir tabudur.

Cinsel ilişki, cinsel birleşme, çiftleşme, vajinal seks veya sadece seks, bir erkeğin sertleşmiş penisinin, uyarılmış bir kadın vajinasının içine girmesini kapsayan, cinsel zevk ya da üreme amaçlı yapılan bedensel ilişkidir. Bunun yanı sıra, diğer penetrasyon tehlikesi içeren anal seks, oral seks, parmaklama, dildo kullanma gibi cinsel aktiviteler de eşcinsel veya heteroseksüel olmasına bakılmaksızın bir cinsel birleşme olarak kabul edilirler.
Kontrol Akış Çizelgesi (Control Flow Graph (CFG)), bir program yürütülürken içinden geçebilecek bütün yolların çizelge simgeleri kullanılarak gösterimidir.

Popülasyon genetiği, popülasyonlardaki fertlerin benzerlik ve farklılıklarının kaynaklarını, bunun yanında popülasyonlardaki alel frekansının dağılımlarını ve değişimlerini araştıran bir genetik altdalıdır.

Toltekler, Kolomb öncesi Amerika uygarlıklarından birini oluşturan halk olup, Meksika'daki Aztek-öncesi üç kültürden biri olarak kabul edilirler. Meksika topraklarında ilk insan topluluklarına ait izler, tarihçilere göre, yaklaşık 20.000 yıl öncesine dayanır.
Akraba evliliği ; genetik hastalıkların epidemiyolojisini etkileyen önemli etmenlerden biridir ve dünya toplumunun en az %20'si tarafından yeğlenmektedir. Doğan çocukların en azından %8,4'ü akraba evliliklerinden doğmaktadır.
Genetik bağlantı, belli genetik konumların (lokusların) veya gen alellerin beraberce kalıt olmaları durumdur. Aynı kromozom üzerindeki genetik lokuslar birbirine fiziksel olarak bağlıdırlar, bu yüzden mayoz bölünmede alellerin ayrışması sırasında, bunlar beraber kalma eğiliminde oldukları için bağlantılı oldukları söylenir. Farklı kromozomlardaki gen alelleri bağlantılı değillerdir, mayoz sırasında kromozomların bağımsız tertiplenmelerinden dolayı.

Soyağacı ya da şecere, bir kişinin soyundan olan kişileri gösteren bir çizelgedir. Atasal çizelgeler bir kişinin atalarını gösterir, o kişi altta, ataları yukarıda gösterildiği için çizelge bir ağaca benzer. Bir kişinin soyundan gelenlerinin gösterildiği çizelgede ise ağaç yukarıda dar başlayıp aşağıya doğru genişler.

Ahnentafel veya ahnenreihe, kişinin atalarını belli bir sırada listelemeyi sağlayan soybilimsel bir numaralandırma sistemidir. Bu sistemin diğer adları, onu ilk defa 1590'da yayımlayan Michaël Eytzinger'e atfen Eytzinger Yöntemi; 1676'da Noticia de la gran casa de los marqueses de Villafranca adlı eserinde bu numaralandırma sistemini popülerleştiren Jerónimo (Jérôme) de Sosa'ya atfen Sosa Yöntemi; ve 1898'de Ahnentafel-atlas adı ile kendi Sosa Yöntemi yorumunu yayımlayan Stephan Kekulé von Stradonitz'e atfen Sosa–Stradonitz Yöntemi'dir.

Gantt çizelgesi, Henry Gantt tarafından tasarlanan, iş yönetiminde planlılığı sağlamaya yönelik grafik tasarımıdır. Gantt çizelgeleri, yükleme ve planlamada yararlı olan görsel yardımcılardır. Grafikler, iş merkezleri ve işgücü gibi kaynakların kullanımını göstermektedir. Yüklemede kullanıldığında, Gantt çizelgeleri çeşitli bölümlerin, makinelerin veya tesislerin yükleme ve boşta kalma sürelerini göstermektedir. Yöneticinin hangi ayarlamaların uygun olduğunu bilmesi için sistemdeki ilgili iş yüklerini görüntülemekle yükümlüdür. Örneğin, bir iş merkezi aşırı yüklendiğinde, iş gücünü artırmak için düşük yüklü bir merkezden çalışanlar geçici olarak transfer edilebilmektedir. Veya bekleyen işler farklı iş merkezlerinde işlenebilirse, yüksek yüklü merkezlerdeki bazı işler düşük yüklü merkezlere aktarılabilmektedir. Çok yönlü ekipman da merkezler arasında transfer edilebilmektedir. Gantt yük çizelgesinin önemli bir sınırlaması vardır: beklenmedik arızalar veya bir işin yeniden işlenmesini gerektiren insan hataları gibi üretim değişkenliğini hesaba katmaz. Sonuç olarak, yeni işleri ve revize edilmiş zaman tahminlerini hesaba katmak için çizelge de düzenli olarak güncellenmelidir. Devam eden işleri izlemek için bir Gantt zaman çizelgesi grafiği kullanılmaktadır. Ayrıca proje zamanlaması için de kullanılmaktadır. Hangi işlerin programa uygun olduğunu ve hangilerinin programın ilerisinde veya gerisinde olduğunu göstermektedir. Uygulamada, grafiğin birçok versiyonu bulunmaktadır.

Brahmi alfabesi, ünlüleri ünsüz sembollerle ilişkilendirmek için bir aksan işaretleri sistemi kullanan bir abugidadır. Yazı sistemi, Maurya döneminden erken Gupta dönemine kadar yalnızca nispeten küçük evrimsel değişiklikler geçirdi ve MS 4. yüzyılda bile okuma yazma bilen bir kişinin Maurya yazıtlarını hala okuyabildiği düşünülmektedir. Bundan bir süre sonra, orijinal Brahmi yazısını okuma yeteneği kayboldu. En eski ve en iyi bilinen Brahmi yazıtları, kuzey-orta Hindistan'daki Asoka'nın MÖ 250-232'ye tarihlenen kayaya oyulmuş fermanlarıdır. Brahmi'nin deşifresi, 19. yüzyılın başlarında, Hindistan'daki Doğu Hindistan Şirketi yönetimi sırasında, özellikle Kalküta'daki Bengal Asya Topluluğu'nda, Avrupa'nın akademik ilgisinin odak noktası haline geldi. Brahmi, Cemiyetin sekreteri James Prinsep tarafından 1830'larda Cemiyetin dergisinde yayınlanan bir dizi bilimsel makalede deşifre edildi. Buluşları, diğerleri arasında Christian Lassen, Edwin Norris, H. H. Wilson ve Alexander Cunningham'ın epigrafik çalışmalarına dayanıyordu.

Genetik soybilim, geleneksel soybilime (genealojiye) genetiğin uygulamasıdır. Genetik soybilimde, soybilimsel DNA testi kullanılarak kişiler arasındaki genetik ilişki seviyesi belirlenir.
Yedi kalite aracı, toplam kalite yönetiminde sorun çözme tekniğine temel oluşturan yedi temel araç. Kalite yönetim araçları kişilere ve gruplara, kalite kontrol süreçlerini uygulamak, uygulanan bu süreçleri görüntülemek ve herhangi bir süreçten kaynaklanan bir problemi çözmek için destek sağlar. Yedi kalite aracı, iş problemleri analizlerine ve çözümlerine yapısal yaklaşım dolayısıyla da analizler ve çözümlerde gelişmeyi sağlar. Bu araçlar imalat süreçlerinde olduğu gibi hizmet odaklı süreçlerde de uygulanabilir. Yedi kalite aracı, takım veya gruplar tarafından uygulandığında en fazla getiri elde edilir. Böylece en kullanışlı, yani yönetim için tasarlanmış bilgiler ortaya çıkar. Bu araçlar, ürün geliştirmeden, pazarlamaya ve müşteri ilişkilerine kadar bütün üretim süreçlerinde süreç geliştirme ve müşteri memnuniyetini artırmak için uygulanabilir. Bir işletmenin ya da bir sürecin performansını geliştirmek amacıyla atılacak adımların, verilecek kararların verilere dayanması gerekir. 'Gerçeklere Dayalı Yönetim' ve 'Sürekli Gelişme' ancak; doğru, anlaşılabilir ve güvenilir veriler ile gerçekleştirilebilir.

"Kim bir Yahudi'dir?", Yahudi kimliğinin temel sorusudur. Yahudi şahsın kültürel, dini, soyağacı ve kişisel boyutlarını irdeler. Bu soru, Almanya'da Nazi Partisi tarafından hazırlanan Nürnberg Yasaları'nda da ele alınmıştır.

Yahudi sembolizmi ele alındığında "sembol" için kullanılan İbranice kelime ot'tur. Erken Yahudilikte bu terim sadece işaretler için kullanılmakla kalmayıp, Tanrı ile insan arasındaki dini bağın sembolu olarak da kullanılmıştır.

Aryan sertifikası, Nazi Almanyası'nda "Aryan ulusal topluluğundan" ve "tamamen Aryan kökenli" olan belirli gruplar için devlet ve hükûmet yetkilileri tarafından istenen bir kanıt belgesiydi. Bu sertifikaların kullanılmaya başlanmasıyla "Aryan olmayanların", özellikle de Yahudilerin ve Çingenelerin toplumdan dışlanması başladı; bu, sivil haklardan mahrum bırakılma ve dışlanmadan sınır dışı edilmeye, gettolaşmaya ve toplama kamplarında organize edilen toplu katliamlara kadar vardı. Öte yandan, "bir İngiliz ya da İsveçli, bir Fransız ya da Çek, bir Polonyalı ya da İtalyan... akraba ve dolayısıyla Aryan olarak kabul ediliyordu."