Elektronik ticaret ya da kısaca e-ticaret, 1995 yılından sonra İnternet kullanımının artmasıyla ortaya çıkan, ticaretin elektronik ortamda yapılması kavramıdır. Mağazasız perakendecilik olarak da bilinir. E-ticaret, mobil ticaret, elektronik fon transferi, tedarik zinciri yönetimi, İnternet pazarlaması, çevrimiçi işlem işleme, elektronik veri değişimi (EDI), envanter yönetim sistemleri ve otomatik veri toplama sistemleri gibi teknolojilerden yararlanır. E-ticaret, elektronik endüstrisinin en büyük sektörüdür ve yarı iletken sanayiinin teknolojik ilerlemeleri tarafından yönlendirilmektedir.
Pazarlama firmaların veya şirketlerin, herhangi ürün veya hizmet'lerin müşterilerinin ilgisini çekeceğini tayin etmeleri ve satış, hizmet, ticaret, reklam, iletişim ve işletme idaresi geliştirmeleri için stratejileri belirlemeleri sürecidir. Pazarlama süreci, bir bütünleştirilmiş süreç olup bunun vasıtasıyla firmalar müşterileri için değer yaratmakta ve bunun karşılığında müşterilerden deger kapabilmek için güçlü müşteri ilişkileri kurmaktadırlar.
Reklam, "insanları gönüllü olarak belli bir davranışta bulunmaya ikna etmek, belirli bir düşünceye yöneltmek, dikkatlerini bir ürüne, hizmete, fikir ve kuruluşa çekmeye çalışmak, onunla ilgili bilgi vermek, ona ilişkin görüş ve tutumlarını değiştirmelerini veya belirli bir görüşü ya da tutumu benimsemelerini sağlamak amacıyla oluşturulan; iletişim araçlarından yer ya da süre satın almak yoluyla sergilenen ya da başka biçimlerde çoğaltılıp dağıtılan ve bir ücret karşılığı oluşturulduğu belli olan "duyuru"dur.
İşletmeden işletmeye ya da sıkça kullanılan İngilizce business-to-business ibaresinin kısaltılmış şekli olan B2B, şirketler arası pazarlama ya da satış uygulamalarına verilen addır. B2B genellikle işletmeden tüketiciye satış (B2C) ve tüketiciden tüketiciye satış ile karşılaştırılır. Son yıllarda e-B2B türü de yaygınlaşmıştır. Elektronik Ticaret Koordinasyon Kurulu (ETKK) Hukuk Çalışma Grubu’nun 8 Mayıs 1998 tarihli raporunda elektronik ticaret; “bireyler ve kurumların, açık ağ ortamında internet ya da sınırlı sayıda kullanıcı tarafından ulaşılabilen kapalı ağ ortamlarında internet, yazı, ses ve görüntü şeklindeki sayısal bilgilerin işlenmesi, iletilmesi ve saklanması temeline dayanan ve bir değer yaratmayı amaçlayan ticari işlemlerin tümünü ifade etmektedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
- Tüm firmalar, özellikle KOBİ'ler için çok uygun bir ticaret şekli olan e-ticarette, ürün seçeneklerinin artması, ürünlerin kalitesinin yükselmesi ve ödeme ve teslimat sıkıntılarının giderilmesine yardımcı olmaktadır. e-ticaret, potansiyel tüketicilerin dünyanın her yanında pazara arz edilen ürünler hakkında bilgi sahibi olmalarına ve yeni üreticilerin dünya pazarlarına girmelerine imkan vermektedir. Daha düşük fiyatlı ve kaliteli ürünlerin pazara girmesi, üreticiler arasında rekabetin artmasına ve tüm ticari işlemlerin maliyetinin düşmesine neden olmaktadır.
- Elektronik ticaret, üretici ve tüketicileri, özellikle KOBİ'leri geleneksel ticaret engelleri olan pazara uzaklık, bilgi eksikliği ve talebe uygun üretim yapılamaması gibi dezavantajlardan kurtardığı için yararlı olacaktır.
- B2B ve e-iş, e-ticaret, geleneksel iş modellerini değiştirerek aşağıda sıralanan birçok faydayı sağlayacaktır:
- Daha iyi müşteri tatmini ve desteği
- Yeni ürün ve hizmetlerin pazara hızla sunulması
- Daha iyi servis
- Daha iyi alış ve satış işlemleri
- Daha az işletim maliyeti
- Daha az üretim maliyeti
- Daha düşük stok maliyeti
- Elektronik pazarlar, satıcı ve alıcı şirketlerin hizmet ve ürünleriyle ticareti oluşturulan aracı sitelerdir. Bu model çoktan-çoğa (many-to-many) model olarak da tanımlanır. Bu konu için online exchange, infomediary, I-market, digital marketplace, net hub gibi birçok terim de kullanılmaktadır. Bu modelde e-pazar, tedarikçilerin sağladığı ürün kataloglarını birleştirerek kullanıma sunar. Bu yapı bilgilerin tutarlı bir şekilde kullanıcılara sunulmasını, aranmasını ve alıcı - satıcı arasındaki entegrasyonu sağlar. Aynı zamanda alıcı ve satıcı taraflarındaki yükü azaltır. Böylelikle fiyat isteme, açık artırma, ters açık artırma gibi birçok işlem kolay bir şekilde gerçekleştirilir.
İzinli pazarlama, tüketicilerin anket, üyelik bilgileri yoluyla kendi izinleri doğrultusunda vermiş oldukları kişisel bilgilerinin kullanılarak ilgi alanları ve ihtiyaçlarına yönelik yapılan pazarlama çalışmalarının tümünü kapsamaktadır.
Ticaret, malların/ürünlerin üretim sürecinden tüketimine kadar geçen zamanda, ekonomik değer taşıyan başka nesneler ile değiştirilmesi, alışı ve satışı anlamında kullanılmaktadır. Ticaretin insanlık tarihindeki ilk şekli takastır. Takas yöntemi ile, mal ve hizmetler birbiri karşılığında değiş tokuş edilir. Günümüzde ise artık değişim aracı olarak para kullanımının keşfedilmesi insanlık tarihinin erken dönemlerine dayanmaktadır. Pek çok tarihçi ticaretin, iletişimin doğuşunu takiben takas yöntemiyle başlamış olduğunu düşünmektedir.
Pazar ya da piyasa, ekonomide her türlü mal ve hizmetin alınıp satıldığı veya takas yoluyla el değiştirdiği yer olarak tanımlanmaktadır. Buna göre, semt pazarları, borsalar, fuar, sergi ve panayırlar, farklı ülkeler ile kişi veya kuruluşlar arasındaki değiş-tokuş faaliyetine konu olan alanlar pazarı oluşturur. Satıcıların serbest bir şekilde karşılaştıkları, kâr amaçlı ya da kâr amaçsız her türlü mal ve hizmetin alıcı ve satıcılar arasında değiştirildiği, değişim fiyatının oluştuğu yer veya koşullar dizisi, şeklinde tanımlanmaktadır.
Tedarik Zinciri Yönetimi müşteriye, doğru ürünün, doğru zamanda, doğru yerde, doğru fiyata tüm tedarik zinciri için mümkün olan en düşük maliyetle ulaşmasını sağlayan malzeme, bilgi ve para akışının entegre yönetimidir. Bir başka deyişle zincir içinde yer alan temel iş süreçlerinin entegrasyonunu sağlayarak müşteri memnuniyetini artıracak stratejilerin ve iş modellerinin oluşturulmasıdır.
Ağ pazarlama veya çok katlı pazarlama, şirketlerin kendi imkânları yerine bireylere imkân sağlayarak ürünlerini pazarlama yöntemidir.
Kalite yönetim sistemleri felsefesi, sistemi bir bütün olarak kabul eden ve kaliteyi bu bütünün içindeki her elemanın müşteri odaklı ortak bir fonksiyonu olarak gören bütünsel bir anlayıştır. En genel anlamda, bir kuruluşta hedeflenen kalitenin gerçekleşmesi amacı ile sürdürülen planlı ve sistematik faaliyetlerin bütünüdür. Son zamanlarda kullanımına daha sık rastlanan kalite yönetim sistemleri (KYS), tarihsel gelişim sürecinde; az sayıda çalışanın bulunduğu işletmelerde, müşteri ilişkilerine odaklanan kalite kontrol uygulamaları yapılan Sanayi Devrimi Öncesi, fabrikaların kurulmasıyla birlikte üretimi yapılan ürünlerin kontrolünün yapıldığı Sanayi Devrimi sonrası, Japonya'da istatistiksel sonuçları baz alarak uygulanmaya başlanan Toplam Kalite Yönetimi'nin var olduğu II. Dünya Savaşı sonrası ve TKY'nin daha geniş çapta kullanılmaya başlandığı ve tüm işletmede kalite yönetiminin yapıldığı 1980 sonrası olmak üzere dört döneme ayrılmıştır.
Hizmet, gereksinimleri karşılama ve üretildiği anda tüketilme özelliklerine sahip her türlü etkinlik olarak tanımlanabilir.
Standardizasyon, belirli bir faaliyetle ilişkin ekonomik fayda sağlamak üzere bütün ilgili tarafların yardım ve işbirliği ile belirli kurallar koyma ve bu kuralları uygulama işlemidir.
Kimlik doğrulama, bir varlığın(kurum, kişi ya da sistem) doğruladığı bir veri parçasının doğruluğunun teyit edilmesidir. Kimlik tanıma(identification), bir kişinin veya bir şeyin kimliğini kanıtlayan veya gösteren bir eylemi tanımlamanın; kimlik doğrulama, bu kimliğin gerçekten doğrulanma sürecidir. Bu süreç, kişinin kimliğini, kimlik belgelerini doğrulanması, bir dijital sertifikayla internet sitesinin gerçekliğinin doğrulanması, bir yapının yaşının Radyokarbon tarihleme yöntemiyle belirlenmesi ya da bir ürünün ambalajına ve etiketine bakarak doğrulamasını içerir. Diğer bir ifadeyle, kimlik doğrulama, genellikle en az bir çeşit kimlik tanımının doğrulanmasını içerir.
Dijital pazarlama, elektronik bir cihaz veya internet kullanan tüm pazarlama çabalarını kapsar. Ürün veya hizmetlerin elektronik ortamda çevrimiçi şekilde tanıtılmasını sağlar.
Satış, belirli bir zaman diliminde satılan mal veya hizmet sayısı ile ilgili faaliyetlerdir.
Tedarik işletme yönetiminde daha fazla işleme veya malların yeniden satışı (ticaret) için malzeme satın alma ve tedarik lojistiği ile ilgilenen şirketlerde operasyonel bir işlevdir.
Gıda teknolojisi, gıda ürünlerinin üretimi, muhafazası, kalite kontrolü, araştırılması ve geliştirilmesi ile ilgilenen bir gıda bilimi dalıdır. Gıda teknolojisine yönelik erken bilimsel araştırmalar, gıdaların korunmasına yönelik olmuştur. Nicolas Appert'in 1810'da konserve sürecini geliştirmesi belirleyici bir olay olmuştur. Appert, bulduğu bu konserve sürecinin konserve olduğunu ve işleminin hangi prensipte çalıştığını bilmemektedir. Ancak bulunan bu konservenin gıda muhafaza teknikleri üzerinde büyük bir etkisi olmuştur. Louis Pasteur'ün şarabın bozulması üzerine araştırma yapmış ve 1864'te bozulmanın nasıl önleneceğine ilişkin açıklaması yapmıştır. Ancak bu bilimsel bilgiyi gıda işlemeye uygulamak için erken bir girişim olmuştur. Pasteur, şarap bozulmasına ilişkin araştırmaların yanı sıra alkol, sirke, şarap ve bira üretimi, sütün ekşimesi gibi konuları da araştırmıştır. Gıda bozulmalarını ve hastalık üreten organizmaları yok etmek için süt ve süt ürünlerini ısıtma işlemi olan pastörizasyonu geliştirmiştir. Pasteur, gıda teknolojisi konusundaki araştırmalarında bakteriyoloji ve modern koruyucu tıbbın öncüsü olmuştur.
Dar yayın, geleneksel olarak bilginin dar bir hedef kitleye yayılması olarak anlaşılmıştır. Genel olarak daha geniş halk için değildir. Niş pazarlama veya hedef pazarlama olarak da adlandırılan dar yayın, medya mesajlarının değerler, tercihler, demografik özellikler ve/veya abonelik tarafından tanımlanan kamunun belirli kesimlerine yöneltilmesini içermektedir. Dar yayın, kitlesel izleyicilerin var olmadığı postmodern fikrine dayanmaktadır. Terimin ilk kullanımları 1940'ların sonlarında abonelik radyo programları bağlamında ortaya çıkmış olsa da, terim ilk olarak ortak sözlüğe bilgisayar bilimcisi ve kamu yayıncılığı savunucusu J. C. R. şunları söylemiştir;
"daha küçük, uzmanlaşmış izleyicilerin ihtiyaçlarına hizmet etmeyi amaçlayan çok sayıda televizyon ağı. 'Burada,' dedi Licklider, 'bağlılığın dayattığı kısıtlamaların reddini veya çözülmesini vurgulamak için kullanarak' "daraltma" terimini monolitik bir kitlesel çekiciliğe, yayın yaklaşımına kullanmak isterim.'"
Hedef kitle, iletişim alanında bir yayın veya programın hitap etmesi beklenen topluluğu ifade eden terimdir. Genellikle pazarlama ve reklamcılık sektörleri tarafından kullanılır. Kurumlar yayın faaliyetlerinde kendilerine ekstra para ve iş gücü kaybı getirerek bütün bir toplumu kapsamaktansa, kendileri için daha avantajlı olacak kitleler ile iletişime geçmeyi tercih eder. Hedef kitle kavramı aynı zamanda siyasal partilere politikalarını oluştururken ve oluşturdukları politikaları kamuoyuna açıklarken yardımcı olur.
Korumalı menşe adı (PDO), korumalı coğrafi işaret (PGI) ve garantili geleneksel spesiyaliteler (TSG) olarak bilinen üç Avrupa Birliği coğrafi işareti, geleneksel spesiyaliteleri programı, tarım ürünlerinin ve gıda maddelerinin isimlerini teşvik eder ve korur.