Isidore Marie Auguste François Xavier Comte, pozitivizm doktrinini formüle eden Fransız filozof, matematikçi ve yazardır. Genellikle modern anlamda ilk bilim filozofu olarak kabul edilir. Comte'un fikirleri aynı zamanda sosyolojinin gelişimi için de temel teşkil etti; nitekim bu terimi icat etti ve bu disiplini bilimlerin taçlandırılmış başarısı olarak ele aldı.
Alexis Carrel,, kariyer hayatının büyük bir kısmını Birleşik Devletler'de geçirmiş, Fransız cerrah ve fizyolog. 1912 yılında, vasküler sütür tekniklerinde öncü rol oynaması sebebiyle Nobel Fizyoloji/Tıp Ödülünü kazandı. Bunun yanında doku kültürü, torakoskopik cerrahi ve transplantoloji ile ilgili çalışmalarıyla öncü bir rol oynadı.
Domenico Gaetano Maria Donizetti İtalyan opera bestecisi. En ünlü bestesi 1835 yılında bestelediği Lucia di Lammermoor 'dir.
Eugène Boudin, açık havada resim yapan ilk Fransız manzara ressamlarından biriydi.
John Hughlings Jackson, İngiliz nörolog. Beyin ya da omurilik yaralanmalarına bağlı sinir sistemi bozuklukları, konuşma kusurları ve sara konusundaki en yararlı ve en iyi belgelendirilmiş çalışmaları yapmıştır.
Philippe de Broca veya Philippe Claude Alex de Broca de Ferrussac, Fransız film yönetmeni
Broca alanı veya Broca bölgesi insansı beynin ses üretimiyle bağlantılı işlevleri yürüten bir bölgesidir.
Serebral korteks veya beyin korteksi, insan ve diğer memeli beyinlerindeki serebrumun sinir dokusundan oluşan dış tabakasıdır. Beynin diğer kısımlarının çoğunun beyaz renkte olmasını sağlayan yalıtımın kortekste bulunmamasından dolayı rengi gridir. Korteks serebrum ve serebellumun dış kısımlarını örter ve kalınlığı 1,5-5,0 mm arasında değişir. Korteksin serebrumu örten kısımı serebral korteks olarak adlandırılmaktadır.
Afazi (Türkçe: söz yitimi), beynin bazı bölgelerinde meydana gelen işlev bozukluğu sonucu ortaya çıkan konuşma, konuşulanı anlama, tekrarlama, okuma-yazma gibi becerilerin gerçekleştirilememesi sorunu.
Sinirdilbilim, sinir dil bilimi, beyin dil bilimi ya da nörolinguistik; insan beyninde dil kavraması, üretimi ve edinilmesini denetleyen sinirsel mekanizmalara ilişkin çalışmaları kapsayan akademik alandır. Disiplinlerarası bir alan olarak sinir dil bilimi; sinir bilimi, dil bilimi, bilişsel bilim, iletişim bozuklukları ve nöropsikoloji gibi dallardan yöntemler ve teorilerden faydalanır. Birçok farklı geçmişi olan sinir dil bilimi araştırmacıları, bu alana çeşitli deneysel tekniklerin yanı sıra büyük oranda farklılık gösteren teorik bakış açıları getirmiştir. Sinir dil bilimi dalında yapılmış çalışmalar ağırlıklı olarak ruh dil bilimi (psikolinguistik) ve kuramsal dil biliminden kaynaklanan modellerin kullanımıyla şekillendirilmiş ve beynin ruh ile kuramsal dil bilimi dallarında dilin üretimi ve kavrayışı için şart olduğu önerilen işlemleri nasıl uyguladığını araştırmaya odaklanır. Sinir dil bilimcileri, beynin dil ile ilgili bilgileri işleme almak için kullandığı işlevbilimsel mekanizmaları araştırır ve afaziyoloji, beyin görüntüleme, elektrofizyoloji ve bilgisayar modellemesini kullanarak dilbilimsel ve ruhdilbilimsel teorileri değerlendirirler.
Bilişsel nöropsikoloji, beynin yapısı ve işlevinin belirli psikolojik süreçlerle nasıl ilişkili olduğunu anlamayı amaçlayan bilişsel psikolojinin bir dalıdır. Bilişsel psikoloji, zihinsel süreçlerin yeni anılar saklama ve üretme, dil üretme, insanları ve nesneleri tanıma, akıl ve problem çözme yeteneğimizin bilişsel yeteneklerimizden nasıl sorumlu olduğunu inceleyen bilimdir. Bilişsel nöropsikoloji, normal bilişsel işlevsellik modellerinin çıkarımını sağlamak amacıyla beyin hasarı veya nörolojik hastalığın bilişsel etkilerini incelemeye özel bir vurgu yapar. Kanıtlar, beyin bölgelerinde eksiklik gösteren ve çift ayrışma sergileyen hastaların beyin hasarlı bireysel vaka çalışmalarına dayanmaktadır. Çifte ayrışma iki hasta ve iki görevi içerir. Bir hasta bir görevde bozulmuş, diğerinde normal iken diğer hasta ilk görevde normal, diğerinde ise bozulmuştur. Örneğin, A hastası basılı sözcükleri okumada başarısız olmasına rağmen konuşulan sözcükleri normal şekilde anlıyor olabilir. Öte yandan B hastası yazılı sözcükler anlamada normal ve konuşulan sözcükleri anlamada başarısız olacaktır. Bilim insanları bu bilgiyi, sözcük anlama için nasıl tek bir bilişsel modülün olduğunu açıklamak için yorumlayabilirler. Bunun gibi çalışmalardan araştırmacılar, beynin farklı alanlarının son derece uzmanlaşmış olduğunu ortaya koyuyor. Bilişsel nöropsikoloji, beyin hasarlı hastalarla da ilgilenen bilişsel sinirbilimden ayırt edilebilir, ancak bilişsel süreçlerin altında yatan sinirsel mekanizmaları ortaya çıkarmaya odaklanmıştır.
Bilişsel nöropsikoloji, beynin yapısı ve işlevinin belirli psikolojik süreçlerle nasıl ilişkili olduğunu anlamayı amaçlayan bilişsel psikolojinin bir dalıdır. Bilişsel psikoloji, zihinsel süreçlerin yeni anılar saklama ve üretme, dil üretme, insanları ve nesneleri tanıma, akıl ve problem çözme yeteneğimizin bilişsel yeteneklerimizden nasıl sorumlu olduğunu inceleyen bilimdir. Bilişsel nöropsikoloji, normal bilişsel işlevsellik modellerinin çıkarımını sağlamak amacıyla beyin hasarı veya nörolojik hastalığın bilişsel etkilerini incelemeye özel bir vurgu yapar. Kanıtlar, beyin bölgelerinde eksiklik gösteren ve çift ayrışma sergileyen hastaların beyin hasarlı bireysel vaka çalışmalarına dayanmaktadır. Çifte ayrışma iki hasta ve iki görevi içerir. Bir hasta bir görevde bozulmuş, diğerinde normal iken diğer hasta ilk görevde normal, diğerinde ise bozulmuştur. Örneğin, A hastası basılı sözcükleri okumada başarısız olmasına rağmen konuşulan sözcükleri normal şekilde anlıyor olabilir. Öte yandan B hastası yazılı sözcükler anlamada normal ve konuşulan sözcükleri anlamada başarısız olacaktır. Bilim insanları bu bilgiyi, sözcük anlama için nasıl tek bir bilişsel modülün olduğunu açıklamak için yorumlayabilirler. Bunun gibi çalışmalardan araştırmacılar, beynin farklı alanlarının son derece uzmanlaşmış olduğunu ortaya koyuyor. Bilişsel nöropsikoloji, beyin hasarlı hastalarla da ilgilenen bilişsel sinirbilimden ayırt edilebilir, ancak bilişsel süreçlerin altında yatan sinirsel mekanizmaları ortaya çıkarmaya odaklanmıştır.
Broca afazisi olarak da bilinen ekspresif afazi, anlama genel olarak bozulmadan kalmasına rağmen, dil üretme yeteneğinin kısmen kaybolması ile karakterize edilen bir afazi türüdür. Ekspresif afazisi olan bir kişi normalden daha çok efor sarf ederek konuşma sergileyecektir. Konuşması genellikle önem arz eden kelimeleri içerir, ancak edatlar ve bağlaçlar gibi gerçek bir anlama sahip olmayıp, sadece dilbilgisel işleve sahip kelimeleri içermez. Bu "telgraf konuşması" olarak bilinir. Kişinin amaçladığı mesaj hala anlaşılabilir, ancak cümleleri dilbilgisel olarak doğru olmayacaktır. Çok şiddetli ekspresif afazi formlarında, bir kişi sadece tek kelimeli ifadeleri kullanarak konuşabilir. Ekspresif afazide tipik olarak anlama yetisi, karmaşık dilbilgisini anlamada zorluk nedeniyle hafif ila orta derecede bozulmuştur.
Wernicke alanı, Wernike'nin konuşma alanı olarak da adlandırılır, serebral korteksin konuşmaya bağlı olan iki bölümünden biridir, diğeri Broca'nın alanıdır. Dilin üretiminde yer alan Broca'nın aksine, yazılı ve sözlü dilin anlaşılmasında rol oynar. Geleneksel olarak, sağ elini kullananların yaklaşık% 95'inde ve sol elini kullananların %60'ında sol yarıküre olan baskın serebral yarımkürede üstün temporal girusta yer alan Brodmann bölgesi 22'de bulunduğu düşünülmektedir.
İnsan nöroanatomisinde, beyin asimetrisi en az iki farklı şekilde görülebilir:
- Beynin sol ve sağ tarafları arasındaki nöroanatomik farklılıklar
- Lateralize fonksiyonel farklılıklar: beyin fonksiyonunun lateralizasyonu
Broca afazisi olarak da bilinen ifade afazisi, anlama genel olarak bozulmadan kalmasına rağmen, dil üretme yeteneğinin kısmen kaybolması ile bilinen bir afazi türüdür. İfade afazisi olan bir kişinin konuşması normalden çok daha zahmetlidir. Konuşması genellikle önem arz eden kelimeleri içerir ancak edatlar ve bağlaçlar gibi gerçek bir anlama sahip olmayıp sadece dilbilgisel işleve sahip kelimeleri içermez. Bu "telgraf konuşması" olarak bilinir. Kişinin amaçladığı mesaj hala anlaşılabilir ancak cümleleri dilbilgisel olarak doğru olmayacaktır. Çok şiddetli ifade afazisi çeiştlerinde, bir kişi sadece tek kelimeli ifadeleri kullanarak konuşabilir. İfade afazisinde tipik olarak anlama yetisi, karmaşık dilbilgisini anlamada zorluk nedeniyle hafif ila orta derecede bozulmuştur.
Kafa travması, kafatası veya beyinde travma sonrası gerçekleşen herhangi bir yaralanmadır. Travmatik beyin hasarı ve kafa travması terimleri tıp literatüründe sıklıkla birbirinin yerine kullanılmaktadır. Kafa yaralanmaları çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Kafa yaralanmaları kaza, düşme, fiziksel saldırı veya trafik kazaları gibi birçok nedenle olabilir.
Carnot ısı motoru, Carnot çevriminde çalışan bir ısı motorudur. Bu ısı motorunun temel hâli 1824'te Nicolas Léonard Sadi Carnot tarafından geliştirildi. Carnot motor modeli, 1834'te Benoît Paul Émile Clapeyron tarafından grafiksel olarak genişletildi ve 1857'de Rudolf Clausius tarafından matematiksel anlamda araştırıldı. Bu çalışmalar, temel bir termodinamik kavram olan entropinin keşfedilmesini sağladı. Carnot motoru, teorik olarak mümkün olan en verimli motordur. Verimlilik, yalnızca motorun arasında çalıştığı sıcak ve soğuk ısı rezervuarlarının mutlak sıcaklıklarına bağlıdır.
Libourne arrondissementi, Fransa'nın Yeni Akitanya bölgesine bağlı Gironde departmanında bulunan bir arrondissementtir. Yüzölçümü 1.282,9 km² olan arrondissementin nüfusu Ocak 2018 tarihi itibarı ile 154.923'tür. Arrondissementin alt prefektörlüğü Libourne'dur.
Montbrison arrondissementi, Fransa'nın Auvergne-Rhône-Alpes bölgesine bağlı Loire departmanında bulunan bir arrondissementtir. Yüzölçümü 1.943,2 km² olan arrondissementin nüfusu Ocak 2018 tarihi itibarı ile 184.334'tür. Arrondissementin alt prefektörlüğü Montbrison'dur.