Patroklos
Menoitios'un oğlu Patroklos, Akhilleus'un kuzenidir. İkisi de Aktor ve Aigina'nın soyundan gelmektedir. Dolayısıyla akrabadırlar. Fakat arkadaşlıkları Patroklos'un Akhilleus ile birlikte Peleus'un sarayında beraber büyümüş olmasından ileri gelir. Patroklos'un ruhu nasıl bir adam öldürerek, Peleus'un yanına sığındığını İlyada şöyle anlatır:
Birlikte büyümemiş miydik, Akhilleus sizin evde. Opoels'ten beni size Menoitios getirmişti, ufaktım, bir kaza çıkmıştı elimden, öldürmüştüm Amphidamas'ın çocuğunu, yapmıştım bu deliliği istemeye istemeye, öfkeye kapılmıştım aşık oynarken. At sürücüsü Peleus evine almıştı beni, özene bezene büyütmüş, seyis yapmıştı sana.[1]
İlyada'da Patroklos sürekli Akhilleus ile beraberdir. Ona çeşitli öğütler vererek yol gösterir. Akhilleus öfkeyle savaştan ayrılıp bir daha dövüşmek istemeyince, Patroklos onu tekrar savaşa dönmesi için ikna etmeye çalışır. Agamemnon'un gönderdiği elçileri kabul eder ve küskün arkadaşının takındığı tavrı belli etmemeye çalışır. Fakat savaşta Akhalar zor duruma düşmüştür. Patroklos ise bu duruma dayanamaz ve Akhilleus'tan silahlarını ister. Akhilleus'un yerine kendisi savaşacaktır. İlyada'nın Patroklos'un yiğitliklerine ayrılmış XVI. bölümünde sayısız Troyalı öldürür, bu arada bir kehanete göre Zeus'un oğlu Sarpedon'un kaderi Patroklos'un elinden can vermektir. Apollon (veya Apollo) Patroklos'un yaptığı bu kıyıma son verir: Patroklos Hektor'la çarpışır ve öldürülür. Patroklos son nefesini verirken Hektor'a ölümünün yakın olduğunu söyler. Akhilleus ise o sırada barakasında dinlenmektedir ve olup bitenlerden haberi yoktur. O sırada Patroklos'un cesedini almak ve onun taşıdığı Akhilleus'un silahlarına sahip çıkmak için korkunç bir boğuşma başlar. Akhalar Patroklos'un cesedini almak için çok çaba gösterir fakat Patroklos'un ölüsünü Troyalılara kaptırırlar. Nestor'un oğlu Antilokhos kötü haberi Akhilleus'a getirir. O sırada Akhilleus'un yası şöyle dile getirilir:
Böyle dedi, Akhilleus'u kapkara bir yas bulutu kapladı. İki eliyle aldı ocağın küllerini, döktü başının üstüne, kirletti güzelim yüzünü. Sonra uzandı boylu boyunca tozun toprağın içine, elleriyle çıkarıp kopardı, kirletti saçlarını.[1]
Akhilleus annesi Thetis'i çağırır, yeni silahlar ister ve annesini bu silahları alması için demirci tanrı Hephaistos'a gönderir. Yeni silahlar eline geçtikten sonra savaşa katılır. Akhilleus, Hektor'u öldürür ve böylece Patroklos'un öcünü almış olur, cesedini de Troyalıların elinden kurtarır, ama Patroklos bununla yetinmez, ruhu Akhilleus'a görünüp gömülmek istediğini, kemiklerinin arkadaşına yarılmış altın çanakta korunması gerektiğini bildirir. Akhilleus'ta dostuna şu şekilde cevap verir:
Buraya ne geldin, iki gözüm, bütün bunları ne söylersin bana? Bilmiş ol yapacağım her dediğini, hadi yaklaş bana sarılalım birbirimize, bir ancık da olsa ağlayayım doya doya. Böyle dedi uzattı dost ellerini, ama hiçbir şey tutamadı eliyle, ruh kaçmıştı bir duman gibi yerin altına ıslık çala çala.[1]
Akhilleus Patroklos'un anısına birtakım yarışmalar düzenlemek ister. Bunun için savaşa bir süre ara verilir. Patroklos'un cenaze töreninden sonra Primaos Akhilleus'tan Hektor'un cesedini istemeye gider.
Kaynakça
Azra Erhat, Mitoloji Sözlüğü, Patroklos maddesi.