İçeriğe atla

Patojen

Bu fotomikrograf, "Shigella dizanterisi" veya "Bakteriyel dizanteri" olarak da bilinen şigellozlu bir hastada dışkı eksüdalarını göstermektedir. Shigella ile enfekte olan kişilerde genellikle bakteriye maruz kaldıktan bir veya iki gün sonra başlayan kanlı ishal, ateş ve mide krampları görülür. Şigelloz genellikle 5 ila 7 gün içinde düzelir.

Patojen, hastalığa neden olan her türlü organizma ve madde.

Bu terim çoğunlukla çok hücreli organizmaların işleyişini ve hücre bütünlüğünü bozan yapılar için kullanılır; ancak bunun yanında, tek hücrelileri etkileyen patojenler de vardır. Patojen kelimesi, Antik Yunanca´daki "pathos" (acı) ve "genesis" (oluşma) kelimelerinin birleşimidir.

Patojen tipleri

Aşağıda, yapısal özellikleri ve enfekte ettiği organizmalar temelinde patojenlerin basit bir sınıflandırması bulunmaktadır.

Patojen Örnekler Tipik Etkiler
BakteriEscherichia coliBalayı kisti, peritonit, besin zehirlenmesi
Francisella tularensisTularemi
Mycobacterium tuberculosisTüberküloz
Helicobacter pyloriMide ülserleri
SalmonellaBesin zehirlenmesi
Staphylococcus aureusToksik şok sendromu
Streptococcus pneumoniaePnömoni
Streptococcus pyogenesAnjin
Mantar Pneumocystis jiroveciFırsatçı pnömoni
Tineahalkalı solucan
CandidaKandidiyaz
Parazit Yuvarlak solucan
Yassı solucan
Tenya
Uyuz
ProteinPrionSüngersi sığır ensefalopatisi, Creutzfeldt-Jakob hastalığı
ProtozoaCryptosporidiumKriptosporidiyozis
Giardia lambliaGiyardiyazis
PlasmodiumSıtma
Trypanosoma cruziChagas hastalığı
VirüsHepatit A, B, C, D ve ESarılık
Herpes simpleks virüsüUçuk
Molluscum contagiosum virüsüMolluscum contagiosum
HIVAIDS

Patojen enfeksiyonu

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Genetik</span> biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve çeşitliliği inceleyen bir dalı

Genetik ya da kalıtım bilimi, biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve genetik varyasyonu inceleyen bir dalıdır. Türkçeye Almancadan geçen genetik sözcüğü 1831 yılında Yunanca γενετικός - genetikos ("genitif") sözcüğünden türetildi. Bu sözcüğün kökeni ise γένεσις - genesis ("köken") sözcüğüne dayanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bakteri</span> mikroorganizma üst âlemi

Bakteri (İngilizce telaffuz: [bækˈtɪəriə] ( dinle); tekil isim: bacterium), tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu, kimi virgül şeklinde olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardır. Tipik olarak bir gram toprakta bulunan bakteri hücrelerinin sayısı 40 milyon, bir mililitre tatlı suda ise bir milyondur; toplu olarak dünyada beş nonilyon (5×1030) bakteri bulunmaktadır, bunlar dünyadaki biyokütlenin çoğunu oluşturur. Bakteriler gıdaların geri dönüşümü için hayati bir öneme sahiptirler ve gıda döngülerindeki çoğu önemli adım, atmosferden azot fiksasyonu gibi, bakterilere bağlıdır. Ancak bu bakterilerin çoğu henüz tanımlanmamıştır ve bakteri şubelerinin sadece yaklaşık yarısı laboratuvarda kültürlenebilen türlere sahiptir. Bakterilerin araştırıldığı bilim bakteriyolojidir, bu, mikrobiyolojinin bir dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Farmakoloji</span> İlaçlarla ilgili biyoloji dalı

Farmakoloji ya da eczabilim günümüzdeki anlamıyla canlı organizmadaki ilaç etkilerini ve canlı organizmaya alınan ilaçların yapısını inceleyen bir bilim dalıdır. Yeni sentezlenmiş veya bitkilerden ayrıştırılmış maddelerin etkilerini biyolojik yapısını laboratuvar çalışmaları ile deney hayvanlarında, klinik araştırmalar ile insanlarda inceleyerek ilaç geliştirme çalışmalarına katkı veren bir tıp ve eczacılık bilimidir. Diğer bir deyişle, ilaçların yapımından, kullanıma sunulmasına, ilaçlar ile biyolojik dizgeler arasındaki etkileşimleri inceleyen bilim dalıdır. Farmakoloji, deneyleri ve canlılar üzerindeki araştırmalardan klinik uygulamaya değin uzanan bu karmaşık ve yoğun süreci birçok alt dalı ve yardımcı bilim dalları ile yakından bağlantılı yürütür.

<span class="mw-page-title-main">Metabolizma</span> "Meta" değişen, "bol" atma anlamındaki ön ek ve fiilinden oluşan kelimedir. Canlının/hücrenin çevresiyle uyumlu etkileşimini anlatır. Yapım ve yıkım faaliyetleri veya bütün canlılık belirtileri bu kavramın kendisi değil sonucudur.

Metabolizma (yapım-yıkım) veya istiklâp, canlıda yaşamın sürdürülmesi sırasında gerçekleşen tüm kimyasal tepkimelerdir. Canlı organizmada ya da canlı hücrede meydana gelen yapıcı ve yıkıcı nitelikteki kimyasal olayların tümünü içerir.

<span class="mw-page-title-main">Makrofaj</span> Beyaz kan hücresi türü

Makrofajlar dokularda bulunan patojenlerin, ölü gözelerin (hücrelerin), hücresel kalıntıların ve vücuttaki yabancı maddelerin yutulmasından sorumlu hücrelerdir. Makrofajlar doğuştan bağışıklık sisteminin bir bölümüdürler.

<i>Aspergillus</i>

Aspergillus, dünyanın her yerine yayılmış yaklaşık 200 mantar (küf) türünden oluşmuş bir cinstir. Yuvarlak hücrelerden oluşmuş mayalardan farklı olarak, Aspergilluslar hif olarak adlandırılan hücre zincirlerinden oluşan ipliksi mantar türleridir. Doğada saman ve çürüyen bitki artıklarında yaşarlar.Hayvanlarda, özellikle kuşlarda solunumla ilgili ciddi bir hastalık olan Asperjilloz hastalığına yol açar.

<span class="mw-page-title-main">Escherichia coli O157:H7</span> bakteri

Escherichia coli O157:H7 "koli basili" tabir edilen E. coli bakterisinin en zararlı tipi sayılır; bir gıda zehirlenmesi etmeni olup hemorajik kolit denen hastalığa neden olur. Enfeksiyon bağırsak krampları ile başlar, bunu önce sulu ishal, sonra da çoğu zaman kanlı ishal izler. Bazen küçük çocuklarda hemolitik üremik sendrom olarak adlandırılan böbrek yetmezliği meydan gelir. Genelde bu bakteriyi içeren kıyma etin az pişirilerek yenmesi sonucu hasta olunur. Bakteri ayrıca kişiden kişiye dokunma yoluyla, pastörize edilmemiş süt içmekle, bakterinin karıştığı suyla sulanmış sebze veya meyvelerin yenmesiyle, böyle suda yüzmek veya onu içmek yoluyla da bulaşır.

<i>Escherichia</i>

Escherichia, enterobakteriler (Enterobacteriaceae) familyasında bir bakteri cinsidir. Bu cinsin en ünlü üyesi olan E. coli araştırmacılar tarafından çok ayrıntılı olarak incelenmiş bir model organizmadır. Escherichia türleri Gram-negatif, spor oluşturmayan, seçmeli anaerob, çubuk şekillidir. Çoğu sıcak kanlı hayvanın bağırsaklarında yaşar.

<span class="mw-page-title-main">Epidemi</span> kısa sürede çok sayıda insanı etkileyen hastalığın hızla yayılması

Epidemi, bir bulaşıcı hastalığın, belirli bir popülasyondaki çok sayıda insana, kısa bir süre içinde hızla yayılmasıdır. Örneğin meningokok enfeksiyonlarında, iki hafta üst üste 100.000 kişide 15'ten yüksek vaka oranı epidemi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Doğuştan gelen bağışıklık sistemi</span> omurgalılarda bulunan iki ana bağışıklık stratejisinden biri

Doğuştan gelen bağışıklık sistemi ya da doğal bağışıklık diğer organizmaların enfeksiyonlarına karşı spesifik olmayan yolla koruma yapan ev sahibinin savunmasındaki hücreleri ve mekanizmaları kapsayan bir bağışıklık sistemi çeşididir.

Fagositler, vücudu, zararlı partiküllere, bakterilere, ölü ya da ölmekte olan hücrelere kısacası tüm patojenlere karşı koruyan hücrelerdir. Fagosit ismi Yunanca kökenli olup phagein "yemek" ve -cyte "hücre" kelimelerinin birleşmesinden meydana gelir. Bağışıklığı sürdürmek ve enfeksiyonlarla savaşmada çok gerekli olan fagositler bütün hayvanlar alemi için önemlidir ve omurgalılarda gelişmiştir. Bir litre insan kanında yaklaşık 6 milyon fagosit bulunur. Fagositler 1882 yılında İlya İlyich Mechnikov tarafında denizyıldızı larvasında keşfedildi. Bu keşfi ona 1908 yılına Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü kazandırdı. Çoğu türde fagosit bulunur hatta bazı amfibiler gelişimlerini ilk çağlarında makrofajik fagosit gibi davranır.

<span class="mw-page-title-main">Dezenfektan</span> Cansız ortamdaki bakteri endosporları dışında kalan patojen mikroorganizmaların öldürülmesi veya üremelerinin durdurulması işlemi

Dezenfektan, hareketsiz yüzeylerdeki mikroorganizmaları etkisiz hale getirmek veya yok etmek için kullanılan kimyasal madde veya bileşiktir.

Koch postülatları, bir hastalık ile bir mikrop arasında nedensel ilişki kurmak için gereken dört kriter. İlk kez 1884 yılında Robert Koch ile Friedrich Loeffler tarafından ortaya atılmış olan kriterler, 1890 yılında tekrar gözden geçirilip basılmıştır. Koch, şarbon ve tüberküloz etyolojisini oluştururken bu postülatları uygulamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hastalık yapıcı mikrop teorisi</span> mikroorganizmaların birçok hastalığın nedeni olduğunu savunan teori

Hastalık yapıcı mikrop teorisi, birçok hastalık için şu anda kabul edilen bilimsel teoridir. Patojen veya "mikrop" olarak bilinen mikroorganizmaların hastalığa neden olabileceğini belirtir. Büyütülmeden görülemeyecek kadar küçük olan bu organizmalar insanları, diğer hayvanları ve diğer canlı konakları istila eder. Konakları içinde büyümeleri ve çoğalmaları hastalığa neden olabilir. "Mikrop" sadece bir bakteriyi değil, protistler veya mantarlar gibi herhangi bir mikroorganizma türünü ve hatta virüsler, prionlar veya viroidler gibi hastalığa neden olabilen canlı olmayan patojenleri ifade eder. Patojenlerin neden olduğu hastalıklara bulaşıcı hastalıklar denir. Bir patojen bir hastalığın temel nedeni olsa bile, çevresel ve kalıtsal faktörler genellikle hastalığın şiddetini ve potansiyel bir konakçı bireyin patojene maruz kaldığında enfekte olup olmayacağını etkiler. Patojenler, hem insanlarda hem de hayvanlarda bir bireyden diğerine geçebilen hastalık taşıyıcı ajanlardır. Bulaşıcı hastalıklara patojen mikroorganizmalar ve parazitler gibi biyolojik ajanlar neden olmaktadır.

Virülans, bir mikrobun patojenliği, yani onun hastalığa neden olma yeteneğidir. Patojenlik terimi mutlak anlamda hastalığa neden olma yeteneği için kullanılır, virülans ise bir patojenin ne derecede hastalık yapabileceğini ifade etmek için kullanılır. Virülansın sıfat hali virülandır. Ekolojik bir bakış açısıyla virülans, bir parazitin neden olduğu, konak organizmadaki evrimsel uyum azalmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yara</span>

Yara, fiziksel veya kimyasal bir etkenin vücut bütünlüğünü bozacak şekilde oluşturduğu her türlü hasara denir. Biyolojik, fiziksel ve kimyasal nedenlerle deri ya da mukoz membran bütünlüğünün bozulması, tahrip olması, dokuların kesilmesi sonucu, dokuların fizyolojik özelliklerinin geçici veya tamamen kaybolmasına yara adı verilir. Sadece cilt bütünlüğünün bozulması anlamına gelmez; örneğin, künt bir darbeyle ciltte bozukluk gözlenmeyebilir ancak kemik kırığı veya iç organ yırtığı oluşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Bulaş</span>

Biyoloji ve tıpta bulaş, bir bulaşıcı hastalığın enfekte konakçıdan, doğal konaklardan, vektörlerden veya portörlerden başka canlılara geçmesine denir. Hastalık bulaştıran canlı bazı durumlarda hasta olmayabilir.

Epidemiyolojide bulaşıcılık ya da enfektivite, bir patojenin konakçılar arasında yayılma yeteneğidir. Daha özel olarak bulaşıcılık, bir patojenin ebeveyn-çocuk ilişkisi haricinde, konaktan konağa yatay bulaş kapasitesidir. Bir popülasyonda enfeksiyon ölçüsü genelde insidans olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Hipobromöz asit</span> Kimyasal bileşik

Hipobromöz asit, kimyasal formülü HOBr olan çok zayıf ve kararsız bir asittir. Esas olarak sulu çözelti içinde üretilir ve işlenir. Dezenfektan olarak hem biyolojik hem de ticari olarak üretilir. Hipobromit tuzları nadiren katı madde olarak izole edilir.

Eskiden Bayer kodu olarak bilinen bir EPPO kodu, Avrupa ve Akdeniz Bitki Koruma Örgütü (EPPO) tarafından, tarım ve mahsul koruma için önemli olan organizmaları benzersiz şekilde tanımlamak için tasarlanmış bir sistemde kullanılan kodlanmış bir tanımlayıcıdır. EPPO kodları, hem bilimsel hem de yerel adlardan oluşan bir veritabanının temel bileşenidir. Başlangıçta Bayer Corporation tarafından başlatılmış olmasına rağmen, resmi kod listesi artık EPPO tarafından sağlanmaktadır.