Sayı, sayma, ölçme ve etiketleme için kullanılan bir matematiksel nesnedir. En temel örnek, doğal sayılardır. Sayılar, sayı adı (numeral) ile dilde temsil edilebilir. Daha evrensel olarak, tekil sayılar rakam adı verilen sembollerle temsil edilebilir; örneğin, "5" beş sayısını temsil eden bir rakamdır. Yalnızca nispeten az sayıda sembolün ezberlenebilmesi nedeniyle, temel rakamlar genellikle bir rakam sisteminde organize edilir, bu da herhangi bir sayıyı temsil etmenin organize bir yoludur. En yaygın rakam sistemi Hint-Arap rakam sistemidir, bu sistem on temel sayısal sembol, yani rakam kullanılarak herhangi bir negatif olmayan tam sayının temsil edilmesine olanak tanır. Sayılar sayma ve ölçme dışında, etiketlerde, sıralamada ve kodlarda kullanılmak için de sıklıkla kullanılır. Yaygın kullanımda, bir rakam ile temsil ettiği sayı net bir şekilde ayrılmaz.
Şiir, sözcüklerin düz anlamlarına ek olmak üzere ya da bunların yerine başka anlamlar oluşturmak için dilin ses estetiği veya ses sembolizmi ve ölçü gibi estetik ve ritmik özelliklerini kullanan bir edebiyat türüdür. Müellif İsmail Durmuş İslam ansiklopedisinde “mübalağa sanatı”nın şiirin temel karakteristiği olduğu üzerinde durmaktadır.
Doğal sayılar, şeklinde sıralanan tam sayılardır ve kimi tanımlamalara göre 0 sayısı da bu kümeye dâhil edilebilir. Aralarında standart ISO 80000-2'nin de bulunduğu bazı tanımlar doğal sayıları 0 ile başlatır ve bu durum negatif olmayan tam sayılar için 0, 1, 2, 3, ... şeklinde bir karşılık bulurken, bazı tanımlamalar 1 ile başlamakta ve bu da pozitif tam sayılar için 1, 2, 3, ... şeklinde bir eşlenik oluşturur. Doğal sayıları sıfır olmadan ele alan metinlerde, sıfırın da dahil edildiği doğal sayılar bazen tam sayılar olarak adlandırılırken diğer bazı metinlerde bu terim, negatif tam sayılar da dahil olmak üzere tam sayılar için kullanılmaktadır. Özellikle ilkokul seviyesindeki eğitimde, doğal sayılar, negatif tam sayıları ve sıfırı dışlamak ve saymanın ayrık yapısını, gerçek sayıların bir karakteristiği olan ölçümün sürekliliğiyle karşıtlık oluşturmak amacıyla sayma sayıları olarak adlandırılabilir.
Hârizmî ya da tam künyesiyle Ebû Ca'fer Muhammed bin Mûsâ el-Hârizmî ; matematik, gök bilim, coğrafya ve algoritma alanlarında çalışmış Fars bilim insanı. Hârizmî 780 yılında Harezm bölgesinin Hive şehrinde dünyaya gelmiştir. 850 yılında Bağdat'ta ölmüştür.
Pi sayısı , bir dairenin çevresinin çapına bölümü ile elde edilen irrasyonel matematik sabitidir. İsmini, Yunanca περίμετρον (çevre) sözcüğünün ilk harfi olan π harfinden alır. Pi sayısı, Arşimet sabiti ve Ludolph sayısı olarak da bilinir. Aynı zamanda ismini yunancada pie anlamına gelen πίτα' dan alır.
Rap, "kafiyeli ve ritmik bir şekilde sokak dili konuşmayı" içerir ve müzikal benzeri tarzlarda yapılabilmektedir. Rap'in bileşenleri "içerik", "akış" ve "sunum"dan oluşmaktadır. Rap, spoken word'den farklıdır çünkü genellikle müzik eşliğinde icra edilir. Rap, hip hop müziğinin temel bileşenlerinden biridir ve özellikle bu türle ilişkilendirilir ancak rap'in kökenleri hip hop kültüründen öncesine dayanmaktadır. Modern rap'in en eski örnekleri, Batı Afrika griot geleneğine dayanmaktadır. Rap'in "Rhytm And Poem" veya "Rhytmic African Poetry" sözcüklerinin kısaltması olduğu görüşü yaygın olsa da aslında rap kelimesi, İngilizce sözlük anlamı olarak "ağır eleştiri" anlamına gelmektedir.
Kelime-i şehâdet, İslâm inancında Allah'tan başka ilâh olmadığı, Muhammed'in de onun kulu ve elçisi olduğunu beyan eden ibaredir.
Taurus ya da Boğa takımyıldızı, zodyak kuşağı takımyıldızlarından biridir. "Taurus" adı Latincede "boğa" anlamına gelir. Boğa, kuzey yarımkürede çıplak gözle dahi seçilebilecek kadar göze çarpan bir takımyıldızdır. Batısında "Koç", doğusunda "İkizler", kuzeyinde "Kahraman" ve "Arabacı", güneydoğusunda "Avcı", güneyinde "Irmak" ve güneybatısında "Balina" takımyıldızlarıyla çevrilidir.
Tespih, tekrarlanan monoton işlemleri saymak amacıyla ipe dizilmiş ve belli sayıda boncuk tanesinin oluşturduğu halkaya denir. Tespihin 11, 33 ve 99 taneli olanları Müslümanlar, 33 ve 59 taneli olanları Hristiyanlar ve 108 taneli olanı Budistler tarafından kullanılır.
Hükümdar, hünkâr ya da monark, bir monarşinin, yani normalde ömür boyu ya da makamından vazgeçene dek bir ülkenin başında durduğu ve genellikle makamına verasetle geçtiği bir sistemle yönetilen bir ülkenin başındaki kişidir. Hükümdarlar, mutlak monarşilerdeki gibi otokrat da olabilir, çoğu meşrutiyette olduğu gibi gerçek otoritenin yasama organının ya da bakanlar kurulunun elinde olduğu, kendilerinin sadece kısıtlı yetkilerle ya da sıfır yetkiyle hareket ettiği sembolik liderler de. Çoğu durumda hükümdar, bir devlet diniyle de bağlantılıdır. Çoğu devlette bir seferde sadece bir hükümdar olur. Ancak bir naip, hükümdar küçükken, yokken ya da yönetme ehliyetinden yoksunken onun yerine ülkeyi yönetebilir. İki hükümdarın tek bir ülkeyi aynı anda yönettiği Andorra'daki gibi sistemlere "eş prenslik" denir.
Āryabhaṭa, klasik Hint matematik ve astronomi geleneklerinden bir Hint bilim insanıdır. Bugün evrensel olarak kullanılan Hint-Arap rakam sisteminin babasıdır. Tanınmış eserleri Aryabhatiya ve Arya-Siddhanta'dır.
Eğlence matematiğinde Harshad sayı rakamları toplamına tam bölünebilen tam sayılara denir. Harshad özelliğini sağlayan sayma tabanına n dersek sayılar n-Harshad veya n-Niven olarak da söylenirler. Hindistanlı matematikçi D. R. Kaprekar tarafından tanımlanmışlardır. "Harshad" kelimesi Sanskritçe harṣa (eğlence) + + da (vermek), kelimelerinin bileşiminden "eğlenceli" anlamındadır. Niven sayı tabiri ise Ivan M. Niven tarafından 1977'de sayma teorisi ile ilgili yayınlanmış olan makaleye dayandırılmıştır.
Gerasalı Nicomachus antik Yunanca yazılmış Aritmetiğe Giriş ve Harmonik El Kitabı adlı eserleriyle tanınan önemli bir antik Yunan matematikçi.
Matematik tarihi, öncelikle matematikteki keşiflerin kökenini araştıran ve daha az ölçüde ise matematiksel yöntemleri ve geçmişin notasyonunu araştıran bir bilimsel çalışma alanıdır. Modern çağdan ve dünya çapında bilginin yayılmasından önce, yeni matematiksel gelişmelerin yazılı örnekleri yalnızca birkaç yerde gün ışığına çıktı. MÖ 3000'den itibaren Mezopotamya eyaletleri Sümer, Akad, Asur, Eski Mısır ve Ebla ile birlikte vergilendirmede, ticarette, doğayı anlamada, astronomide ve zamanı kaydetmede/takvimleri formüle etmede aritmetik, cebir ve geometri kullanmaya başladı.
Babil matematiği, Sümerlerin ilk günlerinden, MÖ 539'da Babil'in düşüşünü izleyen yüzyıllara kadar Mezopotamya halkı tarafından geliştirilen veya uygulanan tüm matematiktir. Babil matematik metinleri bol miktarda bulunur ve iyi düzenlenmiştir. Zaman açısından iki farklı gruba ayrılırlar: biri Eski Babil döneminden, diğeri ise MÖ son üç ya da dört yüzyıldan, Seleukoslular döneminden kalmadır. İçerik açısından, iki metin grubu arasında neredeyse hiç fark yoktur. Babil matematiği, karakter ve içerik olarak yaklaşık iki bin yıl boyunca sabit kaldı.
Asur-Keldani Babil çivi yazısı rakamları, kalıcı bir kayıt oluşturmak için, sertleşmek üzere güneşe maruz bırakılacak yumuşak bir kil tablete bir işaret yapmak için, kamıştan yapılmış kama uçlu bir kalem kullanılarak Çivi yazısıyla yazılmıştır.
Altmış tabanı olarak da bilinen altmışlı, altmışlık sistem veya altmışlık düzen, taban olarak altmış olan bir sayı sistemidir. MÖ 3. binyılda eski Sümerlerde ortaya çıktı, eski Babillilere aktarıldı ve günümüzde hala zamanı, açıları ve coğrafi koordinatları ölçmek için geçmişten bir miras olarak değiştirilmiş bir biçimde kullanılmaktadır.
Yirmili veya 20 tabanlı sayı sistemi yirmiye dayalı bir sayı sistemidir. Vigesimal Latince vicesimus sıfatından türetilmiştir.
Suriye Arapçada eş-Şam olarak bilinir Batı Asya'da, Akdeniz'in doğusunda yer alan ve geniş anlamda Levant ile eşanlamlı olan tarihi bir bölgenin adıdır. Diğer eşanlamlılar Büyük Suriye veya Suriye-Filistin'dir. Bölge sınırları tarih boyunca değişmiştir. Modern zamanlarda, Suriye terimi en yaygın olarak daha küçük Suriye Arap Cumhuriyeti'ni ifade etmek için kullanılır.
Orta parmak, orta parmak işareti, orta parmak hareketi ya da orta parmak çekmek; Batı kültüründe müstehcen bir el hareketidir. Bu jest, orta ila aşırı derece bir aşağılamayı ifade eder ve "siktir", "seni sikeyim", "kıçına sok", "defol git", "git kendini becer" anlamlarına kabaca eşdeğerdir. Sadece orta parmağın yukarıya doğru uzatıldığı bir elin arkası gösterilerek yapılırken bazı yerlerde başparmak uzatılır. Orta parmağı uzatmak, özellikle Batı dünyası olmak üzere birçok kültürde aşağılamanın sembolü olarak kabul edilir. Pek çok kültür, saygısızlığı göstermek için benzer jestler kullansa da diğer kültürler, bunu kasıtlı bir saygısızlık içermeden işaret etmek için kullanır. Bu jest, genellikle aşağılamayı ifade etmek için kullanılırken mizahi veya şakacı bir şekilde de kullanılabilir.