
Parkinson hastalığı (PH) veya kısaca Parkinson, başlıca merkezî sinir sisteminin etkilendiği, uzun süreli bir nörodejeneratif hastalıktır ve hem motor hem de motor olmayan sistemleri etkiler. Semptomlar genellikle yavaş yavaş ortaya çıkar ve hastalık ilerledikçe motor olmayan semptomlar daha yaygın hale gelir.

Glüten, belirli tahıl tanelerinde doğal olarak bulunan yapısal proteindir. "Glüten" genellikle sadece buğday proteinlerine atıfta bulunsa da, tıp literatüründe çölyak hastalığını tetikleyebildiği kanıtlanmış tahılların tümünde bulunan prolamin ve glutelin proteinlerinin kombinasyonuna atıfta bulunur. Bunlar, herhangi bir buğday türünü, arpa, çavdar ve bazı yulaf çeşitlerinin yanı sıra bu tahılların çapraz melezlerini içerir. Glüten, ekmeklik buğdaydaki toplam proteinin %75-85'ini oluşturur.

Demans, düşünce bozukluğudur. Bunama da denir.

Alzheimer hastalığı (AH), genellikle yavaş yavaş başlayan ve giderek kötüleşen nörodejeneratif bir hastalıktır ve demans vakalarının %60-70'inin nedenidir. En sık görülen erken belirti yakın zamanda yaşanan olayları hatırlamada zorluktur.

Yaygın gelişimsel bozukluk - Başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk (YGB-BTA) otistik spektrum bozuklukları ve yaygın gelişimsel bozukluklardan biridir.
Parkinsonizm; titreme (tremor), yavaş devim (bradikinezi), sertlik (rijidite) ve duruş dengesizliğiyle nitelendirilen bir klinik belirtidir. Parkinsonizm, Parkinson hastalığında bulunan birçok belirtilere sahiptir; ancak bir hastalık değil, belirtiler bütünüdür. Parkinson hastalığı ise ilerleyici tipte sinir bozulması (nörodejenerasyon) olan bir hastalıktır. Parkinsonizmin altında yatan birçok sebep vardır ve tanısını koymak karmaşık olabilir. Sinir bozulması (nörodejenerasyon) hastalığı olan Parkinson hastalığı parkinsonizmin en sık sebebidir. Bununla birlikte, birçok farklı sebep de benzer belirtilere yol açabilir. Ağılar, bazı özüştürümsel (metabolik) hastalıklar ve parkinsondan farklı bazı sinirsel (nörolojik) hastalıklar bunun nedeni olabilir.
Parkinson hastalığının bulgu ve belirtileri değişkenlik gösterir. Parkinson hastalığı hareketleri etkileyerek motor belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur. Motor olmayan (non-motor) semptomlar da oldukça sık görülür. Başlıca non-motor semptomlar disotonomi, bilişsel ve nöro-davranışsal problemler, duyu ve uyku bozuklukları olarak gösterilebilir. Parkinson hastalığını taklit eden diğer hastalıklar Parkinsonian Hastalıklar olarak tanımlanır.

Dopamin Düzensizlik Sendromu (DDS), uzun süre dopaminerjik ilaçlar alan bazı bireylerde gözlenen bir işlev bozukluğudur. Tipik olarak, uzun bir süre boyunca dopamin agonist ilaçları almış olan Parkinson hastalığı (PD) olan kişilerde ortaya çıkar. İlaç bağımlılığı, kumar veya cinsel davranış gibi kendi kendini kontrol etme problemleriyle bağdaştırılmıştır.
Geriatrik psikiyatri, aynı zamanda geropsikiyatri, psikogeriatri veya yaşlılık psikiyatrisi olarak da bilinir, bir tıp dalıdır ve yaşlı insanlarda nörodejeneratif, bilişsel bozulma ve zihinsel bozuklukların araştırılması, önlenmesi ve tedavisi ile ilgilenen bir psikiyatri alt uzmanlık alanıdır. Geriatrik psikiyatri bir alt uzmanlık dalı olarak geriatrik tıp, davranışsal nöroloji, nöroloji ve genel psikiyatrinin uzmanlık alanları ile önemli ölçüde örtüşmektedir. Geriatrik psikiyatri, tanımlanmış bir çalışma müfredatı ve temel yetkinlikler ile psikiyatrinin resmi bir alt uzmanlığı haline gelmiştir.

Ensefalit lethargica hastalığı, ensefalitin atipik bir şeklidir. Ayrıca "uyku hastalığı" ya da "uykulu hastalığı" olarak da bilinir. İlk olarak nörolog Constantin von Economo ve patolog Jean-Rene Cruchet tarafından 1917 yılında tanımlanmıştır. Hastalık beyne saldırır ve bazı kurbanları heykel gibi bir durumda, suskun ve hareketsiz bırakır. 1915 ve 1926 arasında bir ensefalit lethargica salgını tüm dünyaya yayıldı. Enfekte olan insan sayısı tam olarak bilinmiyor ancak salgın sırasında doğrudan 500.000'den fazla ölüme neden olduğu ve bir milyondan fazla insanın hastalığa yakalandığı tahmin ediliyor. Hayatta kalanların çoğu hastalık öncesi güçlerine asla geri dönemedi.

Dokunsal halüsinasyon ya da temas halüsinasyonu, gerçek dışı bir nesne ile fiziksel bir temasın gerçekleşiyor olduğuna dair dokunsal duyusal girdilerin yanlış algılandığı bir halüsinasyon türüdür. Bu tür, omurilikte ve talamusta üretilen ve birincil bedensel-duyusal korteks (SI) ila ikincil somatosensoriyel kortekse (SII) gönderilen dokunsal duyusal nöral sinyallerin sinyallerin hatalı entegrasyonundan kaynaklanır. Dokunsal halüsiyonasyon, bazı nörolojik hastalıkların, ör. şizofreni, Parkinson hastalığı, huzursuz bacak sendromu ve deleriyum tremens gibi, nükseden semptomlarından biridir. Hayalet uzuv ağrıları çeken hasta bireyler de temas halüsiyonasyonunun bir biçimini tecrübe ettikleri düşünülür. Dokunsal halüsiyonasyonlar kokain ve alkol gibi uyaranlarca da ortaya çıkabilmektedir.

Piribedil (ticari isimler Pronoran, Trivastal Retard, Trastal, Trivastan, Clarium ve diğerleri), bir D2 ve D3 reseptör agonisti olarak işlev gören bir antiparkinson ajanı ve piperazin türevidir. Aynı zamanda α-2 adrenerjik antagonist özellikleri vardır.

Asetilkolinesteraz inhibitörleri (AChEI'ler) asetilkolinesteraz enziminin nörotransmiter asetilkolini kolin ve asetata parçalamasını engeller, böylece asetilkolinin merkezi sinir sisteminde hem seviyesini hem de etki süresini arttırır. Asetilkolinesteraz inhibitörleri, iki tip kolinesteraz inhibitöründen biridir; diğeri butiril-kolinesteraz inhibitörleridir. Asetilkolinesteraz, kolinesteraz enzim ailesinin birincil üyesidir.
Zonegran markası altında satılan Zonisamid, epilepsi ve Parkinson hastalığının semptomlarını tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. Kimyasal olarak bir sülfonamiddir.
Disotonomi veya otonom disfonksiyon, otonom sinir sisteminin (ANS) düzgün çalışmadığı bir durumdur. Bu, kalbin, mesanenin, bağırsakların, ter bezlerinin, göz bebeklerinin ve kan damarlarının işleyişini etkileyebilir. Disotonominin pek çok nedeni vardır ve bunların hepsi nöropatik olarak sınıflandırılamaz. Parkinson hastalığı, çoklu sistem atrofisi, Lewy cisimcikli demans, Ehlers-Danlos sendromları, otoimmün otonomik ganglionopati ve otonomik nöropati, HIV / AIDS, gibi bir dizi koşul disotonomiye sahip olabilir.
Nisergolin, senil demans ve diğer vasküler kökenli bozuklukları tedavi etmek için kullanılan bir ergot türevidir. Uluslararası olarak, frontotemporal demansın yanı sıra erken başlangıçlı Lewy cisimcikli demansta ve Parkinson demansında olarak kullanılmıştır. Vasküler direnci azaltır ve beyindeki arteriyel kan akışını arttırır, beyin hücreleri tarafından oksijen ve glikoz kullanımını iyileştirir. Vücudun diğer bölgelerinde, özellikle akciğerlerde benzer vazoaktif özelliklere sahiptir. Ergotamin gibi diğer birçok ergolinin aksine nisergolin kardiyak fibrozis ile ilişkili değildir.
Vasküler demans (VaD), serebrovasküler bir hastalıktan kaynaklanan, beyne giden kan akışındaki sorunlardan kaynaklanan demanstır. Kısıtlı kan akışı (iskemi), etkilenen bölgede enfarktüs olarak bilinen hücre ve doku ölümüne yol açar. Vasküler demansın üç türü; subkortikal vasküler demans, çoklu enfarktüslü demans ve felçle ilişkili demanstır. Subkortikal vasküler demans, beyindeki küçük kan damarlarının hasar görmesi sonucu ortaya çıkar. Çoklu enfarktüslü demans, birçok bölgenin etkilendiği bir dizi mini inmeyle ortaya çıkar. Üçüncü tip, daha ciddi hasara yol açabilecek felçle ilgilidir. Bu tür hasarlar değişen düzeylerde bilişsel gerilemeye yol açar. Mini felçlerden kaynaklandığında bilişteki düşüş kademeli olarak gerçekleşir.
Hafif bilişsel bozukluk, bireyin yaşına ve eğitimine göre beklenenin ötesinde, ancak günlük yaşamdaki aktiviteleri engelleyecek kadar önemli olmayan bilişsel bozuklukları içeren nörobilişsel bir hastalıktır. Hafif bilişsel bozukluk, normal yaşlanma ile demans, özellikle Alzheimer hastalığı arasında bir geçiş aşaması olarak ortaya çıkabilir. Hem hafıza hem de hafıza dışı bozuklukları içerir. Bozukluğun nedeni, önlenmesi ve tedavisi hala belirsizliğini korumaktadır; teşhis konulan kişilerin yaklaşık yüzde 50'sinde beş yıl içinde Alzheimer hastalığı gelişir. Tanı aynı zamanda diğer demans türleri için de erken bir gösterge görevi görebilir, ancak HBB stabil kalabilir veya düzelebilir.
Capgras delüzyonu veya Capgras sendromu, kişinin bir arkadaşının, eşinin, ebeveyninin, başka bir yakın aile üyesinin veya evcil hayvanının aynı sahtekarla değiştirildiği yanılsamasına sahip olduğu bir psikiyatrik bozukluktur. Adını bu bozukluğu ilk kez tanımlayan Fransız psikiyatrist Joseph Capgras'tan (1873–1950) almıştır.
Dürtü kontrol bozukluğu (ICD), dürtüsellik ile karakterize edilen bir psikiyatrik bozukluklar sınıfıdır. Maddeyle ilişkili bozukluklar, davranışsal bağımlılıklar, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, otizm spektrum bozukluğu, fetal alkol spektrum bozuklukları, antisosyal kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu ve bazı duygudurum bozuklukları dahil olmak üzere pek çok psikiyatrik bozukluk dürtüsellik özelliği taşır.