İçeriğe atla

Paralitik demans

Paralitik demans, frengi enfeksiyonu nedeniyle oluşan, beyin ve merkezi sinir sistemini etkileyen nöropsikiyatrik bir bozukluktur. Hastalar genellikle ani ve dramatik başlangıçlı psikotik belirtiler ile başvururlar. Bilimsel olarak ilk kez ondokuzuncu yüzyıl civarında belirlenen bir psikiyatrik bozukluktur. Çoğu gelişmiş ülkede nadir görülür.

Tanı

Tanıda, karakteristik gözbebeği reflekslerinde anormallik (Argyll Robertson pupili), kas refleks anormallikleri geliştirme, nöbetler, hafıza bozukluğu (bunama) ve nispeten yaygın nöroserebral bozulma belirtileri görülmesi yardımcıdır ve bilinen diğer psikozlardan ayırt etmede kullanılır.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Nöroloji</span> beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen tıp dalı

Nöroloji ya da sinir bilimi, genel olarak beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen, cerrahi dışındaki tedavi uygulamalarını içeren tıp bilimi dalıdır. Nöroloji zamanla içine kapalı ve sınırlı bir dal olmaktan çıkmış, epilepsi, hareket bozuklukları, beyin damar hastalıkları, bunamalar, uyku bozuklukları gibi ayrıca özelleşmişlik gerektiren alt disiplinlere bölünmüştür, bunun yanı sıra 19. yüzyılda ruh hastalıklarıyla birlikte ele alınırken, 20. yüzyıldan itibaren psikiyatri ayrı bir dal olarak ayrılmıştır. Tüm bu alanlardaki ciddi laboratuvar arka planının yanı sıra günümüze nöroloji pek çok başka tıp alanı ile multidisipliner bir ilişki içindedir.

<span class="mw-page-title-main">Trombosit</span> kanın pıhtılaşmaya yardımcı bileşeni

Trombosit veya kan pulcukları, kan pıhtılarının oluşumunda görev alan hücre parçalarına verilen isimdir. Platelet olarak da adlandırılır. Düşük trombosit seviyeleri veya fonksiyon anormallikleri (disfonksiyon) kanamaya yatkınlığı artırırken, yüksek trombosit seviyeleri -çoğunlukla asemptomatik- tromboz riskini yükseltir.

Disfazi. Bir çeşit konuşma bozukluğudur. Normal konuşma ile ilgili serebral (beyinsel) yapılardaki bozukluk sonucu kavrama ve ifade yeteneğinde anormallik vardır. Hastalar kelimeleri ve isimleri bulmada güçlük çekerler; yani konuşulan dili anlamakta veya ifade etmekte güçlük çekilir. Konuşmayı anlama ve yazma yeteneği bozuk olabilir, sözcükler birbirine karıştırılabilir.

Dizartri, serebellar disfonksiyon ya da primer motor disfonksiyona bağlı konuşma bozukluğudur; hasta peltek konuşur. Serebellar bozukluklar konuşmada ritm bozukluğu yaratır; motor disfonksiyonda ise, telaffuz anormallikleri meydana gelir. Uyanık, farkında, dizartik hastalar kendilerine söyletilmek istenen sözcükleri farklı bir şekilde söylerler. Bazı sesli harflerin yüksek, bazılarının kısa aralıklarla, söylenmesi sonucu konuşma çoğu kez tamamen anlaşılmazdır.

Dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu nörogelişimsel bir bozukluktur. DEHB dikkat, dürtüsellik ve öz düzenlemeyle ilgili sorunlarla kendini gösterir ; Bazen şiddetli fiziksel huzursuzluk da ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Nörolojik bozukluk</span>

Nörolojik bozukluk, sinir sisteminde meydana gelen herhangi bir bozukluktur. Beyin, omurilik ya da diğer sinirlerde görülen yapısal, biyokimyasal ya da elektriksel anormallikler belirtilere dahildir. Bu belirtilerden bazıları felç, kas zayıflığı, zayıf motor koordinasyonu, hissiyat kaybı, nöbetler, konfüzyon, ağrı ve şuur değişikliğidir.

Refleks ya da tepki, dıştan gelen bir uyarı sonucunda refleks yayı aracılığıyla doğan ve devinim, iç salgı gibi iç tepkilere yol açan istem dışı sinir etkinliğidir.

<span class="mw-page-title-main">İvan Pavlov</span> Rus fizyolog

İvan Petroviç Pavlov , klasik koşullanma üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen Rus fizyologdur.

<span class="mw-page-title-main">Felç</span> hareket fonksiyonunun kaybı

Felç, paralizi veya pleji, sinirlerin ya da kasların bozukluğundan ileri gelen hareketsizlik ya da hareket azalması. Felcin aşırı durumunda hasta, vücudunun bir yarısını ya da tamamını oynatamadığı gibi, tam bir bilinçsizlik de gösterir; yanı sıra duyu eksikliği de vardır. Ağır olgularda hasta en çok 48 saat yaşar. Bir süre bilinçsiz ve hareketsiz kaldıktan sonra yavaş yavaş iyileşen olgular da vardır.

<span class="mw-page-title-main">Elektroensefalografi</span> beynin elektriksel aktivitesini kaydetmek için elektrofizyolojik izleme yöntemi

Elektroensefalografi (EEG) veya beyin çizgesi yöntemi, beyin dalgaları aktivitesinin elektriksel yöntemle izlenmesini ölçen yöntemdir. Hastaya elektrik akımı verilmediğinden ağrı ya da acı hissedilmez.

<span class="mw-page-title-main">Beyin ölümü</span> Beyin işlevlerinin geri dönülmemek üzere yitirilmesidir

Beyin ölümü, tüm beyin fonksiyonlarının geri dönüşsüz kaybıdır. İlk olarak 1968 yılında Harvard'da tanımlanmış ve beyin ölümü kriterleri Harvard Kriterleri olarak yerleşmiştir. Bu nedenle Beyin ölümü tanısı dünyanın her yerinde aynı standartlarda konur.

ICD-10, Bölüm 6 (G00-G99): Sinir sistemi hastalıkları, ICD-10'un güncel (2007) sürümünde Bölüm 6'yı oluşturan bir hastalık kategorisidir. Bu kategoride sinir sistemi hastalıkları, G00'dan G99'a kadar kodlanmış hastalık blokları içinde sınıflanır.

ICD-10, Bölüm 7 (H00-H59): Göz ve eklerinin hastalıkları, ICD-10'un güncel (2007) sürümünde Bölüm 7'yı oluşturan bir hastalık kategorisidir. Bu kategoride göz ve eklerinin hastalıkları, H00'dan H59'a kadar kodlanmış hastalık blokları içinde sınıflanır.

ICD-10, Bölüm 12 (L00-L99): Cilt ve cilt altı dokusu hastalıkları, ICD-10'un güncel (2007) sürümünde Bölüm 12'yi oluşturan bir hastalık kategorisidir. Bu kategoride cilt ve cilt altı dokusu hastalıkları, L00'dan L99'a kadar kodlanmış hastalık blokları içinde sınıflanır.

ICD-10, Bölüm 13 (M00-M99): Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu hastalıkları, ICD-10'un güncel (2007) sürümünde Bölüm 13'ü oluşturan bir hastalık kategorisidir. Bu kategoride kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu hastalıkları, M00'dan M99'a kadar kodlanmış hastalık blokları içinde sınıflanır.

ICD-10, Bölüm 14 (N00-N99): Genitoüriner sistem hastalıkları, ICD-10'un güncel (2007) sürümünde Bölüm 14'ü oluşturan bir hastalık kategorisidir. Bu kategoride genitoüriner sistem hastalıkları, N00'dan N99'a kadar kodlanmış hastalık blokları içinde sınıflanır.

ICD-10, Bölüm 16 (P00-P96): Perinatal dönemde gelişen belirli durumlar, ICD-10'un güncel (2007) sürümünde Bölüm 16'yı oluşturan bir hastalık kategorisidir. Gebeliğin yirminci haftasından doğum sonrası bebeğin yirmisekizinci gününe kadarki süreyi kapsayan perinatal dönemden kaynaklanan durumlar, hastalık hali ya da ölüm daha sonra gelişse bile, bu kategoride P00'dan P96'ya kadar kodlanmış hastalık blokları içinde sınıflanır.

Temporal lob epilepsisi ya da kısaca TLE, yetişkin bireyde sıklıkla görülen dirençli durumdaki epilepsi sendromunun adıdır. Bu sendromun bireylerde tanımlanması sonrasında rezektif cerrahi başarısı ameliyat sonrasında yeni bellek anormalliklerinin ortaya çıkmaması ve nöbetlerin kontrol altına alınması ile ölçülür. Sendrom günümüz tıp dünyasında iyi tanımlanmış bir durumdur ve materyal özgünlüğü Milner ve ark.nın araştırmaları ile ortaya konmuştur.

Ataksi, yürüyüşte ve göz hareketlerindeki anormallikleri ile konuşma değişikliklerini içerebilen kas hareketlerinin istemli koordinasyon eksikliğinden oluşan nörolojik bir işarettir. Ataksi, beyincik gibi hareketi koordine eden sinir sisteminin parçalarının işlev bozukluğunu gösteren klinik bir tezahürdür.

Hashimoto ensefalopatisi ensefalopati, tiroid otoimmünitesi ve kortikosteroidlere iyi klinik yanıt ile karakterize nörolojik bir durumdur. Hashimoto tiroiditi ile ilişkilidir ve ilk kez 1966'da tanımlanmıştır. Durumun endokrin sistemle ilişkisi geniş çapta tartışmalı olmasına rağmen, bazen bir nöroendokrin bozukluk olarak adlandırılır. NIH Genetik ve Nadir Hastalıklar Bilgi Merkezi tarafından nadir görülen bir hastalık olarak kabul edilmektedir.