İçeriğe atla

Paragraf

Paragraf, herhangi bir yazının bir satır başından öteki satır başına kadar olan bölümüne denir. Daha geniş bir ifadeyle, paragraf "bir duyguyu, bir düşünceyi, bir isteği, bir durumu, bir öneriyi, olayın bir yönünü, yalnızca bir yönüyle anlatım tekniklerin­den ve düşünceyi geliştirme yollarından yararlanarak anlatan yazı türüdür. Kelimeler cümleleri, cümleler paragrafları, paragraflar da yazıları oluşturur. Paragraf bir yazının küçültülmüş bir örneğidir. Bu yönüyle yapı bakımından bir yazıya benzer.

Yapısı

  • Giriş paragrafı: Paragrafın anlatmak istediğini, konusunu belirten cümledir. 1-2 cümleyi geçmez ve paragrafın başında yer alır.
  • Gelişme paragrafı: Paragrafın açılıp ilerlemesi için örneklerden, karşıtlıklardan, benzerliklerden faydalanma bölümüdür. Bu bölüme geçiş paragrafı da denir.
  • Sonuç paragrafı: Paragrafın son cümleleridir. Sonuç bölümü çoğunlukla tek bir cümleden meydana gelir. En kuvvetli fikir, en önemli görüş, sonuç cümlesinde yer almalıdır.

Paragrafta anlatım teknikleri

Betimleme

Gözleme dayalı olan anlatım türüdür. Yazar bolca niteleme sıfatları kullanarak okuyucuya gördüklerini ve düşündüklerini anlatmaya ve okurun kafasında canlandırmaya çalışır. Betimlemeye tasvirleme adı da verilir ve durağan bir yapı söz konusudur. Betimlemede varlıkların şekil, renk, boyut gibi ayırt edici özellikleri verilir. Betimlemede yazar gördüklerine kişisel yorumlarını katarsa öznel betimleme denir. Yazar gördüklerini aynen aktarıp ekleme yapmayıp kişisel görüşten kaçınırsa buna nesnel betimleme denir.

Öyküleme

Olay anlatımı olarak da tanımlanır. Öyküleme tekniğinde özne, mekan, zaman üçlüsü mutlaka olmalıdır. Olaylar belirli bir oluş sırasına göre verilir. Durağan bir yapı olmayıp hareketlilik söz konusudur.Yani hareket çoktur. Öyküleme tekniğinde daha çok geçmiş zaman dilimi kullanılır.Öyküleme; yaşanan, görülen duyulan ya da tasarlanan olayların anlatılması demektir.

Açıklama

Bir konuda okuyucuyu bilgilendirme amacıyla yazılan metinlerdeki anlatım tekniğidir. Genellikle nesnel bir dil kullanılır ve içeriğin sade ve yalın olması tercih edilir. Ders kitapları ve ansiklopedilerde kullanılan teknik açıklama tekniğidir.

Tartışma

Tartışmada önce bir düşünce verilir ardından verilen düşünce eleştirilip ona karşı başka bir düşünce savunulur. Yazar bu anlatım tekniğinde karşı olduğu düşünceyi çürütmeye çalışır. Tartışma metinlerinde genellikle okurla karşılıklı konuşma havası vardır ve kinayelere de sıkça yer verilir.

Paragrafta düşünceyi geliştirme yolları

Karşılaştırma

İki varlık veya kavramın birbiriyle olan ortak veya farklı yönlerinin ortaya konulduğu türdür. Karşılaştırma türünde gibi, -oysa, -ise ve - en gibi ifadeler sıkça bulunur.

Tanımlama

Paragrafta bu nedir sorusunun cevabıdır. Tanımlamada özelliklerinden yararlanılarak bir varlığın veya kavramın ne olduğu anlatılmaya çalışılır.

Örneklendirme

Örneklendirme düşünceyi geliştirmede sıkça kullanılır.Paragrafta geçen konu, kişi, olay vb. İle ilgili örnek(ler) verilir. Yazar yazdığı paragrafta düşüncelerini okura daha iyi geçirebilmek ve okurum zihninde canlandırabilmek için bu tekniği kullanır.

Tanık gösterme

Yazar yazdığı konularda uzman kişilerin görüşlerine yer vererek yazdıklarını inandırıcı kılmak ister. Tanık göstermede kişilerin görüşleri tırnak işareti içerisinde eksiksiz olarak verilir.

Benzetme

Anlatılanların okurun kafasında daha iyi canlandırılabilmesi için kullanılan yöntemdir. Benzetmede iki varlık veya iki kavramın birbirleriyle olan ilişkileri ile ortak ve farklı yönleri ortaya konarak bağlantı kurulur.

Kişileştirme

İnsana ait özelliklerin doğaya veya hayvana aktarılması durumudur.

Sayısal Verilerden Yararlanma

Yüzdelik dilim, kesir veya herhangi bir konuda sayı bulunduran paragrafta kullanılan yöntemdir.

Paragrafta konu ve ana düşünce

Konu

Yazarın paragrafta ele aldığı düşünce, olay veya durumdur. Paragraf okunduktan sonra ''Yazar burada ne anlatmak istiyor?'' sorusunun cevabıdır.

Ana düşünce

Yazarın paragrafta vermek istediği mesajdır. Ana düşünce küçük bir kısımda verilebildiği gibi paragrafın genelinden de çıkarılabilir. Paragrafta bulunan: ''-oysa, aslında, -kanımca, -önemli olan'' gibi ifadeler genellikle ana düşüncenin başında yer alır. Paragrafta ana düşünceyi bulabilmek için: ''Yazar ne mesaj veriyor ve bunları niçin anlatıyor?'' sorusu sorulmalıdır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Roman</span> bir kişi ya da bir grup insanın başından geçenleri, onların iç ve dış yaşantılarını belli bir kronolojik, mantıksal, duygusal ya da sanatsal ilişkiyi gözeterek öyküleyen uzun kurgusal anlatı

Roman, genellikle düzyazı biçiminde yazılan, kurgusal, görece uzun, insanın (ya da insan özellikleri atfedilen varlıkların) deneyimlerini bir olay örgüsü içinde aktaran ve genellikle kitap halinde basılan bir edebî tür. Uluslararası ve akademik platformlarda beşinci sanat olarak kabul gören edebiyatın bir alt türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Ludwig Wittgenstein</span> Avusturyalı-İngiliz filozof (1889-1951)

Ludwig Josef Johann Wittgenstein, Avusturya doğumlu filozof, matematikçi.

Mitoloji, mit veya söylen bilimi belirli bir din veya kültürdeki insanlık ile evrenin yaratılış ve doğasını, geleneklere özgü inanç ve uygulamaların sebebini açıklamaya yönelik söylencelerin tümü. Mit (söylen) sözcüğü gerçekte doğru olmayan bir hikâye veya anlatı için tercih edilir ve çoğunlukla bir yanlışlık, doğru olmayan unsur vurgusu barındırır.

Natüralizm ya da doğalcılık; felsefe, sanat ve edebiyatta doğal Dünya'yı temel alan çeşitli akımlara verilen ortak ad. Bu akımların takipçilerine natüralist denir. Bunun yanı sıra doğa tarihi ile uğraşan bilim insanlarına da natüralist denir.

Anı, edebiyatta kişisel yaşantının bütününü veya belli bölümlerini kapsayan, bu dönemlerdeki gözlemleri dile getirmek amacıyla yazılmış metinlerdir. Otobiyografi ile karıştırılabilen anı, ondan dışsal olaylara verdiği önem ile ayrılır. Anıda kişisel yaşam izlenimlerinin yanı sıra bu izlenimlerin dış boyutları da geniş olarak yer alır. Otobiyografide yazar öncelikle kendilerini konu edinirken anı yazarları çoğunlukla çeşitli tarihsel olaylarda rol oynamış veya bu olayların yakın gözlemcisi olmuş kişilerdir.

Cümlenin ögeleri, cümlede yüklem ile görev ve anlam yönünden yükleme eşlik eden diğer parçalardan her biri. Cümlenin ögeleri tek bir sözcükten veya sözcük grubundan oluşabilir. Ögeler anlamlı ve doğru cümleler kurulabilmesini sağlar. Türkçede cümlenin ögeleri şunlardır:

  1. Yüklemler
  2. Yapım ekleri
  3. Çekim ekleri
  4. Nesneler
  5. Bağlaçlar
  6. Dolaylı tümleçler
  7. Zarf tümleçleri
  8. Edat tümleçleri
  9. Özneler
  10. Noktalama işaretleri

Aşkınlık, görülen, bilinen, yaşanılan, deneyimsel dünyanın ötesine geçerek ya da deyim yerindeyse üstüne çıkarak bir çeşit aşkın bir dünyayla buluşmanın ruh haliyle yazılmış sanat-edebiyat eserlerini nitelemek için kullanılan bir terimdir.

Köşe yazısı veya fıkra; bir yazarın ve köşe yazarı'nın herhangi bir konu veya günlük olaylar hakkındaki görüşlerini, düşüncelerini ayrıntılara inmeden anlattığı gazete ve dergilerde yayımlanan kısa fikir yazılarının genel adıdır. Fıkralar, gazete ve dergilerin belli sütun veya köşelerinde yayımlanır. Yazarın, gündelik olayları, özel bir görüşle, güzel bir üslupla, kanıtlama gereği duymadan yazdığı kısa, günübirlik yazılardır.

Deneme, yazarın belli bir konuya ilişkin kişisel duygu ve düşüncelerini anlattığı metinlere denir. Bu türde ilk yazıları 16. yüzyılda Fransız yazar Michel de Montaigne yazdı ve Essais (Denemeler) adıyla yayımladı. Bugün birçok ülkede ilgiyle okunan edebiyat türünün de adını koymuş oldu. Son biçimine ulaşmamış taslaklar olarak da tanımlanmaktadır.

Kompozisyon, farklı parçaları, nesneleri, ögeleri en iyi şekilde bir araya getirme ve bu şekilde oluşturulmuş bütün" anlamında bir kavramdır. Mimarlıktan güzel sanatlara, müzikten edebiyata kadar çok farklı alanlarda kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Nagarjuna</span>

Nagarjuna, M.S. 2. yüzyılda yaşamış ve değilleme mantığıyla ün kazanmış olan ünlü Budist düşünür. Dünyayı anlama, yorumlama ve varlığın gizini çözme girişimlerinin zorunlu olarak sınırlarla karşılaşacağını ve eşyanın boş olduğunu öne süren Nagarjuna, yalnızca bilge kişinin, varlıkla ilgili olarak var mı yok mu sorusuna takılmadan, "ne var, ne yok" diyeceğini, her şeye tepeden bakacağını ve tartışmadan susacağını savunmuştur.

Vitalizm veya Dirimselcilik, ilke olarak hem ruhtan hem de organizmadan ayrı bir hayatı kabul eden fizyolojik öğreti. Bu görüş, bütün uzvi aksiyonları kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Georg Lukács</span> Macar siyasetçi, filozof ve edebiyat eleştirmeni (1885-1971)

Georg Lukács, Batı Marksizminin ünlü isimlerinden Macar Marksist filozof ve edebiyat bilimcisidir. Marksizmi Hegelci anlamda yeniden değerlendirmiş ve geliştirmiştir. Ernst Bloch, Antonio Gramsci, Karl Korsch ile birlikte Lukacs, 20. yüzyılın ilk yarısında, Marksist felsefe ve Marksist teorinin yeniden oluşturulmasında en önemli isimlerden biri olmuştur.

Nedensellik, genel olarak nedensellik ilkesi olarak bilinen; olay ve olguların birbirine belirli bir şekilde bağlı olması, her sonucun bir nedeni olması ya da her sonucun bir nedene bağlanarak açıklanabilir olması ya da belli nedenlerin belirli sonuçları yaratacağı, aynı nedenlerin aynı koşullarda aynı sonuçları vereceği iddiasını içeren felsefe terimi.

Cümle veya tümce; bir ifade, soru, ünlem veya emiri dile getiren; kendi başına anlamlı sözcükler dizisi. Çoğunlukla özne, tümleç ve yüklemden meydana gelir. Bazen yan cümleciklerle anlamı pekiştirilir veya genişletilir.

Anlatım biçimleri, anlatılacak olay veya kavramların nasıl anlatıldığını belirten edebiyat terimidir; yazarın anlatımını yaparken kullandığı üsluba, başvurduğu yönteme anlatım biçimi denir. Anlatılacakların türüne ya da amacına göre değişik anlatım biçimleri kullanılır. Örneğin romanda kullanılan anlatım biçimi ile bir makalede kullanılan anlatım biçimi birbirinden farklıdır.

<span class="mw-page-title-main">John Searle</span> Amerikalı filozof

John Rogers Searle Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'de Slusser profesörü olarak görev yapan Amerikalı felsefecidir. 31 Temmuz 1932 Colorado, Denver doğumlu John Rogers Searle Amerikalı bir filozoftur. İlgilendiği esas alanlar; dil felsefesi, aklın felsefesi ve metafiziğin alanlarıdır. Kaliforniya'daki Berkeley Üniversitesi'nde profesör olarak çalıştı. Üniversitenin cinsel taciz politikasını ihlal ettiği tespit edildiği için 2019 yılında görevine son verildi.

Sohbet ya da muhabbet; dostça, arkadaşça konuşmak, hasbihal, söyleşi, yârenlik, hasbihal etmek anlamına gelir. Türkçeye Arapçadan geçmiştir.

Metaetik, etik anabilim dalının etik özelliklerinin, anlatım ve bildirimlerinin, tutumlarının ve yargılarının doğasını anlamak, arayıp bulmak ve ortaya çıkarmak maksadıyla uğraşan koludur.

<span class="mw-page-title-main">Felsefe ve edebiyat</span>

Felsefe ve edebiyat, filozofların ve felsefi konuların edebiyat ile ilişkilerini ve edebiyat tarafından ortaya atılan konuların felsefe ile ilişkilerini içeren daldır.