İçeriğe atla

Para arzı

Maliye
Finans ve Vergi 
Vergilendirme
Gelir vergisi · Bordro vergisi
SKV · Damga vergisi · ADV
Satış vergisi · KDV · ÖTV · Düz oranlı vergi
Arazi değeri vergisi
Vergi, gümrük ve ticaret
Vergi cenneti
Vergi Oranı
Vergi oranı · Nisbi vergi
Artan oranlı vergi · Azalan oranlı vergi
Vergi avantajı · Maktu vergi
Verginin aşırı yükü
Ekonomi politikaları

Parasalcılık
Merkez bankasıPara arzı
Altın standardı

Maliye politikaları
Harcamalar • Bütçe açığı • Borçlar
Ticaret politikaları
Dış ödemeler dengesi
Tarife • Ticaret antlaşmaları

Policy-mix

Finans
Finansal piyasalar
Finansal piyasa aracıları
Yönetim · Bireysel
 · Düzenleme
Banka
Kısmi rezerv · Tam rezerv
Serbest bankacılık · İslami Bnkacılık
Tasarruf mevduatı

Makroekonomide, para arzı veya para stoğu, belirli bir zaman aralığında ekonomi genelinde dönen toplam paranın değeridir.[1] Para arzı M1 ve M2 denen 2 araçla ölçülür. M1 (Money 1) ekonomideki nakit para, vadesiz mevduat ve çeklerin toplamıdır. M2 (Money 2) ise M1'e ek olarak tasarruf ve kısa dönem vadeli mevduatların toplamıdır. Eğer bir ekonomide para arzı çok artarsa faiz oranı düşerken enflasyon oranının yükseldiği görülür. Aksi takdirde ekonomide para arzının azalması durumunda ise faiz oranlarının yükseldiği, fiyatların ve üretimin azaldığı görülür. Bu durum işsizliğe ve üretim kapasitesinin yetersiz kullanılmasına yol açar.

(M2Y = M2 + Döviz Tevdiat Hesapları) (M3 = M2 + Resmi mevduat + TCMB diğer mevduatları) (L = M3 + Hazine bonoları + Tasarruf bonoları + Diğer likit aktifler)

Kaynakça

  1. ^ "Para Arzı". Ekonomi Sözlüğü. 7 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Nisan 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Makroekonomi</span> Bir bölge veya bir ülkenin toplam gider, gelirlerinin ve gelecek öngörüsünü yapmak ve irdelemek

Makroekonomi, ekonomi biliminin; toplam tüketim, toplam üretim, toplam tasarruf, toplam yatırım, toplam gelir ve istihdam gibi toplam büyüklüklerini inceleyen ve bunlar ile ilgili çözümleme ve çıkarımlar yapan alt dalı. Mikroekonomiden farklı olarak, ekonomiyi bir bütün olarak ele alarak, makro denge çözümlemeleri üzerinde çalışır. İşsizlik, enflasyon, toplam üretim ve tüketim, gelir dağılımı makroekonominin ana konuları olarak sayılabilir. Kurucusu John Maynard Keynes'dir. Keynes 1930 yılına kadar temel ekonomik karar birimleri seviyesinden bakılan ekonomi bilimine yeni bir boyut kazandırmış, toplam talep kavramını gündeme getirerek işsizlik ve toplam üretim konularını bununla açıklamaya çalışmıştır. Modern makroekonomideki düşünce okullarından bazıları şunlardır:

<span class="mw-page-title-main">John Maynard Keynes</span> İngiliz ekonomist (1883-1946)

John Maynard Keynes, radikal düşünceleriyle ekonomide yeni bir akım başlatan Britanyalı iktisatçı.

<span class="mw-page-title-main">Banka</span> finansal etkinlikte bulunan kurum

Banka, faizle para alınıp verilebilen, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve bunun dışındaki diğer ticari, finansal ve ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluşlara denir. En yaygın üçüncül sektörlerden biridir. Banka sözcüğü İtalyanca banca sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Para bozma gişesi, para bozma yeri anlamına gelir. Kredilendirme faaliyetleri doğrudan banka tarafından veya sermaye piyasaları aracılığıyla dolaylı olarak da yapılabilir. Bankalar genellikle uluslararası bir dizi sermaye standardı olan Basel Anlaşmalarına dayanan asgari sermaye gereksinimine tabidir. Bankalar bir ülkenin finansal sistem ve ekonomisinde önemli bir rol oynadıklarından, yargı alanlarının çoğu bankalar üzerinde yüksek derecede düzenleme uygulamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Enflasyon</span> mal ve hizmetlerin zaman içinde değerinin artması, hayat pahalılığı

Enflasyon veya parasal şişkinlik, ekonomideki mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki genel artıştır. Bu genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılarak ölçülür. Genel fiyat seviyesi yükseldiğinde, her bir para birimi daha az mal ve hizmet satın alır; sonuç olarak, enflasyon paranın satın alma gücünde bir azalmaya karşılık gelir. TÜFE enflasyonunun tersi, mal ve hizmetlerin genel fiyat seviyesinde bir düşüş olan deflasyondur. Enflasyonun yaygın ölçüsü, genel bir fiyat endeksindekinin yıllık olarak yüzde değişimi olan enflasyon oranıdır. Hanelerin karşılaştığı fiyatların hepsi aynı oranda artmadığından, bu amaçla genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Deflasyon</span>

Deflasyon ya da para kısıtlaması, genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşüş göstermesi durumudur. Enflasyonun tersidir. Bunun yanında enflasyon durumundan fiyat yükselişini durdurmayı ya da yavaşlatmayı veya enflasyon eğilimi karşısında fiyatları düşürmeyi öngören iktisat siyasetidir.

<span class="mw-page-title-main">Döviz kuru</span> bir birim ülke parasının diğer bir ülke parası cinsinden fiyatına, değerine denir

Döviz yabancı ülkeler tarafından kullanılan para birimidir. Döviz kuru ise bir birim ülke parasının diğer bir ülke parası cinsinden fiyatına, değerine denir. Bu kavram iki taraflı bir ilişkiyi içerir, bu yüzden iki taraflı (nominal) döviz kuru olarak da adlandırılır.

Mevduat, bankalara ve benzeri kredi kurumlarına istenildiğinde ya da belli bir vade ya da ihbar süresi sonunda çekilmek üzere yatırılan paraya denir. Mevduatın izlendiği hesaplara yerine veya türüne göre, "mevduat hesapları", "alacaklı câri hesaplar", "küçük câri hesaplar" gibi adlar verilmektedir. Aynı zamanda "altın vadeli hesabı" gibi hesaplar da bulunmaktadır. Mevduat hesapları banka için borç olduğundan, pasifte gösterilir.

<span class="mw-page-title-main">Stagflasyon</span>

Stagflasyon, stagnasyon ile enflasyonun aynı anda görüldüğü durumdur. Bu durumda ekonomideki işsizlik oranı artarken fiyatlar da hızla yükselmektedir. 1970 yılında İngilizcede stagnation ile inflation kelimelerinin birleşmesinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Parasalcılık</span>

Parasalcılık veya monetarizm, 1976 Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan Amerikalı iktisatçı Milton Friedman tarafından geliştirilmiş bir teoridir.

<span class="mw-page-title-main">Para piyasası</span> kısa vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasa

Para piyasası, 1 yıldan kısa vadeli fon arz ve talebinin karşılandığı finansal piyasa türü. Para piyasalarındaki fonlar genellikle şirketlerin nakit, nakit benzeri veya nakde çevrilebilen dönen varlıklarını finanse etmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Faiz</span> Para kullanımı için ödenen miktar

Faiz, ekonomi biliminde iki anlamda kullanılmaktadır. Birinci anlamda faiz, bir borç anlaşmasının satışı sonucu elde edilen gelir oranıdır. İkinci anlamda ise üretim amaçlı girdi olarak kullanılan sermayenin gelir oranıdır. Bu iki anlam iktisadi açıdan birbirlerinden farklı değillerdir ve iktisatçılar tarafından faiz olarak nitelendirilirler.

<span class="mw-page-title-main">IS-LM modeli</span>

IS-LM modeli, mal ve para piyasalarındaki faiz oranı ile reel çıktı arasındaki ilişkiyi göstermeye yarayan makroekonomik bir araçtır. IS ve LM doğrularının kesişme noktası, Genel Denge olarak adlandırılır. Bu noktada tüm ekonominin mal ve para piyasalarında eşzamanlı olarak eşitlik söz konusudur. IS-LM sırasıyla; Yatırım (Investment) Tasarruf (Saving) / Likidite Tercihi Para arzı anlamına gelmekte ve İngilizce anlamının baş harflerinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Para politikası</span>

Para politikası, hükûmetin, merkez bankasının ya da para otoritesinin, ekonomiye, para arzı yönetimi ya da döviz piyasası işlemlerini kullanmak yoluyla yön vermesidir. Para teorisi, ekonomi için en uygun (optimal) para politikasının belirlenmesini sağlar.

Keynesyen iktisat veya Keynesçilik, adını İngiliz ekonomist John Maynard Keynes'ten alır), toplam talebin ekonomik çıktı ve enflasyonu nasıl güçlü bir şekilde etkilediğine dair çeşitli makroekonomik teori ve modellerdir. Keynesyen görüşe göre, toplam talep ekonominin üretken kapasitesine eşit olmak zorunda değildir. Bunun yerine, üretimi, istihdamı ve enflasyonu etkileyen - bazen düzensiz davranan - bir dizi faktörden etkilenir.

İktisadi kıtlık ya da ekonomik kıtlık kâr amaçlı ekonomik sistem tarafından kar elde etmek amacıyla kasıtlı olarak yaratılan ve bir toplumun sahip olduğu üretim kaynaklarının, mevcut teknolojik gelişmişlik düzeyiyle işletilmesi ile ulaşılan üretim düzeyinin, sonsuz insan ihtiyaçları ve isteklerini karşılamakta yetersiz olduğunu ifade eden iktisadi bir terimdir. Gündelik hayatta kullanılan kıtlık kavramı somut bir yokluğu veya yetersizliği ifade ederken iktisadi anlamıyla kıtlık, mevcut kâr bazlı ekonomik sistem ve üretim teknolojisiyle ulaşılan üretim düzeyi ile ilgili bir yetersizliği ifade eder. Her adım başı üretilmiş envai çeşit ürünlerle dolup taşan çeşitli dükkân ve marketlerin boy gösterdiği günümüzde, ekonomi biliminin temeli olan kıtlığın anlamı üzerine derin düşünmek gereklidir.

Klasik iktisat, klasik politik ekonomi ya da Smithyen ekonomi, 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarından ortalarına kadar özellikle İngiltere'de gelişen politik ekonomide bir düşünce okuludur. Başlıca düşünürleri Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo, Thomas Robert Malthus ve John Stuart Mill olarak kabul edilmektedir. Bu ekonomistler, üretim ve mübadelenin doğal yasaları tarafından yönetilen, büyük ölçüde kendi kendini düzenleyen sistemler olarak piyasa ekonomilerine dair bir teori üretmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de enflasyon</span> Türkiyenin kuruluşundan bugüne kadar olan enflasyon ve enflasyona etki eden olaylar

Türkiye'de enflasyon, Türkiye ekonomi tarihinde sürekli yapısal problemlerden birisidir. Yakın dönem Türkiye tarihinde yıllık enflasyonda 1971'den başlayarak 34 yıl süren çift haneli verilerin görüldüğü enflasyonist bir süreç yaşandı. 2000'li yıllarda tek haneli oranlara düşse de 2010'lu yılların sonunda döviz kuru ve pahalılık nedeniyle enflasyon yeniden ciddi problemlerden biri halinde geldi.

Ekonomik gösterge, bir ekonomik faaliyet hakkında istatistik'tir. Ekonomik göstergeler, ekonomik performansın ve gelecekteki performans tahmin analizine olanak sağlar. Ekonomik göstergelerin kullanıldığı uygulamalardan birisi İş döngüsü çalışmalarıdır. Ekonomik göstergeler çeşitli endeksleri, kazanç raporlarını ve ekonomik özetleri kapsar: örneğin işsizlik oranı, işten ayrılma oranı, konut başlangıçları, tüketici fiyat endeksi (enflasyon), Ters verim eğrisi, tüketici kaldıraç oranı, sanayi üretimi, iflaslar, gayri safi yurt içi hasıla, internet erişimi, perakende satışlar, fiyat endeksi ve para arzı değişiklikleri vb.

Kur korumalı mevduat sistemi ya da kısa adıyla KKM, Türkiye'de 21 Aralık 2021 tarihinden bu yana uygulanmakta olan bir sistemdir.