İçeriğe atla

Panik atak

Panik atak
Panik atak geçiren, başka biri tarafından sakinleştirilmeye çalışan birinin tasviri.
UzmanlıkPsikiyatri
BelirtilerYoğun korku, çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, karıncalanma[1][2]
SüreSaniyeler ve saatler arasında değişken[3]
NedenleriPanik bozukluk, sosyal anksiyete bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, medikal problemler[2][4]
Risk faktörüTüttürmek, stres[2]
TanıSemptomların diğer olası sebeplerinin hastada olmadığı anlaşılınca[2]
PrognozGenellikle iyi[5]
Sıklık%3 (Avrupa), %11 (ABD)[2]

Panik atak; çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, uyuşma veya kötü bir şeyin olacağı hissiyle karakterize; aniden gelen yoğun korku dönemidir.[1][2] Semptomların şiddeti dakikalar içinde yükselmektedir.[2] Genellikle bir atak yaklaşık 30 dakika sürer, ancak bu süre saniyeler ila saatler arasında değişebilir.[3] Atak sırasında kontrolünü kaybetme korkusu ve göğüs ağrısı da görülebilir.[2] Panik ataklar kişiye fiziksel olarak herhangi bir zarar vermez.[5][6]

Panik ataklar; panik bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, madde kullanım bozukluğu, depresyon ve diğer tıbbi sorunlar sonucu oluşabilir.[2][7] Beklenmedik anlarda tetiklenebilir ya da ortaya çıkabilirler.[2] Tüttürmek, kafein ve psikolojik stres panik atak oluşma riskini artırır.[2] Teşhisten önce, hipertiroidizm, hiperparatiroidizm, kalp hastalıkları, akciğer hastalıkları ve ilaç kullanımı gibi benzer semptomlar üreten durumlar göz ardı edilmemelidir ve hekim tarafından kontrol edilmelidir.[2]

Panik atakların tedavisi altta yatan nedene bağlı olmalıdır.[8] Sık atak geçirenlerde, psikoterapi veya ilaçlar kullanılabilir.[9] Nefes eğitimi ve kas gevşetme teknikleri de yardımcı olabilir.[10] Bu durumdakilerin intihar riski daha yüksektir.[2]

Avrupa'da nüfusun yaklaşık %3'lük bir diliminde bu rahatsızlık varken Birleşik Devletler'de bu oran yaklaşık olarak %11'dir.[2] Rahatsızlık kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır.[2] Rahatsızlık genellikle ergenlik döneminde ya da erken yetişkinlik döneminde ortaya çıkar.[2] Çocukların ve yaşlıların bundan etkilenmesi ise daha az olasıdır.[2]

Semptomlar

Panik atak geçirenler atak anında sık bir şekilde ölüm, kalp krizi ve vücutlarının kontrolünü kaybetme hakkında korktuklarını, görmede sıkıntı yaşadıklarını, baygınlık geçirdiklerini ya da midelerinin bulandıklarını, vücutlarının belli bölgelerinde uyuşmalar yaşadıklarını, zor bir şekilde nefes aldıklarını ve hiperventilasyon geçirdiklerini bildirirler. Bu duygular genellikle vücudun savaş ya da kaç tepkisi sonucunda bazı hormonları önemli miktarda salgılamasıyla birlikte kendini korumaya almaya çalışması sonucunda olur.[11]

Bir panik atak, sempatik sinir sistemi tarafından yapılan yukarı regülasyon parasempatik sinir sistemi tarafından kontrol edilmediğinde meydana gelebilir. En sık karşılaşılan semptomlar arasında titreme, solunum güçlüğü (nefes darlığı), kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı (ya da göğüs darlığı), sıcak basmaları, soğuk basmaları, yanma hissi (özellikle yüz veya boyun bölgesinde), terleme, mide bulantısı, baş dönmesi (veya hafif vertigo), sersemlik, hiperventilasyon, parestezi (karıncalanma hissi), boğulma hissi, hareket etmede zorluk ve derealizasyon yer alır. Bu fiziksel belirtiler panik ataklara yatkın kişilerde alarmla yorumlanır. Bu da kişilerde anksiyetenin yükselmesine yol açar.[12]

Nefes darlığı ve göğüs ağrısı baskın semptomlardır. Panik atak yaşayan insanlar onları yanlış bir şekilde kalp krizi ile bağdaştırabilir ve böylece acil servise gidebilirler. Göğüs ağrısı ve nefes darlığı, kararsız angina ve miyokard enfarktüsü (kalp krizi) dahil olmak üzere kardiyovasküler hastalıkların ayırt edici belirtileri olduğundan, panikatak teşhisi koyulmadan önce dışlama tanısı (diğer koşulları dışlama) gerçekleştirilmelidir. Bu, akıl sağlığı ve kalp sağlığı durumları bilinmeyen insanlar için özellikle önemlidir. Bu bir elektrokardiyogram ve zihinsel sağlık değerlendirmesi testi kullanılarak yapılabilir.

Panik atakların yoğunluğu ve ani, epizodik doğası ile diğer anksiyete biçimlerinden ayırt edilir.[11] Panik ataklar genellikle anksiyete bozuklukları ve diğer psikolojik durumlarla birlikte deneyimlenirler.

Sebepler

Panik atakların uzun vadeli, biyolojik, çevresel ve sosyal nedenleri vardır. 1993 yılında Fava et al, bozuklukların kökenlerini anlamak için bir evreleme yöntemi önerdi. Bir bozukluk geliştirmenin ilk aşaması genetik, kişilik ve refah eksikliği gibi predispozan faktörleri içerir.[13] Panik bozukluğu genellikle erken yaşta ortaya çıkar, ancak her yaşta ortaya çıkabilir. Kadınlarda ve ortalamanın üzerinde zekaya sahip kişilerde daha sık görülür. Bir ikiz çalışması sonucunda tek yumurta ikizinden birinin anksiyete bozukluğu olması durumunda anksiyete bozukluğunun diğer ikizde de görülme sıklığının %31-88 olduğunu bildirmiştir.[]

Biyolojik nedenler arasında obsesif kompulsif bozukluk, postural ortostatik taşikardi sendromu, travma sonrası stres bozukluğu, hipoglisemi, hipertiroidizm, Wilson hastalığı, mitral kapak prolapsusu, feokromositoma ve iç kulak bozuklukları (labirentit) yer alır. Beyin sapının bir alanı olan locus ceruleus'ta norepinefrin sistemi'nin düzensizliği panik ataklarla bağlantılıdır.[14]

Kısa süreli stres faktörleri nedeniyle de panik atak meydana gelebilir. Duygusal bağlılık olan bir partnerin kaybı, yaşam geçişleri ve önemli yaşam değişiklikleri de dahil olmak üzere önemli kişisel kayıplar, panik atakların meydana gelmesini tetikleyebilir. Endişeli bir mizaç, aşırı güvence ihtiyacı, hipokondriyal korkular,[15] dünyanın aşırı tehlikeli görünümü,[11] ve kümülatif stres olan bir kişi panik ataklarla ilişkilendirilmiştir. Ergenlerde sosyal geçişler de panik atak için bir neden olabilir.[16]

İnsanlar genellikle bir fobiye sahip oldukları bir nesneye ya da duruma maruz kalmanın doğrudan bir sonucu olarak panik atak geçirirler. Panik ataklar, belirli durumlarda daha önce belirli bir saldırı geçirmesi nedeniyle belirli durumlar panikle ilişkilendirildiğinde duruma bağlı olabilir. İnsanlar ayrıca belirli durumlarda panik atak geçirme konusunda bilişsel veya davranışsal yatkınlığa sahip olabilirler.

Kişi göğsünden nefes aldığında hiperventilasyon sendromu ortaya çıkabilir, bu da kişinin kan dolaşımındaki oksijen miktarına göre aşırı nefes almaya (aşırı karbondioksit solunumuna) neden olabilir. Hiperventilasyon sendromu, solunum alkalozu ve hipokapni'ye neden olabilir. Bu belirti, sıklıkla belirgin ağız solunumunu içerir. Bu, panik atakları tetikleyebilen hızlı kalp atışı ve baş dönmesi olmak üzere çeşitli belirtilere neden olur.[]

Panik ataklara madde kullanımı da neden olabilir. Bir ilacın kesilmesi, örneğin bir antidepresan (antidepresan kesilme sendromu) gibi bir madde dozunun kesilmesi veya radikal şekilde azaltılması panik ataklara neden olabilir. Harvard Ruh Sağlığı Mektubu'na göre, sigara esrarının en sık bildirilen yan etkileri kaygı ve panik ataklardır. Araştırmalar, bağımlı içicilerin yaklaşık %20 ila %30'unun sigara esrarından sonra bu tür problemler yaşadığını bildirmektedir.[17]

Panik bozukluğuna yönelik mevcut psikiyatrik yaklaşımların ortak paydası, gerçek bir tehlikenin olmaması ve kişinin kaygısının o anki durum için uygun olmamasıdır.[18]

Panik bozukluk

Tekrarlanan, sürekli ataklar geçiren veya başka panik atak 3 Şubat 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. geçirme konusunda ciddi kaygılanan insanların panik bozukluğu olduğu söylenir. Panik bozukluğu, panik atakların sıklıkla ani ve nedensiz olması nedeniyle diğer anksiyete bozukluğu tiplerinden farklıdır.[19] Ancak, panik bozukluğu olanların yaşadığı panik ataklar, belirli yerlere veya durumlara da bağlanabilir ve artabilir, bu da günlük hayatı zorlaştırabilir.[20]

Agorafobi

Agorafobi, mağdurun kaçamayacağı zor veya utanç verici bir durum yaşama korkusundan oluşan bir kaygı bozukluğudur. Panik ataklar genellikle agorafobi ve kötü bir durumdan kaçamama korkusu ile bağlantılıdır.[21] Sonuçta, agorafobiyi şiddetli geçiren hastalar evleriyle sınırlı kalabilir ve bu "güvenli yerden" uzaklaşmakta zorluk çekebilir.[22] "Agorafobi" kelimesi, Yunanca kelimelerin uyarlanmasından oluşmuştur. Agora (αγορά) ve phobos (φόβος). "Agora" terimi, eski Yunanların kentin meselelerini konuşmak için kullandıkları yeri ifade eder, bu nedenle temelde halka açık yerlerin herhangi birine veya tümüne uygundur; Ancak agorafobinin özü, özellikle mağdurun kaçma imkanı yokmuş gibi hissedebileceği için toplumda panik atak meydana gelme korkusudur. Sosyal fobinin neden olduğu agorafobi durumunda, hastalar ilk etapta panik atak geçirmekten çok utanabilirler.

Belirli durumlarda panik atak geçiren insanlar, bu durumlara karşı fobi adı verilen irrasyonel korkular geliştirebilir ve bunlardan kaçınmaya başlayabilir. Sonunda, başka bir saldırıyla ilgili kaçınma ve kaygı düzeyi yüksek, panik bozukluğu olan bireylerin evden çıkamadıkları noktaya gelebilir. Bu aşamada, kişinin agorafobili panik bozukluğu olduğu söylenir.

Deneysel olarak uyarılma

Panik atak belirtileri, laboratuvarda çeşitli yollarla deneysel olarak oluşturulabilir. Bunların arasında, araştırma amacıyla, Nöropeptit kolesistokinin-tetrapeptidin (CCK-4) bolus enjeksiyonu yapılır.[23]

Çeşitli panik atak hayvan modelleri deneysel olarak incelenmiştir.[24]


Teşhis

Panik atak için DSM-5 teşhis kriterleri, aşağıdaki semptomlardan dördünün (veya daha fazlasının) aniden geliştiği ve dakikalar içinde zirveye ulaştığı ayrı bir yoğun korku veya rahatsızlık dönemini içerir:

DSM-5'te kültüre özgü semptomlar (örn. Kulak çınlaması, boyun ağrısı, baş ağrısı ve kontrol edilemeyen çığlık veya ağlama) görülebilir. Bu semptomlar, gerekli dört semptomdan biri olarak sayılmamalıdır.

Bu semptomların bazıları veya tümü feokromositoma varlığında da bulunabilir.

Panik Bozukluğu Şiddet Ölçeği gibi tarama araçları, olası bozukluk vakalarını tespit etmek ve resmî bir teşhis yapmak için kullanılabilir.[25][26]

Prognoz

Kabaca hastaların üçte biri tedaviye dirençlidir.[27] Bu kişiler tedavi gördükten sonra da panik atak ve diğer çeşitli panik bozukluğu belirtileri göstermeye devam etmektedir.[27]

Panik atak nedeniyle tedavi gören birçok insan sınırlı semptom atağı yaşamaya başlar. Bu panik atak daha az kapsamlıdır ve dörtten daha az bedensel semptom görülür.[11]


Atak sırasında yapılması gerekenler

Bir yere oturmalı ya da uzanmalısınız. Kendi kendinize bunun sadece bir atak olduğunu, korkulacak bir durum olmadığını söyleyin ve atağın geçmesini bekleyin. Atak sırasında üzücü, heyecanlandırıcı tartışmalardan kaçmak gerekir. Kafeinli içecekler, sigara ve alkol kullanımından uzak durmalısınız.

Panik atak yaşayanların aşağıdakileri bilmeleri çok önemlidir:

  • Çarpıntılar panik atak tetiklemek zorunda değildir. Panik atak çarpıntıya verdiğimiz korku tepkisiyle gelişir.
  • Eğer kalbinizle ilgili bir sorun yoksa yaşadığınız durum bir kalp krizi değildir ve olma ihtimali yok denecek kadar azdır.
  • Panik ataklar kalbinize veya vücudunuza zarar vermez.
  • Panik ataklar bedensel belirtilerimizi yorumlama şeklimizden kaynaklanır, kendi kendine oluşmaz.

Tedavi

Panik bozukluğu, psikoterapiler ve ilaçlar da dahil olmak üzere çeşitli yöntemlerle etkili bir şekilde tedavi edilebilir.[11] Bilişsel davranışçı terapi en eksiksiz ve en uzun etki süresine sahiptir, bunu bazı seçici serotonin geri alım inhibitörleri takip eder.[28] 2009'da yapılan incelemeye göre terapi ve ilaçlar rahatsızlık üzerinde olumlu sonuç verdi ve ikisi kombine edilip birlikte kullanıldığında ortaya çok daha iyi bir sonuç çıktı.[29]

Panik atak tedavisindeki en büyük sorun hastanın fiziksel bir rahatsızlığı olduğuna inanması ve bu nedenle psikolojik desteği geç aramasıdır. Yapılan araştırmalar, panik atak tanısı konulan hastaların yüzde yetmişinin hastalığın ne olduğunu bulmak için en az on doktora gittiğini göstermektedir. Birçok defa tam sağlık denetimi (check-up) yaptırmış ve gereksiz bir sürü ilaç kullanmış olan hasta doğru yere geldiğinde panik atak teşhisi koymak ise kolay olmaktadır. Psikiyatristler ve psikologlar tarafından tedavi edilen ve dönem dönem ilaç kullanılmasını da gerektiren tedavi aşamasında hastanın doktoruna güvenmesi çok önemlidir. Güven duyulan ve rahat hissedilen bir uzmana gidilmesi tedavi sürecini hızlandırabilmektedir.

Tedavi sırasında nefes ve rahatlama egzersizleri, atağın üstüne gitme teknikleri ve kas gerginliğini yok etmeye yönelik alıştırmalar hastaya öğretilmekte ve uygulanmaktadır. En sık kullanılan psikoterapi tekniği bilişsel-davranışçı terapi tekniğidir. Panik atağın bir hastalık olduğu kavranmalı, buna göre tedaviye devam edilmelidir.

Geçerli tedavi yöntemleri

İlaç

Panik atak ilaçları genelde benzodiazepinler ve antidepresanlardır. Benzodiazepinler bağımlılık, yorgunluk, geveleyerek konuşma ve hafıza kaybı gibi potansiyel yan etkileri nedeniyle daha az reçete edilir.[30]

Panik atak için antidepresan tedavisinde seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'ler), serotonin noradrenalin geri alım inhibitörleri (SNRI'ler), Trisiklik antidepresanlar (TCA'lar) ve MAO inhibitörüleri (MAOI)'ler) kullanılır. Özellikle SSRI'lar panik atak tedavisinde kullanılan ilk tercih edilen ilaçlardır. Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) ve trisiklik antidepresanlar, kısa vadeli etkinlik açısından benzerdir.[31]

SSRI'lar, fazla tolerans veya bağımlılık ile ilişkili olmadıkları ve aşırı doz almaları zor olduğundan nispeten az risklidir.

TCA'lar, birçok yararı açısından SSRI'lara benzer, ama kilo alımı ve bilişsel bozukluklar gibi çok rastlanılan yan etkileri vardır. Ayrıca doz aşımı daha kolaydır. MAOI'ler genellikle diğer tedavi biçimlerine yanıt vermeyen hastalara önerilir.[32]

Panik atak tedavisinde ilaç kullanımı çok başarılı olsa da, genellikle insanların bilişsel-davranışçı terapi gibi bir tür terapi almaları da önerilir. İlaç tedavisi genellikle panik atak belirtilerinde kullanılır ve en az altı ay belirtiler geçtikten sonra ilaç tedavisi kesilir. Tedavi görürken bu ilaçları kademeli olarak bırakmak genellikle en güvenlisidir.[15] İlaç tedavisi çocuklar ve ergenler için umut verici görünse de, bu ilaçları aldıklarında intihar riski yüksektir ve sağlıkları- yakından izlenmelidir.[32]

Epidemiyoloji

Avrupa'da bir yılda nüfusun yaklaşık %3'ü panik atak geçirirken, Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık %11'dir.[2] Panik atak, kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır.[2] Rahatsızlık genellikle ergenlik döneminde ya da erken yetişkinlik döneminde ortaya çıkar.[2] Çocukların ve yaşlıların bu hastalıktan etkilenmesi ise daha az olasıdır.[2] İkiz çalışmaları ve aile çalışmaları ile genler ve panik bozukluğu arasındaki bağlantı hakkında toplanan veriler üzerine bir meta-analiz yapılmıştır. Araştırmacılar ayrıca panik atağın fobiler, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ve yaygın anksiyete bozukluğu ile bağlantı olasılığını da incelediler. Araştırmacılar, verilerini biriktirmek için MEDLINE adlı bir veritabanı kullandılar.[33] Sonuçlar, yukarıda bahsedilen rahatsızlıkların genetik bir bileşene sahip olduğu ve kalıtsal ya da genler yoluyla aktarıldığı sonucuna varmıştır. Fobisi olmayanlar için, kalıtım olasılığı %30-40'tır ve fobiler için %50-60'tır.[33]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b "Anxiety Disorders". NIMH. Mart 2016. 29 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2016. 
  2. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u American Psychiatric Association (2013), Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.), Arlington: American Psychiatric Publishing, ss. 214-217, ISBN 978-0890425558 
  3. ^ a b Bandelow, Borwin; Domschke, Katharina; Baldwin, David (2013). Panic Disorder and Agoraphobia (İngilizce). OUP Oxford. s. Chapter 1. ISBN 9780191004261. 20 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Haziran 2020. 
  4. ^ Craske, MG; Stein, MB (24 Haziran 2016). "Anxiety". Lancet. 388 (10063). ss. 3048-3059. doi:10.1016/S0140-6736(16)30381-6. PMID 27349358. 
  5. ^ a b Geddes, John; Price, Jonathan; McKnight, Rebecca (2012). Psychiatry (İngilizce). OUP Oxford. s. 298. ISBN 9780199233960. 4 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Haziran 2020. 
  6. ^ Ghadri, Jelena-Rima (7 Haziran 2018). "International Expert Consensus Document on Takotsubo Syndrome (Part I): Clinical Characteristics, Diagnostic Criteria, and Pathophysiology" (PDF). European Heart Journal. 39 (22). ss. 2032-2046. doi:10.1093/eurheartj/ehy076. PMC 5991216 $2. PMID 29850871. 29 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 12 Haziran 2020. 
  7. ^ Craske, MG; Stein, MB (24 Haziran 2016). "Anxiety". Lancet. 388 (10063): 3048-3059. doi:10.1016/S0140-6736(16)30381-6. PMID 27349358. 
  8. ^ Geddes, John; Price, Jonathan; McKnight, Rebecca (2012). Psychiatry (İngilizce). OUP Oxford. s. 298. ISBN 9780199233960. 4 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Haziran 2020. 
  9. ^ "Panic Disorder: When Fear Overwhelms". NIMH. 2013. 4 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2016. 
  10. ^ Roth, WT (2010). "Diversity of effective treatments of panic attacks: what do they have in common?". Depression and Anxiety. 27 (1): 5-11. doi:10.1002/da.20601. PMID 20049938. 
  11. ^ a b c d e Bourne, E. (2005). The Anxiety and Phobia Workbook, 4th Edition: New Harbinger Press.[]
  12. ^ Klerman, Gerald L.; Hirschfeld, Robert M. A.; Weissman, Myrna M. (1993). Panic Anxiety and Its Treatments: Report of the World Psychiatric Association Presidential Educational Program Task Force. American Psychiatric Association. s. 44. ISBN 978-0-88048-684-2. 
  13. ^ Cosci, Fiammetta (2012). "The psychological development of panic disorder: implications for neurobiology and treatment". Revista Brasileira de Psiquiatria. 34: S09-S31. doi:10.1590/S1516-44462012000500003Özgürce erişilebilir. PMID 22729447. 11 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2018. 
  14. ^ {{Kitap kaynağı|başlık=(Ab)normal Psychology|soyadı1=Nolen-Hoeksema|ad1=Susan|tarih=2013|yayıncı=McGraw Hill|isbn=9780078035388|basım=6.6
  15. ^ a b Taylor, Barr (2006). "Panic disorder". BMJ. 332 (7547): 951-955. doi:10.1136/bmj.332.7547.951. PMC 1444835 $2. PMID 16627512. 
  16. ^ William T. O‘Donohue,· Lorraine T. Benuto, Lauren Woodward Tolle (eds, 2013). Handbook of Adolescent Health Psychology, Springer, New York. 978-1-4614-6632-1. Sayfa 511
  17. ^ "Archived copy". 21 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2016. 
  18. ^ Gorman, JM; Kent, JM; Sullivan, GM; Coplan, JD (Nisan 2000). "Neuroanatomical hypothesis of panic disorder, revised". The American Journal of Psychiatry. 157 (4): 493-505. doi:10.1176/appi.ajp.157.4.493. PMID 10739407. 
  19. ^ "Panic Disorder – familydoctor.org". 3 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2020. 
  20. ^ ""Anxiety Disorders"". 12 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2020. 
  21. ^ "The Cochrane Library: Cochrane Database of Systematic Reviews". Cochrane Database of Systematic Reviews. 1996. doi:10.1002/14651858. hdl:2328/35732Özgürce erişilebilir. 
  22. ^ "Agoraphobia". MayoClinic.com. 21 Nisan 2011. 24 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2012. 
  23. ^ Leicht, Gregor; Mulert, Christoph; Eser, Daniela; Sämann, Philipp G.; Ertl, Matthias; Laenger, Anna; Karch, Susanne; Pogarell, Oliver; Meindl, Thomas; Czisch, Michael; Rupprecht, Rainer (2013). "Benzodiazepines Counteract Rostral Anterior Cingulate Cortex Activation Induced by Cholecystokinin-Tetrapeptide in Humans". Biological Psychiatry. 73 (4): 337-44. doi:10.1016/j.biopsych.2012.09.004. PMID 23059050. 
  24. ^ Moreira, Fabrício A.; Gobira, Pedro H.; Viana, Thércia G.; Vicente, Maria A.; Zangrossi, Hélio; Graeff, Frederico G. (2013). "Modeling panic disorder in rodents". Cell and Tissue Research. 354 (1): 119-25. doi:10.1007/s00441-013-1610-1. PMID 23584609. 
  25. ^ Houck, P. R.; Spiegel, D. A.; Shear, M. K.; Rucci, P. (2002). "Reliability of the self-report version of the Panic Disorder Severity Scale". Depression and Anxiety. 15 (4). ss. 183-185. doi:10.1002/da.10049. PMID 12112724. 
  26. ^ Shear, M. K.; Rucci, P.; Williams, J.; Frank, E.; Grochocinski, V.; Vander Bilt, J.; Houck, P.; Wang, T. (2001). "Reliability and validity of the Panic Disorder Severity Scale: Replication and extension". Journal of Psychiatric Research. 35 (5). ss. 293-296. doi:10.1016/S0022-3956(01)00028-0. PMID 11591432. 
  27. ^ a b Freire, Rafael C.; Zugliani, Morena M.; Garcia, Rafael F.; Nardi, Antonio E. (2016). "Treatment-resistant panic disorder: a systematic review". Expert Opinion on Pharmacotherapy. 17 (2). ss. 159-168. doi:10.1517/14656566.2016.1109628. ISSN 1744-7666. PMID 26635099. 
  28. ^ Anxiety: management of anxiety (panic disorder, with or without agoraphobia, and generalised anxiety disorder) in adults in primary, secondary and community care. National Institute for Health and Clinical Excellence. Clinical Guideline 22. Issue date: April 2007 "Archived copy" (PDF). 24 Ağustos 2009 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2009.  1-84629-400-2
  29. ^ Bandelow, Borwin; Seidler-Brandler, Ulrich; Becker, Andreas; Wedekind, Dirk; Ruther, Eckart (Temmuz 2009). "Meta-analysis of randomized controlled comparisons of psychopharmacological and psychological treatments for anxiety disorders". The World Journal of Biological Psychiatry. 8 (3): 175-187. doi:10.1080/15622970601110273. PMID 17654408. 28 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Haziran 2020. 
  30. ^ Batelaan, Neeltje M.; Van Balkom, Anton J. L. M.; Stein, Dan J. (April 2012). "Evidence-based pharmacotherapy of panic disorder: an update". The International Journal of Neuropsychopharmacology. 15 (3): 403-415. doi:10.1017/S1461145711000800Özgürce erişilebilir. PMID 21733234. 
  31. ^ Bakker, A.; Van Balkom, A. J. L. M.; Spinhoven, P. (2002). "SSRIs vs. TCAs in the treatment of panic disorder: a meta-analysis". Acta Psychiatrica Scandinavica. 106 (3): 163-167. doi:10.1034/j.1600-0447.2002.02255.x. PMID 12197851. 
  32. ^ a b Marchesi, Carlo (March 2008). "Pharmacological management of panic disorder". Neuropsychiatric Disease and Treatment. 4 (1): 93-106. doi:10.2147/ndt.s1557. PMC 2515914 $2. PMID 18728820. 
  33. ^ a b Hettema, John M.; Neale, Michael C.; Kendler, Kenneth S. (1 Ekim 2001). "A Review and Meta-Analysis of the Genetic Epidemiology of Anxiety Disorders". American Journal of Psychiatry (İngilizce). 158 (10): 1568-1578. doi:10.1176/appi.ajp.158.10.1568. PMID 11578982. 28 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2020. 

Dış bağlantılar

Sınıflandırma


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fobi</span> Bir nesne veya durumun sürekli ve aşırı korkusu ile tanımlanan anksiyete bozukluğu

Fobi, korku ya da yılgı, bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi hali. Fobi kelimesi, Yunanca Phobos kelimesinden gelir. Phobos, Yunan mitolojisinde korku tanrısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Seçici serotonin geri alım inhibitörü</span> Antidepresan ilaç sınıfı

Seçici serotonin geri alım inhibitörleri majör depresif bozukluk, anksiyete bozuklukları ve diğer psikolojik bozuklukların tedavisinde antidepresan olarak kullanılan bir ilaç grubudur. Yan etkilerinin az olması, etkinlikleri ve tolere edilebilirlikleri nedeniyle sıklıkla depresyon ve diğer birçok psikiyatrik bozukluk için birinci basamak ilaçlar olarak kullanılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Alprazolam</span> Benzodiazepin türevi sakinleştirici ilaç

Alprazolam, kaygı-endişe giderici (anksiyolitik) olarak ve panik bozukluklarında kullanılan benzodiazepin türevidir. Myasthenia gravis, akut dar açılı glokomda kontrendikedir. Gebe ve emziren annelerde kullanılmamalıdır. Xanax® ismi Pfizer firmasının ticari markasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nde bağımlılık riski ve kötüye kullanımı engellemek için yeşil reçete ile satılması zorunludur.

<span class="mw-page-title-main">Anksiyolitik</span> anksiyete tedavisinde kullanılan ilaçlar

Anksiyolitik anksiyeteyi azaltan ilaçlara verilen isimdir. Anksiyolitik ilaçlar, anksiyete bozukluklarına bağlı psikolojik ve fiziksel semptomların tedavisinde kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Antidepresan</span> Majör depresif bozukluk ve anksiyete gibi rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılan psikiyatrik ilaçlar

Antidepresanlar, majör depresif bozukluk gibi bazı duygudurum bozukluklarını, bazı anksiyete bozukluklarını ve bazı kronik ağrı durumlarını tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır. Antidepresanların yaygın yan etkileri arasında ağız kuruluğu, kilo alımı, baş dönmesi, baş ağrısı, cinsel işlev bozuklukları ve duygusal körelme bulunur. Antidepresanlar, çocuklar, ergenler ve genç yetişkinler tarafından alındığında intihar düşüncesi ve davranışı riskinde artışa neden olabilir. Antidepresanların özellikle ani bir şekilde kesilmeleri sonucunda, antidepresan yoksunluk sendromu ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Anksiyete bozukluğu</span> günlük durumların aşırı, mantıksız bir kaygıya sebep olduğu bilişsel bozukluk

Anksiyete bozuklukları, belirgin ve kontrol edilemeyen anksiyete ve korku duyguları ile karakterize edilen bir grup zihinsel bozukluklardır. Bu durumlar, bireylerin sosyal, mesleki ve kişisel işlevselliğini önemli ölçüde bozar. Anksiyete, huzursuzluk, alınganlık, kolay yorulma, konsantrasyon güçlüğü, kalp hızında artış, göğüs ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel ve bilişsel belirtilere yol açabilir ve belirtiler bireyler arasında değişiklik gösterebilir.

Sosyal fobi veya sosyal anksiyete bozukluğu (SAB), sosyal ortamlarda başkaları tarafından olumsuz değerlendirilmekten yoğun şekilde kaygı duyma ve korkulan durumlardan kaçınma eğilimi ile tanımlanabilecek bir anksiyete bozukluğudur. Bu korkular, başkalarından algılanan veya gerçekten yapılan bir gözlemleme ile tetiklenebilir. Sosyal anksiyete bozukluğu olan bireyler, diğer insanların onlar hakkında olumsuz bir şekilde düşünmelerinden korkarlar.

<span class="mw-page-title-main">Panik bozukluk</span> fiziksel semptomların eşlik ettiği beklenmedik ve tekrarlanan yoğun korku atakları ile karakterize olan anksiyete bozukluğu

Panik bozukluk, tekrarlanan beklenmedik panik ataklar ile karakterize bir anksiyete bozukluğudur. Panik ataklar çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, uyuşma veya korkunç bir şeyin olacağı hissini içeren ani yoğun korku dönemleridir. Semptomlar dakikalar içinde etkilerini artırır ve en yüksek derecelerine çıkarlar. Daha fazla atağın gelmesinden kaygı duyarak geçmişte atakların meydana geldiği yerlerden kaçınmayla sonuçlanacak endişeler olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Agorafobi</span> Ruhsal hastalık, fobi

Agorafobi kişinin kendini güvende hissettiği ortamlar dışında bulunması ile gelişen bir anksiyete bozukluğudur. Açık alanlardan, kalabalık yerlerden uzak durma, evde tek başına kalmak istememe gibi durumlar görülür. Dışarıya yalnız çıkmaktan korkar ve sosyal olmaktan kaçınır.

Maruz bırakma terapisi, davranışçı terapide anksiyete bozukluklarını tedavi etmek için kullanılan bir tekniktir. Maruz bırakma terapisi, hedef hastayı herhangi bir tehlikeye neden olmaksızın kaygı kaynağına veya bağlamına maruz bırakmayı içerir. Bunu yapmanın, endişelerini veya sıkıntılarını aşmalarına yardımcı olduğu düşünülmektedir. Prosedürel olarak, laboratuvar kemirgenleri üzerinde geliştirilen korku yok olma paradigmasına benzer. Çok sayıda çalışma, genel anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, TSSB ve spesifik fobiler gibi bozuklukların tedavisinde etkinliğini göstermiştir.

Sınırlı semptom atağı ya da sınırlı semptom panik atağı, normal atağa göre daha az kapsamlı bir panik atak şeklidir ve atak anında panikle ilgili dörtten az semptom yaşanır. Örneğin korkunç bir şeyin gerçekleşeceği korkusuyla birlikte aniden gelen yoğun bir baş dönmesi veya titreme gibi. Panik bozukluğu olan birçok insan, tam kapsamlı ve sınırlı semptom panik ataklarının ataklarının karışımına sahiptir. Sınırlı semptom atakları genellikle anksiyete bozuklukları, fobiler, panik bozukluğu ve agorafobi ile kendini gösterir. Genellikle panik atak ve panik bozukluğundan kurtulan veya tedavi görmekte olan kişilerde bu tip ataklar görülür.

Özgül fobi, belirli nesnelere veya durumlara maruz kalmayla ilgili mantıksız veya irrasyonel bir korkuya denk gelen her türlü kaygı bozukluğuna verilen isimdir. Sonuç olarak, etkilenen kişi nesnelerle veya durumlarla ve ciddi vakalarda herhangi bir söz veya tasvirle temastan kaçınma eğilimindedir. Korku, kişileri günlük yaşamlarında verimsiz hale getirebilir.

Panik Bozukluğu Şiddet Ölçeği, panik bozukluğunun şiddetini ölçmek için geliştirilmiş bir ölçektir. Doktor tarafından uygulanan PDSS'nin panik bozukluğun şiddetini değerlendirmesi amaçlanmıştır ve tedavi sonucunun izlenmesi için güvenilir bir araç olarak görülmektedir. Panik Bozukluğu Şiddet Ölçeği'nin (PDSS-SR) kişi tarafından bireysel olarak uygulanabilen formu, panik bozukluğunun olası semptomlarını tespit etmek ve resmi bir teşhis değerlendirmesine ihtiyaç duyarak kullanılır.

Ruh sağlığı uzmanları genellikle genelleştirilmiş sosyal fobi ile özgül sosyal fobi arasında ayrım yapar. Genel sosyal fobisi olan insanlar, çok çeşitli sosyal durumlarda büyük sıkıntı yaşarlar. Özgül sosyal fobisi olanlar, yalnızca birkaç durumda kaygı yaşayabilir. "Özgül sosyal fobi" terimi, klinik olmayan sosyal kaygının spesifik formlarına da karşılık gelebilir.

<span class="mw-page-title-main">Depersonalizasyon-derealizasyon bozukluğu</span>

Depersonalizasyon-derealizasyon bozukluğu, kişinin sürekli veya tekrarlayan depersonalizasyon veya derealizasyon duygularına sahip olduğu bir ruhsal bozukluktur. Depersonalizasyon, kişinin kendisinden kopuk hissetmesi olarak tanımlanır. Bireyler, kendi düşüncelerinin veya bedenlerinin dışarıdan bir gözlemcisi gibi hissettiklerini ve sıklıkla düşünceleri veya eylemleri üzerinde kontrol kaybı hissettiğini bildirebilirler. Derealizasyon, kişinin çevresinden kopması olarak tanımlanır. Derealizasyon yaşayan bireyler çevrelerindeki dünyayı sisli, rüya gibi / gerçeküstü veya görsel olarak çarpıtılmış olarak algıladıklarını bildirebilirler.

Çocuk ve ergen psikiyatrisi, çocuklarda, ergenlerde ve ailelerinde ruhsal bozuklukların tanı, tedavi ve önlenmesine odaklanan bir psikiyatri dalıdır. Psikiyatrik bozuklukların gelişimini ve seyrini etkileyen biyopsikososyal faktörleri ve çeşitli müdahalelere verilen tedavi yanıtlarını araştırır. Çocuk ve ergen psikiyatristleri, pediatrik popülasyondaki ruhsal bozuklukları tedavi etmek için öncelikle psikoterapi ve/veya ilaç kullanır.

<span class="mw-page-title-main">Venlafaksin</span> İlaç

Venlafaksin ya da ilk marka adıyla Efexor, serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörü (SNRI) sınıfından bir antidepresan ilaçtır. Majör depresif bozukluk (MDD), yaygın anksiyete bozukluğu (GAD), panik bozukluğu ve sosyal fobi tedavisinde kullanılır. Kronik ağrı için de kullanılabilmektedir. Ağız yoluyla kullanılır.

Fobofobi, fobilerden korkma veya korkmaktan korkma olarak tanımlanan ve yoğun anksiyete ve somatik hislere neden olan bir fobidir. Fobofobi, agorafobi gibi anksiyete bozuklukları ve panik atak ile doğrudan ilişkilidir. Bir hasta fobofobi geliştirdiğinde, durumu teşhis edilmeli ve tedavi edilmelidir.

<span class="mw-page-title-main">Psikiyatrik ilaç</span>

Psikiyatrik veya psikotrop ilaç, beynin ve sinir sisteminin kimyasal yapısı üzerinde bir etki yapmak için alınan psikoaktif bir ilaçtır. Bu nedenle, bu ilaçlar akıl hastalıklarını tedavi etmek için kullanılır. Bu ilaçlar tipik olarak sentetik kimyasal bileşiklerden yapılır. 20. yüzyılın ortalarından bu yana, bu tür ilaçlar çok çeşitli zihinsel bozukluklar için tedavilere öncülük ediyor ve uzun süreli hastaneye yatış ihtiyacını azaltıyor, bu nedenle zihinsel sağlık bakımının maliyetini düşürüyor. Akıl hastalarının tekrar suç işlemesi veya yeniden hastaneye yatırılması pek çok ülkede yüksek orandadır ve nükslerin nedenleri araştırılmaktadır.

Azapironlar, anksiyolitik, antidepresan ve antipsikotik olarak kullanılan bir ilaç sınıfıdır. Genellikle seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) gibi diğer antidepresanların yanında destekleyici olarak kullanılırlar.