İçeriğe atla

Pandemrix

GlaxoSmithKline tarafından üretilen Pandemrix aşısı. Aşı ambalajının üstünde duran mor kapaklı büyük tüp antijen çözeltisi, sarı kapaklı küçük tüp ise aşıya eklenen AS03 katkısıdır.

Pandemrix, 2009 domuz gribi salgınında etkili olan H1N1 virüsüne karşı İngiltere merkezli ilaç şirketi GlaxoSmithKline tarafından üretilen grip aşısıdır.[1] Avrupa Komisyonu, Avrupa İlaç Ajansı'nın tavsiyesi üzerine Pandemrix'in H1N1 aşısı olarak kullanılmasını onaylamıştır.[2]

İçeriği

Aşı, H1N1 virüsünden türetilen etkin antijen ve adjuvan olarak da adlandırılan immünolojik katkı içermektedir. Aşıdaki AS03 katkısında skualen, Polisorbat 80 ve alfa-Tokoferol bulunur. Aşı tavuk yumurtasında üretildiği için, içinde yumurta proteini vardır; bu nedenle yumurta alerjisi olan kişilere Pandemrix aşısı yapılmamalıdır.[3]

Aşıya koruyucu olarak yaklaşık %49'u cıvadan oluşan tiyomersal adlı madde katılmıştır. Ayrıca içinde formaldehit, sodyum deoksikolat ve sükroz maddeleri bulunmaktadır.

Kullanımı

Kullanılmadan önce antijen çözeltisi ve immünolojik katkı karıştırılmalıdır. Ardından aşı, kas içi enjeksiyon yöntemiyle iç itilir. İnsanların çoğunda aşının tek doz olarak kullanılmasının yeterli olduğu düşünülmektedir. Özel durumları olan kişilere farklı aşı takvimi uygulanabilir.[3]

GlaxoSmithKline şirketi şu ana kadar pek çok ülkeyle anlaşma imzalamış ve toplamda 440 milyon dozu aşkın H1N1 aşısı siparişi almıştır.[4] Şirket, Almanya'ya 50 milyon doz, Türkiye'ye de 25 milyon doz H1N1 aşısı satacaktır.[4][5]

Yan etkileri

GlaxoSmithKline şirketi bilgi kitapçığında[6] aşağıdaki yan etkilerin ortaya çıkabileceğini belirtmiştir.

Bu listedeki yan etkiler klinik testler sonucunda fark edilmiştir.[6]

  • Çok yaygın olarak (10 kişide 1'den fazla)
    • Baş ağrısı
    • Yorgunluk
    • Ağrı, kızarıklık, şişme veya enjeksiyon yerinde sert bir yumru
    • Yüksek ateş
    • Kas ve eklem ağrıları
  • Yaygın olarak (100 kişide 1'den fazla)
    • Sıcaklık, kaşıntı veya enjeksiyon yerinde morarma
    • Artan terleme, titreme, grip benzeri belirtiler
    • Boyun, koltuk altı ve kasıktaki bezlerde kabarma
  • Yaygın olmayarak (1.000 kişide 1'den fazla)
    • Eller ve ayaklarda karıncalanma veya uyuşma
    • Uykululuk veya Uykusuzluk
    • Baş dönmesi
    • İshal, kusma, mide ağrısı, kendini hasta hissetme
    • Kaşıntı, döküntü
    • Genellikle kendini iyi hissetmeme

Bu listedekiler, her yıl yinelenen grip aşılamalarında birkaç gün veya hafta sonunda görülen yan etkilerdir.[6]

  • Yaygın olmayarak (1.000 kişide 1'den fazla)
    • Kurdeşen dahil genel deri reaksiyonları
  • Seyrek olarak (10.000 kişide 1'den fazla)
    • Kan basıncının tehlikeli bir şekilde düşmesine neden olacak alerjik tepkiler. Tedavi edilmezlerse şok geçirmeye kadar varabilir. Doktorlar bu durumun farkındadır ve acil tedavi kullanım için hazırdır.
    • Hastalık nöbetleri
    • Bir veya daha fazla sinir boyunca zonklama veya bıçaklanmışcasına şiddetli ağrı
    • Kandaki trombosit sayısında kanama ve morarmaya neden olabilecek düşme
  • Çok seyrek olarak (100.000 kişide 1'den az)
    • Vaskülit (Deri döküntüleri, eklem ağrısı ve böbrek sorunlarına neden olabilecek damar yangısı)
    • Ensefalomiyelit (Merkezi sinir sistemi yangısı) gibi nörolojik bozukluklar, nevrit (sinir yangısı) ve Guillain-Barre Sendromu olarak bilinen bir çeşit felç.

Hakkındaki görüşler

Aşı hakkındaki tartışmalar, fotoğrafın sağında görülen sarı kapaklı tüpün içindeki immünolojik katkının kullanımı üzerinde yoğunlaşmıştır.

Aşı hakkında Almanya'da, "çok fazla yan etkisi olduğu ve vücudun bağışıklık sistemini de etkileyerek aşırı reaksiyonlara neden olduğu" iddiaları öne sürülmüş ve bu iddialar kamuoyunda büyük tartışmalar yaratmıştır. Alman hükûmeti siyasetçilere başka marka bir aşı getirtmeye karar vermiş, fakat bu tartışmalar çıkınca başbakan Angela Merkel, halk için getirtilen Pandemrix aşısından olma kararını almıştır. Bunun ardından Sağlık Bakanı Ulla Schmidt de "halka dağıtılan aşı güvenli ve etkili, ben de onu kullanacağım" açıklamasını yapmıştır.[7]

GlaxoSmithKline'dan 25 milyon doz aşı alacak olan Türkiye'de de aşı hakkında bazı tartışmalar çıkmış; eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş Türkiye'ye alınan aşılarda alüminyum ile skualen katkı maddelerinin bulunduğunu, bunların da ciddi yan etkilere neden olabileceğini belirterek, halkın denek olarak kullanacağını iddia etmiştir.[8]

Aşının içindeki immünolojik katkı Birleşik Krallık'ta da tartışılmıştır. Birleşik Krallık Sağlık Dairesi Bağışıklık Bölümü başkanı Prof. Dr. David Salisbury yaptığı açıklamada, domuz gribine neden olan virüs mutasyona uğrarsa, bundan korunma konusunda katkılı aşının avantaj sağlayabileceğini belirtmiştir.[9]

Kaynakça

  1. ^ GlaxoSmithKline basın bülteni 29 Eylül 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
  2. ^ Avrupa İlaç Ajansı'nın Pandemrix sayfası 8 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
  3. ^ a b Domuz gribi aşısı: bilmeniz gerekenler 26 Kasım 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., İngiltere Ulusal Sağlık Servisi
  4. ^ a b GlaxoSmithKline Türkiye'ye 25 Milyon Doz Domuz Gribi Aşısı Sağlayacak
  5. ^ Büyük salgın vurgun mu? 18 Ağustos 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Millî Gazete
  6. ^ a b c "Pandemrix paket kitapçığı: Kullanıcıya bilgiler" (PDF) (İngilizce). 22 Kasım 2009 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2009. 
  7. ^ Bakana ayrı, vatandaşa ayrı aşı 24 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Deutsche Welle
  8. ^ MHP'li Durmuş: İnsanımız denek olarak kullanılacak" 18 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., CNN Türk
  9. ^ Change in swine flu virus is my biggest fear: Liam Donaldson 6 Aralık 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Telegraph (İngilizce)

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Grip</span> Yorgunluk, kırıklık, kas ağrıları, ateş vb. belirtileri olan, bulaşıcı, salgın hastalık

Grip, influenza veya enflüanza, viral bir hastalıktır. Sağlıklı insanlarda ortalama bir haftada geçmesine rağmen; vücut direncini düşüren kronik hastalığı olan kişilerde ve yaşlılarda pnömoni (zatürre), meningoensefalit, myokardit gibi ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara yol açabilir. Bu tür risk grubundaki kişilere "yüksek risk grubundaki kişiler" denir.

<span class="mw-page-title-main">Aşı (tıp)</span> belirli bir hastalığa karşı bağışıklık sağlamak için üretilen biyolojik ilaç

Aşı, belirli bir bulaşıcı veya malign hastalığa karşı aktif kazanılmış bağışıklık sağlayan biyolojik bir preparattır. Aşıların güvenliği ve etkinliği geniş çapta incelenmiş ve doğrulanmıştır. Bir aşı tipik olarak hastalığa neden olan bir mikroorganizmaya benzeyen bir ajan içerir ve genellikle mikrobun zayıflatılmış veya öldürülmüş formlarından, toksinlerinden veya yüzey proteinlerinden yapılır. Vücudun bağışıklık sistemi ajanı bir tehdit olarak tanır, yok eder ve bu sayede gelecekte karşılaşabileceği bu ajanla ilişkili mikroorganizmaları daha fazla tanır ve yok eder.

<span class="mw-page-title-main">DBT aşısı</span> difteri, boğmaca ve tetanosa karşı kullanılan aşı

DBT aşısı veya DTB aşısı, insanlarda görülen üç bulaşıcı hastalığa karşı bir karma aşı sınıfıdır: difteri, boğmaca ve tetanos. Aşı bileşenleri difteri ve tetanoz toksoitleri ile boğmacaya neden olan bakterinin öldürülmüş bütün hücrelerini veya boğmaca antijenlerini içerir. Toksoit terimi, bir bağışıklık yanıtı oluşturmak için hedef aldıkları patojen tarafından üretilen inaktive edilmiş bir toksini kullanan aşıları ifade eder. Bu şekilde, toksoit aşı, patojenin kendisine karşı hedeflenen bir aşıdan ziyade, patojen tarafından üretilen ve hastalığa neden olan toksine karşı hedeflenen bir bağışıklık yanıtı oluşturur. Tüm hücreler veya antijenler "DTwB" veya "DTaB" olarak gösterilecektir; burada küçük harf "w" tüm hücre inaktive boğmacayı ve küçük harf "a" "aselüler" anlamına gelir. Canlı zayıflatılmış aşılar gibi alternatif aşı türlerine kıyasla, DTB aşısı herhangi bir canlı patojen içermez, bunun yerine bir bağışıklık tepkisi oluşturmak için inaktive edilmiş toksoit kullanır; bu nedenle, hastalığa neden olduğu bilinen herhangi bir risk olmadığından, bağışıklığı zayıf olan popülasyonlarda kullanım riski yoktur. Sonuç olarak, DTB aşısı herkes için güvenli bir aşı olarak kabul edilir ve ilgili patojene özgü çok daha hedefli bir bağışıklık yanıtı oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Aşılama</span> hastalıklara karşı koruma için aşının uygulanması

Aşılama, bağışıklık sisteminin bir hastalığa karşı bağışıklık geliştirmesine yardımcı olmak için bir aşının uygulanmasıdır. Aşılar zayıflatılmış, canlı veya öldürülmüş halde bir mikroorganizma veya virüs ya da organizmadan alınan proteinler veya toksinler içerir. Vücudun adaptif bağışıklığını uyararak, bulaşıcı bir hastalıktan kaynaklanan hastalıkları önlemeye yardımcı olurlar. Bir nüfusun yeterince büyük bir yüzdesi aşılandığında, sürü bağışıklığı ortaya çıkar. Sürü bağışıklığı, bağışıklık sistemi baskılanmış - zayıflatılmış bir versiyonu bile kendilerine zarar vereceği için aşı olamayan - kişileri korur. Aşılamanın etkinliği geniş çapta incelenmiş ve doğrulanmıştır. Aşılama, bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde en etkili yöntemdir; çiçek hastalığının dünya çapında ortadan kaldırılmasından ve çocuk felci ve tetanos gibi hastalıkların dünyanın büyük bir kısmından yok edilmesinden büyük ölçüde aşılama sayesinde sağlanan yaygın bağışıklık sorumludur. Bununla birlikte, Amerika'daki kızamık salgınları gibi bazı hastalıklarda, 2010'larda nispeten düşük aşılama oranları nedeniyle - kısmen aşı tereddütlerine atfedilen - artan vakalar görmüştür. Dünya Sağlık Örgütüne göre aşılama sayesinde yılda 3,5-5 milyon ölüm önlenmektedir.

Kuduz aşısı, kuduza karşı kullanılan bir aşıdır. Hem güvenli hem de etkili olan bir dizi kuduz aşısı mevcuttur. Genellikle köpek veya yarasa ısırığının neden olduğu kuduz virüsüne maruz kalmadan önce ve bir süre sonra kuduzdan korunmak için kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Domuz gribi</span> Bir virüsün sebep olduğu, solunum yolları enfeksiyonu ile meydana çıkan, bazen öldürücü olan hastalık

Domuz gribi, Orthomyxoviridae ailesinden, herhangi bir virüs tarafından oluşmuştur. Domuzlarda oluşan virüse çok benzediği için adına Domuz Gribi denmektedir. Hastalık tıp alanında İngilizce swine influenza virus kelimelerinin baş harflerinin bir araya getirilmesiyle kısaca SIV olarak adlandırılır. Bilinen tüm SIV tipleri ya Influenzavirus A (çoğunlukla) ya da Influenzavirus C (ender) tipindedir. Aşısı bulunmaktadır. 2009 salgınına neden olan virüs, influenza A virüsünün alt türlerinden biri olan H1N1'dir.

<span class="mw-page-title-main">2009 domuz gribi salgını</span> H1N1 grip virüsü pandemisi

2009 domuz gribi salgını, grip virüsünün yeni bir şekli ile Nisan 2009 ayında yayılmaya başlayan bir salgındır. Virüsün bu yeni türüne genelde domuz gribi denilmesine karşılık, bazı otoriteler Meksika gribi, domuz merkezli grip, Kuzey Amerika Gribi ve H1N1 gribi de denilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">GSK plc</span> İngiliz çok uluslu ilaç, biyoloji, aşı ve tüketici sağlığı şirketi

GSK plc veya eski adıyla GlaxoSmithKline plc, merkezi İngiltere, Londra'da olan bir çokuluslu ilaç şirketidir.

<span class="mw-page-title-main">Kızamık aşısı</span> kızamık hastalığına karşı kullanılan aşı

Kızamık aşısı, kızamık hastalığına yakalanmaya karşı koruyan aşıdır. Tek bir dozdan sonra bağışıklık geliştirmeyenlerin neredeyse tamamı ikinci bir dozdan sonra bağışıklık geliştirir. Bir toplumda aşılanma oranı %92'den fazla olduğunda, kızamık salgınları tipik olarak artık meydana gelmez; ancak aşılanma oranı azalırsa tekrar ortaya çıkabilir. Aşının etkinliği uzun yıllar sürer. Zaman içinde daha az etkili olup olmadığı belirsizdir. Aşı, kızamığa maruz kaldıktan sonraki birkaç gün içinde yapılırsa da kızamığa karşı koruma sağlayabilir.

<span class="mw-page-title-main">CoronaVac</span> COVID-19a karşı Sinovac aşısı

CoronaVac, Çinli biyofarmasötik şirketi Sinovac tarafından geliştirilen inaktif bir COVID-19 aşısıdır. 2020'nin ortalarından itibaren Faz III klinik araştırmalarından geçmeye başlayan aşı, klinik sonuçlar açıklanarak Faz III aşamasını tamamlamıştır. 2 ile 8 derece sıcaklığında buzdolabında saklanabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hatırlatma dozu</span> ilk uygulamadan sonra ekstra aşı uygulaması

Tıbbi terimlerle bir hatırlatma dozu, pekiştirme dozu, takviye dozu veya rapel bir aşının daha önceki (primer) bir dozdan sonra fazladan uygulanmasıdır. İlk bağışıklamadan sonra bir hatırlatma enjeksiyonu veya bir hatırlatma dozu, bağışıklık kazandırıcı antijene yeniden maruz kalmadır. Bu antijene karşı hafıza zamanla azaldıktan sonra, o antijene karşı bağışıklığı tekrar koruyucu seviyelere yükseltmesi amaçlanır. Örneğin, tetanoz aşısı hatırlatıcıları genellikle her 10 yılda bir önerilir; çünkü tetanoza özgü bellek hücreleri işlevlerini kaybeder veya apoptoza uğrar.

Hepatit A aşısı, hepatit A'yı önleyen bir aşıdır. Vakaların yaklaşık %95'inde etkilidir ve en az yirmi yıl ve muhtemelen kişinin tüm yaşamı boyunca sürer. Verilmişse, bir yaşından sonra başlanarak iki doz önerilir. Kas içine enjeksiyon yoluyla verilir. İlk hepatit A aşısı 1991'de Avrupa'da ve 1995'te Amerika Birleşik Devletleri'nde onaylanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

Hepatit B aşısı, hepatit B'yi önleyen bir aşıdır. İlk dozun doğumdan sonraki 24 saat içinde, daha sonra iki veya üç doz daha verilmesi önerilir. Bu, HIV/AIDS gibi zayıf bağışıklık fonksiyonuna sahip olanları ve erken doğanları kapsar. Sağlık çalışanlarına da aşı yaptırmaları önerilir. Sağlıklı insanlarda rutin aşılama, insanların %95'inden fazlasının korunmasını sağlar.

Tetanos toksoidi (TT) olarak da bilinen tetanos aşısı, tetanosun önlenmesi için kullanılan bir toksoid aşıdır. Çocukluk döneminde, altıncısı ergenlik döneminde olmak üzere beş doz önerilir.

Boğmaca aşısı, boğmacaya karşı koruyan bir aşıdır. İki ana tip vardır: tam hücre aşıları ve aselüler aşılar. Tüm hücre aşısı yaklaşık %78, aselüler ise %71-85 etkilidir. Aselüler aşılarda daha hızlı bir azalma ile aşıların etkinliğinin aşılamadan sonra yılda %2 ila %10 arasında düştüğü görülmektedir. Aşı sadece tetanos ve difteri aşıları ile kombinasyon halinde mevcuttur. Boğmaca aşısının 2002 yılında 500.000'den fazla hayat kurtardığı tahmin edilmektedir.

Difteri aşısı, Corynebacterium diphtheriae'nin neden olduğu bir hastalık olan difteriye karşı bir toksoid aşıdır. Kullanımı, 1980 ile 2000 yılları arasında dünya genelinde vaka sayısında %90'dan fazla azalma ile sonuçlanmıştır. İlk doz, altı haftalıkken dört hafta arayla iki ek dozla tavsiye edilir, daha sonra çocukluk döneminde yaklaşık %95 etkilidir. Çocukluk döneminde üç doz daha önerilir. Daha sonraki yaşamda daha fazla doz gerekip gerekmediği belirsizdir.

H5N1 aşısı, influenza A virüsü alt tipi H5N1'e karşı bağışıklık sağlamayı amaçlayan bir influenza aşısıdır.

Hib aşısı olarak da bilinen Haemophilus influenzae tip B aşısı, Haemophilus influenzae tip b (Hib) enfeksiyonunu önlemek için kullanılan bir aşıdır. Bunu rutin bir aşı olarak dahil eden ülkelerde, ciddi Hib enfeksiyonlarının oranları %90'dan fazla azalmıştır. Bu nedenle menenjit, zatürre ve epiglottit oranında azalmaya neden olmuştur.

Kızamıkçık aşısı kızamıkçığı önlemek için kullanılan bir aşıdır. Etkililik, tek bir dozdan yaklaşık iki hafta sonra başlar ve insanların yaklaşık %95'i bağışıklık kazanır. Bağışıklama oranlarının yüksek olduğu ülkelerde artık kızamıkçık veya konjenital kızamıkçık sendromu vakaları görülmemektedir. Bir popülasyonda çocukluk döneminde aşılama düzeyi düşük olduğunda, daha fazla kadının aşı olmadan veya hastalığa maruz kalmadan çocuk doğurma yaşına gelmesi nedeniyle konjenital kızamıkçık oranlarının artması mümkündür. Bu nedenle insanların %80’inden fazlasının aşı olması önemlidir. Kızamıkçık içeren aşıların kullanıma sunulmasıyla kızamıkçık 2020 ortası itibarıyla 81 ülkede ortadan kaldırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Aşı içerikleri</span> aşı üretimi için kullanılan bileşenler

Bir aşı dozu, çok azı aktif bileşen olan immünojen olan birçok bileşen içerir. Tek bir dozda sadece nanogram virüs partikülleri veya mikrogram bakteri polisakkaritleri bulunabilir. Bir aşı enjeksiyonu, ağızdan damla veya burun spreyi çoğunlukla sudur. Bağışıklık yanıtını güçlendirmek, güvenliği sağlamak veya depolamaya yardımcı olmak için diğer bileşenler eklenir ve üretim sürecinden arta kalan çok az miktarda malzeme bulunur. Çok nadiren, bu malzemeler kendilerine karşı çok hassas olan kişilerde alerjik reaksiyona neden olabilir.