İçeriğe atla

Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı

Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı veya Ulusal Pandemi Planı, Türkiye'de, küresel grip salgınlarına karşı alınması gereken tedbirleri tanımlayan plan. Aralık 2019'da Türkiye Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlandı.

Planın amacı, olası bir influenza pandemisinin etkilerini azaltmak için, Türkiye'deki tüm kişi, kurum ve kuruluşların önceden salgını tanımalarına ve sorumluluklarını yerine getirmek üzere hazırlık yapmalarına ve salgın durumunda koordinasyon içinde hareket etmelerine yardımcı olacak bilgi ve çerçeveyi sağlamaktır.

Türkiye'de pandemi hazırlık çalışmaları 2004 yılında başladı ve 2006'da Başbakanlık Genelgesi ile mevzuata girdi.[1] Sağlık Bakanlığı nezdinde yürütülen proje, İçişleri, Milli Eğitim, Milli Savunma, Tarım ve Orman, Ticaret, Ulaştırma bakanlıkları ile AFAD, Diyanet İşleri Başkanlığı, Türk Kızılayı ve Yükseköğretim Kurulu ile birlikte çalışılarak planın son şekli, Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC-European Centre for Disease Prevention and Control) ve Dünya Sağlık Örgütü'nün süreç içerisinde yapmış olduğu düzenlemeler çerçevesinde Aralık 2019'da verildi.[2]

Kaynakça

  1. ^ "Genelge - Küresel Bir Grip Salgını (Pandemi) Konusunda Yapılması Gereken Hazırlıklar". Resmi Gazete. 23 Ağustos 2006. 3 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2020. 
  2. ^ "Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı" (PDF). Sağlık Bakanlığı. 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kuş gribi</span> Virüs kaynaklı bulaşıcı hastalık

Kuş gribi. Virüs kaynaklı ölümcül bir hayvan hastalığıdır. Virüsün H5N1 adındaki türevi insanları da öldürebilir.

<span class="mw-page-title-main">Grip</span> Yorgunluk, kırıklık, kas ağrıları, ateş vb. belirtileri olan, bulaşıcı, salgın hastalık

Grip, influenza veya enflüanza, viral bir hastalıktır. Sağlıklı insanlarda ortalama bir haftada geçmesine rağmen; vücut direncini düşüren kronik hastalığı olan kişilerde ve yaşlılarda pnömoni (zatürre), meningoensefalit, myokardit gibi ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara yol açabilir. Bu tür risk grubundaki kişilere "yüksek risk grubundaki kişiler" denir.

<span class="mw-page-title-main">İspanyol gribi</span> 1918-1920 yıllarında H1N1 influenza A virüsünün neden olduğu küresel grip pandemisi

İspanyol gribi ya da İspanyol nezlesi, 1918 - 1920 yılları arasında H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgınıdır. İspanyol gribi, 500 milyondan fazla kişiye bulaşması sonucu 18 ay içinde 50 milyon dolayında insanın ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgınlardan biri olmuştur. Salgın ılımlı ilk dalga, şiddetli ikinci dalga ve artçı üçüncü dalga olmak üzere üç dalga hâlinde seyretmiştir. İspanyol gribinin bir özelliği; zayıf, yaşlı ve çocuklardan çok, sağlıklı genç erişkinleri etkilemesidir. I. Dünya Savaşı'nın son aylarında tüm dünyayı etkisi altına almış hatta kimi tarihçilere göre dört yıl süren savaşın sona ermesinde önemli bir etken olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Pandemi</span> bulaşıcı bir hastalığın küresel çapta yayılmasıdır

Pandemiler veya pandemik hastalıklar, dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara (epidemilere) verilen genel isimdir.

<span class="mw-page-title-main">2009 domuz gribi salgını</span> H1N1 grip virüsü pandemisi

2009 domuz gribi salgını, grip virüsünün yeni bir şekli ile Nisan 2009 ayında yayılmaya başlayan bir salgındır. Virüsün bu yeni türüne genelde domuz gribi denilmesine karşılık, bazı otoriteler Meksika gribi, domuz merkezli grip, Kuzey Amerika Gribi ve H1N1 gribi de denilmektedir.

Ulusal Grip Merkezleri, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından tanınmış grip tanısında uzmanlaşmış kurumlardır.

"Dünya Sağlık Örgütü Küresel Grip Takip Ağı 1952'de kuruldu. Ağ 4 Dünya Sağlık Örgütü merkezi ve WHO tarafından WHO Ulusal Grip Merkezleri olan tanınan 83 ülkeden 112 kurumu içermektedir. Bu merkezler ülkelerinden örnek toplayıp, primer virus izolasyonu yapmakta ve ön antijenik karakteri tespit etmektedirler. Yeni izole edilmis suşları, ileri antijenik ve genetik analiz için WHO Grip Merkezleri'ne göndermektedirler. Bu bilgiler daha sonra Kuzey ve Güney yarımküre için üretilecek grip aşısının içeriğini belirlemekte kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">COVID-19 pandemisi</span> 2019da ortaya SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu küresel salgın

COVID-19 pandemisi veya Koronavirüs pandemisi, 17 Kasım 2019 tarihinde Çin'in Hubei bölgesinin başkenti olan Vuhan'da ortaya çıkan virüs salgınıdır. Çeşitli hastalarda belirli bir neden olmaksızın gelişen ve tedavi ile aşılara cevap vermeyen bir zatürre görülmesi üzerine SARS-CoV-2 olarak adlandırılan yeni bir koronavirüs teşhis edildi. Kişiden kişiye bulaşabilen virüsün bulaşma oranı 2020 Ocak ortasında büyüme gösterdi. İlerleyen zamanlarda Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya-Pasifik'te yer alan çeşitli ülkelerde yaşanan virüs vakaları rapor edilmeye başlandı. 11 Mart 2020'de Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın ilan edildi. 13 Mart 2020'de Avrupa'nın artık koronavirüs krizinin merkez üssü hâline geldiği bildirildi. 12 Nisan 2024 tarihi itibarıyla dünyada 704.753.890 onaylanmış vaka, 675.619.811 iyileşen varken virüs nedeniyle 7.010.681 hasta öldü. 5 Mayıs 2023 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü pandeminin artık küresel acil bir durum olmadığını açıklandı.

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu, Türkiye'de Sağlık Bakanlığı tarafından koronavirüs pandemisi nedeniyle COVID-19 hastalığı ile mücadele için 10 Ocak 2020 tarihinde oluşturulan danışma kurulu. Enfeksiyon, mikrobiyoloji, viroloji, iç hastalıkları, yoğun bakım ve göğüs hastalıkları alanında üniversitelerde akademisyen olarak çalışan tıp bilimcilerinden oluşturulan kurul, 38 kişiden oluşmakla beraber başkanlığını Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yapmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de 2009 domuz gribi salgını</span>

Türkiye'de 2009 domuz gribi salgını, küresel bir salgın haline gelen 2009 domuz gribi salgınının Türkiye'deki serüvenidir. Salgın ilk olarak Nisan 2009'da Meksika'da görüldü ve çabucak dünya geneline yayıldı. 11 Haziran 2009'da ise Dünya Sağlık Örgütü, salgının pandemi seviyesine ulaştığını ilan etmiştir. Nüfusun ezici çoğunluğu hastalığı hafif atlatır ama astım, diyabet, obezite, kardiyovasküler hastalıklardan muzdarip kimseler veya hamileler ile bağışıklık sistemi zayıf olanlar yüksek risk grubunda yer alır. Nadir görülen vakalarda hasta, semptomların ortaya çıkmasınan 3 ila 5 gün sonra solunum yetmezliği çekmeye başlar.

<span class="mw-page-title-main">Grip aşısı</span> Influenza virüsüne karşı uygulanan tıbbi aşı

Grip aşısı, grip virüslerinin neden olduğu hastalıklardan korunmak için uygulanan bir aşıdır. Bu aşının yeni türleri yılda iki kez uygulanmaktadır. Çünkü grip virüsü çok hızlı değişim göstermektedir. Etkinliği yıldan yıla değişse de, gribe karşı en etkili yöntemdir. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri, aşının hastalığı, doktora gitmeyi, hastaneye yatırılmayı ve ölümü azalttığını tahmin etmektedir. Grip olan aşılanmış işçiler ortalama yarım gün daha erken işe dönmektedir. Aşının 65 yaş üstü bireyler üzerindeki etkisi, kaliteli araştırma yapılmadığı için belirsizdir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de sağlık</span>

31 Aralık 2016 tarihi itibarıyla Türkiye nüfusu 79.814.871 olup %23,7'si 0-14, %68'i 15-64 ve %8,3'ü 65 yaş üstüdür. Erkeklerde doğumda beklenen yaşam süresi 75,3, kadınlarda 80,7 yıldır. Anne ölüm oranı 2010-2015 yılları arasında 100.000 canlı doğumda 23'ten 16'ya düşmüştür. 2015 verilerine göre, 1000 canlı doğumda beş yaş altı ölüm ve bebek ölüm oranları 13,5 ve 11,6'dır.

Bulaşıcı hastalık sürveyansı, hastalıkların ilerleme modellerini belirleyebilmek için yayılımlarının takip edildiği, epidemiyolojik uygulamaların tamamına verilen isimdir.

1977-1979 Rus gribi, Sovyetler Birliği tarafından ilk kez 1977'de bildirilen ve 1979'a kadar süren bir grip salgınıydı. Salgın Kuzey Çin'de Mayıs 1977'de başladı.Sovyetler Birliği'nden daha önce başladı. Salgın 25 yaş altında daha etkili oldu. Dünya çapında yaklaşık 700 bin ölümle sonuçlandı. 1946'dan 1957'ye kadar dünya çapında dolaşan bir virüs suşuna çok benzeyen bir H1N1 grip suşundan 1977-1979 Rus gribinin genetik analizi ve bazı olağandışı özellikleri, birçok araştırmacıyı virüsün bir laboratuvar kazası yoluyla halka yayıldığı veya canlılarda aşı denemesi sonucunda kazara yayıldığı yönünde spekülasyonlara neden oldu.

1957-1958 Asya gribi pandemisi, güney Çin'deki Guizhou'da ortaya çıkan küresel bir influenza A virüsü alt tipi H2N2 salgınıydı. 1957-1958 pandemisinin neden olduğu ölüm sayısının dünya çapında 1 ila 4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor ve bu da salgını tarihin en ölümcül pandemilerinden biri yapıyor. On yıl sonrasında, yeniden sınıflandırılan H3N2 virali, Hong Kong grip pandemisine (1968–1969) neden oldu.

1510 influenza pandemisi, tıp tarihçileri ve epidemiyologlar genel olarak kabul edildiği şekliyle ilk bölgeler arası ve kronik influenza pandemisidir. Kuzey Afrika ve Avrupa'ya yayılmadan önce Asya'da ortaya çıkmıştır. Grip benzeri hastalıklar Avrupa'da en azından Charlemagne'den beri belgelenmiştir, 1357'de ilk defa influenza olarak adlandırılmıştır, ancak 1510'daki grip salgını, matbaanın neden olduğu iletişimdeki ilerlemelerden sonra patolojik olarak tanımlanan ilk salgındır. Grip, bu pandemi sırasında Fransa ve Sicilya'da daha yaygın olarak "coqueluche" ve "coccolucio" olarak bilinir hale geldi ve bu çeşidi erken modern Avrupa'da grip için en popüler isimler haline geldi. Pandemi hükûmet, kilise ve toplumda önemli bir aksamaya neden oldu; neredeyse evrensel enfeksiyon haline geldi ve yaklaşık %1 ölüm oranına ulaştı.

1889-1890'da, Asya gribi veya Rus gribi olarak bilinen bir salgın, dünya çapında yaklaşık 1 milyon insanın ölümüne neden oldu. Tarihin en ölümcül salgınları arasında yer alan pandemi aynı zamanda 19. yüzyılın son büyük salgınıydı. Salgının en çok bildirilen etkileri Ekim 1889'dan Aralık 1890'a kadar gerçekleşti. Mart-Haziran 1891, Kasım 1891-Haziran 1892, 1893-1894 kışı ve 1895'in başlarında tekrarladı.

<span class="mw-page-title-main">1557 grip salgını</span> Pandemi

1557'de öncelikle Asya'da pandemik olarak gözlenen grip türüdür. Sonrasında Afrika, Avrupa ve sonunda Amerika'ya yayıldı. Bu grip son derece bulaşıcıydı ve yoğun, bazen ölümcül semptomlarla kendini gösteriyordu. Thomas Short, Lazare Rivière ve Charles Creighton gibi tıp tarihçileri, modern tıp tarafından grip olarak kabul edilmiş nezle benzeri ateşli durumları derlediler. 1557 ve 1559 arasında bu ateşli hastalık o döneme dek en büyük yoğunlukta popülasyonları etkiledi. 1557 gribi, hükûmetlerin muhtemelen ilk defa doktorları salgına müdahale için bürokratik örgütlenme dışında hareket etmeye davet ettiği bir salgın oldu. Aynı zamanda, influenzanın patolojik olarak düşüklerle ilişkilendirildiği ve ilk kez İngilizce terminolojinin kullanıldığı, küresel olarak yayılan bir pandemiydi. Grip, tekrarlanan dalgalar halinde geri döndüğü için daha yüksek ölüm oranlarına, neredeyse evrensel enfeksiyona ve ekonomik kargaşaya neden oldu.

<span class="mw-page-title-main">2017-2018 Amerika Birleşik Devletleri mevsimsel grip salgını</span>

2017–2018 Amerika Birleşik Devletleri mevsimsel grip salgını, 2017'nin sonlarından 2018'in başlarına kadar sürmüştür. Baskın influenza suşu H3N2 olarak tespit edilmiştir. Mart-Mayıs aylarında, influenza B baskın hale gelmiştir.

Aralık 1972'de Birleşik Devletler'de 'Londra gribi' vakalarına ilişkin raporlar dolaşmaya başladı. 'Londra gribi', görünüşe göre ilk olarak 1971'de Hindistan'da tanımlanmış, ancak ilk olarak 1972'nin başlarında İngiltere'de farklı bir tür olarak tanımlanmış olan bir influenza virüsünün neden olduğu belirli bir influenza formuydu.

Virolojide influenza A virüsü alt tipi H1N1 (A/H1N1), influenza A virüsünün bir alt tipidir. İnsanlardaki başlıca H1N1 suşları salgınları arasında 1918 İspanyol gribi salgını, 1977 Rus gribi salgını ve 2009 domuz gribi salgını yer alır. Bu, alt tipleri virüs suşlarını H1N1, H1N2 vb. olarak sınıflandırmak için kullanılan antijenler olan hemaglutinin (H) ve nöraminidaz (N) glikoproteinlerini içeren bir ortomiksovirüstür. Hemaglutinin kırmızı kan hücrelerinin bir araya toplanmasına neden olur ve virüsü enfekte olmuş hücreye bağlar. Nöraminidaz, virüs parçacıklarının enfekte olmuş hücre boyunca hareket etmesine yardımcı olan ve konakçı hücrelerden tomurcuklanmaya yardımcı olan bir tür glikozit hidrolaz enzimidir.