
Hukuk ya da tüze birey, toplum ve devletin hareketlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini; yetkili organlar tarafından usulüne uygun olarak çıkarılan, kamu gücüyle desteklenen, muhatabına genel olarak nasıl davranması yahut nasıl davranmaması gerektiğini gösteren ve bunun için ilgili bütün olasılıkları yürürlükte olan normlarla düzenleyen normatif bir bilimdir. Ayrıca, toplumu düzen altına alan ve kişiler arası ilişkileri düzenleyen, ortak yaşamın huzur ve güven içinde akışını sağlayan, gerektiğinde adaleti yerine getiren, kamu gücü ile desteklenen ve devlet tarafından yaptırımlarla güvence altına alınan kurallar bütünüdür. Hukuk, birey-toplum-devlet ilişkilerinde ortak iyilik ve ortak menfaati gözetir.

Bahâîlik, bütün insanlığın ruhanî birliğini vurgulayan tek tanrılı bir dindir. Üç ana prensip Bahâî öğretileri ve itikadı için bir temel oluşturur: Tanrı birliği, yani tüm yaratılışın kaynağı olan tek bir tanrı vardır, din birliği, yani tüm ilahi dinler aynı ruhanî kaynağa sahiptirler, aynı Tanrı'dan gelirler ve insanlığın birliği, yani bütün insanlar eşit yaratılmıştır, çeşitlilik içinde birlik ile bir araya getirilmiştir; ırkların ve kültürlerin bu çeşitliliği takdire ve kabule değer görülmelidir. Bahâî inancının öğretilerine göre insanın amacı dua, tefekkür ve insanlığa hizmet yoluyla Allah'ı tanımayı ve sevmeyi öğrenmektir.

Din felsefesi, dinin kendiliğinden varoluşsal hareketi için bir tür rasyonel bir meşrulaştırma sağlayan felsefe dalıdır. Kutsallık, Tanrı, kurtuluş, ibâdet, peygamber, kurban, dua, vahiy, ayin ve sembol gibi dinler tarihinin temel konularını analiz eden din felsefesi; dinin, dini tecrübenin ve onun ifadesinin doğasını belirler. Din felsefesi dini konu edinen, dinin insan var oluşunun kaynağı, insan doğasının ve kaderinin kaynağı ve değerleri ile ilgili sorunları ele alarak sorgulayan felsefe disiplinidir.
Düalist kozmoloji veya Düalizm, genellikle birbirine karşı çıkan iki temel kavramın var olduğuna dair ahlaki veya ruhsal inançtır. Hem geleneksel dinler hem de kutsal kitap dinleri dahil olmak üzere çeşitli dinlerden çeşitli görüşleri kapsayan şemsiye bir terimdir.

Devlet, Sokrates'in sağlıklı ve mutlu bir toplum hayatı için düşündüğü devlet modelini anlatan Platon'un bir eseridir. Günümüzdeki devlet felsefesi üzerinde temel kaynaklardan biri olması açısından önemlidir. Aynı zamanda mutluluk felsefesi üzerine yazılmış bir metindir. Eserde Platon'un hocası olan Sokrates'in konuşmaları yer almaktadır.

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nun Haziran 1948'de hazırladığı ve birkaç değişiklik yapıldıktan sonra 10 Aralık 1948'de, BM Genel Kurulunun Paris'te yapılan 183. oturumunda kabul edilen 30 maddelik bildiridir.

Adalet, en geniş bağlamda, hem adil olanın sağlanmasını hem de felsefi açıdan neyin adil olduğunun tartışmasını içerir. Adalet kavramı; etik, akılcılık, hukuk, din, eşitlik ve hakkaniyeti de içeren birçok alana, farklı görüşlere ve perspektiflere dayanmaktadır. Sıklıkla adaletin genel tartışması felsefe, dinbilim ve dindeki genel durumu ve hukuk bilimi ve hukukun uygulanması gibi prosedürel adalette bulunan iki farklı alana yoğunlaşır.

Siyaset felsefesi, devlet, hükûmet, siyaset, özgürlük, mülkiyet, meşruiyet, haklar, hukuk gibi konular hakkındaki, bu kavramlar nedir, neden ihtiyaç vardır, bir hükûmeti ne meşru kılar, devlet hangi özgürlükleri ve hakları neden korumalıdır, hangi biçimde kurumsallaşmalıdır, kanun nedir, vatandaşın devlete karşı yükümlülükleri nelerdir, bir hükûmet yasal olarak neden ve nasıl görevden çekilmelidir gibi temel sorulara cevap arayan ve bu konuları felsefeden faydalanarak inceleyen sosyal bilim dalıdır.

Hâkim veya yargıç, adaleti sağlamak üzere bağlı bulunduğu topluluğun hukuk kural ve prensiplerine dayanarak bağımsız ve tarafsız olarak karar veren kimsedir. Bazı hukuk sistemleri tek hâkimli, bazı sistemler ise hâkimler heyetinden oluşan yargılama biçimlerini benimsemiştir. Hâkimler ceza, hukuk, idare veya askeri mahkemelerde görev yapabilirler. Yaptıkları görevden ötürü toplum içerisinde saygınlık sahibi, alanında uzman ve güvenilir kişilerden seçilmeleri gerekir.
Kökten dincilik, genellikle dinî esaslı aslî kaidelere geri dönme talebiyle kendini belli eden ve bu kaidelere katı bir biçimde bağlı olan, diğer görüşlere karşı toleranssız ve laiklik karşıtı dinî hareket veya bakış açısı. Kökten dincilik, genellikle dinî tabiattaki bir dizi kurala sıkı sıkıya bağlı, çağdaş, sosyal ve siyâsî yaşam ile ilgili üzerinde uzlaşılmış prensiplere karşı tepkisi olan inancı belirtir.

Nors veya İskandinav mitolojisi, İskandinavya'da yaşamış Kuzey Cermen halklarının Hristiyanlık öncesi dinleri, inanışları ve efsaneleri. Cermen mitolojisinin bir parçası olan İskandinav mitolojisi, Anglosakson mitolojisi ve Kıtasal Cermen mitolojisi ile yakından ilişkilidir.

Sukarno, Endonezya bağımsızlık hareketinin önderi, hatip, devrimci, milliyetçi ve ve 1945-1967 arasında Endonezya'nın ilk devlet başkanı.

Atatürk İlkeleri, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün yürürlüğe koyduğu, döneminin pragmatik politikalarını belirlemiş altı ilkedir. "Altı Ok" denilen altı ilkeye ilk olarak 1931'de "Kemalizm" adı verildi ve Atatürk'ün Dil Devrimi sürecinde, 1935'te Arapça Kemal adını 1937'ye dek kullanacağı Eski Türkçe Kamâl adıyla değiştirmesini takiben 13 Mayıs 1935'te "Kamâlizm" adıyla ülkenin kurucu ve tek partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin program ilkeleri olarak benimsendi. Daha sonra, 1937'de çıkarılan bir kanunla 1924 Anayasası'na eklenen ilkeler, anayasal olarak Türkiye'nin ulusal ideolojisi hâline geldi.
Çoğu dinler etik unsûru, genelde iddia edilen doğaüstü vahiye veya irşada dayandırılır. Felsefenin önemli kollarından biri olan etik, doğru davranışın ne ve iyi hayâtın nasıl olması gerektiğini konu edinir. Genelde anlaşıldığı üzere iyiyle kötüyü ayırt etmekten daha geniş kapsamlıdır. Etiğin önemli konularından biri "iyi yaşam", yaşamaya değen, insanı tatmîn eden hayattır. Bu konu birçok filozofça ahlâkı yaşamaktan daha önemlidir.

Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi, 16 Aralık 1966'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve 3 Ocak 1976 itibarıyla yürürlüğe giren çok taraflı bir antlaşmadır. Sözleşmeyle, taraf devletler bireylere işçi hakları, sağlık hakkı, eğitim hakkı ve yeterli bir yaşam standardı hakkı dahil olmak üzere çeşitli ekonomik, sosyal ve kültürel haklar verilmesine yönelik çalışmayı taahhüt etmektedir.
Sosyal bilimlerde, siyasi ideoloji, belirli bir toplumsal hareketin, kurumun, sınıfın veya büyük bir grubun etik ideallerini, prensiplerini, doktrinlerini, mitlerini veya sembollerini açıklayan ve toplumun nasıl çalışması gerektiğini ve belirli bir toplumsal düzen için bazı siyasi ve kültürel bir plan sunan bir dizi fikirler bütünüdür. Siyasi ideoloji, gücün nasıl dağıtılması gerektiği ve hangi amaçlar için kullanılması gerektiği konularıyla ilgilenir. Bazı siyasi partiler belirli bir ideolojiyi sıkı bir şekilde takip ederken diğerleri genel olarak ilgili ideolojiler grubundan ilham alabilir, ancak belirli bir ideolojiyi açıkça benimsemezler. Bir ideolojinin popülaritesi, bazen çıkarları doğrultusunda hareket eden ahlaki girişimcilerin etkisiyle de ilgilidir. Siyasi ideolojilerin iki boyutu vardır: (1) hedefler: toplumun nasıl organize edilmesi gerektiği; ve (2) yöntemler: bu hedefe ulaşmanın en uygun yolu.
Kozmopolitanizm, bireyin insanlık adı verilen büyük komüniteye aitliğini savunan, yerel nitelikteki bağlılığın yerini evrensel bağlılığın aldığı, evrensel düşüncelerin benimsendiği, tüm dünyanın ülke ya da vatan olarak görüldüğü; genellikle bu görüşlerle ilgili etiksel, sosyolojik ve siyasi felsefelerin tanımlanmasında kullanılan bir kavramdır. Bu fikirleri benimseyen kişi kozmopolit veya kozmopolitan diye adlandırılır.

Francisco Suárez, İspanyol Cizvit rahibi, skolastik filozof ve teolog.
Azerbaycan milliyetçiliği veya Azerbaycancılık, Azerbaycanlıların Bu bir ulus olma şartı ve Azerbaycanlıların kültürel birliğini teşvik etme fikridir. Azerbaycan'da milliyetçiliğin oluşum süreci 19. yüzyıl ikinci yarıdan başladı. Azerbaycan görüşleri çoğunlukla Yirminci yüzyıl başlangıçta Azerbaycan'ın ideologlarını, kurucularını ve bu fikirlerin sonucu olarak Azerbaycan halklarıyla birlikte Azerbaycan Halk Cumhuriyeti kurulmuştur. Azerbaycan'da milliyetçilik içeriği ve önemi bakımından liberal bir milliyetçilikti. Bu, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin dış ve iç politikalarında açıkça görülebilir. Ayrıca içsel kimlik politikası özgürlük, eşitlik, Dayanışma ilkelerine dayanıyordu. Bütün Azerbaycan Esasen Azerbaycanlıların yaşadığı toprakların birleştirilmesini tarihsel olarak öngören modern Azerbaycan milliyetçiliğinin örneklerinden biridir.
Bahai öğretileri önemli sayıda teolojik, etik, toplumsal ve ruhani fikirleri temsil eder ki bunlar, Bahai Dini'nin kurucusu Bahaullah tarafından tesis edilmiş ve Bahai toplumunun birbirini izleyen liderleri Abdülbaha ve Şevki Efendi tarafından açıklığa kavuşturulmuştur. Öğretiler çeşitli Bahai yazılarında yazılmıştır. Zerdüştlük, Hinduizm, Yahudilik, Budizm, Hıristiyanlık ve İslam gibi geçmiş bazı dinlerin sahih öğretileriyle birleşen Bahai öğretileri, Bahailerce Allah tarafından vahyedilmiş olarak kabul edilmektedir.