İçeriğe atla

Pamukova tren kazası

Koordinatlar: 40°26′00″K 30°02′50″D / 40.43333°K 30.04722°D / 40.43333; 30.04722
Pamukova tren kazası
Sakarya üzerinde Pamukova tren kazası
Pamukova tren kazası
Detaylar
Tarih22 Temmuz 2004
Koordinatlar40°26′00″K 30°02′50″D / 40.43333°K 30.04722°D / 40.43333; 30.04722
OperatörTCDD
SebepAşırı hız yüzünden trenin ikinci yolcu vagonunun sol tekerleği raydan çıkmış, bu vagona bağlı vagonların da raydan çıkması sonucu trenin dengesi bozularak hızla sürüklenerek yana yatmıştır.
İstatistikler
TrenlerYakup Kadri Karaosmanoğlu
Yolcular230
Ölüm41
Yaralılar89

Pamukova tren kazası veya Pamukova faciası, 22 Temmuz 2004 günü Sakarya'nın Pamukova ilçesinde meydana gelen tren kazasıdır. Ankara-İstanbul arasında hızlandırılmış tren seferini yapan Yakup Kadri Karaosmanoğlu adlı tren aşırı hızdan dolayı raydan çıkmış, toplam 230 yolcudan 41 kişinin ölümüne,[1] 89 kişinin de yaralanmasına sebep olmuştur. Kaza, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) bünyesinde sürmekte olan özelleştirilme süreci ve yeni hayata geçirilen hızlı tren projesinin ilk adımında meydana gelmiştir. Yolcu sayısı olarak en yoğun hat olan Ankara-İstanbul tren hattı arasında hızlı tren uygulamasına yetersiz altyapıya rağmen aceleyle yapılan geçiş yüzünden[2] meydana gelen kazadan sonra kamuoyu tepki göstermiştir.[3]

Arka plan

TCDD özellikle 1980'li yıllardan başlayarak özelleştirme kapsamında olmuş, art arda başa geçen hükûmetler bu kurumda çeşitli reformlar yapmıştı. Ancak demiryolları kara taşımacılığında otoyollar kadar yatırım almıyordu.[4]

23.07.2004 tarihli Milliyet gazetesi ilk sayfası

Kaza

Kazadan sonra Prof. Dr. Sıddık Binboğa Yarman başkanlığında oluşturulan Bilim Kurulu raporuna göre kaza şu şekilde gerçekleşmiştir:[5] Tren Mekece İstasyonu'nu geçtikten sonra 345 metre yarıçapındaki dönemece 132 kilometre/saat hızla girmiştir. Dönemeçte uyulması gereken hız limiti 80 km'dir. Aşırı hız yüzünden trenin ikinci yolcu vagonunun sol tekerleği raydan çıkmış, bu vagona bağlı vagonların da raydan çıkması sonucu trenin dengesi bozularak hızla sürüklenerek yana yatmıştır. Aynı raporda kaza mahalinde makinistler için uyarıcı işaret ve tabela bulunmadığı, toplam yolculuk için verilen 5 saat 15 dakikanın yeterli olmadığı ve uygun olmayan altyapının da kazayı etkileyen faktörlerden olduğu belirtilmiştir.[5]

Olay yerindeki delillere müdahale

Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanıkların avukatı Salih Ekizler, kaza sırasında vagonlardan savrulan parçaların kazadan hemen sonra TCDD yetkilileri tarafından bulundukları yerlerden alınarak yol kenarına öbeklendiğini ve bu şekilde delillerin karartıldığını iddia edecektir.[1]

Dava süreci

Dava, Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davanın sonuçlanmasıyla beraber 1. makinist Fikret Karabulut 2 yıl 6 ay hapis ve 100 YTL para cezasına, 2. makinist Recep Sönmez 1 yıl 3 ay hapis ile 333 YTL para cezasına çarptırılır. Tren Şefi Köksal Coşkun ise beraat eder.[1] Ayrıca Cumhuriyet Savcılığının TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman hakkında soruşturma açılması talebi Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından reddedilecektir.

Sadece iki makinistin küçük cezalar aldığı davada, bilirkişinin yarı yarıya kusurlu bulduğu raylarla ilgili sorumluların soruşturulmasına izin verilmedi. Bilirkişi raporlarıyla facianın ardında eski raylarla yapılan hızlı tren denemesinin olduğu ortaya çıktı. Kazayla ilgili Sakarya 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde kamu davası açıldı. Bilirkişi raporunda, birinci makinist 8'de 3, ikinci makinist 8'de 1 ve demiryolu 8'de 4 kusurlu bulundu. Tüm fatura makinistlere kesilirken, baş makinist Fikret Karabalut 5 ay, ikinci makinist Recep Sönmez ise 3 ay tutuklu kaldı. Ancak asıl kusurlunun kim olduğu bir türlü tespit edilemedi. Kazada yaşamını yitirenlerin avukatları kusurlu bulunan rayların yapımında ve kullanımında katkısı olan asıl suçluların bulunması için suç duyurusunda bulundu. Verilen soruşturma emri Danıştay tarafından iptal edildi. İkinci girişimde de mahkeme, Danıştay'ı örnek göstererek yeniden bir soruşturma yapılmasına izin vermedi.

Yargıtay iki kez bozdu

Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada ilk olarak 1 Şubat 2008'de 1. makinist Fikret Karabalut 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. İkinci makinist Recep Sönmez'e ise 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Tren şefi Köksal Coşkun ise beraat etti. Dosya Yargıtay'a taşındı. Yargıtay 2. Ceza Dairesi dosyadaki tebligat eksiklikleri nedeniyle kararı bozdu. Yerel mahkeme eksikleri giderdi ve yine aynı cezalar verildi. Yargıtay kararı tekrar bozdu.

Son duruşma 2 Aralık 2011'deydi. Duruşmaya TCDD avukatı katılmadı. 5 kişinin talimatla alınması gereken ifadelerinin de alınmaması nedeniyle dava 7 Şubat 2012'ye ertelendi. Bu tarih davanın zamanaşımı süresinin dolmasından tam iki hafta sonraydı. Kanunlara göre “taksirle ölüme sebebiyet verme” suçunun zamanaşımı karşılığı 7.5 yıl. Davadaki zamanaşımı Ocak ayının son haftasında bittiği için, davanın bu duruşmasında sanık avukatları davanın zamanaşımından düşürülmesini talep edecek. Mahkeme de bu talebe uymak zorunda kalacak.[6]

Tepkiler

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS), kazanın yıldönümünde yaptığı açıklamada TCDD’nin 4/8 oranında suçlu bulunmasına rağmen yöneticilerin adalet önüne çıkartılmadığını vurgulamıştır.[7] TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, yaptığı açıklamada Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD Yönetimi'ni eleştirmiş, kazadan önce yapılan teknik uyarıların dikkate alınmadığını belirtmiştir. Yıllardır uygulanan özelleştirme politikalarını da eleştiren Koramaz, karayollarının demiryollarına karşı kollandığını ve demiryoluyla taşımacılığa yatırım yapılmadığını belirtmiştir.

Türk alternatif rock grubu Sakin'in 2008'de yayımlanan Hayat albümündeki "Denek Hayatım" parçası, bu olaya bir tepki olarak bestelenmiştir.[8]

Kaynakça

  1. ^ a b c "02.02.2008 tarihli soL haber portali haberi". 3 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2009. 
  2. ^ "23 Temmuz 2004 günkü Radikal gazetesi haberi". 29 Kasım 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Haziran 2009. 
  3. ^ "23 Temmuz 2004 NTVMSNBC haberi". 5 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Haziran 2009. 
  4. ^ Eski Başbakanlardan Turgut Özal demiryollarını komünist işi olmakla niteleyecektir.
  5. ^ a b "10.11.2004 günkü Radikal gazetesi haberi". 30 Aralık 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2009. 
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mayıs 2015. 
  7. ^ "22.07.2008 tarihli soL haber portali haberi". 3 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2009. 
  8. ^ Tezel, Mevlüt (2 Temmuz 2008). "Kaza tam bir Türk klasiği". Hürriyet. 31 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi</span> Türkiyedeki en yüksek yargısal devlet organı

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye'de anayasal denetimi yürüten en yüksek yargı organıdır. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Görevleri, Türkiye Anayasası'nın 148. ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir.

Danıştay Saldırısı, 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay 2. dairesine Alparslan Arslan adlı saldırganın gerçekleştirdiği silahlı eylemdir. Saldırı sonrasında, Danıştay İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin ölmüş, aralarında daire başkanı Mustafa Birden'in de yer aldığı dört üye ise yaralanmıştır. Arslan, saldırı sonrasında kaçmaya çalışırken Danıştay'da görevli polis memurları tarafından yakalanmıştır.

Manisa davası ya da Manisalı gençler davası, Manisa'da, çoğu lise öğrencisi olan 16 gence 26 Aralık 1995'te gözaltına alınmalarının ardından yasa dışı örgüt üyesi oldukları iddiasıyla açılan dava ile bu gençlere gözaltında işkence yaptıkları iddiasıyla polislere karşı açılan davalara, basında ve halk arasında verilen addır. Davalar Türkiye'de insan hakları alanında verilen mücadelenin simgesi oldu ve uzun süre devam etti.

Kemal Kerinçsiz, Türk avukat.

<span class="mw-page-title-main">Yüksek Hızlı Tren</span> TCDD Taşımacılık tarafından sunulan yüksek hızlı tren hizmeti

Yüksek Hızlı Tren ya da kısaca YHT, Türkiye'de TCDD'ye ait yüksek hızlı demiryolu hatları üzerinde TCDD Taşımacılık tarafından işletilen yüksek hızlı tren setleri ile sunulan yüksek hızlı demiryolu hizmetidir.

Ergenekon davaları veya Ergenekon kumpası, iddia olunan Ergenekon örgütü kapsamında açılan davalardır.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin devlet yapısı</span>

Kuzey Kıbrıs'ın devlet yapısı, Kuzey Kıbrıs cumhuriyetle yönetilmekte olup yarı başkanlık sistemi bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı aynı zamanda devlet başkanı, başbakan ise hükûmetin başkanıdır. Çok partili sistem uygulanmaktadır. Yürütme yetkisi hükûmetin elindedir. Yasama yetkisi ise hükûmetle beraber Cumhuriyet Meclisi'ne aittir.

Balyoz ya da Balyoz Harekât Planı 5-7 Mart 2003 tarihlerinde 1. Ordu karargâhında düzenlenen plan seminerinde Türkiye hükûmetini devirmek amacıyla Çetin Doğan liderliğinde hazırlandığı iddia edilen askerî darbe planıdır. Yapılan yargılamalar sonucu, darbe planlarının gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkmıştır.

2011 Türk futbolu şike davası ya da 3 Temmuz süreci, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin yapmış olduğu 8 aylık teknik ve fiziki takip inceleme neticesinde 3 Temmuz 2011 tarihinde Türkiye'nin 15 şehrinde eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği operasyonla birçok aktif yönetici ile futbolcunun gözaltına alınması sonucu başlayan davadır. Türk futbol tarihinin en büyük skandallarından birisidir. 2010-11 sezonunda Süper Lig ve 1. Lig'in bazı müsabakalarında şike yapıldığı ve teşvik primi verildiği iddiası üzerine başlatılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Pınar Selek</span> Türk sosyolog ve yazar

Pınar Selek, Türk sosyolog, feminist, anti-militarist yazar.

<span class="mw-page-title-main">Mecnun Otyakmaz</span> Türk iş insanı ve spor yöneticisi

Mecnun Otyakmaz, Türk iş insanı ve spor yöneticisi. Eski Sivasspor Başkanı.

Sevag Şahin Balıkçı'nın öldürülmesi, Türk Silahlı Kuvvetlerinde askerlik hizmetini yerini getirmekte olan Er Sevag Balıkçı'nın, terhisine 23 gün kala, Er Kıvanç Ağaoğlu tarafından tüfekle vurularak öldürülmesi olayıdır. Olayın 24 Nisan 2011'de, Ermeni Soykırımı'nı Anma Günü'nde gerçekleşmesi, Balıkçı'nın da bir Türkiye Ermenisi olması bunun kaza değil cinayet olduğu yönünde görüşlerin oluşmasına ve buna bağlı tepkilere yol açmıştır. Olayın ırkçı hislerle gerçekleştiği fikrinde birleşen, içinde eski milletvekili Ufuk Uras, Mor ve Ötesi grubunun üyelerinden Kerem Kabadayı, Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ve oğlu Arat Dink'in de bulunduğu bir topluluk "Sevag İçin Adalet Girişimi" adlı grubu kurmuştur. Kıvanç Ağaoğlu ırkçılık iddialarını reddetmiştir. Diyarbakır Askerî Mahkemesi olayın dikkatsizlik sonucu gerçekleştiği hükmüne vardı. Balıkçı ailesinin itirazıyla yeniden görülmek üzere dava yerel sivil mahkemeye gönderildi. Ocak 2020'de Kozluk Asliye Ceza Mahkemesi kararıyla "olası kastla öldürme" suçlamasıyla Kıvanç Ağaoğlu 16 yıl 8 ay hapis cezası aldı ve duruşmada tutuklandı. Yargıtay, Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 16 yıl 8 ay cezayı 13 Temmuz 2021 de onadı. Batman Barosu Başkanı Erkan Şenses, “Yargıtay 1. Ceza Dairesi, askerlik yaparken öldürülen Sevag Balıkçı Davası’nda sanık Kıvanç Ağaoğlu hakkında Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin olası kastla öldürme suçundan verdiği 16 yıl 8 ay hapis cezasını onadı” paylaşımında bulundu. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, kararı onadı. Bir üye hakim ise Ağaoğlu’na kasten öldürme suçundan ceza verilmesi gerektiğini savunarak, şöyle dedi:

"Sanık mermiyi namluya sürmüş, maktule doğrultmuş, öleceğini bilerek ve muhakkak şekilde öngörerek ateş etmiştir. 1-2 metre mesafeden vücudun öldürücü nahiyesine bilerek ateş edilmesi sonucu meydana gelen ölüm, kasten öldürme suçudur."

<span class="mw-page-title-main">Ankara-İstanbul yüksek hızlı demiryolu</span> Yüksek hızlı demiryolu hattı

Ankara – İstanbul yüksek hızlı demiryolu ya da kısaca Ankara – İstanbul YHD, Ankara YHT – Halkalı arasında Yüksek Hızlı Tren hizmeti verilen azami 250 kilometre/saat (160 mph) hıza uygun çift hatlı, elektrikli, sinyalli yüksek hızlı demiryolu hattıdır.

Ünal Osmanağaoğlu, Türk ülkücü.

<span class="mw-page-title-main">Ankara-Sivas yüksek hızlı demiryolu</span> Yüksek hızlı demiryolu hattı

Ankara – Sivas yüksek hızlı demiryolu ya da kısaca Ankara – Sivas YHD, Türkiye'nin Ankara ve Sivas illeri arasında yer alan ve 26 Nisan 2023'te hizmete giren yüksek hızlı demiryolu hattıdır. Çift hatlı, elektrikli ve sinyalli olan YHD hattında TCDD Taşımacılık tarafından azami 250 kilometre/saat (160 mph) hızla Yüksek Hızlı Tren seferleri düzenlenmektedir.

12 Eylül Davası, 12 Eylül Darbesi'ni gerçekleştiren komutanlardan hayatta kalanların yargılandığı dava. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, 765 sayılı TCK'nin "Devlet Kuvvetleri Aleyhine Cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tahsin Şahinkaya'nın, Kenan Evren’den iki ay sonra, 90 yaşında ölmesiyle Yargıtay aşamasındaki dava düştü ve kararlar kesinleşmedi. Yıllar sonra, 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi sonrası; Kenan Evren'in ifadesini alan dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'ya dava açan dönemin Ankara Cumhuriyet Savcısı, açılan davaya ilk bakan hâkimler ve iddia makamında bulunan savcılar, "Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması" kapsamında meslekten ihraç edildi. Daha sonra bazıları yargılandı ve mahkûm oldu.

<span class="mw-page-title-main">Çorlu tren kazası</span> 2018de Tekirdağ, Türkiyede gerçekleşen bir tren kazası

Çorlu tren kazası, 8 Temmuz 2018 tarihinde meydana gelmiş olan tren kazasıdır. Kaza esnasında Kapıkule'den İstanbul-Halkalı'ya doğru hareket eden yolcu treni Çorlu yakınlarından geçerken yağış nedeniyle rayların altındaki toprak menfezinin kayması sonucu trenin 5 vagonu devrilmiştir. Kazada 25 kişi ölmüş 317 kişi de yaralanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tuzla Tren İstasyonu</span> İstanbul, Türkiyede bir tren istasyonu

Tuzla Tren İstasyonu, İstanbul'un Anadolu Yakası'nda, Tuzla ilçesi İstasyon Mahallesi'nde yer alan TCDD'ye ait hemzemin tren istasyonudur.

<span class="mw-page-title-main">1997 Karapınar trafik kazası</span> 1997de Konya sınırlarında yaşanan ve 49 kişinin hayatını kaybettiği kara yolu kazası

1997 Karapınar trafik kazası, 1997'de bir tankerin ve bir yolcu otobüsünün kafa kafaya çarpışması sonucu 49 kişinin öldüğü kara yolu kazasıdır. 24 Ekim 1997'de, Karapınar-Ereğli arasındaki D 330 karayolunda ilerleyen MAN marka petrol tankerinin şoförü, direksiyon başında uyuyunca sürdüğü araç karşı şeride geçip kendi şeridinde ilerleyen Mercedes-Benz O403 otobüs ile kafa kafaya çarpışmıştır. Kaza sonucu iki aracın alev alması sonucu 49 kişi ölmüş, 4 kişi yaralanmıştır.

Kütahya tren kazası, 26 Ocak 2008'de Çöğürler köyü mevkiinde gerçekleşen ve 9 kişinin ölümü 30 kişinin de yaralanmasına yol açan demiryolu kazasıdır.