İçeriğe atla

Palladion

Nike, Aeneas ve Palladion
Babasını ve Palladion'u Truvadan kaçıran Aeneas

Palladion. Antik ve efsanevi Truva kentinin kalesinde bulunduğuna inanılan kentin koruyucusu Pallas Athena'ın sağ elinde mızrak, sol elinde ise kalkan tutar hâlde, zafer tanrıçası Nike ile kabartma heykeli veya resmi. Bu kabartma heykeli veya resmi Zeus tarafından İlionun kuruluşu sırasında gökten atılmıştır.

Palladion Truva'da olduğu sürece kentin fethedilmesi olanaksız olduğundan, Danaos'lulardan Odysseus ve Diomedes, Palladion'u çalarlar.

Diğer kaynaklara göre Palladion,Pleiades olan Elektra'nın Truva'lılara bir hediyesidir ve iki adettir. Birisini Elektra'nın oğlu olan Dardanos evlenirken eşi Khryse'ye çeyiz olarak getirmiştir.

Bunu Truva'nın Danaos'larca fethinde kaçıp kurtulabilen tek Truvalı olan Aeneas yanında İtalya'ya götürmüştür ve Roma döneminde kutsal ateşin tanrıçası Vesta'nın tapınağında çok sıkı korunmuştur.

Palladion ismi, kutsal ve koruyucu olan ve çok sıkı korunan bir şey olarak kullanıldı.

Küçük Aias, Kassandra'yı Palladium'dan sürüklüyor. Pompeii'deki Casa del Menandro'nun (I 10, 4) atriumundaki bir Roma freskinden detay.

Yunan ve Roma mitolojisinde Palladium veya Palladion (Yunanca Palladion, Latince Palladium),[1] Pallas Athena'nın ahşap heykelidir (ksoanon) ve antik bir kült simgesidir. Efsanelere göre, Troya'nın güvenliğini sağlayan Palladium, Yunan kahramanları Odysseus ve Diomedes tarafından Troya'dan çalınmış, daha sonra Troya kahramanı Aeneas tarafından ele geçirilerek Roma'ya götürülmüştür. Heykelin Roma'ya götürülme hikâyesi, Virgilius'un Aeneid Destanı'nda ve diğer eserlerde anlatılır. Roma, birkaç yüzyıl boyunca gerçek Palladium olarak kabul edilen bir nesneye sahipti; neredeyse tüm bu süre boyunca, heykel, Vesta Bakirelerinin gözetimi altındaydı.

Palladium kelimesi 1600'lerden beri mecazi anlamda koruma veya güvenlik sağladığına inanılan herhangi bir şey[2] ve özellikle Hıristiyanlık dünyasında bütün bir şehir, halk veya ulus için askeri anlamda koruyucu bir role sahip olduğuna inanılan kutsal bir kalıntı veya ikon anlamında kullanılmaktadır. Bu tür inançlar ilk olarak Bizans İmparatoru I. Justinianus'un hükümdarlığından sonraki dönemde Doğu kilisesinde öne çıkmış ve daha sonra Batı kilisesine yayılmıştır. Palladia kuşatılmış şehirlerin surları etrafında alay halinde taşınmış ve bazen de savaşa götürülmüştür.[3]

Truva Palladyumu

Mitolojik Kökeni

Truva Palladyumu'nun (Yunanlıların Athena, Romalıların Minerva ile özdeşleştirdiği) Pallas'ın ahşap bir sureti olduğu ve Truva'nın kurucusu İlos'un duasına yanıt olarak gökten düştüğü söylenir.

Ruck ve Staples'ın bildirdiğine göre, "Athena'nın en eski tılsımlı büstleri", "Tanrıça antropomorfize edilmeden ve insan aklının müdahalesiyle biçimlendirilmeden önce, büyülü buluntu nesneler, eski tarzda yüzü olmayan dünyevi sütunlardı."[4]

Truva Palladyumu

Kentin kuruluş efsanesinin bir parçası olarak Athena'nın, Pallas'ın ölümünden duyduğu pişmanlıkla şekillendirdiği Palladium'un[5] Troya'ya gelişi, MÖ 7. yüzyıldan itibaren Yunanlılar tarafından çeşitli şekillerde anılmıştır. Palladium, Troya kraliyet soyunun atası Dardanos'un ve Semadirek Gizemlerinin kurucusu İasion'un annesi Elektra'nın Olimpos öncesi dönemdeki kişiliği üzerinden Semadirek Gizemleriyle ilişkilendirilmiştir.[6] İlyon'da Kral İlos, yanan bir tapınaktan korumak maksadıyla imgeye dokunduğundan kör edilmiştir. Elektra'nın Athena'nın Palladium tapınağına gebeyken yalvarmak için gelip gelmediği ve bakire olmayan bir kadının elleriyle kirletildiği için bir tanrının onu Troya topraklarına atıp atmadığı, Elektra'nın onu kendisinin taşıyıp taşımadığı ya da doğrudan Dardanos'a verilip verilmediği kaynaklarda ve farklı metinlerde değişiklik gösterir. Bilinen bir başka efsane ise, İlyon'da Kral İlos, yanan bir tapınaktan korumak maksadıyla imgeye dokunduğundan kör edilmiştir.

Palladyum'un Çalınması

Diomedes ve Palladium

Truva Savaşı sırasında, Palladium'un Truva için öneminin Yunanlılara Priamos'un kâhin oğlu Helenos tarafından ifşa edildiği söylenir. Paris'in ölümünden sonra Helenos şehri terk etmiş ancak Odysseus tarafından yakalanmıştır. Yunanlılar bir şekilde savaşçı kahini Truva'nın zayıf noktasını açıklamaya ikna etmeyi başarmışlardır: Palladium surların içinde kaldığı sürece şehir düşmeyecektir. Bu kutsal heykeli çalmak gibi tehlikeli bir görev yine Odysseus ve Diomedes'in omuzlarına düşmüştür. İkili gizli bir geçitten Troya'daki kaleye girip heykeli çalarak götürür. Kutsal objesini yitiren şehir, kısa süre sonra Troya Atı hilesiyle düşer.

Proklos'un Chrestomathia'sında korunan Küçük İlyada'nın (Epik Döngü kitaplarından biri) özetine göre Odysseus, bir dilenci kılığında gece Truva'ya gitti. Orada Helen tarafından tanındı ve ona Palladium'u nerede bulacağını söyledi. Gizlice birilerini öldürdükten sonra gemilere geri döndü. Daha sonra Diomedes'le birlikte şehre tekrar girip kutsal heykeli çaldılar. Diomedes bazen Palladium'u gemilere taşıyan kişi olarak resmedilir. Palladium'la birlikte görüldüğü birkaç heykel ve birçok antik çizim vardır.

Augustus dönemi mitografı Conon'un anlatılarına göre,[7] iki kahraman gemilere doğru yol alırken, Odysseus Diomedes'i öldürmeyi ve Palladium'u (ya da belki de onu kazanma şerefini) kendine mâl etmeyi planlamıştır. Diomedes'i sırtından bıçaklamak için kılıcını çekti. Diomedes ay ışığında kılıcın parıltısını görerek tehlikeyi fark etti. Odysseus'u silahsızlandırdı, ellerini bağladı ve kılıcının kabzasıyla sırtına vurarak onu önüne katıp götürdü. Bu eylemden, baskı altında hareket edenler için kullanılan Yunan atasözü "Diomedes'in mecburiyeti" deyiminin ortaya çıktığı söylenir. Odysseus Troya'nın yok edilmesi için gerekli olduğundan, Diomedes onu yaralamaktan kaçındı. Diomedes Troya'dan ayrılırken Palladium'u da yanında götürmüştür. Bazı hikâyelere göre onu İtalya'ya getirmiştir; bazıları ise yolda ondan çalındığını söyler.

Palladyum'un Roma'ya Götürülmesi

Odysseus ve Diomedes, Palladium'u Troya'dan çalarken

Bu efsanenin çeşitli versiyonlarına göre Truva Palladyumu Atina, Argos, Sparta (hepsi Yunanistan'da) ya da İtalya'da Roma'ya götürülmüştür. Bu son şehre ya sürgündeki Troyalı Aeneas tarafından getirilmiş (bu versiyonda Diomedes sadece heykelin bir taklidini çalmayı başarmıştır) ya da Diomedes'in kendisi tarafından teslim edilmiştir.

Palladium olarak kabul edilen gerçek bir nesne şüphesiz birkaç yüzyıl boyunca Roma Forumu'ndaki Vesta Tapınağı'nda muhafaza edilmiştir. Roma egemenliğinin (imperium) kutsal simgeleri ya da güvenceleri olan pignora imperii'den biri olarak kabul edilirdi.

Yaşlı Plinius, Lucius Caecilius Metellus'un MÖ 241 yılında Palladium'u Vesta Tapınağı'ndan kurtardığında ateşten kör olduğunu söylemiştir; bu olay Ovidius ve Valerius Maximus'un yazılarında yer almaktadır. Tartışmalı imparator Elagabalus (MS 218-222 yılları arasında hüküm sürmüştür) Roma dininin en kutsal emanetlerini kendi mabetlerinden Elagabalium'a naklettiğinde Palladium da bunların arasındaydı.

Geç Antik Çağ'da Palladium'un Büyük Konstantin tarafından Roma'dan Konstantinopolis'e nakledildiği ve forumundaki Konstantin Sütunu'nun altına gömüldüğü söylentileri vardı. Böyle bir hareket Roma'nın üstünlüğünü zayıflatacaktı ve doğal olarak Konstantin'in saltanatını ve yeni başkentini meşrulaştırmak için yaptığı bir hareket olarak görüldü.

Atina Palladyumu

Tanrıça Athena'ya Atina Akropolisi'nde birçok isim ve kült altında tapınılırdı; bunların en ünlüsü "şehrin koruyucusu" Athena Poliás'tı. Poliás'ın kült imgesi, genellikle "xóanon diipetés" ("cennetten düşen oyma") olarak anılan, zeytin ağacından yapılmış ve klasik dönemde Erechtheum Tapınağının doğuya bakan kanadında yer alan ahşap bir büsttü. İnsan yapımı bir eser değil, ilahi kökene sahip olduğu düşünülen bu heykel, tanrıçanın en kutsal imgesiydi ve en büyük saygıyı görüyordu. Bronz bir palmiye ağacı tasvirinin altına yerleştirilir ve önünde altın bir kandil yakılırdı.

Panathenaea isimli büyük şölenin en önemli etkinliği bu heykelin yün giysisin (peplos) yeni dokunmuş bir giysiyle değiştirilmesiydi. Ayrıca rahibeler tarafından denize taşınır ve Plynteria ("yıkanma") adı verilen törenle yılda bir kez yıkanırdı. Heykelin varlığından en son Rahip Tertullian bahsetmiş ve onu alaycı bir şekilde "kaba bir kazık, şekilsiz bir tahta parçası" olarak tanımlamıştır. Heykelin daha önceki tanımları günümüze ulaşmamıştır.

Kaynakça

  1. ^ Hugh Chisholm 1911, p. 636. 
  2. ^ Oxford İngilizce Sözlüğü, "Palladium, 2", ilk kullanım 1600'ler. 
  3. ^ Kitzinger, Ernst (1954). "The Cult of Images in the Age before Iconoclasm". 
  4. ^ Carl Ruck; Danny Staples (Şubat 2017). The World of Classical Myth. 
  5. ^ Bibliotheke iii.144. 
  6. ^ Bibliotheke, iii.10.1, iii.12.1 and 3. 
  7. ^ Photius, Bibliotheca 186. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Troya</span> Anadolunun kuzeybatısında Homeros döneminden kalma antik kent

Truva, Kaz Dağı (İda) eteklerinde tarihî bir kenttir. Çanakkale il sınırları içinde, günümüzde Hisarlık olarak adlandırılan arkeolojik bölgede yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Athena</span> Yunan mitolojisinde zeka, sanat, strateji, ilham ve başarı tanrıçası

Athena, Yunan mitolojisinde zekâ, sanat, strateji, ilham ve barış tanrıçasıdır. Roma mitolojisinde Minerva ile eşit kabul edilir. Babası Tanrıların başı Zeus, annesi ise Zeus'un ilk karısı olan hikmet tanrıçası Metis'tir. Sembolleri, kalkan, mızrak, zeytin dalı ve baykuştur. Mızrak savaşı, zeytin dalı barışı, gök gözlü baykuş da bilgeliği temsil eder. Athena, Atina kentinin baş tanrıçası ve koruyucusudur, kent ismini de ondan almıştır. Athena ve sembolize ettiği karakterler birçok kültürde benzer formlarda bulunur. Athena ayrıca Troya savaşında Akhaların yardımına koşup tahta atın yapılmasına yardım etmiştir. Athena özel bir kalkan taşır. Bu kalkan Aegis olarak isimlendirilmiştir. Kalkanın üzerinde, değişik süslemelerle birlikte Medusa'nın başının resmi bulunur. Bu kalkanın önünde en güçlü ordular bile bozguna uğrar. Zeus'un en sevdiği kızı olduğu için Zeus'un yıldırımlarını da bir tek o kullanabilir. Gigantlar arasındaki karşıtı Enceladus'dur.

<span class="mw-page-title-main">İlyada</span> Truva Savaşını anlatan bir destan

İlyada, Homeros'un Troya Savaşı'nı anlatan destanıdır. Yunancada Odysseia ile birlikte en eski destan olduğu düşünülen, epik bir şiirdir. Eldeki veriler ışığında Homeros tarafından MÖ 7. ya da 8. yüzyılda yazıldığı düşünülen Antik Yunan edebiyatının temel eserlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Zeus</span> Yunan mitolojisinde en güçlü ve önemli; göklerin şimşeklerin ve gök gürültülerinin tanrısı

Zeus, "Tanrıların ve İnsanların Babası" ve Yunan mitolojisinde en güçlü ve önemli tanrıdır. Roma'da Jüpiter olarak da bilinir. Göklerin, şimşeklerin ve gök gürültülerinin tanrısıdır. Çoğu zaman elinde bir şimşek ile resmedilmiştir. Bereket ile özdeşleşmiştir, yağmur ondan beklenir. Titan Kronos'un ve eşi Rhea'nın en küçük çocuğu ve oğludur. Tanrıça Hera'nın kocasıdır. Simgesi şimşeğin yanında boğa, kartal ve meşe ağacıdır. Aynı zamanda tanrıların kralı olduğu için taht ve asa ile de sık sık betimlenir. Ayrıca Athena'nın ona hediyesi olan Aegis'in de taşıyıcısıdır. Zeus'un en eski kült ve bilicilik merkezi Yunanistan'daki Dodona antik şehirdir. Habercisi oğlu Hermes'tir. Gigantlar arasındaki karşıtı Kral Porphyrion'dur.

<span class="mw-page-title-main">Priene</span>

Priene, Aydın Söke'de Selçuk-Efes'e yaklaşık 100 km uzaklıkta kurulmuş bir İyon şehridir. Şehir Menderes nehrinin 10 km kuzeyindedir. Şehir kurulduğunda deniz kıyısındaydı. Menderesin alüvyonu nedeniyle şehir şimdi kilometrelerce kara içerisindedir.

<span class="mw-page-title-main">Hera</span> Yunan mitolojisinde Zeusun eşi ve ablası olan tanrıça

Hera, Yunan mitolojisinde Zeus'un eşi ve ablası olan tanrıçadır. Roma'da Juno olarak bilinir. Babası Titanlardan Kronos, annesi Rhea'dır. Olympos tanrıları arasında kraliçe vasfına sahiptir ve Evlilik Kraliçesi olarak anılır.

Yunan mitolojisinde, Dardanos Throas'da İda Dağının ayaklarında Dardanos şehrinin kurucusudur.

<span class="mw-page-title-main">Aeneas</span> Kral Ankhises ile Aphroditenin oğlu ve Troia kahramanlarından biri

Aeneas, Kral Ankhises ile Aphrodite'nin oğlu ve Troya kahramanlarından biridir. Latin Şair Vergilius'un Aeneis isimli şaheserinin konusu oldu ve bu Anadolulu prens, Roma'nın millî kahramanı ve İmparator Augustus'un atası sayıldı.

<span class="mw-page-title-main">Helenus</span>

Yunan mitolojisinde Helenus kibar ve zeki bir kâhindi.

<span class="mw-page-title-main">Truva Savaşı</span> Yunan mitolojisinde efsanevi savaş

Truva Savaşı, Yunan mitolojisinde M.Ö. 12. veya 13. yüzyıl civarında meydana gelen efsanevi bir çatışmadır. Savaş, Truvalı Paris'in Helen'i Sparta kralı kocası Menelaos'tan almasının ardından Akalar (Yunanlar) tarafından Truva şehrine karşı yürütülmüştür. Savaş Yunan mitolojisindeki en önemli olaylardan biridir ve başta Homeros'un İlyada'sı olmak üzere Yunan edebiyatının birçok eserinde anlatılmaktadır. İlyada'nın özü on yıl süren Truva kuşatmasının onuncu yılında dört gün iki gecelik bir dönemi anlatır; Odisseia ise savaşın kahramanlarından biri olan Odisseia'un eve dönüş yolculuğunu anlatır. Savaşın diğer bölümleri, fragmanlar halinde günümüze ulaşan epik şiirler döngüsünde anlatılır. Savaştan bölümler, Yunan tragedyası ve Yunan edebiyatının diğer eserleri ile Virgil ve Ovid gibi Romalı şairler için malzeme sağladı.

Alba Longa Merkezi İtalya'da bulunan, Roma'nın 19 km güneydoğusundaki Alba Tepeleri'nde konumlanmış bir Latin şehriydi. Latin Ligi'nin kurucusu olan ve başını çeken bu şehir, Roma Krallığı tarafından MÖ 7. yüzyılda yok edilmiş ve sakinleri Roma'ya yerleşmeye zorlanmıştır. Efsaneye göre, Romulus ve Remus, Roma'nın kurucuları, Alba Longa'nın kraliyet soyundan gelmektedir. Virgil'in Aeneis'ine göre bu ikili, Aeneas'ın, yani Venüs'ün oğlunun soyundan gelmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Diomidis</span> Yunan Mitolojisinde Argos Kralı

Diomedes ya da Diomede Truva Savaşı'na katılmasıyla tanınan Yunan mitolojisinde bir kahramandır.

<span class="mw-page-title-main">Assos</span> Ayvacıkda bir antik kent

Assos, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinin yaklaşık 17 km güneyindeki Behramkale Köyü'nde yer alan bir antik kent.

<span class="mw-page-title-main">Konstantin Forumu</span>

Konstantin Forumu imparator I. Konstantin tarafından yeni başkenti Konstantinopolis’in merkez meydanı işlevini görmesi için yaptırılmıştır. Kentin bu ilk forumu, Septimius Severus döneminden kalma Byzantion kent surlarının ana kapısının hemen önüne inşa edilmiştir. Dairesel meydanın doğu ve batısında kentin ana caddesi olan Mese’ye çıkan iki anıtsal geçit bulunmaktaydı. Forumun merkezinde günümüzde de ayakta olan ve Çemberlitaş olarak bilinen porfir sütun yer almaktadır. Forum 328’deki inşasından 1204’te yağmalanmasına kadar büyük ölçüde bozulmadan varlığını sürdürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Rhesus (oyun)</span> Evripides trajedisi

Resos, Euripides'e atfedilen bir Atina trajedisidir. Oyunun yazarı, antik çağlardan beri tartışmalıdır. 17. yüzyıldan beri oyunun estetik temeli ve sözcük haznesindeki tuhaflıklar sebebi ile, başta Joseph Scaliger olmak üzere, farklı bilim insanları tarafından oyun araştırılmıştır. Oyunun Euripides'e ait olduğu hala tartışmalı bir konudur.

<span class="mw-page-title-main">Elektra (Ülker)</span>

Yunan mitolojisinde Elektra, Atlas ve Pleione'nin yedi kızı olan Pleiades'ten biridir. Semadirek adasında yaşamıştır. Zeus'tan Dardanos ve Iasion adında iki oğlu olmuştur.

Yunan mitolojisinde, Ilus/Ilos/İlos İlion veya İlios isimli şehrin kurucusudur ve şehre onun adı verilmiştir. Sık sık İlion ismiyle anılan şehir, Truva halkının baş şehir haline gelir ve insanlar bu şehri bugün daha çok bilinen Troya adıyla anarlar. Bazı anlatımlarda, Ilos'un bir at kılı tüyü olduğu tarif edilir.

Erichthonius Yunan mitolojisinde, Dardanya'nın efsanevî bir kralıdır. Dardanos ve Batea'nın oğludur. İlos ve Zacynthus'un kardeşidir. Erichthonius'un barışçıl ve müreffeh bir saltanat geçirdiği söylenir.

Yunan mitolojisinde, Tros Truva'nın kurucusudur. Erichthonius ve nehir tanrısı Simoeis'in kızı Astyoche oğludur. Tros İlos, Assaracus ve Ganymedes isimli üç oğlanın ve Kleopatra ve Cleomestra iki kızın babasıdır. Eponim olarak ismini Truva şehrine vermiştir ve aynı şehir oğlu İlos'un ardından Ilion olarak da anılmaktadır. Tros'un eşinin nehir tanrısı Skamandros'un kızı Callirrhoe, veya Eumedes'in kızı Acallaris olduğu söylenir.