Spor, önceden belirlenmiş kurallara göre bireysel veya takım halinde yapılan, genellikle rekabete dayalı yarışma ve kişisel eğlence veya mükemmelliğe ulaşmak için yapılan fiziksel veya zihinsel aktivite. Sporları kabaca homo sapiens türünün medeniyete ulaşmadan önce doğayla veya diğer canlılarla yaptığı fiziksel mücadelelerin günümüzdeki medeni karşılığı olarak da tanımlayabiliriz. Sporlar güç, kardiyovasküler dayanıklılık ve esneklik bazlı veya bunların heterojen birleşiminden oluşmuş kompleks aktiviteler olabilir. Güç bazlı sporlara fitness, powerlifting, halter; kardiyovasküler dayanıklılık bazlı sporlara yüzme, atletizm; esneklik bazlı sporlara jimnastik, pilates gibi örnekler verilebilir. Bu unsurların birleşiminden doğan sporlara futbol, basketbol, tekvando, judo gibi örnekler verilebilir. Çünkü spor kişilerin yaptıkları hareketlere ek olarak top, hayvan gibi birtakım objelerle yapılan hareketlerin tümünü kapsamaktadır. Bazı kesimlerce yalnızca zihinsel yeteneklere dayalı bazı masa oyunları da spor olarak kabul edilmektedir. Günümüzde, kendine has kuralları ve oynayış biçimi olan birçok spor dalı bulunmaktadır. Bilinen en eski spor dalı atletizmdir.
Zooloji hayvanların bilimsel olarak incelenmesidir. Çalışmaları, hem yaşayan hem de soyu tükenmiş tüm hayvanların yapısını, embriyolojisini, sınıflandırmasını, alışkanlıklarını ve dağılımını ve ekosistemleriyle nasıl etkileşime girdiklerini içerir. Zooloji, biyolojinin ana dallarından biridir. Terim, Antik Yunanca ζῷον, zōion ('hayvan') ve λόγος, logos kelimelerinden türetilmiştir.
Farmakoloji ya da eczabilim günümüzdeki anlamıyla canlı organizmadaki ilaç etkilerini ve canlı organizmaya alınan ilaçların yapısını inceleyen bir bilim dalıdır. Yeni sentezlenmiş veya bitkilerden ayrıştırılmış maddelerin etkilerini biyolojik yapısını laboratuvar çalışmaları ile deney hayvanlarında, klinik araştırmalar ile insanlarda inceleyerek ilaç geliştirme çalışmalarına katkı veren bir tıp ve eczacılık bilimidir. Diğer bir deyişle, ilaçların yapımından, kullanıma sunulmasına, ilaçlar ile biyolojik dizgeler arasındaki etkileşimleri inceleyen bilim dalıdır. Farmakoloji, deneyleri ve canlılar üzerindeki araştırmalardan klinik uygulamaya değin uzanan bu karmaşık ve yoğun süreci birçok alt dalı ve yardımcı bilim dalları ile yakından bağlantılı yürütür.
Paleontoloji, palaeontoloji yahut taşıl bilim, fosilleri veri olarak kullanarak dünyada yaşamın tarihini inceleyen bilim dalıdır.
Etoloji, hayvan davranışlarını inceleyen zooloji alt dalıdır.
Moleküler biyoloji, canlılardaki olayları moleküler seviyede inceleyen biyoloji dalıdır.
Jeomorfoloji veya yüzey bilimi, anabilim dalı yer bilimi olan ve yerin yüzey şekillerinin tanımlanmasını ve oluşum süreçlerinin açıklanmasını konu edinen bilim dalıdır. Jeomorfoloji, karalar üzerinde ve denizaltında yer kabuğunun yüzeyinde görülen şekilleri inceleyen, oluşum ve evrimlerini açıklayan, bunları kendi yöntembilimi içerisinde sınıflandıran, coğrafî dağılım ve gruplandırmalarını, nedenleriyle birlikte araştıran bir bilim dalıdır. Bu tanım doğrultusunda jeomorfoloji, bir anabilim dalı olan yerbilimlerinin bir dalını oluşturur.
Evrimsel biyoloji; biyoloji konularını, canlıların evrimini göz önüne alarak inceleyen bilim dalıdır. Taksonomi biliminin temelinde evrimsel biyoloji yer almaktadır. Canlıları sistematik bir şekilde ayırmada, canlıların evrimsel akrabalıkları ve farklılıkları göz önüne alınır. Ayrıca birçok ekolojik ilişkinin açıklanmasında evrimsel biyoloji kullanılır. Moleküler biyolojide DNA ve RNA dizilerinin baz dizilişleri göz önüne alınarak canlıların hatta organellerin mikroorganizmalarla olan akrabalıkları incelenmekte ve bu incelemede evrimsel biyoloji temel alınmaktadır.
Hayvansal üretim ya da yaygın adı ile hayvancılık; ürünleri ve güçleri ile insanlara yararlı evcil hayvanların bakımı, beslenmesi, üretimi ve yetiştirilmesini kapsayan çiftlik ve tarım koludur.
Biyolojik antropoloji veya Fiziksel antropoloji, insanların, Homininilerin ve Primatların biyolojik evrim ve davranışsal yönlerini evrimsel bir bakış açısıyla inceleyen bilimsel bir disiplindir. Hominini canlılarının neslinin tükenmesi nedeniyle fosil kayıtlardan sıkça yararlanılır. Antropolojinin bir alt alanı olan Biyolojik antropoloji, insanları sistematik olarak biyolojik bir perspektiften inceler.
Avcılık, başlangıçta insanların karınlarını doyurmasına yönelik olan bir faaliyet. İlk insanlar ovalarda dolaşırken toplayabildikleri bitkiler ve kovalayıp yakalayabildikleri küçük hayvanlarla beslenmişlerdir.
Paleoantropoloji, arkeolojik ve biyolojik kanıtlardan yararlanarak insan ataların evrimini ve insan ile diğer büyük insansı maymunlar (Hominidae) arası evrimsel ilişkileri araştıran bilim dalıdır. Hem paleontoloji hem de antropolojinin bir alt dalıdır. İnsan evrimini anlamak için fosil kalıntıları, genetik kanıtlar ve insan yapımı eşyalardan elde edilen veriler ortak olarak değerlendirilir.
Kronoloji , olayların tarihsel sıralanması ile ilgili bir bilim dalıdır. Tarih bilimi ile yakından ilgili bu bilim dalı, oluşum süreçlerinin tarihlenmesi ve raporlanması ile uğraşır.
Paleontoloji tarihi; yaşayan organizmaların geride bıraktıkları fosilleri inceleyerek dünyadaki yaşamın geçmişini anlamaya yönelik yapılan çalışmaların izini sürer. Yaşayan organizmaları anlamayla ilişkili olduğundan dolayı bir biyoloji alanı olarak düşünülebilir; ancak tarihsel gelişimi jeoloji ve dünyanın kendi tarihini anlama çabasıyla yakından ilişkilidir.
Fosilleşme organizmaların mineral çöküntülerin içine gömülerek zaman içinde mineraller üzerinde kalıplarının çıkması işlemidir. Jeolojik devirlerde deniz, göl ve karalarda yaşamış olan hayvanlar öldükleri zaman yumuşak kısımları çürümüş, sert kısımları olan kabukları (kavkılar), iskeletler, dişler deniz yahut göl dibinde sedimanlar içine gömülerek orada bazı fiziksel ve kimyasal etkiler altında muhafaza olmuşlardır. İşte organizmaların tortul taşlar içinde rastlanan tüm bu kalıntılarına fosil adı verilir. Çeşitli hayvansal ve bitkisel organizmaların böylece fosil haline gelmesi olayına da fosilleşme denir.
Londra Doğal Tarih Müzesi, Londra'da bulunan bu müze doğal tarihinin çeşitli kesimlerinden gelen örneklerden geniş bir yelpazede sergiler.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, İstanbul'da yer alan bir devlet üniversitesidir.
Böceklerin evrimiyle ilgili en son anlayış, "Moleküler biyoloji, böcek morfolojisi, paleontoloji, böcek taksonomisi, evrim, embriyoloji, biyoinformatik ve bilimsel hesaplama" adlı bilim dallarının çalışmalarına dayanmaktadır. Böcek sınıfının yaklaşık 480 milyon yıl önce Ordoviçyan'da, aynı zamanda karasal bitkilerin ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. Böcekler bir grup kabuklu hayvandan evrimleşmiş olabilir. İlk böcekler toprağa bağlıydı; ancak yaklaşık 400 milyon yıl önce Devoniyen dönemindeki ilk hayvanlar, bir soy böcek uçuşu geliştirdi. En eski böcek fosilinin 400 milyon yaşında olduğu tahmin edilen Rhyniognatha hirsti olduğu öne sürülmüştür ancak fosilin böcek kimliğine itiraz edilmiştir. Küresel iklim koşulları, Dünya tarihi boyunca ve böceklerin çeşitliliği ile birlikte birkaç kez değişti. Pterygotes Karbonifer'de büyük bir radyasyona maruz kalırken, Endopterygota Permiyen'de başka bir büyük radyasyona maruz kaldı.
Othniel Charles Marsh,, Amerikalı Paleontolog ve dinozor araştırmalarının öncüsü. Marsh, 25 yeni dinozor cinsi tanımladı ve dünyanın en kapsamlı fosil koleksiyonlarından birini oluşturdu. Almanya'da jeoloji ve paleontoloji okuduktan sonra, Marsh Amerika'ya döndü ve 1860 yılında Yale Üniversitesi'nde paleontoloji profesörü olarak atandı. Amcası George Peabody'yi Yale'de Peabody Doğa Tarihi Müzesi'ni kurmaya ikna etti. Batı Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bilimsel keşif gezilerinde, Marsh'ın ekipleri bir dizi keşif yaptı. 1871'de ilk Amerikan pterosaur fosillerini buldular. Ayrıca ABD'de erken dönem atlarının kalıntılarını buldular. Marsh, Kretase dişli kuşların ve uçan sürüngenlerin kalıntılarını, ayrıca Apatosaurus ve Allosaurus dahil olmak üzere Kretase ve Jura dinozorlarının kalıntılarını tanımladı.
Paleobotanik jeolojik bitki kalıntılarının geri kazanılması ve tanımlanması ile ilgilenen bir botanik dalıdır. Ayrıca bu kalıntılardan geçmişteki biyolojik çevrenin yeniden inşası ile de ilgilenir ve genel olarak bitkilerin evrimsel tarihini konu edinir. Eşanlamlısı paleofitolojidir. Paleontoloji ve paleobiyolojinin bir bileşenidir. Paleo- öneki "antik, eski" anlamına gelir ve Yunanca παλαιός, palaios'tan türetilmiştir. Yakından ilişkili olduğu bir diğer alan da fosilleşmiş ve var olan sporları ve polenleri inceleyen palinolojidir.